İsrail'in güney Lübnan'a yönelik saldırılarında en az 558 kişi öldü, 1,800'den fazla yaralı var. Hizbullah, İsrail hava üslerini hedef alan bir dizi füze fırlattı. (Foto: Depo Photos)

İsrail'in güney Lübnan’a saldırılarında 558 kişi öldü

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail askeri saldırılarının Lübnan'da 50'si çocuk olmak üzere en az 558 kişinin ölümüne yol açtığını bildirdi. Saldırılarda 1,800'den fazla kişi de yaralandı.

Hizbullah, misilleme olarak, İsrail hava üslerini hedef alan bir dizi füze saldırısı başlattı. Dünya liderleri ve Birleşmiş Milletler derhal gerilimin düşürülmesi çağrısında bulunurken, İsrail, Lübnan genelinde Hizbullah mevzilerine yönelik saldırılarını sürdürdü. 

Hizbullah, gece boyunca ve bu sabaha kadar Hayfa, Nahariya, Celile ve Emir Vadisi de dâhil olmak üzere İsrail'in çeşitli bölgelerine roketler fırlattı.

İsrail ordusu, Hava Kuvvetlerinin, Lübnan ve Beka Vadisinde 1.600'den fazla hedefi vurduğunu belirtti. Bu hedefler arasında füze rampaları, komuta merkezleri ve Hizbullah'la ilişkili diğer altyapılar yer almaktaydı ve bunların bazıları sivil konutların içinde bulunuyordu. 

İsrail topçu ve tank birlikleri de, Ayta eş Şab ve Ramyeh gibi bölgelerde sınıra yakın Hizbullah mevzilerini hedef aldı.

İsrail ordusu, dün İsrail'e 210 roket fırlatıldığını ve bunun sonucunda çok sayıda İsraillinin şarapnel yaralanmaları ve panik atak nedeniyle sığınacak yer ararken tedaviye ihtiyaç duyduğunu bildirdi. 

İsrail ordusu, Hizbullah'a karşı yürüttüğü geniş çaplı operasyonda Lübnan genelinde yaklaşık 300 hedefi vurduğunu açıkladı. Sivillere, İran destekli grup tarafından silah depolamak için kullanıldığından şüphelenilen evleri boşaltmaları çağrısında bulunuldu. İsrail ordusu, İsrail'e karşı saldırılar düzenlemeye hazırlanan Hizbullah ajanlarını tespit ettiğini duyurdu.

İsrailli yetkililer, 2006 yılında İkinci Lübnan Savaşını sona erdiren 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uyulmasını istedi ve Hizbullah'ın Güney Lübnan'da silahsızlandırılması çağrılarını yineledi.

“Bölgeye yayılma riski var”

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail ile gerilimi tırmanan ve bölgesel bir çatışma korkusu yaratan Hizbullah'a desteğini yineledi.

İsrail'in Lübnan'a yönelik ölümcül bombardımanının ardından CNN'e bir mülakat veren Mesud Pezeşkiyan, İran’ın müttefiki Hizbullah'ın İsrail karşısında “tek başına duramayacağını” söyledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin tırmanmasından bu yana saldırılarda 500'de fazla kişinin öldüğü 23 Eylül en ölümcül gün oldu.

İran Cumhurbaşkanı, saldırıları “insani bir krize” benzeterek, “Lübnan'da yaşanan olayların tüm bölgeye yayılma riski var” dedi.

Hizbullah tek başına ayakta duramaz

Mesut Pezeşkiyan, Amerikan medyasına verdiği mülakatta, ülkesinin “Lübnan'ın, İsrail'in elindeki bir başka Gazze olmasına izin vermeyeceğini” söyledi.

Pezeşkiyan, “Hizbullah'ın, Batılı ülkeler, Avrupa ülkeleri ve ABD tarafından savunulan, desteklenen ve beslenen bir devlete karşı tek başına duramayacağını” belirtti.

Hizbullah, İran İslam Cumhuriyetinin doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı paramiliter bir örgütü olan Devrim Muhafızları tarafından silahlandırılmakta ve finanse edilmekte.

Hizbullah, bölgedeki İran yanlısı milisleri destekliyor. Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırılardan bu yana Hamas'la dayanışma içinde ve neredeyse her gün İsrail’e roket ya da İHA fırlatıyor.

İsrail'in Hizbullah'a karşı kara harekâtı ihtimali

İsrail'in güney Lübnan'da düzenlediği yoğun saldırılarda 500’de fazla kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Avrupa diplomasisinin başındaki isim Josep Borrell, çatışmanın uzamaması konusunda uyarıda bulundu. 

Uluslararası alanda en büyük korku, İsrail'in Lübnan Hizbullah'ını hedef alan bir kara harekatına girişmesi.

Sınır ötesi saldırılar dün geceden (23 Eylül) beri hız kesmeden devam etti. İsrail hava kuvvetleri, güney Lübnan'ın birçok bölgesine saldırdığını duyurdu. Aynı zamanda Hizbullah, aralarında bir patlayıcı fabrikasının da bulunduğu İsrail askerî hedeflerine yönelik çok sayıda roket saldırısının sorumluluğunu üstlendi.

ABD, bu çerçevede, bugün BM Genel Kurulu'nda İsrail ile Lübnan arasındaki sınırda gerginliğin azaltılması ve İsrail ordusunun Lübnan topraklarına girmesinin önlenmesi için “somut” fikirler sunacak. 

Saldırıların Hizbullah'ı diplomatik bir çözümü kabul etmeye zorlayabileceği fikrini sorgulayan üst düzey bir Amerikalı yetkili, “Lübnan'ın karadan işgalinin bölgedeki gerilimi azaltmaya yardımcı olacağına, tırmanan şiddet sarmalını önleyeceğine inanmıyoruz” dedi.

İsrail ordusu askeri müdahaleye “hazır”

Eski ABD Savunma Bakanı ve eski CIA Başkanı Leon Panetta ise CNN'e yaptığı açıklamada, Lübnan'da son bir yılın en ölümcül gününün yaşanmasının ardından ülkedeki durumun “bir eşiği aştığını” söyledi. 

Panetta, “Orta Doğu'da topyekûn bir savaşa giremeyiz. Şu anda ne doğru zaman ne de doğru yer ve açıkçası herkes gelecek için yıkıcı olacağını düşündüğüm bir bedel ödeyecek” dedi.

G7 ülkeleri, New York'taki BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında yaptıkları açıklamada, “Orta Doğu'da gerilimin daha da tırmanmasından hiçbir ülke kazançlı çıkmaz” görüşünü dile getirdi.

Zengin Batılı ülkelerden oluşan grubun yaptığı açıklamada, “eylemler ve tepkiler döngüsü (...) tüm Orta Doğu'yu hayal bile edilemeyecek sonuçları olacak bölgesel bir çatışmaya sürükleme riski taşıyor” dendi.

Batı, gerilimin tırmanmasından bu kadar endişe ediyorsa, bunun nedeni İsrail'in baskıyı azaltmaya çalışmaması. İsrail Ordusu Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, dün Lübnan'da bir kara operasyonu olasılığını “gözardı etmediğini” söyledi. 

Amiral Hagari, bir kara harekâtına yönelik hazırlıkları sorulduğunda, “Ordu tamamen hazırlıklı ve tüm vatandaşlarımızı kuzey sınırından güvenli bir şekilde evlerine getirmek için gereken her şeyi yapacağız” dedi.

"Gereken her şey yapılacak..."

Amiral Daniel Hagari, İsrail'in “savaş peşinde olmadığını”, ancak ülkenin kuzey sınırında güvenliği sağlamak için “gereken her şeyi” yapacağını bir kez daha teyit etti. 

Lübnan'la çatışmalar nedeniyle İsrail'in kuzeyinden kaçan insanların geri dönmesi Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yeni savaş hedeflerinden biri haline geldi.

İsrail Genelkurmay Başkanı, ordunun “hedefleri vurduğunu ve sonraki aşamalar için hazırlandığını” söyledi, ancak ayrıntılı bilgi vermedi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, saldırılara ilişkin olarak, “İsrail'in politikası tehditleri beklemek değil, onları öngörmektir ve biz de bunu yapıyoruz” dedi.

Netanyahu, “Lübnan halkına” seslenerek İsrail'in savaşının “halka değil, Hizbullah'a karşı olduğunu” söyledi.

İletişim araçları patlamıştı

İsrail, Hamas'ın 7 Ekim saldırısının ardından, Gazze ve Batı Şeria'da 41 binden fazla insanın ölümüne, binlerce insanın yerlerinden olmasına yol açan intikam saldırısı başlattı. Bu süreçte güney Lübnan'da konuşlu Hizbullah ve Yemen'deki isyancı Husiler de Hamas'a destek verdiler. İran destekli bu gruplar farklı zamanlarda İsrail'deki hedeflere yönelik saldırılar düzenlediler. 

İsrail'in de Hizbullah üslerine yönelik hava harekatları gerilimin artırdı. Hizbullah'ın iletişim araçlarının bombaya dönüştürülmesinin ardından yaşanan patlamalarda onlarca kişi öldü. Gerilimin tırmandı ve İsrail bu kez Hizbullah'ı hedefe koydu.