Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı PVV partisinin parlamento seçimlerindeki muhtemel zaferiyle Hollanda'da büyük bir siyasî deprem yaşanıyor. (Foto: Depo Photos)

Hollanda'deki seçim sonuçları endişe yarattı

Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı milliyetçi PVV partisinin dün yapılan Parlamento seçimlerindeki muhtemel zaferiyle Hollanda'da büyük bir siyasî deprem yaşanıyor. 

Ipsos tarafından dün akşam açıklanan sandık çıkış anketin sonuçlarına göre, 60 yaşındaki Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV), Hollanda Parlamentosunun alt kanadındaki 150 sandalyenin 35'ini alarak, 26 sandalyeye sahip sol kanat İşçi Partisi ve Yeşiller ittifakının (PvdA-GL) çok önünde birinci geliyor.

Göçmen karşıtı bir partinin bu denli güç kazanması Brüksel'de endişeye yol açıyor.

Eğer nihaî sonuçlar Geert Wilders ve partisinin zaferini teyit ederse, bu Hollanda için keskin bir sağa dönüş anlamına gelecek.

PVV ayrıca, ülkenin Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürme sözü verdi ki bu ihtimal diğer Avrupa partilerini endişelendiriyor. 

Geert Wilders seçimlerin ardından yaptığı açıklamada "Avrupa'daki diğer partilerin ya da diğer ülkelerin istediği bu olmayabilir ama demokrasi budur" dedi.

Fransa Ulusal Meclisi'ndeki Ulusal Birlik grubunun başkanı Marine Le Pen, X üzerinden yayınladığı bir mesajla Geert Wilders'i tebrik etti.  Le Pen, "Ulusal kimliklerin savunulmasına yönelik artan bağlılığı teyit eden yasama seçimlerindeki muhteşem performansları için @geertwilderspvv ve PVV'yi tebrik ediyorum. Ulusal meşalenin söndüğünü görmeyi reddeden halklar olduğu içindir ki Avrupa'da değişim umudu canlı kalmaktadır" diye yazdı.

Geert Wilders ne yapmak istiyor?

Hollanda’da seçimlerinde ortaya çıkan sonuç, tartışmalı İslam karşıtı siyasetçi Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı partinin tarihindeki en büyük zafer olarak kayıtlara geçti.

Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi'nin (PVV) zaferi, anket kuruluşlarının tahminlerinin çok ötesine geçti ve son genel seçimlerde Parlamentoda kazandığı sandalye sayısını ikiye katladı. 

Bu, sadece bu aşırı sağcı oluşumun şimdiye kadar elde ettiği en iyi seçim sonucu değil. Aynı zamanda İkinci Dünya Savaşından bu yana ilk kez Hollanda'nın en büyük partisi merkez sağ veya merkez sol Avrupa liberal partileri ailesinden çıkmadı.

Geert Wilders bunu nasıl başardı? Görünüşe göre, 2021’deki seçmenlerini yeniden sandığa gitmeleri için harekete geçirdi, ancak aynı zamanda 2021'de çekimser kalan insanları da kazandı ve diğer sağ partilerin desteğini aldı.

Başbakan olacak mı?

“Özgürlük Partisi” (PVV) lideri Geert Wilders, Çarşamba günkü seçimlerde partisinin Hollanda Parlamentosundaki sandalye sayısını iki katına çıkarmış olabilir, ancak bu onun mutlaka Başbakan olacağı anlamına gelmiyor.

Geert Wilders'in Parlamentoda çoğunluğu elde etmek için diğer partilerle koalisyon kurması ya da azınlık hükümetiyle yönetmesi gerekecek ki bu da siyasette her zaman uzlaşmayı gerektirir.

Henüz üç ay önce kurulan Yeni Toplumsal Sözleşme partisinin lideri, Geert Wilders ile görüşmeye açık olduğunu söyledi. Parti bu seçimlerde yaklaşık 20 sandalye kazandı.

İşçi Partisi ve Yeşiller Partisi'nin oluşturduğu merkez sol koalisyonun 26 sandalye kazanması bekleniyor, ancak partinin lideri Frans Timmermans, Geert Wilders ile herhangi bir işbirliğini daha şimdiden reddetti.

Frans Timmermans, "Sığınmacıların tüm sefaletin kaynağı olduğunu iddia eden partilerle asla koalisyon kurmayacağız" dedi.

Yeni hükümeti kurma süreci

Yeni bir hükümet kurma süreci, hangi partiler kombinasyonunun çoğunluk barajına, yani parlamentodaki 150 sandalyeden 76'sına ulaşmak için birlikte çalışabileceğini belirlemek üzere tüm partiler arasında yapılan ön görüşmelerle başlayacak. 

Alt meclis, daha sonra, bir koalisyon anlaşmasının olası hatlarını belirlemek üzere bir “haberci” atayacak. Bu kişi 2012 yılına kadar Kral tarafından atanmaktaydı.

Bir grup partinin birlikte çalışabileceği görüldüğünde de bir "şekillendirici" atanır. Bu kişi neredeyse her zaman seçimi kazanan kişidir ve potansiyel kabineyi bir araya getirme gibi hassas bir işe başlar.

Partiler, daha sonra da bir koalisyon anlaşması imzalar ve yeni hükümet planlarını alt meclise sunar, alt meclisin de bunları güven oylamasıyla onaylaması gerekir. 

271 gün

Süreç benzersiz görünüyor, koalisyon görüşmeleri zor olacak, peki tüm bunlar ne kadar sürebilir? Cevap basit: Zaman ve sabır gerekiyor.

Hollanda'da partiler, iktidar yarışı başlamadan önce bile koalisyon anlaşmasına kendi programlarından mümkün olduğunca çok noktayı dahil etmek için genellikle aylarca mücadele ediyor.

Önceki Başbakan Mark Rutte'nin son koalisyonu olan hükümet, 2021 seçimlerinden sonra ancak 271 gün gibi rekor bir süre sonunda kurulabilmişti.

Çoğu analist, 2024 yazından önce bir hükümetin kurulmasını beklemediği için bu sefer koalisyonun oluşması daha da uzun sürebilir.

Mark Rutte ve hükümeti, bu süre zarfında görevde kalmaya devam edecek.

AB’den çıkış

İttifaklar kurmak ve bir koalisyon hükümetinde birlikte çalışmak uzlaşmayı gerektirse de Geert Wilders'in Avrupa'nın tüylerini diken diken edecek ve özellikle Brüksel'de hissedilecek bazı siyasî planları var.

Hollanda, halihazırda Avrupa Birliği'nden ayrılma konusunda pek istekli olmasa da Geert Wilders bir “Nexit” referandumu düzenlemek istediğini söylüyor.

Tel Aviv’den Kudüs’e

Diğer tartışmalı politikalarının yanı sıra, ilticayı sona erdirmek ve İslami okulları, Kuran'ı ve camileri yasaklamak isteyen Wilders, bununla birlikte, dün akşam Hollanda yasalarını ya da ülkenin din ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan anayasasını çiğnemeyeceğine ilişkin taahhütte bulundu.

Geert Wilders, aynı zamanda ateşli bir İsrail destekçisi! Hollanda Büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını ve Filistin Yönetiminin merkezi Ramallah'taki Hollanda Diplomatik Temsilciliğinin kapatılmasını savunuyor.