Uluslararası Para Fonu (IMF), 2021 yılında küresel ekonominin büyüme tahminini artırdı. IMF, küresel ekonominin bu yıl yüzde 5.5 ve gelecek yıl yüzde 4.2 büyüyeceğini tahmin ettiğini bildirdi.
Güncellenen ''2021 yılı Dünya Ekonomik Görünümü'' Ocak ayı raporunda, Covid-19 salgınını önlemek için geliştirilen aşılara onay verilmesi ve Aralık ayında bazı ülkelerde aşı çalışmalarına başlanmasının salgının sonunda biteceğine dair umutları artırdığını belirtildi. Aşılama çalışmalarının yanı sıra geçen yılın sonuna doğru, özellikle ABD ve Japonya’nın yanı sıra bazı gelişmiş ülkelerin ekonomilerini desteklemek için harcama önlemleri açıklamasının, küresel büyüme tahminlerinin artmasında etkili olduğu kaydedildi.
IMF, 2021 yılında küresel ekonominin büyüme tahminini, geçen yıl Ekim ayındaki beklentisine göre yüzde 0.3 oranında artırarak, yüzde 5.5’e yükseltti. Kuruluş, küresel ekonominin 2022 yılında da yüzde 4.2 oranında büyüyeceği öngörüsünde bulundu.
IMF, Ekim ayında küresel ekonominin yüzde 4.4 daralmasını beklediğini açıklarken, güncellediği Ocak ayı raporunda bu daralmanın yüzde 3.5 oranında olacağını tahmin etti.
Gelişmiş ülkeler
IMF’nin tahminlerine göre, dünyanın en büyük ekonomisi ABD bu yıl yüzde 5.1 ve gelecek yıl yüzde 2.5 oranında büyüyecek. ABD’nin, 2020 yılında yüzde 3.4 oranında daralması bekleniyor.
Dünyanın gelişmiş diğer ekonomilerinden Almanya’nın bu yıl yüzde 3.5, gelecek yıl yüzde 3.1, Japonya’nın bu yıl yüzde 3.1 ve gelecek yıl yüzde 2.4 büyüyeceği tahmin ediliyor. Ayrıca bu yıl ve gelecek yıl olmak üzere, sırasıyla Fransa’nın yüzde 5.5 ve yüzde 4.1, İngiltere’nin yüzde 4.5 ve yüzde 5, İtalya’nın yüzde 3 ve ve yüzde 3.6, İspanya’nın yüzde 5.9 ve yüzde 4.7, Kanada’nın da yüzde 3.6 ve yüzde yüzde 4.1 büyümesi öngörülüyor.
IMF’ye göre, 2020 yılında Almanya yüzde 5.4, Fransa yüzde 9, İtalya yüzde 9.2, İspanya yüzde 11.1, Japonya yüzde 5.1, İngiltere yüzde 10 ve Kanada yüzde 5.5 daralacak.
Çin ve diğer gelişmekte olan ülkeler
IMF, gelişmekte olan ülkeler arasında farklı performans bekliyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’in salgını kontrol altına alması ve kamu yatırımları ülkenin güçlü biçimde toparlanmasına yardımcı oldu. Çin, salgın yüzünden büyüme oranları önceki yıllara göre hızla gerilese bile, geçen yıl ekonomisi daralmayan tek ülke oldu.
Çin ekonomisinin 2020 yılında yüzde 2.3 büyümesini bekleyen IMF, Çin’in, bu yıl yüzde 8.1 ve gelecek yıl yüzde 5.6 büyüyeceğini tahmin ediyor. Hindistan’ın, 2020 yılında yüzde 8 daraldıktan sonra, bu yıl yüzde 11.5 ve 2022 yılında yüzde 6.8 büyüyeceği öngörülüyor.
Rusya bu yıl yüzde 3, gelecek yıl yüzde 3.9, Brezilya bu yıl yüzde 3.6, gelecek yıl yüzde 2.6, Meksika 2021 yılında yüzde 4.3, 2022 yılında yüzde 2.5, Güney Afrika bu yıl yüzde 2.8, gelecek yıl yüzde 1.4 ve Suudi Arabistan bu yıl yüzde 2.6 ve gelecek yıl yüzde 4 büyüme sağlayacak.
IMF'ye göre, ekonomileri turizm ve petrol satışı gelirlerine bağlı olan gelişmekte olan ülkeler için durum zor olacak, salgın sert biçimde etkilediği turizm sektörü ve petrol satışında durumun yavaşça normale dönecek. IMF, ülkelerin, geçen yılki derin durgunluktan kaynaklı kalıcı zararı sınırlamak için faaliyetler normale dönünceye kadar ekonomilerini desteklemeye devam etmesini de öneriyor. .
IMF, küresel ekonominin ‘’olağanüstü belirsizlikle’’ karşı karşıya kalmaya devam ettiği, Covid-19 salgının yeni dalgaları ve virüsün yeni türlerinin risk oluşturduğu ve küresel faaliyetin, bir yıl önce yapılan Covid-19 öncesi tahminlerin oldukça altına kalacağı uyarısında da bulundu.
Türkiye ekonomisi
IMF'nin güncellenen raporunda Türkiye ekonomisi için 2021 yılı büyüme tahminini bir puan yükseltildi.
Kuruluşun Türkiye için yayımladığı gözden geçirme raporunda 2021 yılında ekonominin yüzde 6 büyümesi öngörülüyor. Ekim ayındaki son tahminde bu yıl için yüzde 5'lik bir büyüme oranı öngörülmüştü. Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme trendini sürdürmesinin beklendiği belirtilen raporda, ülke ekonomisinin 2022'deki büyüme tahmini ise yüzde 3,5.
Gözden geçirme raporunda enflasyonun bu yıl içinde hafif bir düşme gösterecek olsa da hedeflenenin üzerinde gerçekleşeceğine de yer verildi.
IMF raporunda ''beklenen pozitif büyümeye rağmen Türkiye ekonomisindeki kırılganlıkların da devam ettiği'' uyarısına yer verildi. Raporda, döviz rezervlerinin düşüklüğünün yüksek dış finansman ihtiyacı ve yurt içinde döviz cinsinden mevduatların yüksekliğiyle birleşince Türkiye ekonomisini olası dış ve iç kaynaklı şoklara ve duygu durum değişikliklerine karşı duyarlı kıldığı ifade edildi.
Ekonomi politikasında geçen yılın son aylarında yapılan değişikliğin olumlu sonuçlar verdiği savunulan raporda, para politikalarının sıkılaştırılmasının. Ekonomik faaliyetler üzerindeki fiili düzenleme önlemlerinin hafifletilmesinin ve kamu bankalarının verdiği kredilerin azalmasının Türk lirasını ve ülke ekonomisine duyulan güveni güçlendirdiği belirtildi.