Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alp Erinç Yeldan, ''Şu anda ekonomi, yerli ve yabancı finans sermayesinin fırtınalarına karşı korumasız bir gemi gibi. Türkiye ekonomisi başıboş, kimse müdahale edemiyor'' dedi.
Ajans Bizim’e, faiz ve döviz tartışmalarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Yeldan, ''faiz indirimiyle birlikte dövizdeki artışın, iktidarın bilinçli bir projesi olduğu iddialarına inanmadığını'' belirterek, “Bu, AKP’nin ekonomi idaresine çok fazla prim vermek olur. AKP ekonomi idaresinin Türkiye ekonomisine olumlu olumsuz herhangi bir şekilde yön verebilme becerisinde olduğu kanısında değilim” diye konuştu.
Prof. Dr. Yeldan, “Ben böyle kusursuz planın işleyişiyle ilgili açıklamaya katılmıyorum. Başkanlık sisteminin devreye girmesiyle birlikte acil bir büyüme öyküsüne ihtiyaç vardı. Peş peşe gelen seçimler için de her ne pahasına olursa yüksek bir büyüme yakalayalım telaşıyla kredi genişlemesiyle, faizlerin düşürülüp çoğunlukla imar rantları üzerinden, ucuz kredi ile kolay bir büyüme elde etmek amacı güdüldü. Bugün de aynı politikadan dönülemiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Yeldan, iktisatçıların uyarılarını iktidarın dikkate almadığını ve bu nedenle 1994, 2001 krizlerindeki manzaranın yansımalarının ortaya çıktığını söyledi.
''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti ekonomi idaresinin bu yoldan dönmesinin mümkün olmadığını gördüklerini'' kaydeden Prof. Dr. Yeldan, “Bu tuzağa girmiş durumdalar. Faizi yükseltseler, bugüne kadar yapılan yanlışlar ortaya çıkacak. Bunu siyaseten göze alamazlar. Şu anda ,ekonomi, yerli ve yabancı finans sermayesinin fırtınalarına karşı korumasız bir gemi gibi. Türkiye ekonomisi başıboş, kimse müdahale edemiyor” diye konuştu.
Erken seçim
Prof. Dr. Alp Erinç Yeldan, ''seçimden önce yapay olarak kendi seçmen tabanını konsolide edecek tedbirler alınmaya çalışacaklarını ama bunların da krizin derinleşmesinden başka bir sonucu olmayacağını'' dile getirdi.
Prof Yeldan, bu yıl erken seçim bekleyip beklemediği sorusuna karşılık şunları söyledi:
“Bilemiyorum. Erdoğan’ın da bu konuda bilgi sahibi olabileceğini tahmin etmiyorum, Çok zor bir karar. AKP açısından düşünüyorum. En uygun zamanlamasını ne olur? Ekonomide düzelme olur mu? Ekonomik kriz daha da derinleşecek diye, en azından şu anki konumumuzu koruyalım diye bir baskın seçime gidilir mi bilemiyorum.”
Kayıtdışı özel sermaye
Prof. Dr. Yeldan, şu anda dünyada iktisadi veriler dışında kayda girmeyen büyük sermaye akımları olduğunu belirterek, seçim öncesinde bu sermayeden Türkiye’ye giriş olabileceğini söyledi. Yeldan, bu konuda şunları söyledi:
“Şu anda dünyada kayıtdışı olarak, büyük sermaye akımları var. Bunu polis vakası olarak söylemiyorum. Kayıtdışı özel servetler, milyonlarca dolar sermaye çok kolay el değiştiriyor. Net hata noksan dediğimiz, kayıtdışı sermaye girişiyle, ekonomiye kısa süre de olsa nefes aldıracak bir yerden bir sermaye girişi sağlanabilir. Bölgede dostlarımız var. Katar, Endonezya, Malezya gibi... Bunları öngörmemiz olanaklı değil. Burada kayıt dışında, kapalı kapılar ardında yapılan birtakım adımlar, kişisel sözlerle sağlanacak sermaye girişi olabilir. Bunu kanun dışı sermaye girişi olarak söylemiyorum. Ama amiyane tabirle, birtakım casusluk, komplo teorilerine uzanan birtakım senaryolar, teoriler var. Arap baharından ortaya saçılmış servetler, Libya’da Kaddafi’nin yakınlarının bölgeye saçılmış servetleri gibi. Coğrafyamızda kayda geçmeyen çok büyük kişisel servetler var. Ama ısrarla, döviz kurunun bilinçli bir şekilde tasarımlanıp, buradan bilinçli bir sermaye rantı elde edilmesi yolunda bir proje olduğu kanısında değilim. Bu, AKP’nin ekonomi idaresine çok fazla prim vermiş olur. AKP ekonomi idaresinin Türkiye ekonomisine olumlu olumsuz herhangi bir şekilde yön verebilme becerisinde olduğu kanısında değilim.”