Atatürk'ün 101 yıl önce Ankara'ya gelişinde, 'Seymen Alayı oluşturulması' yeni bir devlet kuruluşu ve liderliği üstlenecek kişinin karşılanmasında başvurulan Türk geleneğine dayanıyor. Ankara'da bugün yükselen Kızılca Gün Anıtı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde özel anlamı var. (Foto: Depo Photos)

Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindeki Heyeti Temsiliye’nin, 101 yıl önce 27 Aralık 1919 Cumartesi günü Ankara'ya gelişinde, “Seymen Alayı'nın oluşturulması”, yeni bir devlet kurulması ve o devletin başı olacak liderin karşılanması sırasında başvurulan eski bir Türk geleneğine dayanıyor. Seymen Alayı ise “kızılca günlerde, millî felaket günlerinde, bir beyliğin ve bir devletin yıkılışı sıralarında, halk tarafından yeni bir devlet kurmak ve başlarına yeni bir reis seçmek için” kuruluyor.

Genelkurmay Kavşağı’nda bugün yükselen Kızılca Gün Anıtı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkent Ankara’da kuruluşuna giden yolda böylesine kutsal bir anlamı bulunuyor.

Sivas Kongresi'nde (4-11 Eylül 1919) oluşturulan Heyeti Temsiliye, bir süre sonra Ankara'ya taşınmaya karar verir. Atatürk, Heyet için 27 Aralık'ta Dikmen sırtlarında yapılan karşılamayı, yıllar sonra, “Ankaralılar beni misli görülmemiş bir heyecanla karşıladılar” diye değerlendirir. 

Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918’de imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri, Mütareke koşullarına uymayarak, ilerlemeye ve bazı yerleri işgal etmeyi sürdürdüler. Haydarpaşa’dan kalkan trenle 2 İngiliz bölüğüne mensup asker, 18 Aralık 1918’de Ankara Garı’nı işgal eder. Bir bölük atlı İskoçya askeri de şehre doğru ilerleyerek, Ankara’nın fiilen işgaline kalkışır.

Mustafa Kemal Paşa da Ankara’nın işgalinden bir yıl sonra 18 Aralık 1919 Perşembe günü Sivas’tan Heyeti Temsiliye ile birlikte yola çıkar. Paşa’nın geleceğini duyan Ankaralılar, hazırlıklara başlamışlardır. Ankara Kulübü Derneği Başkanı Dr. Metin Özaslan’ın anlattığına göre, Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye’nin Ankara’ya gelişlerinin sabahı bütün Ankaralılar çıngırak, davul ve zurna sesleriyle ayaklanır. 

“Kızılca gün”de öğleye varmadan herkes sokağa dökülür. Aslında bir haftadan beri Ankara’nın kasabalarından ve köylerinden atlı ve yaya çok sayıda Seymen ile kalabalık bir halk grubu Ankara’yı doldurmuştur. O za­manlar 15-17 bin olan Ankara'nın nüfusu, kazalardan ve çevre illerden gelenlerle birlikte 80 bin kişiyi bulmuştur. 3 bin atlı ve 700 yaya Seymen, büyük bir coşkuyla Mustafa Kemal Paşa’nın yolunu gözlemeye başlar.

Yeni Türk devletinin müjdecisi 

“Atatürk ve Seymen Alayı” ile “Mustafa Kemal ve Birinci Büyük Millet Meclisi Tarihçesi” adlı kitaplarında, Seymen Alayının “kızılca günlerde, millî felaket günlerinde, bir beyliğin ve bir devletin yıkılışı sıralarında, halk yeni bir devlet kurmak ve başlarına yeni bir reis seçmek için” kurulduğuna işaret eden Enver Behnan Şapolyo, o gün Ankara delikanlılarının “Seymen Alayı” oluşturmalarını şöyle anlatır: 

“Bu pek eski bir Oğuz ananesi idi. Eski Türkler yeni bir devlet kurulacağı zaman Seymen düzülürlerdi. Ankara delikanlıları millî elbiselerini giyerek Ulucanlarda Sarı Ahmet’in kahvesi önünde toplandılar. Başlarında efeleri olduğu hâlde zeybek kıyafetindeki delikanlılar alay teşkil ederek Ulucanlardan Hacıbayram Camii önüne geldiler. Burada âdet üzere bir kurban kesildikten sonra Kayyum Dede dua etti. O gün tam 700 yaya seymen ve 3 bin zeybek, alay kurmuştu. Seymen Alayının önünde davul ve zurnalar çalmaya başladı. Bayrakların önünde Baltacılar, önlerinde birer meşin önlük ve omuzlarında iri baltalar, arkalarında tüfekleri ağır ağır ilerlediler. Seymen Alayında 30 zurna, 50 davul çalmakta idi. Bunlar yer ve göğü inletmekte idiler. Yayalar iki sıra teşkil etmişler, hepsinin ellerinde Teke Palalar bulunmakta idi. Ara sıra Efeler Seymen Alayının önünde, ellerinde kılıçlar Zeybek oynamakta idiler. Bunları da 3 bin atlı efe takip etmekte idi. Seymen Alayının arkasında Zeybek oyunu oynadılar.”  

Atatürk, 27 Aralık'ta Dikmen sırtlarında yapılan karşılamayı, yıllar sonra, “Ankaralılar beni misli görülmemiş bir heyecanla karşıladılar” diye değerlendirir. Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye için resmî karşılama töreni Valilik önünde düzenlenir. Paşa ve Heyeti Temsiliye, Vilayet binası önünde Vali V. Yahya Galip (Kargı) Bey tarafından karşılanır. Törende, Nevşehirli Hasan Fehmi Efendi tarafından dua edilir.  Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Ankara'daki ilk karargâhı olan Ziraat Mektebi'ne (şimdi Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü binası) yerleşir.

Kızılca Gün Anıtı


Heykeltıraş Aslan Başpınar tarafından yaklaşık 10 metre yüksekliğe ve 4 buçuk metre ene sahip cam elyaf takviyeli polyester malzemeden yapılan Anıt, 17 figür ve 1 rölyeften oluşuyor. Anıt’ın aşamalı mimari biçimi, 16 Türk devletini, Ay-Yıldız ise Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ediyor. 

Anıt’ta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, Ankara Vali Vekili Yahya Galip, Müderris Beynamlı Hoca Mustafa Efendi ve ilk kadın muhtar (sonradan milletvekili) Satı Kadın yer alıyor. Ana figürlerin etrafında ise Ankara’nın yiğit Seymenleri, Bacı erenleri, gençler ve çocuklar ile Millî Mücadele’ye inanmış Ankaralılar bulunuyor.  Başkentin yeni sembollerinden biri olacak Anıt aynı zamanda Atatürk’ün büyük medeniyet ve imparatorluklar kurmuş Türk milletinin devletsiz kalamayacağı fikrini ve tarihsel kültürel birikimini de sembolize ediyor.