Af Örgütü: "Gazze'de yaşananlar soykırım"
Uluslararası Af Örgütü, İsrail'i Hamas'la savaşı sırasında Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla suçladı; ölümcül saldırılar düzenleyerek, hayati altyapıyı yıkarak ve gıda, ilaç ve diğer yardımların ulaştırılmasını engelleyerek Filistinlileri kasıtlı olarak yok etmeye çalıştığını bildirdi.
Orta Doğu'da bir rapor yayınlayan insan hakları grubu, bu tür eylemlerin Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği ve savaşın fitilini ateşleyen saldırıyla ya da militanların sivil bölgelerdeki varlığıyla gerekçelendirilemeyeceğini belirtti. Af Örgütü, ABD ve İsrail'in diğer müttefiklerinin soykırımın suç ortağı olabileceğini belirterek, silah sevkiyatını durdurmaları çağrısında bulundu.
Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “Kahredici bulgularımız uluslararası toplum için bir uyandırma çağrısı işlevi görmelidir. Bu bir soykırımdır, buna artık bir son verilmelidir” dedi.
Af Örgütü raporunda Filistinlilerin 'yavaş ve hesaplanmış bir ölümle' karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
Af Örgütü'nün raporu, İsrail'i soykırım yapmakla suçlayan aktörlerin giderek artan listesine etkili bir ses ekliyor. Bu da onu Kamboçya, Sudan ve Ruanda da dahil olmak üzere son 80 yılın en ölümcül çatışmalarından bazılarının yanına koyuyor.
Suçlamalar büyük ölçüde insan hakları grupları ve Filistinlilerin müttefiklerinden geldi. Ancak geçtiğimiz ay Papa Francis İsrail'in eylemlerinin soykırım olup olmadığının araştırılması çağrısında bulundu ve İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmaya hazır olduğunun sinyallerini veren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da İsrail'i soykırım yapmakla suçladı.
Ancak Af Örgütü İsrail'i, Gazze'deki Filistinli nüfusu “yavaş ve hesaplanmış bir ölüme” maruz bırakarak fiziksel olarak yok etmeyi amaçladığını söylediği eylemleriyle 1951 Soykırım Sözleşmesini ihlal etmekle suçladı.
Af Örgütü, İsrail'in 7 Ekim 2023 ile Temmuz ayı başı arasında Gazze'de gerçekleştirdiği eylemlerin genel seyrini analiz ettiğini açıkladı. Af Örgütü, Birleşmiş Milletler tarafından ulusal, etnik, ırksal ya da dini bir grubu tamamen ya da kısmen yok etmeye yönelik eylemler olarak tanımlanan uluslararası soykırım suçunun kanıtlanmasında herhangi bir zayiat eşiği bulunmadığını kaydetti.
Af Örgütü, kastı tespit etmek için savaşın başlangıcından bu yana İsrailli hükümet ve askeri yetkililer ile diğerlerinin “Filistinlileri insanlıktan çıkaran, onlara karşı soykırım eylemleri ya da diğer suçlar için çağrıda bulunan ya da bunları haklı gösteren” 100'den fazla açıklamasını incelediğini belirtti.
İsrail reddetti
İsrail Gazze halkıyla değil Hamas'la savaş halinde olduğunu söylüyor. ABD ve Almanya gibi önemli müttefikleri de soykırım iddialarına karşı çıktı.
İsrailli yetkililer daha önce bu tür açıklamaların bağlamından koparıldığını ya da Filistinli sivillere değil Hamas'ı yok etme hedeflerine atıfta bulunduklarını iddia etmişlerdi.
İsrail sivilleri korumak ve uluslararası hukuka uymak için büyük çaba sarf ettiğini, hava saldırıları ve kara harekâtları öncesinde sivillere bölgeleri boşaltma emri verdiği savunmasını yapıyor. Ayrıca büyük miktarlarda gıda ve insani yardım malzemesinin sevkiyatını kolaylaştırdığını söylüyor ki bu iddiaya BM ve Gazze'de çalışan yardım kuruluşları itiraz ediyor.
Yardım sevkiyatına engel
Pazar günü eski bir üst düzey İsrailli general ve savunma bakanı, ordunun Beyt Hanun ve Beyt Lahiya kasabaları ile Cebaliye mülteci kampını kapattığı ve neredeyse hiçbir insani yardımın girmesine izin vermediği kuzey Gazze'de hükümeti etnik temizlik yapmakla suçlandı.
Af Örgütü, İsrail'in “Gazze'deki Filistinlilere, zaman içinde yıkımlarına yol açacak yaşam koşullarını kasıtlı olarak dayattığını” tespit ettiğini belirtiyor. Bu eylemler arasında evlerin, çiftliklerin, hastanelerin ve su tesislerinin yıkılması; toplu tahliye emirleri, insani yardım ve diğer temel hizmetlerin kısıtlanması yer alıyordu.
Ayrıca savaşın başlangıcından Nisan ayına kadar 141'i çocuk olmak üzere en az 334 sivilin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan 15 hava saldırısını da analiz etti. Raporda saldırıların hiçbirinin askeri hedeflere yönelik olduğuna dair bir kanıt bulunmadığı belirtildi.
Saldırılardan birinin 20 Nisan'da güneydeki Refah kentinde Abdelal ailesinin evini yerle bir ettiğini ve aralarında 16 çocuğun da bulunduğu üç kuşak Filistinlinin uyurken öldüğünü söyledi. Associated Press tarafından yapılan bir araştırmada en az 25 üyenin öldürüldüğü en az 60 aile tespit edildi.
Af Örgütü daha önce de İsrail'i uluslararası ırkçılık suçuyla itham eden diğer büyük insan hakları gruplarına katılarak İsrail'i kızdırmış ve on yıllardır kontrolü altındaki topraklarda Filistinlilerin temel haklarını sistematik olarak reddettiğini söylemişti. İsrail de bu iddiaları reddetti.
İsrail sivil ölümlerinden Hamas'ı, yardım eksikliğinden BM'yi sorumlu tutuyor. İsrail sadece militanları hedef aldığını savunuyor.
Savaş, Hamas liderliğindeki militanların 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine saldırarak çoğu sivil 1.200 kişiyi öldürmesi ve aralarında çocuk ve yaşlıların da bulunduğu yaklaşık 250 kişiyi rehin almasıyla başladı. En az üçte birinin öldüğüne inanılan 100 kadar esir hala Gazze'de tutuluyor.
İsrail'in başlattığı "intikam" operasyonunda 45 bine yakın Filistinli öldü, yüzlerce yaralı var. Gazze'de yaşayan 2,5 milyon kişinin neredeyse tamamı yerlerinden edildi.