KONULAR
Gazeteci Fatih Altaylı’ya 4 yıl 2 ay hapis
Gazeteci Fatih Altaylı, 'Cumhurbaşkanı'nı tehdit' suçlamasından 4 yıl 2 ay hapse mahkum edildi ve tutukluluğunun devamına karar verildi.
Altaylı, tutuklu olarak yargılandığı davada İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Savunmasına "Silivri'ye hoşgeldiniz" diye başlayan Altaylı şunları söyledi:
Cumhurbaşkanlığı koruma Daire Başkanlığı’ndan 4-5 bin civarında polis çalışıyor. Gazeteci arkadaşlardan rica ettim benim programımdan sonra Cumhurbaşkanı’nın programında değişiklik olmuş mu diye. Avukatlarım aracılığıyla çıkarıp yolladılar, programında ufak bir değişikliği yok.
Cumhurbaşkanı’nın benim konuşmamdan korkup tehdit olarak algılayacağı bir şey yok. Böyle bir etkim de yok. Karşınızda duran bir vatandaşım ben. Cumhurbaşkanı korkan biri değil, kaldı ki tarihi bir örnekten niye korksun. Hem bana hem de Cumhurbaşkanı’na haksızlık yapılıyor diye düşünüyorum.
Suçlanmamam gerekirken karşınızda olmamı çok gereksiz buluyorum. Herhangi bi tehdit kastım olmadığı çok açık. Beraatımı talep ediyorum."
Mahkeme heyeti açıklandığı kararda Altaylı’ya atfedilen 'Cumhurbaşkanı'na tehdit' suçlamasından 4 yıl 2 ay mahkumiyet ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Altaylı 22 Haziran'dan beri Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
Altaylı 3 Ekim'de görülen duruşmada ilk kez hakim karşısına çıkmıştı.
Tepkiler
Fatih Altaylı'ya verilen mahkumiyet kararının ardından yapılan açıklamalarda karar basın özgürlüğüne yönelik bir tutum olarak değerlendirildi. Tepkilerden bazıları şöyle:
Nazmi Bilgin (Gazeteciler Cemiyeti Başkanı): “Deneyimli gazeteci Fatih Altaylı’ya yorumları gerekçesiyle hapis cezası verildiğini hicap duyarak öğrendik. Gazeteciliğin hapsedilmeye çalışılması tüm ülke olarak ortak utancımızdır. Adalete güveni yerle bir eden kararlar artık sona ermeli, hiçbir gazeteci mesleki çalışmaları suç unsuru sayılıp tutuklu yargılanmamalıdır.
Biz gazeteciler ayrıcalık değil, adalet ve vicdan arıyoruz, hakkaniyet arıyoruz, ölçülülük talep ediyoruz, keyfi ve kişiye göre ceza yargılamasının sona ermesini istiyoruz. Bir gazetecinin saldırıya uğraması bir başka gazetecinin otosansürüne neden olur. Bir gazetecinin yargılanması ya da tutuklanması da öyle.
Altaylı gibi on yıllara dayanan deneyimiyle yorumlarını güçlendiren ve eleştirilerini sakınmayan bir gazetecinin hapse mahkum edilmesi ise sadece ona eziyeti arttırmaz aynı zamanda dillere pranga vuran bir etki doğurur.
Meslektaşımız, açıktır ki yaptığı yorumlar nedeniyle cezalandırılmış, mesleki faaliyeti suç kabul edilmiştir. Bu adalet adına utanç duyulacak bir karardır, bu kararı şiddetle kınıyoruz. Altaylı yalnız kalmayacak! Biz bu büyük gözdağını kabul etmeyeceğiz. Tüm meslektaşlarımız olarak adalet ve demokrasi arayışımızda dayanışma göstereceğiz.
Bir süre önce tutuklanan meslektaşımız Merdan Yanardağ ve mesleki çalışmaları nedeniyle hapsedilen tüm gazeteciler gibi Altaylı da özgür olmalı, serbestçe yorum ve eleştiri yapabilmelidir. Bunu sağlamak, eleştirilere katlanmak ve onları gerekirse göğüslemek de kamu otoritesinin sorumlulukları arasındadır. Gazetecilerin demokrasiye ve kamu yararına katkıda bulunabilmesi için bu zorunludur. Biz bu evrensel gerçeği vurgulamaktan yılmayacağız. Gazetecilik suç değildir!
Meslektaşımız Altaylı’ya dayanma gücü diliyor, tüm gazetecileri bu ağır baskılara karşı bir arada olmaya, dayanışmayı büyütmeye davet ediyoruz.”
Uğur Güç (TGC Genel Sekreter Yardımcısı): “Gazeteciyi sadece mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir. Gazetecilerin önce kamuoyunda tehdit edilerek, akabinde yargıyı kullanarak sürekli gözaltı uygulaması ve haksız tutuklamalarla baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılması halkın haber alma hakkının engellenmesidir. Fatih Altaylı bu meslektaşlarımızdan biridir. Bu duruşmada Fatih Altaylı’nın tahliye edilmesini umuyordu. Ne yazık ki olmadı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü alan meslektaşlarımızdan Fatih Altaylı’nın ve tüm tutuklu gazetecilerin en kısa sürede serbest kalmasını, tutuksuz yargılanmalarını umut ediyoruz. Gazetecilik suç değildir. Gazetecilik mesleğini halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için yapıyoruz. Bu nedenle gazetecilik tutukluluk nedeni olmamalıdır. Tutuklu tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha duyuruyoruz.”
Bahattin Bulut (CHP Genel Başkan Yardımcısı): "22 Haziran’dan bu yana muhalif medyaya gözdağı vermek amaçlı, hukuka aykırı bir biçimde Silivri zindanlarında tutulan Fatih Altaylı’ya 4 yıl 2 ay ceza verilmiş ve tutukluluğunun devamına hükmedilmiştir. Bu karar açıkça gösterdi ki bir gazetecinin, söyledikleri nedeniyle cezalandırılması çürümüş bir yargı sisteminin açık bir utancıdır. Bir gazetecinin özgürlüğünün elinden alınması, toplumun haber alma hakkına doğrudan vurulmuş bir darbedir."
Ali Mahir Başarır (CHP Grup Başkanvekili): "Meşru güç, düşüncelerden korkarsa meşruiyeti tartışmalı hale gelmiştir. Bugün Fatih Altaylı hakkında verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası kararı bu korkunun sonucudur."
Sera Kadıgil (TİP Sözcüsü): "Tehdit suçunun bazı maddi unsurları vardır. Fatih Altaylı’nın yayında ettiği kel alaka bir sözden 'tehdit' çıkarıp bir de bundan 4 yıl 2 ay hapis ceza verebilmek çok büyük başarı(!) diyeceğim de Anayasa’yı bile iplemeyen İstanbul Adliyesinin oturup bir suçun maddi unsurlarını falan inceleyeceğini ummak abes olur."








