Onur Öymen: ''Bunlar olumlu işaretler ama ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılamak lazım. İlişkilerin sağlıklı bir şekilde yürümesi, hassas olan konularda tarafların nasıl bir tavır izleyeceğine bağlı” (Foto: Depo Photos)

Onur Öymen: “Türkiye ve Mısır hassas konularda dikkatli olmalı”

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin Mısır ile diplomatik ilişkilerini başlatma kararını, “ihtiyatlı iyimserlikle” karşılamak gerektiğini söyledi. 

Emekli Büyükelçi ve CHP eski Milletvekili Onur Öymen AjansBizim'e yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Mısır’la diplomatik düzeyde temaslar” başladığına ilişkin sözlerini değerlendirdi. Öymen, ''Benim gördüğüm, bunlar olumlu işaretler ama ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılamak lazım. İlişkilerin sağlıklı bir şekilde yürümesi, hassas olan konularda tarafların nasıl bir tavır izleyeceğine bağlı” dedi. 

Öymen, iki ülke ilişkilerinin gelişmesi için hemen zirve yapılmasının, “sorunların halının altına süpürülmesine” neden olacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Bütün konularda adım adım gitmek, diplomasi yoluyla ortak bir noktada buluşup buluşulamayacağını belirlemek önemlidir. Bizde son zamanlarda bir alışkanlık oldu. Her konuyu zirve görüşmeleriyle başlatmaya çalışıyoruz. Bu da doğru değil, daha önce diplomatik düzeyde zemin yoklayacaksınız. Hangi konuda ne kadar ilerleyebileceğinize bakarak, sorunlar devam ediyor mu, nerede devam ediyor, sorunlara rağmen ekonomide, turizmde neler yapılabilir? Bütün bunları araştıracaksınız ve sonra kademe kademe bu görüşmeler daha üst düzeylere çıkabilir. Sonunda zirve yapılabilir ama zirveden başlarsanız, bence başarı şansı az olur. Belki orada genel bir mesaj verilir ama esas sorunlar, halının altına süpürülmüş olur.”

“Türkiye’ye Karşı Blok Oluşturdular”

Öymen, İsrail’den de Türkiye ile görüşmelerin başladığı açıklamasının da yapılmasıyla ilgili olarak hem Türkiye’nin hem Mısır’ın hem de İsrail’in birbirleri için milli menfaat olarak kabul ettiği konularda daha fazla gayret göstermesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Burada asıl mesele şu: Tarafların dikkatli bir üslup kullanması, dikkatli adımlar atması, bu ilişkilerin geliştirilmesini kolaylaştırır. Mesela Türkiye için hassas olan Kıbrıs konusunda Mısır’ın daha dikkatli olması lazım. Mısır için hassas bir konu olan Müslüman Kardeşler konusunda Türkiye’nin daha dikkatli olması lazım. İsrail için de aynı şey söz konusu. Eğer ülkeler eğer bu ilişkileri geliştirmek istiyorlarsa. Ülkelerin birbirine karşı ittifak içine girmemelerinde özel fayda var. Mesela şu sırada Amerika’nın da desteğiyle İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan, resmen Türkiye’ye karşı stratejik bir blok oluşturdular, bir cephe adeta. Ortak tatbikatlar yapıyorlar. Ortak zirveler yapıyorlar. Amerika da bunların bir kısmına katılıyor. Böylelikle Türkiye’yi adeta Doğu Akdeniz ve Ege’de kuşatma altına almak istiyorlar. Şimdi bu politikaları sürdürecekler mi sürdürmeyecekler mi? Türkiye’yi mi, Güney Kıbrıs’ı mı tercih edeceksiniz? Bir tercih yapmamak en iyi durumdur. Ama taraf durumunda olurlarsa, o zaman başlayacak olan ilişkiler sağlıklı bir şekilde gelişmez. Türkiye hem Mısır’la ilişkileri geliştireceğini söyleyip hem de ‘Müslüman Kardeşler’in bölgedeki destekçisi olacağım’ derse, bu da Mısır’la ilişkileri zorlaştırır. Libya’daki durum da Mısır’la ilişkilerimizi zorlaştıracak durumdur.”