TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Konya’da sayıları sürekli artan obrukların, kaçak kuyular ve yeraltı sularının azalmasıyla oluştuğunu belirterek, pancar, mısır gibi çok su isteyen ürünlerin bu bölgedeki üretiminin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
AjansBizim’e, komisyon çalışmalarında gündeme gelen Konya havzasındaki su sorunuyla ilgili değerlendirme yaptı. Bakan, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek yerlerden birinin Konya Kapalı Havası olduğunu söyledi. Bakan, “Tüm iklim senaryolarında, en çok etkilenecek bölge olarak işaret ediliyor buraya. Dolayısıyla öncelikli olarak tedbirlerin alınması gereken alan Konya Havzası. Burada sadece yağışlar azalmıyor, yeraltı suları da azalıyor. Kontrol dışı kaçak kuyular var ve buralarda da su çekiliyor. Yeraltı suları azaldıkça da obruklar oluşuyor. Burada bizim söylediğimiz, orada sulu tarıma değil, kuru tarıma uygun ürün deseni geliştirilmesi.” dedi.
Pancar üretimi devam etmeli mi?
Bakan, havzalar arası su transferiyle Toroslardan su getirilmesinin “yüzeysel ve geçici” bir çözüm olacağını, tüm bilim insanlarının havza içinde çözüm üretilmesi gerektiğini ifade ettiğini söyledi. Bakan, pancar gibi çok su isteyen ürünlerin bu bölgede üretiminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Suyun az olduğu Konya Kapalı Havzasında sırf polar (şeker) oranı yüksek olduğu için şeker pancarının stratejik ürün olması doğru mudur? Şeker pancarı ekilmesin demiyoruz, ekilebilir ancak bununla ilgili gerçekten bilimsel anlamda kapsamlı çalışmalar yapılmalı. Sorguluyoruz, nasıl daha iyi çözüm üretiriz diye komisyon olarak. Konya’daki tarımı mevcut suyla nasıl sürdürebilir kılarız bunu sorguluyoruz. Stratejik ve çok su isteyen bir ürün olduğu için pancarı da sorguluyoruz.Vurgulamak istiyorum, pancar ekilmesin demiyoruz. Üzerine araştırma yapmak, iklim krizini göz önüne alarak buradaki üreticiyi de koruyacak şekilde çözüm üretmek istiyoruz. Kuru tarıma geçilerek ekonomik değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için çaba sarfediyoruz.”
Mısır ve yonca ekimi de suyu etkiliyor
Bakan, pancar dışında büyükbaş hayvancılık için yem olarak tüketmek üzere ekilen mısır ve yoncanın da çok su tüketen bitkiler olduğunu belirterek, “Suyun olmadığı yerde siz su tüketen ürün ekiyorsunuz. Bunun yanı sıra yerli sığır türleriyle ilgili de sorun var. Güney sarısı diye bir sığır türü var. Sekiz ay dışarıda kalabiliyor ve normalde ekonomik değeri olmayan, doğada doğal olarak bulunan otlardan beslenebiliyor. Dayanıklı, su tüketimi az ve kapalı yerde yemle beslenmeye gerek olmayan, ekosistemimize ve coğrafyamıza uygun sığır türleri bunlar. Ancak Türkiye’de verimi artırmak için melez sığır türleri yetiştiriliyor ya da yurtdışından ithal edilen sığırlar yetiştiriliyor. Çok su isteyen, yemlik bitkilerle kapalı ortamda besleniyor. Bunu da soruyoruz.” dedi.
Kaçak kuyular
DSİ Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız, araştırma komisyonundaki konuşmasında, Konya Kapalı Havzası’nda ruhsatsız kaçak kuyu sayısının 75 binlerde olduğunu, ruhsatlı kuyu sayısının ise 24 -25 bin civarında olduğunu söyledi.
AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan da, komisyondaki konuşmasında, Konya Havzasının su sorunun önemine dikkat çekerek, “Mesela, tehlikelerden bir tanesi, özellikle Konya’daki ruhsatsız, kaçak dediğimiz yer altı sularının kullanılması; ihtiyaçtan doğuyor mutlaka, durup dururken de yer altı sularında insanlar yüzlerce metre artezyen kuyusu açarak sulama yapmak istemez, mecburiyetten doğuyor, kapalı havzadan dolayı. Bir tehlike de Tuz Gölü, seviyesinin altına düşerse buradaki tuzlanmanın yer altı sularına kaymasıyla Konya havzasını hepten kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” dedi.
