TCMB Başkanı Fatih Karahan, "Enflasyon aslında bir virüs gibidir. Vücutta uzun süre kalınca onu defetmek zorlaşır" dedi. 

TCMB Başkanı Karahan:  'Enflasyon bir virüs gibidir'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Enflasyon aslında bir virüs gibidir. Vücutta uzun süre kalınca onu defetmek zorlaşır" dedi. 

Karahan, para politikası ve makroekonomik görünüme ilişkin sosyal medya hesaplarından dün akşam yapılan canlı yayında gazeteciler ve bir sektör temsilcisinden gelen soruları yanıtladı. 

TCMB olarak makro finansal istikrar için üç öncelikli amaçlarının bulunduğunu anlatan Karahan, "bunların rezerv pozisyonunu düzeltmek", "kur korumalı mevduat (KKM) bakiyesini aşağı çekmek" ve "enflasyonu tek haneli rakamlara getirmek" olduğunu söyledi.

Karahan, sıkı para politikasının etkisinin ilk olarak rezervlerde görüldüğünü ve şu ana kadar 80 milyar doların üzerinde bir artış kaydettiklerini belirtti. Karahan, KKM'de de 140 milyar doları aşan bakiyenin şu anda 600 milyon dolar civarına indiğini ifade etti. 

Fatih Karahan'ın açıklamalarından bazı satırbaşları şöyle:

"-Enflasyon aslında bir virüs gibidir. Vücutta uzun süre kalınca onu defetmek zorlaşır. Biraz daha uzun süre alabilir."

"-Ama biz doğru bir reçete uyguluyoruz. Bugüne kadar da epey olumlu sonuçları aldık. Sadece reçetenin etki etme zamanı bünyeden bünyeye değişebiliyor." 

"-Eylül verisinden sonra epey bir karamsarlık oluştu. Çünkü piyasa beklentilerin üzerinde gelmişti enflasyon."

"-Aslında o dönem bunu anlamak için biraz Eylül ayı verisinin detaylarına bakmak gerekiyordu."

"-Baktığımızda aslında şunu görüyoruz, Eylül ayı verisinde, sapmanın epey bir kısmı gıda kaynaklı oldu. Bu yıl zirai don ve daha sonra da ciddi bir kuraklık yaşadık. Kuraklık nedeniyle özellikle tahıl kaynaklı eylülde belirginleşen gıda fiyatlarında bir artış yaşamış olduk. Sapmanın birinci kaynağı, en büyük kaynağı bu."

"-Sapmadaki diğer bir faktörün eğitim ücretleri kaynaklı. Biliyorsunuz yeni yılın üniversite ücretleri endekse Eylül ayında geliyor. Dolayısıyla mevsimsel olarak Eylül'de eğitim enflasyonu yüksek oluyor."

"-Kasım özelinde öncü verilerin benzer şekilde yani dezenflasyonun sağlıklı bir şekilde sürdüğünü gösteriyor. Hem manşette hem de detaylara baktığımızda daha iyi bir veri göreceğimizi düşünüyoruz." 

"-Genel olarak ciddi bir dengelenme söz konusu. Bu da fiyatlar üzerindeki talep yönlü baskıları zayıflatıyor."

 Ölçülen ve hissedilen enflasyon

"-Ölçülen enflasyon her bir hanenin enflasyonunu tek tek karşılamaz. Ortalama bir haneye göre ölçülmüş oluyor."

"-Eğer sizin gıda harcamanız yüzde olarak daha fazlaysa buna göre daha fazla bir enflasyon sepetine sahip olabilirsiniz ya da mal harcamalarınız daha fazlaysa orada enflasyon biraz daha düşük olduğu için daha düşük bir enflasyona maruz kalabilirsiniz."

"-Hissedilen enflasyonu belirleyen kalemler daha çok temel mal kalemleri değil. En başta gıda. Çünkü gıda harcamalarını günlük bazda yapıyoruz ya da bazılarını haftalık bazda yapıyoruz. Dolayısıyla oradaki fiyat değişimlerini çok yakından görüyoruz ve hissediyoruz."

"-İkincisi de bütçemizde daha çok ağırlık oluşturan kalemler. Bunların başında da kira geliyor. Bu nedenle de kirada yüksek bir artış yaşadığımız zaman onu daha yakından hissediyoruz."

"-Yani hissedilen enflasyon daha çok gıda ve kira gibi kalemlerden etkileniyor. Bu iki kalemle de enflasyon görece daha yüksek. Şu anda kira enflasyonu yüzde 66. Dolayısıyla hissedilen enflasyonun biraz daha yüksek olması normal."

"-(Kira ve eğitim) bu iki sektörde de fiyatlamalar geçmiş enflasyona göre yapılıyor. Çünkü fiyatı bir kere belirliyorsunuz."

"-Dolayısıyla burada yeni sözleşme yapılırken daha çok bir önceki sene enflasyon ne kadar yüksek gerçekleştiyse onunla orantılı bir şekilde belirleniyor. Özel okul ücretleri yılda bir kere belirleniyor ve ondan sonra sabit kalıyor."

"-Burada geçmişe endeksleme olduğu için ve enflasyon düşüş trendinde olduğu için geçmiş enflasyon her zaman gelecek enflasyonun üstünde. Dolayısıyla bu kalemlerde özellikle kira ve eğitim gibi iki kalemde enflasyon hep ortalamanın üzerinde kalıyor."

Politika faizi ve piyasa faizi 

"-Uzun vadeli kredilerde fiyatlamalar Merkez Bankası faizinden ziyade enflasyon beklentileri üzerinden şekilleniyor."

"-Burada hassas bir denge var. Bu denge gözetilmezse politika faizi kararları piyasa faizlerine yansımayabiliyor. Hatta ters şekilde de yansıyabiliyor."

"-Politika faizi düşerken piyasa faizlerinin düşmediği, tam tersine arttığı bir dönem de yaşadık. Merkez Bankası 5 puana yakın bir indirim yaparken, piyasa faizlerinin tüketici faizlerinin, ticari faizlerin ve hazine borçlanma faizlerinin 4-5 hatta 7 puana kadar artabildiğini gördük."

"-Bu neden gerçekleşti? Çünkü bu süreçte enflasyon beklentileri bozuldu. Enflasyon beklentileri bozulunca buradaki fiyatlamalar Merkez Bankası fonlama maliyetlerini düşürmesine rağmen yukarı yönde gerçekleşti."

"-Biz faiz indirimi konusunda hem bu hassas dengeyi gözeterek hem de ara hedeflerimize olan sadakatimizi gözeterek en doğru kalibrasyonu yapmaya gayret ediyoruz."

"-Önümüzdeki dönemde geçmişte de olduğu gibi enflasyon verileri yani enflasyon patikası ve enflasyon beklentileri ana belirleyicilerden olacak."

Enflasyon beklentileri ve yansıması 

"-Eğer enflasyonun artacağı yönünde bir inanç oluşursa vatandaşlar tarafından ya da ekonomide genel olarak bu fiyatlara yansıyor." 

"-Vatandaşlar tüketim talebini öne çekiyor. Bu durumda satıcılar da fiyatlama gücü olduğu için fiyatları yukarı çekebiliyor."

"-Uzun vadeli yapılan kontratlar da beklenen enflasyon yüksek olduğu için, onu göz önünde bulundurarak, biraz daha yüksek artışlar görülebiliyor."

"-Özetle, yüksek enflasyon beklentisi gerçekten de yüksek enflasyona sebep olabiliyor." dedi.

"-Üç kesimin beklentisini takip ediyoruz. Bunlardan bir tanesinin piyasa katılımcıları denilen piyasa profesyonelleri, ekonomistler."

"-Bir diğer kesimin ise reel sektör ve firmaların enflasyon beklentileri."

"-Firmalar fiyat koyucu olduğu için oldukça önemli. Bu grubun yüksek enflasyon beklentisi olursa fiyatlarda yüksek artışlar yapabilecekler."

"-Bir diğer kesim ise hanehalkı. Hanehalkının talebin belirleyicisi olarak oldukça önemli bir grup."

"-Baktığımızda piyasa katılımcılarının beklentilerinin epey süredir düşmekte olduğunu görüyorduk. Özellikle Eylül ayı verisinin biraz olumsuz gelmesiyle son birkaç ayda burada bir miktar tersine hareket gördük."

"-Ama reel sektör ve hanehalkı beklentileri oldukça olumlu seyrediyor, düşmeye devam ediyor."

"-Fakat hanehalkı beklentisi oldukça yüksek. Hanehalkı beklentisi tamamen beklentiyi ölçmekten ziyade gerçekleşen enflasyonu biraz daha raporluyor. Hatta hissedilen enflasyonu raporluyor."

"-Reel sektör beklentileri çok daha yakın, piyasa katılımcıları beklentileri de enflasyonun gerçekleşmesine oldukça yakın."

"-Son döneme hanehalkı tahmin performansının daha da bozulduğunu görüyoruz."

"-Reel sektörün de tahmin performansının bozuluyor. Bu dönemde en iyi tahmin performansı gösterenin piyasa katılımcıları." olduğunu söyledi.

400-500 milyar dolarlık yastık altı altın 

"-Enflasyon tahminlerini belli varsayımlar altında yapıyoruz."

"-Enflasyonu belirleyen birçok iç ve dış faktör var. Bu faktörler üzerinde varsayımlarda bulunmamız gerekiyor. Bu etkenlerdeki değişmeler, gelişimler bazen varsayımlarımızdan farklılaşabiliyor."

"-Bu etkenlerden birincisi küresel koşullar. Nisan ayında korumacı önlemlerin artmasıyla dış ticaret tarafında sermaye akımları farklılaştı."

"-İkinci etken altın fiyatlarındaki yükseliş. ABD politikalarının neticesinde altına talebin artmasıyla fiyatlarının yükseldiğini görüyoruz." 

"-Bildiğiniz gibi ülkemizde ciddi bir yastık altı altın stoku var. Bunun 400-500 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ediyoruz."

"-Bu fiyat artışları bizim tahminimize göre en az 100 milyar dolarlık servet etkisine sebep oldu."

"-Bu harcanmak zorunda değil ama bir kısmı harcanıyordur. Bu da bizim talep yönetimimizi zayıflatan unsurlardan bir tanesi."

"-Bir diğer unsur aslında olumlu ama dezenflasyon açısından biraz yavaşlatan bir faktör. O da deprem konutlarının hızlı tamamlanıyor olması."

"-Bu, sosyal açıdan, vatandaşımızın bir an önce konutlara kavuşması açısından oldukça önemli. Biliyorsunuz inşaat lokomotif bir sektör. Oradaki inşaat faaliyetlerinin hızlı gidiyor olması ekonominin geri kalanında da aktivitenin bir miktar daha hızlı gitmesine sebep oluyor. Bu da dezenflasyonun biraz yavaşlamasına sebep oluyor."

Kur hedefimiz sözkonusu değil

"-Kur konusunda bir hedefimiz ya da projeksiyonumuz söz konusu değil. Dolayısıyla kurun şu anda geldiği nokta hakkında çok bir değerlendirme yapmam mümkün değil ama şunu söylemek lazım, kur gelişmeleri büyük ölçüde faiz politikasının bir sonucu."

"-Ekonomide dengelenme sağlayabilmek için parasal sıkılaşma yapıyoruz. Bu da Türk lirasının cazibesini artırıyor, artırdı da..."

"-Bunun neticesinde de birçok vatandaşımızın döviz bozduğunu gördük. Bunun sonucunda Türk lirasına talep arttı ve TL'nin değeri diğer para birimlerine göre reel olarak arttı. Bu, bizim özellikle zorladığımız bir gelişme değil."

"-Kurun herhangi bir şekilde baskılanması kesinlikle söz konusu değil."

İhracat performansı

"-İhracat performansında temel belirleyici reel kur değil."

"-Belli sektörlerde, biraz daha emek yoğun sektörlerde etki biraz daha fazla ama genel olarak ihracatın temel belirleyicisi dış talep."

"-Talebi olmayan bir ürünü satamazsınız. Fiyatın ne olduğu o kadar da önemli değil." 

"-Dünyanın içinden geçtiği ortamı da göz önünde bulundurduğumuzda aslında ihracat performansımız oldukça iyi." 

"-Önümüzdeki dönemde dış talep bundan önce olduğu gibi ihracat performansı üzerinde daha belirleyici olacak." 

"TL payı artmaya devam ediyor"

"-İki sene geriye gittiğimizde Türk lirasının bankacılık sistemindeki payı yüzde 30'lardaydı, 3'te bir oranındaydı. Şu anda yüzde 60'lara gelmiş durumda ve tarihsel ortalamalara yakın."

"-Son dönemde, 'faizler düşüyor, hatta stopaj da arttı, dolayısıyla TL'nin cazibesi azalacak mı, tekrardan dolarizasyon başlar mı?' soruları ile çok karşılaşıyoruz."

"-Bunun için elimizde yeterli veri var. Baktığımızda son dönemde hem mevduat faizleri 11 puan düştü hem de stopaj arttı. Mevduatın getirisi oldukça düştü diyebiliriz."

"-Fakat bu süreçte altın fiyatlarının artması gibi olumsuz olabilecek bir sürü küresel gelişmeye rağmen Türk lirası payının yüksek kaldığını hatta azalmak bir yana artmaya devam ettiğini görüyoruz."

Öncelikli hedef fiyat istikrarı

"Tarihi merkez bankacılarına ne kadar çok hedef olursa onlara ulaşmanın o kadar zor olduğunu öğretti."

"-Tek bir hedefiniz varsa, tek bir hedef benimserseniz ve sadece o hedef hakkında kararlı konuşup kararlı adımlar atarsanız başarı şansınız o zaman çok daha yüksek oluyor. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz."

"-Dolayısıyla şu an tek öncelikli hedefimiz, bize kanunla da verilen fiyat istikrarı."