KONULAR
Hindistan Pakistan'a saldırdı
Hindistan hükümeti, Hindistan silahlı kuvvetlerinin Pakistan ve Cammu Keşmir'de dokuz bölgeyi vurarak “Sindoor Operasyonunu” başlattığını açıkladı.
Açıklamada, Pakistan'a ait hiçbir askerî tesisin hedef alınmadığı belirtildi.
Pakistan Ordu Sözcüsü de, Hindistan'ın füze saldırısı düzenlediğini açıklayarak, bölgede gerilimin yeniden yükseldiğini duyurdu.
Pakistan yetkilileri, bu saldırıya karşılık verileceğini belirterek, uluslararası toplumu duruma müdahale etmeye çağırdı. İki nükleer güç arasındaki bu son çatışma, bölgesel güvenlik endişelerini yeniden alevlendirdi.
Pakistan, Hindistan'ın füze saldırısı düzenlediğini açıklarken, Hint ordusu bunun terör operasyonu olduğunu belirtti. Hindistan tarafından yapılan resmi açıklamada, Pakistan sınırları içinde yer alan terör altyapılarına yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi.
Açıklamada, toplam 9 noktanın hedef alındığı ifade edilirken, Pakistan’a ait askeri tesislerin saldırı kapsamında olmadığı belirtildi. Operasyonun, terörle mücadele çerçevesinde yapıldığı kaydedildi.
Patlama sesleri
Hindistan, dokuz bölgede “terör altyapısına” saldırdığını belirtirken, Pakistan ve Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'in çeşitli yerlerinde çok sayıda patlama sesi duyuldu.
Görgü tanıkları, patlamaların ardından Pakistan Keşmir'inin başkenti Muzaffarabad'da elektriklerin kesildiğini söyledi. Patlamaların ne olduğu hemen anlaşılamadı.
Hindistan hükümetinden yapılan açıklamada, “Kısa bir süre önce Hindistan silahlı kuvvetleri, Hindistan'a karşı terörist saldırıların planlandığı ve yönlendirildiği Pakistan ve Pakistan işgali altındaki Cammu ve Keşmir'deki terörist altyapıyı vuran 'Sindoor operasyonu başlattı” dendi.
Açıklamada, “Eylemlerimiz odaklanmış, ölçülü ve doğası gereği gerilimi azaltıcı nitelikte olmamıştır. Hiçbir Pakistan askeri tesisi hedef alınmamıştır. Hindistan hedef seçiminde ve uygulama yönteminde önemli ölçüde itidal göstermiştir” diye eklendi.
Pakistan ordusundan bir sözcü, yayın kuruluşu ARY'ye yaptığı açıklamada, Hindistan'ın Pakistan'a üç yerden füze saldırısında bulunduğunu ve Pakistan'ın buna karşılık vereceğini söyledi.
35 ölü, 35 yaralı
Hindistan ve Pakistan, birbirlerini bombalayarak en az 26 Pakistanlı ve sekiz Hintlinin ölümüne neden oldu ve bu olay iki nükleer güç arasında son yirmi yılda yaşanan en kötü şiddet olayı olarak kayıtlara geçti.
Pakistan'ın Hindistan'ın saldırısında biri çocuk 26 sivilin öldüğünü, 35 kişi yaralandığını bildirdi.
Pakistan ordusunun medya kanadı ISPR'nin yönticisi Tümgeneral Ahmed Şerif Çavdri, video açıklamasında Hindistan'ın altı sivil bölgede 24 patlama yarattığını söyledi. Saldırılarda dört cami yıkılda birçok evi ve bir hastaneyi ağır hasara uğradı.
Çavdri, füzelerin doğu Pencap eyaletindeki Bahawalpur, Sialkot, Şakargarh ve Şeyhupura bölgelerinin yanı sıra Pakistan kontrolündeki Keşmir'deki Muzaffarabad ve Kotli bölgelerini hedef aldığını söyledi.
ISPR başkanı, Pakistan Hava Kuvvetleri jetlerinin havada olduğunu ve hiçbir Hint uçağının Pakistan hava sahasını ihlal etmediğini garanti ettiğini, füzelerin Hindistan hava sahasından fırlatıldığını kaydetti ve ekledi: "Şunu açıkça söyleyeyim: Pakistan bu (saldırıya) kendi seçeceği zaman ve yerde cevap verecektir. Bu provokasyon cevapsız kalmayacaktır.”
Etkilenen bölgelerdeki hastanelerde olağanüstü hal ilan edilirken, Pakistan hava sahasını 48 saat süreyle kapattı ve Pencap'taki eğitim kurumlarını tatil edildi.
Çavdri, Pakistan Hava Kuvvetleri ve Ordusu'nun Hindistan'ın saldırısına etkili bir şekilde yanıt verdiğini söyledi.
"Beş Hint uçağı düşürüldü"
Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Asif, Pakistan'ın uluslararası hukuk ve BM Şartı'na uygun olarak savunma amacıyla "beş Hint savaş uçağı ve üç İHA düşürdüğünü" iddia etti.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Hindistan'ın Pakistan'ın kontrolündeki Keşmir bölgesi de dahil olmak üzere Pakistan'ın sivil bölgelerine yönelik füze saldırılarını kınayarak, bunu provokasyona dayalı ve açık bir saldırı olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanlığı, Hindistan Hava Kuvvetleri'nin Pakistan hava sahası içinde kalarak Pakistan'daki sivil bölgeleri uzak menzilli silahlarla hedef aldığını ve bu saldırılarda kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere sivillerin öldüğünü belirtti.
Saldırıları “BM Şartı, uluslararası hukuk ve devletlerarası ilişkilerin yerleşik normlarının açık bir ihlali” olarak kınayan bakanlık, Hindistan'ın eyleminin bölgesel istikrara ve ticari hava trafiğine ciddi bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, “Hindistan'ın pervasız eylemi, iki nükleer silahlı ülkeyi büyük bir çatışmaya yaklaştırdı” diyerek, Pakistan'ın “kendi seçeceği zaman ve yerde” yanıt verme hakkını saklı tuttuğunu kaydetti.
Pakistan Cumhurbaşkanı Asif Zardari, sınırın ötesindeki sivil halkı hedef alan Hindistan'ın saldırılarını kınadı ve Pakistan'ın Hindistan'ın saldırganlığına güçlü ve uygun bir yanıt vereceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, “Hindistan'ın provokasyonlarına, Pakistan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için tüm gücümüzle ve sarsılmaz bir kararlılıkla karşılık verilecektir” dedi.
Ülkenin Başbakanı Şehbaz Şarif, saldırıları şiddetle kınayarak, “Pakistan, Hindistan'ın dayattığı bu savaş eylemine yanıt verme hakkına sahiptir ve uygun bir cevap verilmektedir” diye konuştu.
BM Genel Sekreteri kaygılı
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü, “Genel Sekreterin, Hindistan'ın Kontrol Hattı ve uluslararası sınır ötesindeki askeri operasyonlarından büyük endişe duyduğunu” söyledi.
Stéphane Dujarric, “Genel Sekreter, her iki ülkeye de azami askerî itidal çağrısında bulunuyor. Dünya, Hindistan ve Pakistan arasında askerî, bir çatışmayı kaldıramaz” dedi.
Hindistan su savaşı ilan etti
Hindistan, Pakistan'a su savaşı ilan ederek topraklarında doğan ve Pakistan'ı sulayan nehirlerin “suyunu keseceğini” duyurdu.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, halka açık bir konuşmada “Hindistan'a ait olan su dışarıya akıyordu, ancak şimdi Hindistan'ın çıkarlarına hizmet etmek için durdurulacak ve ülke için kullanılacak” dedi.
Hindistan, Pakistan için geniş kapsamlı sonuçları olacak bu hamle için İndus Nehrinin sularını başka yöne çevirmekle tehdit ediyor.
Bu açıklama, Keşmir’in Hindistan yönetimi altında olan bölümünde 22 Nisan'da turistik Pahalgam kasabasında 26 kişinin ölümüne neden olan ölümcül saldırının ardından geldi.
Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmamasına rağmen Yeni Delhi İslamabad'ı suçlamış, ancak İslamabad saldırının sorumluluğunu kesin bir dille reddetmişti.
Müslümanların çoğunlukta olduğu bu bölgenin Hindistan kısmında yirmi yılı aşkın bir süredir sivillerin hedef alındığı en ölümcül saldırı olan bu saldırıdan bu yana iki ülke savaşın eşiğine gelmiş durumda!
1960 anlaşması tehlikede
Hindistan 1960 yılında imzalanan su paylaşımı anlaşmasına katılımını derhal askıya aldı. Buna karşılık Pakistan, bu nehirlerin akışını bozmaya yönelik her türlü girişimin “savaş nedeni” sayılacağı uyarısında bulundu.
Pakistan, Narendra Modi'nin açıklamasından birkaç saat önce, Hindistan'ı 1960 anlaşması uyarınca kontrolü altındaki üç nehirden biri olan Çenab nehrinin akışını değiştirmekle suçladı.
İki ülkenin 1947 yılında Britanya İmparatorluğundan bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından 1960 yılında imzaladıkları anlaşma, Keşmir'de bulunan ve Pakistan topraklarında İndus'a dökülen altı nehrin havzasının kontrolünü paylaştırıyor.
Anlaşma, Yeni Delhi'ye ortak nehirleri kendi barajları ya da ekinleri için kullanma hakkı tanıyor, ancak nehirlerin yönünü değiştirmesini ya da nehrin aşağısındaki su hacmini değiştirmesini yasaklıyor.