KONULAR
Türk ‘elektronik haberleşme sektörü küçülüyor’ mu?
Hazırlanan bir raporu göre, “Elektronik haberleşme sektörü, serbestleşmenin başladığı 2002 yılından itibaren reel olarak 2020 yılına kadar yerinde saydı, 2020 yılından sonra ise küçülmeye başladı.”
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (TELKODER), sektörün 2023 yılı performansı ve sektör düzenlemeleri üzerine hazırladığı kapsamlı değerlendirme raporunu kamuoyuyla paylaşıldı.
Elektronik haberleşme hizmetleri sektörünün 2023 yılı büyüklüğü 224,5 milyar TL olarak belirlendiği ifade edilen raporda, dolar bazında değerlendirmede gerileme yaşandığı belirtiliyor. Raporda şu değerlendirmelere yer veriliyor:
“Dolar bazında değerlendirdiğimizde 2008 yılından itibaren sektörde dikkat çekecek seviyede bir büyüme olmadığı görülmektedir. 2019 yılından bu yana dolar kurunda yaşanan artış nedeni ile ülkemizde dolar bazında elektronik haberleşme gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşanmıştır. Buna göre 2013 yılında 18,02 milyar dolar olan sektör büyüklüğü tam on yıl sonra 2023 yılı sonunda 9,33 milyar dolara gerilemiştir
Yerinde saydı ve gerilemeye başladı
Sektör gelirlerinden enflasyon etkisinin arındırılması ile zaman içerisinde sektördeki reel büyüme de gözler önüne serilmektedir. Bu çerçevede, TÜİK enflasyon verilerini kullanarak yapılan hesaplamalara göre, 2003 yılından itibaren sektörde dikkat çekecek seviyede bir büyüme olmadığı görülmektedir.
2003 yılında 14,98 milyar TL olan enflasyondan arındırılmış elektronik haberleşme gelirleri, 2020 yılında 15,27 milyar TL iken 2023 yılına gelindiğinde yaşanan ciddi enflasyon artışı sebebi ile 12,08 milyar TL’ye düşmüştür.
Elektronik haberleşme sektörü, serbestleşmenin başladığı 2002 yılından itibaren reel olarak 2020 yılına kadar yerinde saymış 2020 yılından sonra ise küçülmeye başlamıştır.”
Sektörün gelirleri
Rapora göre, pazarın tamamı dikkate alındığında üç GSM işletmecisi (TT Mobil, Turkcell, Vodafone) Türk Telekom ve TTNET “dışında kalan diğer işletmecilerin toplam gelirleri 2023 yılında 33,02 milyar TL oldu. Diğer işletmecilerin gelire göre pazar payları ise yüzde 14,73 civarında.”
Gelirden alınan pay Türk Telekom toplam yüzde 38,6 (TT yüzde 16, TT Mobil 13,5, TTNet yüzde 9,1), Turkcell yüzde 24,50 ve Vodafone yüzde 22,10 şeklinde.
Raporda sektör işletmelerinin gelirden aldığı paylara ilişkin Türk Telekom Grubu tolam 86,78 milyar TL (Türk Telekom 35,9 milyar, TT Mobil 30,3 milyon, TTNet 20,58 milyar TL), Turkcell 55,1 milyar TL ve Vodafone ise 49,7 milyar TL olarak yer alıyor.
Sektöre verilen cezalar
Raporda, sektörde kesilen cezalara ilişkin şu değerlendirmelere yer veriliyor:
“Sektöre verilen ceza miktarları yıllar ve işletmeciler bazında incelendiğinde sektörde faaliyet gösteren işletmeciler üzerinde önemli ölçüde mali yük oluşturduğu açıkça görülmektedir. Özellikle 2011-2013 yılları arasında ceza miktarlarının yüksekliği dikkat çekerken 2016’dan itibaren ceza miktarının düştüğü görülmektedir. 2023 yılına gelindiğinde ise Kurum tarafından hiç ceza verilmemiş olması dikkat çekicidir.”
Sektörde yapılan yatırımlar
Sektörde yapılan yatırımlar konusunda “BTK tarafından Kasım 2011’de alınan fiber düzenleme muafiyet kararının uygulama döneminde, Türk Telekom’un yatırımlarında önemli miktarda artış yaşanmamıştır” deniliyor. Raporda şu bilgiler yer alıyor:
“Fiber kararının uygulamada olduğu dönemler olan 2011-2016 arasında Türk Telekom’un yatırımlarında sadece yüzde 6’lık bir artış olduğu görülmektedir.
2023 yılında Türk Telekom’un 10,7 milyar TL yatırım yaptığı görülürken, alternatif işletmecilerin yatırım miktarı 11,2 milyar TL olarak belirlenmiştir.
Ülkemizde alternatif işletmecilerin altyapı yatırımları yapması önündeki engellere rağmen alternatif işletmecilerin yatırım iştahının oldukça fazla olduğu, söz konusu engellerin kaldırılması durumunda çok daha büyük yatırımlara hazır oldukları açıkça görülmektedir.
Sektörde faaliyet göstermekte olan alternatif işletmeciler ile Türk Telekom’un yatırım/gelir oranları dikkate alındığında, 2012 yılı i l e 2019 yılı arasında Türk Telekom oranının alternatif işletmecilerden daha düşük olduğu gözler önüne serilmektedir.
Bu durum, Türk Telekom’dan çok daha küçük ölçekte olmalarına rağmen alternatif işletmecilerin daha fazla yatırım yapmak konusunda kararlı bir tutum sergilediklerini göstermektedir. 2019 ve 2020 yıllarında ise alternatif işletmecilerin yatırım/gelir oranının düştüğü, 2023 yılında ise yüzde 21 seviyesinde olduğu görülmektedir. Yatırım yapmaya hazır ve istekli olan alternatif işletmecilerin önündeki engellerin bir an önce kaldırılması ve fiber yatırımın önünün açılması gerektiği düşünülmektedir.”
“Sabit telefon hizmetlerinde düşüş”
Rapora göre, 2010 yılından itibaren toplam ses trafiği içerisinde sabit ses trafiğinin çok ciddi oranda düşmeye başladığının görüldüğü belirtilerek, şu değerlendirmeler yer alıyor:
“Tüm dünyada genel olarak sabit ses trafiğinin düşme eğilimi içinde olduğu bilinmekle beraber ülkemizde düşüşün çok daha büyük olduğu görülmektedir. Türkiye’de sabit trafikteki çok hızlı düşüşün temel sebebinin pazardaki rekabet eksikliği olduğunu söylemek mümkündür. Zira rekabetin gelişmediği pazarlarda, pazara yeni giren işletmecilerin fiyat ve kalite üzerindeki rekabetçi baskılarının sınırlı olması yerleşik işletmecinin Ar-Ge, yatırım ve tarife gibi sektörü büyütecek kararlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
‘Mobil trafik artışında yavaşlama’
2022 ve 2023 yıllarına gelindiğinde mobil trafik artış oranlarında da yavaşlama olduğu dikkat çekmektedir.
Sabit ses trafiğindeki düşüşle paralel şekilde sabit telefon abone sayısındaki önceki yıllarda yaşanan düşüş trendi dikkat çekicidir. 2019-2022 yıllarda düşüş trendinin dengelendiği görülmekle birlikte 2023 yılında abone sayısında ciddi bir düşüş görülmektedir.
2010 yılında 16 milyon 200 bin olan sabit telefon abone sayısının giderek düştüğü ve 2023 yılında 9 milyon 930 bine gerilediği görülüyor.”
Geniş bant internet hizmetleri
Raporda geniş bant internet hizmetleri konusunda da şu bilgiler yer alıyor:
”2022 yılında 90,6 milyon olan toplam geniş bant abone sayısı 2023 yılında 93,3 milyona ulaşmıştır.
2012-2015 yılları arasında büyüme gösteren mobil bilgisayardan internet abone sayısındaki artış yavaşlamış ve 20 16 yılında yüzde 22,5, 2017 yılında yüzde 33,1, 2018 yılında ise yüzde 20,8’lik düşüş yaşanmaya başlanmıştır. 2019 yılında abone sayısı yeniden yükselerek yüzde 10,3 artmış, 2020 yılına gelindiğinde yeniden düşüş eğiliminin devam etmekte olduğu görülmektedir. 2023 yılında düşüşün azalarak devam ettiği anlaşılmaktadır.
Özellikle 2012 yılında çok büyük artış gösteren mobil cepten internet abone sayısındaki artışın yavaşladığını söylemek mümkündür. 2012 yılında yüzde 108’lerde olan artışın 2023 yılı sonunda yüzde 3’e düşmesi dikkat çekicidir.
2013 yılından sonra fiber abone sayısındaki artış hızının ciddi ölçüde yavaşladığı görülmektedir. Fiber abone sayısının kayda değer oranda arttırılabilmesi için, fiber şebekenin hızla yaygınlaşması ve bu kapsamda, yerli ve yabancı yatırımcıların fiber altyapı kurma çalışmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiği değerlendirilmektedir.”
Raporda, toplam sabit geniş bant aboneliği içinde fiber abone sayısının oranının 2021 sonunda yüzde 34,5 olduğu belirtilerek, OECD verilerine göre bu oranın Kore’de yüzde 85, Litvanya’da yüzde 77, İspanya’da yüzde 76, Finlandiya’da yüzde 58, Estonya’da yüzde 43, Fransa’da yüzde 40 olduğu ifade ediliyor.
Rapora göre, 2023 sonunda TTNET’in sabit internet hizmetlerindeki pazar payı yüzde 57,3. Turkcell Superonline ve Vodafone Net çıkarıldığında, alternatif işletmecilerin pazar payının ise yüzde 19,9.
Mobil internet hizmetleri
1 Nisan 2016’dan itibaren sunulmaya başlanan 4,5G hizmetine yönelik abone sayısı 2023 sonunda 84,9 milyona ulaştığı belirtilen raporda, şu bilgiler yer alıyor:
“3G abone sayısının çok büyük bir kısmının 4,5G aboneliğine geçtiği anlaşılmakla birlikte 4,5G’ye geçilmesinin ardından geçen yedi sene sonunda hala 4,9 milyon abonenin 3G’de devam ediyor olması ve hatta son iki yıl içinde 3G abone sayısında artış görülmesi dikkat çekicidir. Mobil internet kullanım miktarı 2022 yılı sonunda bir önceki yıla göre yüzde 38,47 artarken, 2023 yılı sonunda bu oranın yüzde 19,44’e düştüğü görülmektedir.”
Mobil telefon hizmetleri
Raporda, mobil telefon hizmetleri konusunda da şu bilgilere paylaşılıyor:
“Temmuz 2009’da sunulmaya başlanan 3G hizmeti Mart 2016 sonu itibarıyla 65 milyon 949 bin 652 aboneye ulaşmıştır. Ancak 1 Nisan 2016 tarihinde 4.5G’nin hayata geçmesiyle 3G aboneliğinden 4.5G aboneliğine hızlı bir geçiş süreci yaşanmış, Aralık 2023 sonunda 3G abone sayısı 4.993.823’e düşerken 4.5G abone sayısı 84.924.804’e çıkmıştır. Aralık 2023 sonu itibarı ile makineler arası iletişim (M2M) abone sayısı 9,3 milyona ulaşmıştır.
OECD verileri incelendiğinde, bu oran Avusturya’da yüzde 82,5, Almanya’da yüzde 48,8, Fransa’da yüzde 34 olarak tespit edilmiştir. Türkiye’nin yüzde 28 olan OECD ortalamasının epey altında kaldığını söylemek mümkündür.
Mobil internet kullanım miktarlarının hızla artmakta olduğu görülmektedir. 2021 sonunda 2,2 milyon TByte olan kullanımın, 2022 sonunda 3,1 milyon TByte’a 2023 sonunda ise 3,7 milyon TByte’a çıktığı dikkat çekmektedir.
İşletmeci bazında toplam abone sayılarına bakıldığında bir önceki yıla göre 2023 yılı sonunda, Turkcell, Vodafone ve TTMobil’in abone sayılarında artış görülmektedir.
Mobil işletmecilerin gelir dağılımına bakıldığında, konuşma ve SMS gelirlerinin 2017 yılından itibaren ciddi oranda düşmekte olduğu göze çarpmaktadır. Bu durumun temel sebebi olarak, özellikle Skype, WhatsApp gibi yabancı kaynaklı ITH’ler (İnternet Tabanlı Hizmetler/OTT) ile haberleşme alanında faaliyet gösteren işletmecilerin farklı düzenlemelere tabi olması nedeniyle adil rekabet ortamının sağlanamaması olduğu değerlendirilmektedir.”
5G’ye geçiş ve fiber şebeke ihtiyacı
Raporda, 5G’ye geçiş konusunda da şu değerlendirmeler yer alıyor:
“4,5 G ile trafiğin ciddi ölçüde artmakta olduğu görülmektedir. Orta vadede ve özellikle 5G’ye geçiş ile ortaya çıkacak olan büyük kapasitenin taşınabilmesi için yaygın fiber şebekelerin varlığı gerekmektedir. Ülkemizdeki fiber uzunlukları ve yaygınlık oranları dikkate alındığında, henüz yeterli altyapı olarak hazır olmadığımız sonucuna ulaşılmaktadır. Bu nedenle ülkemizdeki fiber altyapının dünya ortalamalarına getirilmesi için çalışmalara hız verilmesi gerekmektedir.”
Uydu haberleşme hizmetleri
2023 yıl sonu itibarıyla 15 bin 859 uydu haberleşme hizmetleri abonesi bulunduğu belirtilen raporda, “Türkiye üzerindeki uydu kapasitesi dikkate alındığında abone sayısının çok düşük olması dikkat çekicidir. Uydu sektörümüz ve onunla birlikte Türksat iç ve dış piyasadaki fırsatları kaçırmaya itilmektedir” deniliyor.
Uydu haberleşme sektörünün büyük imkanlar olmasına rağmen “ayaklarından zincirle bağlı bir vaziyette bulunduğu” ifade edile raporda, “Uydu haberleşme hizmetlerinde dünya ile benzer bir büyüklüğü yakalayabilmek için, Türkiye uydu sektörünün en az 10 kat büyümesi gerekmektedir” deniliyor.