KONULAR
Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Can Atalay hakkındaki yazısının TBMM'de okunmasıyla milletvekilliği düşürüldü.
Cezaevinde TİP’in adayı olarak Hatay’dan TBMM’ye giren Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın başkanlığında toplanan genel kurulda, gündem dışı konuşmaların ardından, başkan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararını okutup işleme alacağını söyledi.
Başkanın açıklamasına CHP, DEM Parti ve Saadet Partili milletvekilleri tepki gösterdi.
Bu sırada TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “O kararı okuyamazsınız, o kararı okuyamazsınız; o karar okunamaz! Bu ülkede adalet olduğu sürece siz o kararı okuyamazsınız. Eğer Anayasa yoksa siz de Meclis Başkan Vekili değilsiniz! O kararı okutmazsınız” diye tepki gösterdi.
Başkanlık Divanı'ndaki CHP'li üye Elvan Işık Gezmiş de başkanın kararına karşı çıkarak, "Sayın Başkan, ben bu Divana katılamıyorum" diye seslendi.
Kapalı oturum kararı
CHP’li milletvekilleri ise kapalı oturum yapılması için önerge verdiler. Bozdağ, CHP’lilerin kapalı oturum önergesini okuttu. Önergede şu ifadeler yer aldı:
“14 Mayıs 2023 tarihinde milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik başkanlık tezkeresinin TBMM Genel Kurulunda okutulacağı 30 Ocak 2023 tarihinde yapılan Danışma Kurulunda saat 14.55’te öğrenilmiştir. Konu yalnızca bir milletvekilinin seçme ve seçilme hakkının engellenmesi değil, açık biçimde Anayasa’nın ihlal edilmesi ve yüksek yargı organları arasındaki çatışma üzerinden anayasal düzenin işlemez hâle getirilmesidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ihlali anlamına gelen ve ülkemizin ve demokratik rejimin geleceğini tehdit eden bu gelişmeyi değerlendirmek üzere Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ve aşağıda imzası bulunan milletvekilleri olarak TBMM İç Tüzüğü’nün 70’inci maddesi uyarınca kapalı oturum yapılmasını talep ediyoruz.”
Daha sonra yapılan kapalı oturuma geçildi.
Usul tartışması ve yoklama
Kapalı oturumun ardından yeni birleşimle toplanan genel kurulda bu kez usul tartışması yaşandı.
Erkan Baş, usül hakkındaki konuşmasında “Sadece usulsüz değil, kanunsuz bir işlem yapılıyor, Anayasa’ya aykırı bir işlem yapıldığını” ifade ederek, “Aklı çalışan tüm yurttaşlarımıza, vicdanı olan her yurttaşımıza soruyorum: Şimdi karar okunacak, Can Atalay’ın milletvekilliği düşürülecek yani Can Atalay milletvekiliymiş değil mi? Milletvekiliyse dokuz aydır nasıl hapiste tutuyorsunuz ya! Milletvekiliyse niye hapiste? Milletvekili değilse neyi düşüreceksiniz?” diye konuştu.
Başkanın kararı okutmasına ilişkin süreç tutanaklara şöyle yansıdı:
“BAŞKAN – Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bir yazısı vardır, okutuyorum: (CHP ve DEM PARTİ sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Dairemizin 2023/12611 esasında kayıtlı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 2022/1270 esas, 2022/1463 sayılı Karar’ına konu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin (2021/178) esas sayılı Dava Dosyası’nda mahkemece verilen 27/12/2023 tarih ve (2021/178) esas, (2022/178) sayılı Ek Karar üzerine yapılan inceleme sonunda verilen 3/1/2024 tarih ve (2023/12611) esas, (2024/1) Değişik İş Sayılı Karar yazımız ekinde gönderilmiştir. Bilgilerinize arz olunur. Muhsin Şentürk, Daire Başkanı
(Başkanlık kürsüsü önünde toplanmalar, gürültüler, “Yuh!” sesleri)
ERKAN BAŞ (İstanbul) – Yapın! Yapın! Yaptığınızın usulsüz olduğunu biliyorsunuz!
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) – Bu hukuksuzluğu reddediyoruz! Ayıptır, günahtır!
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, Anayasa’nın 76’ncı maddesi kapsamında milletvekili seçilmeye engel bir suçu teşkil eden ve… (Başkanlık kürsüsü önünde toplanmalar, gürültüler, “Yuh!” sesleri)
BAŞKAN - …Anayasa’nın 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince bilgiye sunulan kesinleşmiş mahkeme kararı doğrultusunda Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliği düşmüştür.
(Başkanlık kürsüsü önünde toplanmalar, gürültüler, “Yuh!” sesleri)
AYSU BANKOĞLU (Bartın) – Yuh! Yuh! (Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü kitapçığını Başkanlık Divanına fırlatması)
(Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ın ayağa kalkması)
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, bu gürültü ve kavga devam ederse birleşimi kapatmak zorunda kalacağım. Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Dava süreci
Gezi Davası'nda yargılanan sekiz sanıktan biri olan Can Atalay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmıştı. Mahkeme, Can Atalay hakkında TCK'nin 312. maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçuna "yardım eden” sıfatıyla katıldığı gerekçesiyle 18 yıl hapis cezası vermişti.
Cezaevinde tutuklu bulunurken TİP'ten aday olan Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Hatay milletvekili seçildi. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay'ın yasama dokunulmazlığı bulunduğu gerekçesiyle yargılamada durma kararı verilmesi ve tahliye edilmesi talebini reddetti. Daire, 28 Eylül 2023 tarihinde Osman Kavala, Can Atalay, Mine Özerden, Çiğdem Mader, Tayfun Kahraman'ın cezasını da onadı.
Bunun üzerine Can Atalay'ın avukatları "hak ihlali" gerekçesiyle AYM'ye başvurdular.
AYM, 25 Ekim'de AYM'nin kararı Hatay Milletvekili Can Atalay’ın "seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiği" yönünde karar verdi. AYM'nin kararının gerekçesi 27 Ekim'de Resmî Gazete'de yayımlandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay'ın tahliye istemiyle yaptığı başvuruyu reddederek, vardığı kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
3. Daire, Can Atalay hakkında talep edilen tahliye kararına uyulamaması yönünde karar aldı. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na, “Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili AYM üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası" için suç duyurusu yaptı.
Daire, Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi için TBMM’ye bildirimde bulundu. Atalay'ın avukatları yeniden AYM'ye başvurdular ve yüksek mahkeme 21 Aralık'ta ikinci kez hak ihlali kararı verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi başvuruyu Yargıtay’a gönderdi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi bir kez daha tahliye talebini reddetti.