Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Tarabya’daki Huber Köşkü’nde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığının sosyal medya hesabından Erdoğan ve Merkel’in görüşmesine ilişkin 4 kare fotoğraf paylaşıldı. Fotoğraflarda, Erdoğan ve Merkel’in Huber Köşkü’nden İstanbul Boğazı’nı izledikleri dikkati çekti.
Ortak basın toplantısı
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesinin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan ''Değerli dostum'' diye seslendiği Merkel ile göreve başladığı 2005 yılından bu yana karşılıklı saygıya dayalı yakın bir diyalog tesis ettiklerini belirterek, Merkel'in ''her zaman çözüm odaklı ve sağduyulu yaklaşımlar sergilediğini'' söyledi.
İkili ilişkilerde zaman zaman yaşanan sıkıntıları aşarak işbirliğini daha ileri taşımayı başardıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sayın Merkel ile yakın diyaloğumuz yalnızca ikili konularda değil, bölgesel meselelere çözümler geliştirilmesine de ciddi katkılar sağladı. Suriye kaynaklı düzensiz göç krizinin engellenmesinden Suriye'nin kuzeyine insani yardımların ulaştırılmasına kadar pek çok hususta Sayın Merkel inisiyatif almaktan ve sorumluluk üstlenmekten asla çekinmedi. Sayın Şansölye'ye özellikle Suriye krizinin çözümüne yönelik gösterdiği samimi çabalar için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum."
Erdoğan, Merkel ile yürüttükleri başarılı çalışma dönemini, Almanya'da kurulacak yeni hükümet döneminde de devam ettirmek istediklerini söyledi.
''Takdirle hatırlayacağız''
Merkel'in devlet ve diplomasi tecrübesinin etkisini hissettirdiği alanlardan birinin de Türkiye-AB ilişkileri olduğunu anlatan Erdoğan, "Türkiye olarak, tam üyelik yolunda önümüze çıkan onca zorluğa ve engele rağmen Sayın Merkel'in bu süreçteki müspet katkılarını her zaman takdirle hatırlayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nitekim Sayın Merkel ile bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine verdiğimiz önemi teyit ettik. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi, 18 Mart Mutabakatı'nın yenilenmesi başta olmak üzere kritik meselelerdeki beklentilerimizi değerli dostumla bir kez daha paylaştım. Doğu Akdeniz, Afganistan, Libya ve Suriye'deki gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk. İkili ticaret hacmimizin en kısa sürede 50 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz. Almanya'daki Türk toplumu, ilişkilerimizin en önemli sosyal yönünü oluşturuyor. Ortak zenginliğimizi teşkil ediyor."
''Avrupa'daki Türk toplumunun sorunları''
Bu yıl Türkiye ile Almanya arasında imzalanan iş gücü anlaşmasının 60. yıldönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Almanya'nın kalkınmasına, çok kültürlü ve müreffeh bir ülke hâline gelmesine önemli katkılar yapan Türk toplumunun emeklerini bir kez daha takdir ettiklerini söyledi.
Erdoğan, Merkel'in görev süresi boyunca Türk toplumuyla yakın temasından mutlu olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ile ayrımcılık ne yazık ki Avrupa'daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor. Saldırı, hakaret, düşmanca ve ayrımcı muamelelerde bulunan tüm faillere karşı etkin tedbirler alınması büyük önem taşıyor. Kültürel ırkçılığın toplumsal köklerinin kurutulması, Türklerin kendilerini Avrupa'da tam anlamıyla evlerinde hissetmelerine yardımcı olacaktır. Şansölye Merkel, bu sorunların çözümü konusunda daima samimi çaba göstermiştir. Halefinin de aynı gayret içerisinde olacağına yürekten inanıyorum. Sayın Şansölye'nin bundan sonra da Türk-Alman dostluğuna önemli katkılar sağlayacağına eminim."
Erdoğan, Merkel'in ''Şansölye'' sıfatıyla Türkiye'ye son kez ziyaret ettiğini belirterek, kendisinin tecrübelerinden yararlanmaya devam edeceğini de söyledi.
''Türkiye'de yargı bağımsızdır''
Erdoğan, Türkiye'deki tutuklu Alman vatandaşlarının durumuna ilişkin bir soru üzerine, her ülkede yargının bağımsız olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Türkiye'de de yargı bağımsızdır. Yargının vereceği veya verdiği karara benim bir Cumhurbaşkanı olarak müdahale etmem söz konusu değil. Yeter ki yargının adil olduğuna hep birlikte inanmış olalım" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mülteciler konusundaki bir soru üzerine, ''Türkiye adeta bir misafirhanesi durumunda'' olduğunu ifade ederek, ''Bu insanları bizim ötelememiz, Yunanistan'ın yaptığı gibi, mümkün değil. Yapamayız... '' dedi.
''Biz koalisyonlardan kurtulduk''
Erdoğan, bir gazetecinin, "Sayın Şansölye ile çalışmak nasıldı?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
“16 yıl kısa bir süreç değil. Benim de 19 yılım var. Bu süreç içerisinde birçok dünya lideriyle bir arada çalıştık, görüştük. Tabii Sayın Şansölye özellikle Almanya'nın idaresinde, yönetiminde gerçekten başarılı bir sürece imza attı. Belki koalisyon hükûmetleri olmamış olsaydı Almanya, Türkiye ilişkileri çok daha farklı bir yere ulaşabilirdi, fakat koalisyon hükûmetleri de tabii çalışmayı her zaman zorlaştırıyor.
Geçmişte bizdeki koalisyon hükûmetleri de çok çok başarısız olmuştur, hiçbir netice alamamıştır. Başkanlık sistemine geçmemizle birlikte biz bu koalisyonlardan kurtulduk ve yoğun bir çalışmanın içerisine girdik. Temennimiz odur ki yeni yönetimle bu başarılı süreci aynen devam ettiririz. Zira Almanya'da ciddi manada bir Türk potansiyeli var ve bu insanlar da orada sağlıklı bir yaşamın sürecini inşallah görmek, yaşamak istiyorlar. Onlar orada mutlu oldukça Türkiye-Almanya arasındaki bu mutluluğu yaşamak istiyoruz. Hedef de 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşalım istiyoruz."
Koalisyona bakış farklılığı
Merkel ise "Koalisyon ortaklarımla çalışmaktan mutlu olmadığım anlaşılmasın. Alman hükûmetlerinin özelliği budur, koalisyonlar bizim yapımıza uygundur. Biz bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz" dedi.
Bunun üzerine Erdoğan, "Zaman zaman şikayetlerinizi bana aktardınız" karşılığını verdi. Merkel de "Doğrudur, hayat böyle, fakat buna rağmen güzel" diye konuştu.
Erdoğan ise torununun da kendisine "Dede, ne yapacaksın hayat böyle" dediğini dile getirdi.
''Yasadışı göç konusu çok önemli''
Tarabya'daki Huber Köşkü'ndeki ortak basın toplantısında konuşan Merkel ise görüşmelerde Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri de ele aldıklarını söyledi. Merkel, "Yasadışı göç konusu çok önemli. Türkiye'ye AB'nin bu konuda vereceği desteğin devam edeceğini de ifade ettim. Suriyeli mülteci ve göçmenler konusunda Türkiye çok önemli çalışmalara imza attı. Aynı zamanda insan kaçakçılarına karşı mücadele konusunda iş birliğimiz sürüyor" diye konuştu.
Merkel, AB ve Türkiye arasındaki göç mutabakatına ilişkin bir soru üzerine "Mülteci anlaşması, AB ile Türkiye arasında bir anlaşma. Almanya aslında bir himayeci olarak burada çalışıyordu. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB'nin bu konuda Türkiye'yi desteklemesi bir gereklilik, bir şart" dedi.
"Her zaman ortak çıkarlarımız var"
Bir gazeteci, kendisinin 16, Erdoğan'ın ise 19 yıldır iktidarda bulunduğunu belirterek, onu nasıl siyasetçi olarak tanımladığını sordu. Merkel, bu süreçte Erdoğan ile ikili işbirliğine önem atfettiklerini söyledi.
Türkiye'de çok şeyin geliştiğini, ekonomik sorunlara rağmen standartların yükseldiğini anlatan Merkel, "Türkiye, NATO'nun bir müttefiki olarak bizim için önemli bir partner. İstanbul'un iki kıta arasında nasıl bir köprü oluşturduğunu kendi gözlerimizle görebiliyoruz" dedi.
İnsan hakları ve bireysel özgürlükler konusunda bazı eleştirilerde bulunduğunu da belirten Merkel, şöyle konuştu:
"Tabii ki çözüm aradık. Farklı bakış açılarımız olabilir. Jeostratejik açıdan birbirimize bağlıyız, bağımlıyız. Taliban konusunda, mülteciler konusunda, Afrika konusunda da detaylı bir şekilde görüştük. Her zaman ortak çıkarlarımız var. Bunu sonraki federal hükümet de bu şekilde görecektir. İki ülke arasındaki ilişkileri tüm geniş kapsamıyla, olumlu ve sıkıntılı yönleriyle birlikte bir sonraki hükümet de aynı şekilde görecektir. Barışımız ve güvenimiz birbirine bağlı."
Katkı sunan örnek kişiler
2021'in iki ülke arasındaki iş gücü anlaşmasının 60. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Merkel, aileleri Almanya'ya giden göçmenlerden ülkeye katkı sunan örnek kişiler bulunduğunu söyledi. Merkel, bunlar arasında koronavirüse karşı aşı geliştiren BioNTech'in kurucu ortakları Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin'in de bulunduğunu dile getirdi.
Merkel, görüşmelerinde, Türkiye'de tutuklu veya yurt dışına çıkış yasağı olan bazı Alman vatandaşlarına ve insan hakları konularına da değindiklerini belirtti.
Merkel, ayrıca Almanya'da ırkçı, yabancı düşmanı olayları takip ettiklerini ve bunlara karşı çıktıklarını dile getirdi.
Bölgesel konular
Erdoğan ile görüşmesinde, Afganistan'a insani yardım konusunu da ele aldıklarını ifade eden Merkel, "BM ile bu kış Afganistan'da felaketler yaşanmaması için çabalamalıyız. Taliban ile olan görüşmeler hakkında da bilgi aldık. Biz de Afganistan sorumlularımızla bu konuyu ele alacağız" dedi.
Merkel, Suriye konusunun da ele alındığını belirtere, "Maalesef BM himayesindeki anayasa komisyonu çalışmaları çok iyi ilerlemiyor ve İdlib'deki durum da halen gergin" diye konuştu.
Libya konusunda Berlin Konferansı'nın devamının Fransa'da yapılacağını belirten Merkel, "Libya'da çözüme ulaşılmasını arzu ediyoruz. Bunun için tabii ki Libya'dan yabancı güçlerin çekilmesinin gerekli olduğunu ifade ettim. Sudan'dan veya Suriye'den gelen paralı askerler burada sözkonusu. Bu konuda ilerleme kaydedilmesini arzu ettiğimi ifade ettim" dedi.
Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog
Türkiye ve Almanya'da yaşanan doğal afetlerin iklim konusunun önemini gösterdiğini anlatan Merkel, "Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylamış olmasını memnuniyetle karşıladıklarını, Türkiye'yi çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi konusunda destekleyeceklerini" söyledi.
Görüşmelerde Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin de ele alınan bir başka konu olduğunu anlatan Merkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Almanya, burada istikşafi görüşmelerin sürdürülmesi konusunda ısrarcıydı. Halen burada aşılması gereken bazı sorunlar var. Fakat bunların sadece görüşerek, müzakerelerle, temaslarla başarılabileceğine inanıyorum, insan hakları konusu, Kıbrıs konusu gibi konuları aşma konusunda.
Bazı konular uzun soluklu, 16 yıl yeterli değildi. Fakat bu süre içinde başardığımız bazı konular da oldu. İşbirliği için, görüş ayrılıklarına rağmen diyaloğumuzu sürdürdüğümüz için çok teşekkür etmek istiyorum."
"Farklı bakış açıları var''
Merkel, Türkiye'de tutuklu ya da ceza alan Alman vatandaşları konusunda ilerleme olup olmadığına ilişkin soru üzereni şöyle konuştu:
"Siz de bazı vakaları biliyorsunuz. Tabii ki bazı başarılar da oldu. Görüşmelerimizde, bazı sorunları çözdük. Fakat yeni vakalar eklendi. Bu nedenle her zaman bu konuda görüşmek gerekiyor. Boşuna görüşmediğimizi düşünüyorum. Birçok konuyu çözüme kavuşturduk. Farklı bakış açıları var. Yani terör suçlamasıyla ilgili... Ne zaman terörden söz edilebileceği, ne zaman söz edilemeyeceğiyle ilgili... Fakat genelde görüşmeler başarılıydı diyebilirim."
Merkel, Türkiye ile AB'nin göç mutabakatına ilişkin, ''6 milyarlık bir miktarın 4,5 milyarını ödedik. Çok olumlu projeler gerçekleştirildi. Bundan sonra nasıl devam edeceğiz, AB Komisyonunun iç işlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson Türkiye'ye gelmişti ve Konsey bunu kararlaştırdı, parlamentoda bu 6 milyarın ötesinde ödenecek yeni bir dilim kararlaştırıldı" dedi.
Merkel, Almanya ve Türkiye'nin bu konuyu tek başına çözemeyeceğini belirterek, "AB'nin bunu ele alması gerektiğini, AB Zirvesi'nde bu konuları tekrar görüşmek için çaba harcayacağını'' söyledi.
Merkel, Köln'de cuma günleri ezan okunmasına izin verilmesine ilişkin bir soruya da "Bu, Köln Belediyesinin bir kararıydı. Almanya'da din özgürlüğü var ve bu karar bu kapsamda alındı" karşılığını verdi.