Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Vatanımızın bekası, milletimizin birlik ve dirliği, Türkiye'nin topyekun refah ve huzurundan başka hiçbir hedef peşinde koşmadık. Bugün de aynı hassasiyetle çalışıyor, önceliği millet ve memleket olan herkesle, Türkiye ortak paydasında buluşmaya gayret ediyoruz'' dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM'deki yerleşkesinde anma programı düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, milletvekilleri ve öteki yetkililer katıldı.
Programın başında İstiklal Marşı okundu. TBMM camisi imamları Mehmet Göregen ile Ahmet Yedekçi tarafından Kuran okunarak, dua edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, o karanlık gece millet ve demokrasi için tankların önünde duran, silahlara meydan okuyanların hakkının ödenemeyeceğini dile getirdi. Erdoğan, ''Biz İstiklal Marşı’nda dahi şehitliği arzulayan, şehitliği yücelten şühedanın emanetini evlatlarına hatırlatan bir milletiz. Her karışında bir yiğidin yattığı bu güzel ülkenin asıl sahibi, şehitler ve gazilerin başını çektiği kahramanlardır'' dedi.
''Hiç kimsenin, özellikle Meclis çatısı altında görev yapanların, 15 Temmuz gecesi milletin verdiği mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı olmadığını'' anlatan Erdoğan, ''15 Temmuz; milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. 15 Temmuz; hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişi ile hem bir darbe girişimini püskürtmüş hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir'' diye konuştu.
''Halkın emanetini yere düşürmemiştir''
Erdoğan, şunları kaydetti:
''Genci ve yaşlısıyla bu millet, Türkiye’nin geçilmez olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türk milleti sokakta istiklalini korurken milletin vekilleri de bu yüce çatı altında demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sahip çıkmıştır. Milletvekillerimiz, Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde, tepelerine atılan bombaları rağmen, halkın emanetini yere düşürmemiştir. Bu vesileyle o gece engelleri aşarak, tankların çevresinden dolanarak, namluların ucundan yürüyerek TBMM’ye gelen ve milletin vekili olmanın sorumluluğunu bihakkın yerine getiren herkese şahsım, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Tarih, 15 Temmuz gecesi yaşanan diğer kahramanlıklar gibi Gazi Meclisimizin çatısı altında sergilenen bu dayanışmayı da altın harflerle yazacaktır.''
Milli mutabakat ruhu
Özünde rekabet bulunan siyaseti, ülkenin ve milletin hayrına olan işlerde yarışmak olarak gördüklerini anlatan Erdoğan, hizmet üretirken, mücadele ederken, içeride ve dışarıda milletin hakkını savunurken 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalıştıklarını dile getirdi. Erdoğan, "Vatanımızın bekası, milletimizin birlik ve dirliği, Türkiye'nin topyekun refah ve huzurundan başka hiçbir hedef peşinde koşmadık. Bugün de aynı hassasiyetle çalışıyor, önceliği millet ve memleket olan herkesle, Türkiye ortak paydasında buluşmaya gayret ediyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 84 milyonu ilgilendiren meselelerde milli mutabakat ruhuyla hareket edilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Siyasi partilerimiz, fikirlerimiz, hayata bakış açılarımız farklı olsa da hepimiz aynı vatanın, aynı toprağın, aynı iklimin insanlarıyız. Kökenlerimiz, görüşlerimiz ayrı olsa da hepimiz binlerce yıllık ortak bir mazinin, inşallah kıyamete kadar sürecek ortak bir geleceğin sahipleriyiz. Rengini, şehitlerimizin kanından alan ay-yıldızlı al bayrağımız bağımsızlığımızın timsalidir. Her gün beş defa semaya yükselen ezanlarımız, birlik ve beraberliğimizin remzidir. Bu sene kabul edilişinin 100. yıl dönümünü kutladığımız İstiklal Marşı 84 milyonun ortak hissiyatının sembolüdür. Bugün beşinci seneidevriyesini idrak ettiğimiz 15 Temmuz destanı hepimizin ortak gurur kaynağıdır. Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Alevi'siyle ve Sünni'siyle, hasılı tüm renkleri ve farklılıklarıyla Türkiye, 84 milyonun tamamının ortak yurdu, ortak yuvasıdır."
''Kenetlenmeyle aşabileceğimizi hatırlattı''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınının, ''millet olarak kaderin de kederin de aynı olduğunu'' gösterdiğini ifade ederek, "Bu salgın, tıpkı 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi, varlığımıza yönelik tehditleri ancak kenetlenmeyle aşabileceğimizi bizlere tekrar hatırlatmıştır" dedi.
Türkiye'nin demokrasisini güçlendirecek, refahını artıracak, itibarını yükseltecek, toplumsal barışını perçinleyecek tüm milli meselelerde siyaset kurumunun gereken uzlaşma kültürünü yaşatması gerektiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türk demokrasisinin bir daha böyle menfur saldırılara maruz kalmaması için sorumluluk sahiplerinin, özellikle sorumluluk duygusuyla hareket etmesi büyük önem arz ediyor. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023'e, eski Türkiye'nin alışkanlıkları ve kamburlarıyla değil, yeni Türkiye'nin vizyonu ve heyecanıyla girmek istiyoruz. Siyaset kurumunun bunu başarabilecek olgunluğa, dirayete ve basirete sahip olduğuna inanıyorum. 84 milyonun her bir ferdinin de bizimle aynı inancı, aynı hissiyatı paylaştığını düşünüyorum.''