CHP'nin 38. Büyük Kurultayı'na yönelik iptal davası
CHP'de Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan dava 30 Haziran'da görülecek.
Davaya ilişkin süreçte yaşanan şöyle:
"CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen 38’inci Olağan Kurultayı'nda para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiasıyla Bursa'da suç duyurusunda bulundu. Bursa'da başvuruyu yapan isimlerin o tarihte parti üyesi olan Levent Çelik ve Hatip Karaaslan olduğu açıklandı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan incelemede şikayete konu kurultayın yapıldığı yerin ve parti merkezinin Ankara'da bulunması nedeniyle dosya Ankara'ya gönderildi.
Ankara'da inceleme başlatıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, iddialar üzerine Ocak 2024'te soruşturma açıldığını duyurdu
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, "kurultayda 'para karşılığı oy kullandırıldığı" şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunulduğu, buna ilişkin evrakın yetkili olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği ifade edildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip başsavcılığımızca 2024 yılı ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir."
Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi soruşturma kapsamında ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkladı.
Lütfü Savaş da dava açtı
CHP'den bir dönem Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve 31 Mart'ta seçimi kaybeden Lüftfü Savaş da dava açtı.
Savaş, Şubat 2025'te Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı davada "CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen 38’inci Olağan Kurultayı'nda para karşılığı oy kullandırıldığı” iddialarına yer verdi.
Lütfü Savaş, hakkında açılan disiplin soruşturması kapsamında Aralık 2024'te CHP'den ihraç edilmişti.
Olağanüstü kurultay kararı
Bu süreçte CHP yönetimi olağanüstü kurultay kararı aldı.
Genel Başkan Özgür Özel, partiye "kayyum atanmak istendiği"ni iddia ederek, 6 Nisan 2025 tarihinde yapılmak üzere olağanüstü kurultay aldıklarını açıkladı. Özel olağanüstü kurultay kararıyla "partiye kayyum atanmasının önüne geçeceklerini" söyledi.
Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen, olağanüstü kurultay kararına itiraz ettiklerini söyledi. Üregen, yaptıkları itirazda "Soruşturmalar ve iptal davası devam ederken yapılan çağrısını ve kurultayın hukuka uygun olmadığını" görüşüyle olağanüstü kurultay kararının iptalini istediklerini söyledi.
İtiraz reddedildi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, 26 Mart 2025 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "6 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştireceğimiz 21'nci Olağanüstü Kurultay kararımızın iptaline ilişkin talep 31'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nce reddedilmiştir" dedi.
Çiftçi, bir başka paylaşımında ise "21'nci Olağanüstü Kurultay kararımızın iptal edilmesine yönelik taleplere ilişkin ikinci ret kararı çıktı" diye yazdı ve 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi de aynı taleple açılan başka bir davayı reddettiğini açıkladı.
Olağanüstü kurultay
CHP'nin 21'inci olağanüstü kurultay 6 Nisan 2025 tarihinde yapıldı.
Özgür Özel, genel başkanlık için tek aday olarak yeniden seçildiği bu kurultayda parti yönetimi de çok az bir değişiklikle yeniden oluşturuldu.
Ancak aradan geçen sürede CHP'nin 38'inci kurultayına yönelik tartışmalar bitmedi.
Lütfü Savaş ile delegeler Yılmaz Özkanat, Hatip Karaaslan'ın "kurultayın iptali ve parti yönetiminin görevden uzaklaştırılması" talebiyle ayrı ayrı davalar kabul edildi. Bu davalar, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirildi ve 30 Haziran 2025 duruşma tarihi olarak belirlendi.
CHP'de gerilime neden oldu
Yaşanan süreçte "partiye kayyum atanması" ve "mevcut yönetimin yok sayılması" (butlan) yönünde başlayan tartışmalar duruşma günü yaklaştıkça daha da arttı.
Önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile şu anki genel başkan Özgür Özel başta olmak üzere her iki tarafta yer alan partililerin yaptığı açıklamalar görüş farklılıklarını yansıtıyor.
Kılıçdaroğlu, CHP kurultayı davasından "kurultayın geçersiz sayılması" kararı çıkması durumunda partinin başına döneceği mesajını veriyor ve "Partiyi kayyuma bırakmam" diyor. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından bu durumda partide bir kongre sürecinin başlayacağı ve bunun de bir yıldan fazla bir süre alacağı anlaşılıyor.
Parti yönetimi ise Kılıçdaroğlu'nun iddiaları açıkça reddetmemesini eleştiriyor ve bunun partiyi zora sokacağını dile getiriyor. Yaşanan sürecin arkasında iktidarın bulunduğunu iddia eden CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu'nu da bu durumdan yararlanmaya çalışmakla suçluyor.
Bu arada, kurultayı işlemlerinin bir seçim kurulu kararı olduğu ve buna ilişkin itirazların Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) kadar uzanan bir sürece tabi olduğunu savunanlar da var.