NATO zirvesinde Rusya “barışa en ciddi ve doğrudan tehdit” olarak nitelendirildi. Çin “ekonomik gücünü stratejik bağımlılıklar yaratmak için kullanmakla” suçlandı. (Foto: NATO)

KONULAR

NATO artık Rusya'yı "barışa en ciddi ve doğrudan tehdit” olarak görüyor

NATO'nun Madrid’de toplanan zirvesinde Rusya “barışa en ciddi ve doğrudan tehdit” olarak nitelendirildi.

NATO liderleri, iki gün süren zirve sonunda İttifak’ın Stratejik Konseptini kabul etti.

Madrid zirvesinde, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine dün akşam kapıyı açmasından sonra bugün bu iki ülkeyi İttifak’a katılmaya davet etme kararı alındı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve iki İskandinav ülkesi arasında üyeliğe ilişkin olarak sürdürülen müzakere sürecine atıfta bulunarak, “Türkiye, Finlandiya, İsveç ve NATO için iyi bir anlaşma oldu. Çabalarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

NATO'nun Madrid'deki liderler zirvesinde sonuç bildirisi yayımlandı. Genel Sekreter Stoltenberg, müttefiklerin yeni Stratejik Konsept belgesini kabul ettiğini duyurdu ve sonuç bildirisinde Rusya’nın “istikrar ve barışa en ciddi ve doğrudan tehdit” olarak nitelendirildiğini belirtti.

Rusya’nın “bilerek gıda ve enerji krizini azdırmakla” suçlandığı sonuç bildirisinden Çin de nasibini aldı. Çin “ekonomik gücünü stratejik bağımlılıklar yaratmak ve etkisini artırmak için kullanmakla” suçlandı.

Sonuç bildirisinde Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında dün akşam imzalanan üçlü memorandum memnuniyetle karşılandı.

Yeni Stratejik Konsept kabul edildi

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, yaptığı açıklamada, Madrid Stratejik Konseptinin, Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşından bu yana en kötü döneminde ve Rusya’nın Avrupa'da barışı yıktığı bir anda kabul edildiğini söyledi.

Yeni stratejik konseptin, Rusya'nın “artık daha ciddi ve doğrudan bir tehdit olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu” belirten Stoltenberg, NATO’nun, Soğuk Savaş döneminden bu yana ilk defa böyle bir planı kabul ettiğine dikkat çekti.

NATO Genel Sekreteri, “Bu, güvenlik açısından bir dönüm noktasıdır. 2010'da Lizbon'da kabul edilen stratejik konseptten çok daha farklıdır” dedi.

Ukrayna'ya daha fazla yardım

Liderlerin Ukrayna'ya çok güçlü bir destek mesajı gönderdiğini bildiren Stoltenberg, Ukrayna'ya daha fazla askerî malzeme, silah ve ağır silah gönderileceğini duyurdu.

Sonuç bildirisinin ana hatları şöyle:

  • Rusya Federasyonu, müttefiklerin güvenliğine, Avrupa-Atlantik bölgesindeki istikrar ve barışa en ciddi ve doğrudan tehdittir.
  • Rusya, 2010’daki stratejik konseptte “dış ortak'” iken artık doğrudan tehdit olarak tanımlandı.
  • Ukrayna'ya saldırarak barışı paramparça eden ve güvenlik ortamımızı vahim şekilde değiştiren Rusya, daha geniş transatlantik topluluğa karşı saldırgan eylem modeli gösteriyor.
  • Güçlü, bağımsız bir Ukrayna, NATO üyelerinin istikrarı için hayatî önem taşımaktadır. Ukrayna için güçlendirilmiş destek paketi üzerinde anlaşmaya varıldı. Böylece öldürücü olmayan ekipmanın teslimatı hızlanacak, Ukrayna’nın siber savunması iyileşecek, uzun vadeli savunma sektörü dönüşümü desteklenecek.
  • Stratejik Konsept belgesinin de kabul edilmesiyle caydırıcılık ve savunma güçlendirilecek. Muharebeye hazır ilave kuvvetler, doğu kanadına konuşlandırılacak, bu kuvvetler gerektiğinde büyütülebilecek.
  • Rusya, bilerek gıda ve enerji krizini azdırıyor. Ukrayna’nın tahılının dünya piyasalarına çıkarılmasına yönelik uluslararası çabaları destekliyoruz.
  • Egemenliğe, toprak bütünlüğüne, insan haklarına ve uluslararası hukuka saygı duyulan ve her ülkenin saldırganlık, zorlama veya yıkımdan uzak kendi yolunu seçebileceği bir dünyada yaşamak istiyoruz. Otoriter aktörler, çıkarlarımıza meydan okuyor.
  • Çin, ekonomik gücünü stratejik bağımlılıklar yaratmak ve etkisini artırmak için kullanıyor.
  • Çin Halk Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında derinleşen stratejik ortaklık ve ikisinin kurallara dayalı uluslararası düzenin altını oymaya yönelik birbirini pekiştiren girişimleri, değerlerimize ve çıkarlarımıza ters düşmektedir.
  • NATO'nun açık kapı politikasına bağlılığımızı teyit ediyoruz.
  • Bugün Finlandiya ve İsveç'i NATO üyesi olmaya davet etme kararı aldık ve katılım protokollerini imzalama konusunda anlaştık.
  • İttifaka her katılımda müttefiklerin meşru güvenlik endişelerinin karşılanması hayati önem taşımaktadır. Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasındaki üçlü muhtırayı memnuniyetle karşılıyoruz. Finlandiya ve İsveç'in katılımı bu ülkeleri daha güvenli, NATO'yu daha güçlü ve Avrupa-Atlantik bölgesini daha emniyetli yapacak. Katılım süreci dahil olmak üzere Finlandiya ve İsveç’in güvenliği ittifak için doğrudan önem taşımaktadır.
  • Enerji güvenliği güçlendirilecek, ordulara güvenilir enerji tedarikçileri sağlanacak. İklim değişikliğinin etkileri, NATO’nun ana görev tanımları arasında değerlendirilecek.
  • Asya-Pasifik bölgesi ortaklarının zirveye katılımı, ortak güvenlik sınamalarında işbirliğinin önemini vurguladı. AB ile stratejik ortaklığı ilerletmeye devam edeceğiz. Avrupa'da değişen güvenlik ortamının ışığında, Bosna-Hersek, Gürcistan ve Moldova Cumhuriyeti de dahil olmak üzere ortaklarımıza özel siyasi ve pratik desteği hızlandırmak için yeni önlemler almaya karar verdik. Bütünlüklerini ve dayanıklılıklarını inşa etmek, yeteneklerini geliştirmek ve siyasî bağımsızlıklarını korumak için onlarla çalışacağız.