KONULAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa bir süre önce açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan ''tek taraflı ısrarlı takip'' eylemine ilişkin yol haritası şekilleniyor.
Hükümet, mağduru bezdirmeyi, ruhsal gücünü kırmayı amaçlayan tek taraflı ısrarlı takip eyleminin ceza kanununda ayrı bir madde olarak düzenleneceğini açıklamıştı.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, tek taraflı ısrarlı takip fiillerinin ayrı bir suç olarak düzenlendiği ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nın da, Türk Ceza Kanunu değişiklikleri ile diğer düzenlemelerin bir paket halinde çok uzamadan Meclis’e geleceğini söyledi. Tunç, tehdit, şantaj ya da sarkıntılık gibi suçlar kapsamında değerlendirilen ''ısrarlı takip'' eyleminin ceza kanununda ayrı bir madde olarak yer alacağını belirtti.
Mağduru bezdirmeyi, ruhsal gücünü kırmayı hedefleyen ''tek taraflı ısrarlı'' takip konusunda Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Ceren Kalay, Türk Ceza Kanunu’nda ısrarlı takip suçunun ayrı bir suç olarak düzenlenmediğini suçun durumuna göre ilgili maddelerle değerlendirildiğini söyledi. Kalay, “Mesaj içerinde cinsel taciz, hakaret, tehdit gibi algılanabilecek unsurlar tek tek değerlendiriliyor. Her bir mesaj cinsel taciz ise o suçla ilgili, tehdit ya da hakaret gibi algılananların da soruşturması buna göre yapılıyor. Eylem bunların hiçbirine girmiyorsa, huzur ve sükunu bozmaya girebiliyor. Ama ısrarlı takip adı altında bir suçumuz yok” dedi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç’un açıklamaları şöyle:
“Israrlı takip suçu ayrıca düzenlenecek diye İnsan Hakları Eylem Planı’na girdi. Ceza Kanununda ısrarlı takip diye ayrı bir suç yok ama taciz ve sarkıntılık suçunu sokabiliyor uygulama bunu. Dünyada da bu yeni yeni ayrı düzenleniyor ülkelerde. Bizde de Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı ayrıca bir suç olacağını. Türk Ceza Kanunu’nda ısrarlı takip bir erkek bir kadını ya da tersi de olabilir ısrarlı takip ediyorsa ve buna tehdit, şantaj ya da sarkıntılık gibi ısrarlı takip ediyorsa şimdi bunu taciz, sarkıntılık suçuna sokuyorlar. Bunu daha ayrıca bir suç türü olarak ısrarlı takip suçu ceza kanununa madde olarak eklenecek diye bir düşünce var. İnsan Hakları Eylem Planı’yla ilgili Ceza Kanunda değişiklikler diğer düzenlemeler ayrıca paket olarak Meclis’e gelir çok uzamaz. Çabuk gelir bu düzenlemeler gündeme gelir.
Kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili AK Parti hükümetleri çok düzenlemeler yaptı. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası bu dönemde çıktı. Hatta bazı kesimlerden eleştiri aldı İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bazı kesimler katı olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanımız kadına şiddet konusunda çok hassas. İnsan Hakları Eylem Planı’nda da geniş bir şekilde yer aldı. Kadına şiddetle mücadele hiçbir taviz vermeden çalışmalar sürüyor.
Yasaların uygulanması önemli. Uygulamanın da bu anlamda daha da hassas olması için yargı ve yürütme ne gerekiyorsa Eylem Planında da belirtiliyor. Şiddet bu yolla en aza indirgenir.''
Uygulamaki durum
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Ceren Kalay’ın değerlendirmeleri şöyle:
''Israrlı takip diye Türk Ceza Kanunu’nda bir suç yok. Her bir mesaj cinsel taciz ise o suçla, tehdit ya da hakaret gibi algılanıyorsa soruşturma buna göre yapılıyor. Bir de bunların hiçbirine girmiyorsa, huzur ve sükunu bozmaya girer bu suç. Çiçek gönderilmesi, bu kişinin huzur ve sükununu bozmaya girebiliyor. Ama ısrarlı takip adı altında bir suçumuz yok. ''
Erdoğan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı tanıtım toplantısında, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yapılacak düzenlemeleri şöyle açıklamıştı:
“2012 yılında yürürlüğe giren 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kendi alanında çok ileri bir düzenlemedir. Tek bir kadının dahi şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar kurumlarımızın, sivil toplumun, medyanın ve toplumun tüm kesimlerinin iş birliğiyle, bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Eylem Planı'mızla, kadına karşı şiddet suçlarını etkin bir şekilde soruşturmak amacıyla kurulan özel soruşturma bürolarını ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz. Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırıcı sebebi, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Tek taraflı 'ısrarlı takip' fiillerini ayrı bir suç olarak düzenliyoruz. Şiddet mağduru kadınlara avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz.”