Der Spiegel'in "Rusya’nın Ukrayna’yı 16 Şubat’ta vuracağı" haberi, Rusya'nın Karadeniz ve Belarus sınırındaki büyük ölçekli tatbikatı gerilimi artırmış durumda. (Harita: NATO)

KONULAR

Ukrayna eksenli krizde "en kritik" haftaya giriliyor.

Ukrayna eksenli krizde, "Rusya'nın işgal harekatını başlatacağı tarihe ilişkin istihbarat bilgilerinin" de sızdırılmasıyla "en kritik" haftaya giriliyor. 

Yaklaşık sekiz yıl önce başlayan Ukrayna eksenli krizde, başlayacak haftayı "kritik" yapan gelişmeler şöyle:

Almanya'da yayımlanan Der Spiegel, "Rusya’nın Ukrayna’yı 16 Şubat’ta vuracağına dair istihbarat bilgisini" haberleştirdi. 

CIA ve diğer istihbarat birimlerinin de bu haftaya dikkat çektiği belirtilen haberde, “Birçok diplomat ve askeri yetkili, ABD’nin gizlice brifing verdiğini ve Rusya’nın planı ile ilgili birçok bilgiyi verdiğini söyledi. Rusya’nın işgalinin yanı sıra Rus birimlerinin tek tek hangi rolleri üstleneceği de kayıtlara geçti” ifadelerine yer verildi. 

"Hava sahası kapatılacak" paylaşımı

Rus TASS haber ajansının haberine göre, Ukrayna'daki Avrupa Dayanışma Partisi'nin parlamento üyesi olan Aleksey Gonçarenko, Ukrayna üzerindeki hava hizmetinin büyük olasılıkla Pazartesi günü askıya alınacağını bildirdi.

Parlamenter, Telegram kanalında "Büyük olasılıkla yarın (Pazartesi) Kiev saatiyle 17:00'den itibaren Ukrayna'daki hava hizmeti askıya alınacak" dedi ve ekledi: "En büyük İngiliz sigorta şirketlerinden biri, Pazartesi günü Londra saatiyle 16:00'dan başlayarak Ukrayna hava sahasındaki sivil uçakların sigortasının askıya alınacağını duyurdu." 

Parlamenter, kiralık uçakların Ukrayna hava sahasına girmesinin de zaten yasak olduğu bilgisin paylaştı. 

Uçak seferleri iptal edildi 

Cumartesi günü, KLM Royal Dutch Airlines, Ukrayna uçuşlarının yanı sıra hava sahasındaki tüm uçuşları askıya aldı. 

Ukrayna'nın SkyUP havayolları Pazar günü, Portekiz'den hareket eden uçağının, uçağın sahibi İrlandalı şirketin kendisine Ukrayna hava sahasına giriş yasağı hakkında bilgi vermesi nedeniyle Cumartesi günü Kiev yerine Kişinev'e inmek zorunda kaldığını bildirdi.

Ruslar da diplomatlarını çekiyor

Rusya'nın RİA Novosti haber ajansı, Cumartesi günü, Rusya diplomatik personelini Ukrayna'dan çekmeye başladığı haberini geçti. Açıklanmayan bir kaynağa dayandırılan haberde, "Ukrayna'daki Rus diplomatlar ve konsolosluk memurları Rusya'ya gitmeye başladı" dedi.

Rusya, Ukrayna'yı işgal etme planı olmadığını söyledi ve diplomatik personelinin geri çekildiğini resmen açıklamadı, ancak kaynak, personeldeki azalmanın Rusya'nın büyükelçilik ve konsolosluklarında randevu almanın artan zorluğundan kaynaklandığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, bildirilen geri çekilmeyle ilgili olarak, Rusya'nın "Kiev rejimi veya üçüncü ülkeler tarafından olası provokasyonlar" nedeniyle Ukrayna'daki misyonlarında personel alımını "optimize etmeye" karar verdiğini söyledi. Ancak, Telegram hesabına temel hizmetleri sağlamaya devam edeceklerini yazdı.

''İşgal her an gelebilir" uyarısı

ABD başta olmak üzere birçok ülke Ukrayna'daki vatandaşlarını ülkeye terk etmeleri konusunda uyardı ve diplomat sayılarını en alt düzeye indirdiler. 

ABD Başkanı Joe Biden'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın Cuma günü yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin "her an gelebileceği" uyarısında bulundu. 

Bu açıklama da birçok ülkenin personel sayısını azaltma çalışmalarını hızlandırdı. 

Karadeniz'de "abluka gibi" tatbikat

Rusya, 13-19 Şubat arasında Karadeniz ve Azak Denizi'nde füze ve top atış tatbikatı yapacağına dair Navtex duyurusunda bulunmuştu. Teknoloji haber sitesi The Drive, “Uyarı bildirimleri, (NATO) ittifakının Karadeniz'de kendi güç gösterilerini yapma becerisine engel teşkil ediyor” diye yazdı.

Uzmanlara göre, deniz tatbikatının yapıldığı bu bölge konum olarak "kritik." Ukrayna Stratejik Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü üyesi Andrii Klymenko bir Facebook paylaşımında, "Panik yaratmak istemiyoruz, ancak bu tatbikat Ukrayna limanlarının 'deniz ablukası' hazırlıklarına çok benziyor" dedi.

Askeri Uzman Rob Lee, “Rusya, Ukrayna'nın kuzeyindeki Belarus'ta büyük bir tatbikat düzenlerken, güneyinde de önemli bir deniz tatbikatı yapacak gibi görünüyor. Rusya, Ukrayna'da askeri gerilimi tırmandırmak istemediğini söylese de durum pek öyle gözükmüyor” şeklinde konuştu. 

Teknoloji haber sitesi The Drive, “Uyarı bildirimleri, (NATO) ittifakının Karadeniz'de kendi güç gösterilerini yapma becerisine engel teşkil ediyor” diye yazdı.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ocak ve Şubat aylarında Rusya sınırındaki her su kütlesine yayılacak olan kros deniz tatbikatları için 140'tan fazla savaş gemisinin konuşlandırıldığını duyurdu.

Belarus-Ukrayna sınırında tatbikat

Rusya, Belarus'ta 20 Şubat'a kadar devam etmesi planlanan tatbikatların başladığını ve birliklerin "dış saldırganlığı bastırmak ve püskürtmek" üzerine odaklanacağını açıklamıştı.

Rusya, bu kış Ukrayna sınırına 100.000'den fazla asker yerleştirmiş durumda. Bu askerlerin tatbikat amaçlı bölgede bulunduğu söylense de Batı dünyası hiç de öyle düşünmüyor. 

ABD, NATO ve AB de dahil olmak üzere Batılı güçler, komşusuna saldırırsa misilleme yapılacağını belirterek, Kremlin yönetimini herhangi bir saldırganlığa karşı uyarıyor.

Diplomatik temaslar sürüyor

En son gelişmelerde, ABD başkanı Joe Biden ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya'nın doğalgazını taşıyacak Kuzey Akımını 2 projesini "sonlandırmaktan" söz ettiler. İki lider,  "bu duruma diplomatik çözümler bulmak için birlikte yakın bir şekilde çalıştıklarını" duyurmak için Washington DC'de bir araya geldiler. Rusya Ukrayna'ya girerse, çok istekli olduğu, Avrupa'ya 2 doğalgaz boru hattı projesi boşa gidecek. Scholz, Pazartesi günü Kiev'e, ertesi gün de Moskova'ya gidecek.  

Moskova'da Vladimir Putin, geçen hafta, askeri yığınağı geri çekmeye ve savaştan kaçınma konusunda kendisini ikna etmeye çalışan Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'u ağırladı. Putin, Rusya'nın savaşmaya niyeti olmadığını, sadece güvenlik kaygılarını giderecek güvenceler istediğini söyledi. 

Liderler arasındaki telefon diplomasisi de belli aralıklarla sürüyor. Sorunun diplomatik yollardan çözümü konusunda farklı yaklaşımlar sergileniyor. 

Kriz nasıl başladı?

Hiç kimsenin düşünmek bile istemediği yeni bir "Dünya Savaşı" kaygılarını zirveye çıkaran süreci görmek için sekiz yıl öncesine bakmak gerekiyor. 

Rusya, Moskova'nın dostu olan Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in kitlesel protestolarla iktidardan uzaklaştırılmasının ardından, 2014 yılında Ukrayna'nın bir parçası olan Kırım Yarımadası'nı ilhak etmişti. Stratejik öneme sahip Kırım'da Rusya'nın önemli askeri üsleri bulunuyordu. Bu durum, Batı dünyası ile Rusya arasında gerilimi artırdı ve Moskova'ya yönelik ciddi yaptırımlara neden oldu. Haftalar sonra, Rusya, Ukrayna'nın doğusunda patlak veren ayrılıkçı bir isyanın arkasında ağırlığını koydu.

Aradan geçen sekiz yıl boyunca devam eden ve Ukrayna'nın Donbas olarak bilinen doğu sanayi bölgesini harap eden çatışmalarda 14.000'den fazla insan öldü. Bölgede şu anda sadece Rusya'nın tanıdığı iki ayrı devlet ilan edilmiş durumda. Ukrayna ve buradaki Rusya destekli güçler zaman zaman çatışıyor. 

Hem Ukrayna hem de Batı, Rusya'yı isyancıları desteklemek için asker ve silah göndermekle suçladı.  Ancak Moskova, ayrılıkçılara katılan Rusların bunu gönüllü olarak yaptığını belirterek, iddiaları reddetti.

Taraflar arasındaki gerilim, bazı Batılı ülkelerin de devreye girmesiyle, 2015’teki barış anlaşması (Minsk-2 anlaşması) büyük ölçekli savaşa yol açmadan bir şekilde yatıştırıldı. 13 maddelik anlaşma, Ukrayna'yı ayrılıkçı bölgelere özerklik ve isyancılar için af sunmaya zorlarken, Ukrayna isyancıların elindeki bölgelerde Rusya ile olan sınırının tam kontrolünü yeniden kazanacaktı.

Ancak anlaşmada durum oldukça karmaşıktı. Çünkü Moskova çatışmada taraf olmadığı ve dolayısıyla şartlarına bağlı olmadığı konusunda ısrar etmeyi sürdürdü.  

Anlaşmanın 10. maddesinde, tüm yabancı silahlı oluşumların ve askeri teçhizatın iki tartışmalı bölge olan Donetsk ve Luhansk'tan geri çekilmesi çağrısı var. Ukrayna, bunun Rusya'dan gelen güçlere atıfta bulunduğunu söylüyor, ancak Moskova orada askeri olduğunu kabul etmiyor.

Doğu Avrupa ve Rusya'nın kaygıları

Geçen yıl, doğuda ateşkes ihlallerinde ani bir artış ve Ukrayna yakınlarındaki bir Rus askeri yoğunluğu, yeni bir savaşın patlak vermek üzere olduğuna dair korkuları körükledi. Ancak Moskova'nın Nisan ayındaki manevralardan sonra kuvvetlerinin büyük bir kısmını geri çekmesiyle gerginlik azaldı.

Ukrayna'nın NATO ile olan yakınlığı ve ileride ittifaka üyelik olasılığının yüksek olması Moskova'da rahatsızlık yarattı. Eski Sovyetler Birliği müttefiki Polonya ve Romanya'yı bir şekilde Batı dünyasına kaptıran Moskova, Ukrayna'nın da NATO'ya katılmasına ulusal güvenlik sorunu olarak bakıyor.

Rusya, NATO'nun Doğu Avrupa'daki varlığını geri çekmesini, Ukrayna'nın üyeliğini de düşünmemesini istiyor. ABD ve NATO müttefikleri ise ülkelerin kendi kararlarını kendilerinin vereceğini belirterek, geri adım atılmayacağını dile getiriyorlar. 

ABD ve müttefikleri Rusya'nın işgale kalkışması durumunda Ukrayna'ya asker göndermeyeceklerini, ancak böyle bir durumda ekonomik ve diplomatik açıdan bunun bedelinin çok ağır olacağını dile getiriyor.