Eriş Ülger, Atatürk’ün, yaveri Salih Bozok’a yazdırdığı ve son satırı “İzmir benim yüreğimin Başşehridir” sözleriyle biten tarihi belgeyi paylaştı.

Atatürk’ün ‘yüreğinin başşehri’nin belgesi gün yüzüne çıktı

Hayatının büyük bir kısmını Atatürk çalışmalarına adayan Eriş Ülger, Çankaya Köşkü’nde 11 Ekim 1925 tarihindeki akşam yemeği sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün, yaveri Salih Bozok’a yazdırdığı ve son satırı “İzmir benim yüreğimin Başşehridir” sözleriyle biten tarihi belgeyi paylaştı. 96 yıl öncesine ait belge de Atatürk, “Ankara’nın dışında bir başşehir hiç düşünmedim. Bilirsin İzmir’i ve İzmirlileri çok severim. İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Salih! İnanır mısın bu nedenlerle de İzmir benim yüreğimin Başşehridir” diyor. 

Hayatının büyük bir kısmını Atatürk çalışmalarına adayan Eriş Ülger, Çankaya Köşkü’nde 11 Ekim 1925 tarihindeki akşam yemeği sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün, yaveri Salih Bozok’a yazdırdığı ve son satırı “İzmir benim yüreğimin Başşehridir” sözleriyle biten tarihi belgeyi paylaştı. 

İzmit Büyükşehir Belediyesi’nin oluşturduğu Atatürk Müzesi’ne Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve annesi başta olmak üzere yakınlarının hayatlarına ait eşya ve objelerle katkıda bulunan yazar Eriş Ülger, 96 yıl öncesine ait orijinal belgeyle önemli bir sırrı gün yüzüne çıkardı. Belge, Çankaya Köşkü’nde 11 Ekim 1925 tarihinde bir akşam yemeği sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün, yaveri Salih Bozok’a samimi duygularını yazdırdığı bir notu içeriyor. Atatürk, belge niteliğini taşıyan bu notta şöyle diyor: “Salih! Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin başşehri. Memleketin selameti için bütün gayretimizi Ankara’da topladık. Ve muvaffakiyetimizin temeli burada atıldı. Ankara’nın dışında bir başşehir hiç düşünmedim.  Bilirsin İzmir’i ve İzmirlileri çok severim. İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Salih!  İnanır mısın bu nedenlerle de “İzmir benim yüreğimin Başşehridir”.

Otuzdan fazla kitabı bulunan, Atatürk araştırmacısı Eriş Ülger, tarihi belgenin yolculuğunu ve Ata’nın İzmir’e olan aşkını şöyle anlattı: 

Salih Bozok’tan oğluna, ondan da bana kaldı

""Ankara Türkiye Cumhuriyeti’nin başşehri yapıldıktan bir süre sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün Çankaya Köşk’ünde yemek sırasında Salih Bozok’a dikte ettirdiği not. Mustafa Kemal söylemiş Salih Bozok da not tutmuş.  Salih Bozok uzun süre muhafaza etmiş ondan sonra oğlu Cemil Salih Bozok’a kalmış ondan da bana intikal etti.

İzmir dışında Erzurum’da kongre yaptı, Sivas’ta kongre yaptı, Amasya’da kararlar aldı, Hatay için büyük mücadeleler verdi ama hiç birisi için şu şehir benim için yüreğimdeki başşehrim dememiştir.  Bir tek İzmir için demiş bunu da not düşmüş. Bu evrak, bu belge İzmirliler tarafından paylaşılınca büyük için sevinç kaynağı olacak. 

İzmir’de karşılandığı gibi hiçbir yerde öyle karşılanmadı 

Atatürk’ün gerçekten İzmir’e çok büyük bir sempatisi var. Büyük zaferden hemen sonra 10 Eylül 1922’de İzmir’e girdiği sırada karşılanmasının büyük etkisi vardır. Atatürk, hangi şehre gitmişse İzmir de ki gibi karşılanmadı.  Yani 10 Eylül 1922 günü İzmir bir mahşer yeriydi. Çünkü orada torunlarının ırzına geçen Yunanlıları tırmığı ile öldüren ana karşıladı orada.  İşte 4 tane erkek evladını Afyon Ovası’nda şehit veren baba karşıladı, onların coşkusu onların Mustafa Kemal’e sarılışı bir anlamda o İzmir halkının kutsal bir kimseye sarılışı gibi. 

Üç sene sonra İzmir yollarında 1926 yılında kendisine yönelik suikast girişimi 1922’de ne kadar coşturmuş, ne kadar sevindirmiş, ne kadar memnun etmişse o kadar müteessir olmuş ve acı duymuştur. Yanındaki Cevat Abbas’a ‘Yahu üç sene evvel kurtardığımız topraklarda mı beni öldürmek istiyorlar’ demiştir. O nedenle hem sevinci zirve yapmıştır hem üzüntüsü zirve yapmıştır bu iki olay nedeniyle. Bu suikast girişiminde sonra Meclis’te uzun bir konuşma yapmıştır. Bu nedenle bu evrak çok kıymetli ve önemli.  Mustafa Kemal’in İzmir’i sevdiği çok aşikardır. İzmir’i sevmesinin nedenlerinden bir diğeri de burayı Selanik’e benzetmesidir, çok benzetir. Hatta bir sözü vardır, 'Ben İzmir’e her gelişimde Selanik’i hatırlarım' diyor.'' 

96 yıllık tarihi belgenin Türkçesi şöyle: 

''Salih!

Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin başşehri. Memleketin selameti için bütün gayretimizi Ankara’da  topladık. Ve muvaffakiyetimizin temeli burada atıldı. 

Ankara’nın dışında bir başşehir hiç düşünmedim.  Bilirsin İzmir’i ve İzmirlileri çok severim. İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. 

Salih!  İnanır mısın bu nedenlerle de “İzmir benim yüreğimin Başşehridir” 

11 Ekim 1925 

Mustafa Kemal''