Paris 2024 Olimpiyat oyunları ilk kez bir stadyumun dışın düzenlenen büyüleyici bir açılış töreniyle başladı. (Foto: Paris 2024 / X)

Paris 2024 Olimpiyatları başladı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Seine Nehri boyunca düzenlenen alışılmadık bir açılış töreni sonunda Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarını açtı.

İlk kez stad dışında ve şehrin kalbinde yapılan açılış dört saatlik töreni hemen hemen baştan sonra durmaksızın yağan yağmur altında yapıldı.

Fransa Cumhurbaşkanı, Trocadéro’da Palais de Chaillot’nun önündeki alanda kurulan geçici bir stadda Uluslararası Olimpiyat Komitesi (UOK) Başkanı Thomas Bach ile birlikte ve yağmura karşı metanetle direnen 85 devlet ve hükümet başkanının önünde, ritüelik bir şekilde "Modern zamanların 33’üncü Olimpiyatını kutlayan Paris Oyunlarını açıyorum" dedi.

Olimpiyat Düzenleme Komitesi, sporcuların geçit törenini ve açılış törenini ilk kez bir stadyumun dışına taşıyarak bir ilke imza atmayı ve modern Olimpiyatlar tarihinde “en şehirli” açılış törenini başardı.

Açılış töreninin yönetmeni Thomas Jolly, seyirciyi Işık Şehri'nin içine çeken ve onu küresel bir sahneye dönüştüren bir gösteri oluşturdu.

Önceden kaydedilmiş görüntülerin ve Seine Nehri boyunca uzanan on iki tablonun bir karışımıyla, Fransa'nın Kraliçe Marie-Antoinette'in kanlı başını tutarken hatırlattığı gibi bazen şiddet içeren tarihini, Victor Hugo gibi yazarlarını, Serge Gainsbourg, Jacques Tati ve Georges Bizet gibi sanatçılarını ve Zinédine Zidane gibi sporcularını canlandırdı.

LGBT+ topluluğu gündemde

Tören, aynı zamanda modernliği, çeşitliliği, farklılıklara saygıyı ve kapsayıcılığı da kutlamayı amaçladı.

Bu bağlamda LGBT+ topluluğu, iki bin sanatçı tarafından hayata geçirilen 12 tablo boyunca iki erkek arasındaki bir öpücük veya “drag queenler” tarafından gerçekleştirilen bir “Son Akşam Yemeği” ile ön plana çıkarıldı. Eğlence veya moda için genellikle abartılı feminen tavırlar ve toplumsal kadın rolleri benimseyerek kadın kıyafetleri giyen ve genellikle erkek olan kişiler “Drag queen” olarak anılıyor.

Amerikalı Lady Gaga ve Fransız-Malili Aya Nakamura'nın sesleri, Fransız rapçıların tercih ettiği virtüöz piyanist Sofiane Pamart'ın bu kez şarkıcı Juliette Armanet'ye eşlik eden notaları ve Fransız metal grubu Gojira'nın acımasız gitarları törene damgasını vurdu.

Eksantrikliklere ve provokasyonlara alışkın olan Fransız şansonunun dünya dışı ismi Philippe Katerine'in, vücudu maviye boyanmış ve altınla süslenmiş “Dionysos” olarak ortaya çıkarak "Nu" adlı şarkısını söylemesi dikkatlerden kaçmadı.

Tarihsel katkıları genellikle gölgede bırakılan kadınlar, Paris sokaklarındaki heykellerle onurlandırıldı: kürtaj haklarının kahramanları Simone Veil ve Gisèle Halimi, giyotinle idam edilen devrimci Olympe de Gouges, sürgündeki Komüncü Louise Michel ve modern Olimpizmin babası Pierre de Coubertin tarafından hor görülen kadın sporunun öncüsü Alice Milliat!

Olimpiyat ateşi

Paris 2024 Yaz Oyunların Olimpiyat ateşi, açılış töreninin sonunda Tuileries parkında Marie-José Pérec ve Teddy Riner tarafından yakıldı. Üçer kez Olimpiyat şampiyonu olan kadın atlet Marie-José Pérec ve judoka Teddy Riner’ye Olimpiyat meşalelerini getiren bir dizi şampiyon vardı.

Olimpiyat ateşini yakacak sporcu ya da sporcuların kimliği son ana kadar gizli tutuldu.

Açılış töreninin baş kahramanı Zinedine Zidane'ın meşaleyi Trocadéro’dan alıp Roland Garros turnuvasını 14 kez kazanan Rafael Nadal'a vermesiyle heyecanlı bilmece başladı. 

İspanyol tenisçi, daha sonra, 23 kez şampiyon olan tenisçi Serena Williams, Amerikalı atletizm efsanesi Carl Lewis ve dokuz altın madalyalı ve beş kez Olimpiyat jimnastik şampiyonu olan Romen Nadia Comaneci gibi olağanüstü sporcularla bir tekneye bindi.

Dört sporcu, Olimpiyat ateşini Amélie Mauresmo'ya ve ardından tenis yıldızı Tony Parker, Marie-Amélie Le Fur, Alexis Hanquinquant ve Nantenin Keïta'nın da aralarında bulunduğu bir dizi Fransız şampiyona devretmeden önce Seine Nehrinden tekneyle taşıdı.

Olimpiyat ateşi, daha sonra, Paralimpik Oyunları bayrak taşıyıcıları, hentbolcular Michaël Guigou ve Allison Pineau, Florian Rousseau, David Douillet, Clarisse Agbegnenou, Alain Bernard, Laure Manaudou, Renaud Lavillenie, Laura Flessel ve 1924 doğumlu asırlık bisikletçi Charles Coste’nin elinden geçti. 

En son tekerlekli sandalyede oturan Coste’ye verilen Olimpiyat meşalesiyle Pérec ve Riner’nin taşıdığı iki meşale yakıldı ve onlar da nihayet Olimpiyat ateşini yakarak ritüeli tamamladı.

Thomas Jolly tarafından yönetilen Seine Nehri üzerindeki olağanüstü törenin 12 tablosuna gizemli bir meşale taşıyıcısı eşlik etti. Maskeli ve kimliği belirsiz kişi, Olimpiyat meşalesini Paris’in binalarının çatılarında taşıdı.

Gösteri sırasında ve açılış töreninden önceki günlerde, son meşale taşıyıcısının kimliği her türlü fanteziyi körükledi. 

Zinedine Zidane ve Teddy Riner'in adı geçse de, asıl konuşulan isim üç kez Olimpiyat şampiyonu olan Marie-José Pérec oldu. 

Paris 2024, Olimpiyat ateşinde de olağanüstü bir yenilik yaptı. Ateşin yandığı kazanda 7 metre çapında bir alev halkası oluştu. Halkanın 30 metre üzerinde 22 metre çapında bir balon bulunuyor.

Kazan yakıldıktan sonra sonsuza dek hafızalardan silinmeyecek bir görüntü oluştu. Genellikle ateş kazan yarışmaların yapıldığı stadyumda yer alır, ancak Fransa bir yeniliğe daha imza atmayı ihmal etmedi.

Devasa sıcak hava balonuna yerleştirilen kazan saat yerel saatle 23.30 sularında gökyüzüne yükseldi. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur da o anın büyüsünü bozmadı. 

Işıltılı bir turuncuya bürünen ateş, şarkı söylemesini engelleyen bir hastalık nedeniyle dört yıl aradan sonra nihayet Eyfel Kulesinden görkemli bir Aşk İlahisi seslendiren ve açılış törenin kapatan Kanadalı şarkıcı Céline Dion'un sesi eşliğinde adeta bulutları alevlendirdi.

Olimpiyat kazanı, 11 Ağustos'taki kapanış törenine kadar Paris’i aydınlatmaya devam edecek.

Şiddetli yağmur

Seine kıyısının 220 bin konuk (100 bin ücretli) için ayrılan üst kısımları genellikle seyrek görünüyordu ve tribünlerin bazı kesimleri tören sona ermeden terk edilmişti. Bazı seyirciler, Fransız delegasyonunu taşıyan teknenin de son sırada geçmesinden sonra havlu attı ve şiddetli yağmurdan kaçmak için tribünlerden ayrıldı.

Organizatörlere göre, 85 teknede 6 bin 800 sporcunun yer alması bekleniyordu. Gelenler her zamanki gibi coşkuluydu, çoğu zaman pelerinlerle korunuyor, nehir kıyılarına el sallıyor ve Paris'in en sembolik anıtlarından bazılarının önünden altı kilometrelik yavaş bir geçişin tadını çıkarıyordu. Tekneler, Notre-Dame ve 2019'daki yangından sonra restore edilen kulesi, Louvre, Tuileries, Concorde, Grand-Palais önünden geçerek Eyfel kulesinin önünde karaya çıktı.

Tarihte ilk kez eşit sayıda kadın ve erkek sporcunun katıldığı oyunlar olmakla övünen Paris Oyunlarında bugünden itibaren altın madalya mücadelesi başlıyor. Okçuluk, plaj voleybolu ve eskrim gibi etkinlikler bu kartpostallık alanlarda düzenleniyor.

Simone Biles, Sha'Carri Richardson, Eliud Kipchoge ve Léon Marchand gibi dünya sporunun efsane isimleri, 11 Ağustos'a kadar iki hafta boyunca, Johnny Weissmuller'in yüzmenin kralı olarak taç giydiği 1924'ten bu yana Oyunları düzenlemek için bekleyen Paris’te Olimpiyat tarihi yazacak.

Açılış törenine tarafsız bir bayrak altında bireysel olarak katılmalarına izin verilen, ancak Ukrayna'nın işgali nedeniyle geçit töreninden mahrum bırakılan otuz kadar Rus ve Belaruslu alınmadı.

Güvenlik sorunu

Bu olağanüstü sanatsal açılış töreni ve geçit töreni, aynı zamanda dört yıldır hazırlık aşamasında olan bir güvenlik ve lojistik meydan okumaydı.

Fransa'da daha önce hiç bu kadar çok kanun ve kolluk gücü seferber edilmemişti. Açılış töreni için 45 bin polis ve jandarma seferber edildi ve 10 bin askerî personel görev yaptı.

Fransız polisi ayrıca, çeşitli ülkelerden gelen polis memurlarının da yardımından faydalandı. 

Paris'in merkezine birkaç gündür sadece geçiş kartına, akreditasyona ya da QR koduna sahip olanların girebiliyordu. Törenden önce, bazı davetliler ve izleyiciler, kontrol noktalarında sabırla beklemek zorunda kaldı, kuyruklar uzadı ve bazen rahatsızlık kendini gösterdi.

Yağmura ek olarak, Fransız yetkililer demiryolu ağlarına yönelik organize sabotajlarla da uğraşmak zorunda kaldı: çeşitli bölgelerde Fransız Demiryolları işletmesine ait hızlı tren altyapısı, kundaklama saldırıları da dahil olmak üzere maddî hasarın hedefi oldu.