Lübnan'da ateşkes anlaşması
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail ve Lübnan Hizbullahı arasındaki ateşkesin, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından Çarşamba günü yürürlüğe gireceğini söyledi.
Biden, Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, geçen yıl Gazze savaşıyla alevlendiğinden bu yana binlerce insanın ölümüne neden olan çatışmalara son vermenin yolunu açan anlaşmanın, düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulması için tasarlandığını ifade etti.
Biden, İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmaların yerel saatle sabah 04:00'te sona ereceğini söyledi.
“Bu, düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulması için tasarlanmıştır” diyen Biden, “Hizbullah ve diğer terör örgütlerinden geriye kalanların bir daha İsrail'in güvenliğini tehdit etmesine izin verilmeyecektir” ifadesini kullandı.
Biden, Lübnan ordusu İsrail sınırına yakın bölgeleri kontrol altına alırken İsrail'in de Hizbullah'ın altyapısını yeniden inşa etmemesi için 60 günlük bir süre içinde kademeli olarak güçlerini geri çekeceğini söyledi.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib daha önce yaptığı açıklamada İsrail birlikleri çekilirken Lübnan ordusunun güney Lübnan'da en az 5,000 asker konuşlandırmaya hazır olduğunu söylemişti.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu daha önce yaptığı açıklamada ateşkes anlaşmasını uygulamaya hazır olduklarını ve Hizbullah'ın herhangi bir ihlaline güçlü bir şekilde karşılık vereceklerini belirterek İsrail'in “tam askeri hareket özgürlüğünü” koruyacağını ilan etti.
Netanyahu, ateşkes için üç gerekçe gösterdi
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Lübnan'da ateşkes için üç gerekçe gösterdi. Netanyuhu, televizyondan yaptığı konuşmada, "Neden şimdi ateşkes yapmalıyız? Üç ana sebepten dolayı" dedi ve şöyle devam etti:
"İlk neden İran tehdidine odaklanmaktır ve bu konuyu daha fazla açmayacağım.
İkinci neden kuvvetlerimize bir nefes aldırmak ve stokları yenilemek. Açıkça söylüyorum, silah ve mühimmat teslimatlarında büyük gecikmeler yaşandığı bir sır değil. Bu gecikmeler yakında çözülecektir. Askerlerimizi güvende tutacak ve görevimizi tamamlamak için bize daha fazla vurucu güç sağlayacak gelişmiş silahlar tedarik edeceğiz.
Ateşkes yapmamızın üçüncü nedeni ise cepheleri ayırmak ve Hamas'ı izole etmektir. Hamas savaşın ikinci gününden itibaren Hizbullah'ın kendi yanında savaşacağına güveniyordu. Hizbullah'ın devre dışı kalmasıyla Hamas tek başına kaldı. Hamas üzerindeki baskımızı arttıracağız ve bu da kutsal görevimiz olan rehinelerimizi serbest bırakma konusunda bize yardımcı olacaktır."
Netanyahu, "iyi bir anlaşma uygulanan bir anlaşmadır ve biz bunu uygulayacağız" diye konuştu.
Mikati: "Ateşkes derhal uygulanmalı"
Geçici Başbakan Necip Mikati Salı günü yaptığı bir açıklamada uluslararası toplumdan İsrail saldırganlığını durdurmak için “hızlı hareket etmesini” ve “derhal ateşkes uygulamasını” talep etti.
Mikati'nin açıklamaları İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun bir konuşmasında ülkenin güvenlik kabinesinin Hizbullah'a karşı savaşında bir ateşkes anlaşması üzerinde “bu akşam” anlaşacağını söylemesinin ardından geldi.
Hizbullah yöneticisi: "Nihai metni görmedik"
Hizbullah İsrail'le ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı ancak gruptan üst düzey bir yetkili yaptığı açıklamada anlaşmanın son halini görmediklerini söyledi.
Hizbullah'ın siyasi konsey başkan yardımcısı Mahmud Kamati, El Cezire'ye yaptığı açıklamada “Düşman hükümet tarafından imzalanan anlaşmayı inceledikten sonra, bizim söylediklerimizle Lübnanlı yetkililer tarafından kabul edilenler arasında bir uyum olup olmadığını göreceğiz. Elbette saldırganlığın sona ermesini istiyoruz ama Lübnan devletinin egemenliği pahasına değil. Egemenliğin her türlü ihlali reddedilir” dedi.
İsrail'in, Hizbullah'ın ortaya çıkan anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde harekete geçme hakkını saklı tutma talebi, geriye kalabilecek konular arasında yer alıyor. Anlaşma Hizbullah ve İsrail birliklerini güney Lübnan'dan çıkarmayı amaçlıyor.
Ateşkes anlaşması
Şarkul Avsat'ın haberine göre, Lübnan ile İsrail arasındaki 60 günlük ateşkes görüşmelerini takip eden kaynaklar, atılacak adımların Hizbullah militanlarının ve silahlarının Lübnan'daki BM Geçici Gücü'nün (UNIFIL) konuşlandığı güney bölgesinden çekilmesini öngördüğünü belirtti. Buna karşılık İsrail güçleri de güney Lübnan'dan çekilecek.
Süreç boyunca Amerikalı arabulucular aracılığıyla daha fazla müzakere yapılacak.
Gazeteye konuşan kaynaklar Donald Trump'ın iki hafta önce Beyaz Saray'da Joe Biden ile yaptığı görüşmede sürece “onay verdiğini” söylediler.
ABD liderliğindeki bir komite çekilmenin uygulanmasını denetleyecek. Komitede Fransa, Lübnan, İsrail ve UNIFIL de yer alıyor.
Habere göre Hizbullah'ın çekilmesi 20 günlük üç aşamada gerçekleşecek. İlk çekilme batı bölgesinde gerçekleşecek.
Bu çekilme İsrail'in o bölgede işgal ettiği alanlardan çekilmesiyle aynı zamana denk gelecek. Onların yerine güçlendirilmiş bir Lübnan ordu gücü ve UNIFIL birlikleri konuşlanacak.
İkinci aşama orta sektörü kapsayacak ve aynı süreci takip edecek.
Güneydeki cephe hattı köylerinin sakinlerinin, güvenli olduklarına karar verilinceye ve köylerde Hizbullah üyesi ya da silahı kalmadığından emin oluncaya kadar evlerine dönmelerine izin verilmeyecek.
Litani Nehri'nin güneyindeki ikinci ve üçüncü hat olarak adlandırılan köylerin sakinlerinin ise evlerine dönmelerine derhal izin verilecek.
Kaynak, ABD'nin çekilmeyi denetleyecek mekanizmada “etkin bir rol” oynamasını bekliyordu. Süreçte herhangi bir Amerikan gücünün yer alıp almayacağı konusuna ise açıklık getirmedi.
İngiltere ve diğer ülkelerin “Hizbullah'a gayrimeşru silah kaçırılıp kaçırılmadığını doğrulamak için özel çaba sarf edeceği” açıklandı.
Beş üyeli komite halihazırda mevcut olan ve Lübnan, İsrail ve UNIFIL'den oluşan üçlü komitenin yerini almayacak.
