KONULAR
AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi başladı
Ankara Spor Salonunda (Ankara Arena) yapılan büyük kongrede, salonun önünde kar yağışına rağmen, değişik illerden gelen kalabalık bir grup toplandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongre salonuna gelişinde gruptakileri selamladı. Kısa bir konuşma yapan Erdoğan, ''Üye sayımız 13 milyon 500 bine ulaştı. Bırakın Türkiye'yi dünyada böyle bir siyasi parti yok'' dedi.
Erdoğan, büyük kongrede 50 kişilik MYK'nın üye sayısını 75 kişiye çıkaracaklarını belirterek, 25 olan yedek üye sayısının da 35'e yükseltileceğini söyledi. Erdoğan, yedek üyelerin de asıl üyeler gibi çalışacağını açıkladı.
Kongre salonuna gelen Erdoğan'ı karşılayanların protokolde Binali Yıldırım'ın ilk sırada yer aldığı, onun yanında Cumhurbaşkanı Fuat Oktay'ın yer aldığı gözlendi.
İki genel başkan vekili
Öte yandan, Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da partide halen bir olan genel başkanvekili sayısının ikiye çıkarılacağını söyledi.
Parti yönetimiyle ilgili işlemlerin ardından tüzük değişikliği ve seçimlere geçilecek. Kongrede genel başkanlık için tek aday olması beklenen Erdoğan, yeniden bu görevi üstlenecek. Kongrede parti organları için de seçim yapılacak.
Parti il örgütlerinde yüzde 70'e ulaşan bu değişimin genel merkez kurullarına da yansıması bekleniyor. Kongrede 1.560 delege oy kullanacak.
Erdoğan'ın konuşması
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin milli menfaatlerine saygı gösteren hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunu olmadığını söyledi. Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde dostlarımızın sayısını artırıp husumetleri gidererek, bölgemizi huzur adasına çevirmekte kararlıyız” dedi.
Suriye topraklarında barış ve huzurun sağlanması için tüm imkanların kullanıldığını ifade eden Erdoğan, “Suriye, gerçek anlamda Suriyelilerin yönettiği bir yer haline gelinceye kadar bu gayretlerimizi sürdürecek, Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
Libya’nın meşru hükümetiyle yapılan deniz yetki alanları anlaşmasıyla hem Türkiye, hem de Libya halkının Akdeniz’deki doğal kaynaklar üzerinde var olan haklarını garanti altına aldıklarını belirten Erdoğan, “Ülkemizi Akdeniz’den dışlamak için kurulan tezgahları birer birer bozduk” diye konuştu.
Dağlık Karabağ’ın Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destekle yaklaşık 30 yıl sonra Ermenistan işgalinden kurtarıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“ABD’den Rusya’ya, Avrupa Birliğinden Arap coğrafyasına kadar tüm ülkelerle ilişkilerimizi Türkiye’nin menfaatleri ve milletimizin beklentileri doğrultusunda şekillendirmeyi sürdüreceğiz. Asya ve Avrupa’nın kalbinde yer alan bir ülke olarak bizim ne doğuya ne batıya sırtımızı dönme lüksümüz yoktur. Birbiriyle rekabet, hatta getirilim halinde olan ülkelerle aynı anda dengeli, tutarlı ve uzun vadeli iş birlikleri geliştirmenin kolay olmadığını elbette biliyoruz. Ancak Türkiye, hem coğrafi konumu hem de kuşatıcı dış politika vizyonuyla bunu başaracak güce ve dirayete sahiptir. “
2023 hedeflerinde yer alan projeler
Gündemlerinde yeni ve sivil anayasa çalışmalarının çerçevesini oluşturacak ilkeler olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gündemimizde hukuk ve ekonomi reformlarının uygulama programları var. Aile, eğitim, kültür, yeni milli uyanış ve yükseliş ahdimiz var. Dış politika var. Ülkemizin hak ve menfaatlerinden taviz vermeden diyalog ve huzur odaklı siyasi duruşumuzun temel parametreleri var. Salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyaya ve ülkemizin orada alacağı konuma dair değerlendirmelerimiz var. Ülkemizin önüne kurulan tuzaklar birer birer aşılırken demokrasiden güvenliğe, ekonomiden kalkınmaya kadar bizi hedeflerimize ulaştıracak yol haritalarımız var. Teröriste terörist diyemeyenlerin riyakarlıkları var. Kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kağıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var. Kadınlarımızı dağa göndermek suretiyle arkasından da sahip çıktığını söyleyen namertler var. Diyarbakır’da ağlayan annelerin yavrularıyla ilgili bir çift laf edemeyenlere söyleyeceklerimiz var. Ülkemize karşı sergilenen çifte standartları, hak ve özgürlük dayatması diye göstermeye çalışanların zavallılıkları var. Tüm taahhütleri yerine getirdiğimiz veya sözünü verdiğimiz halde Türkiye’ye sırtını dönemlerin sinsilikleri var. Sırf ülkemizi hedef aldıkları için terör örgütleriyle iş tutanların acizlikleri var. Son dönemde kesintisiz bir şekilde uğradığımız saldırılar ve bunun üzerine gelen salgın yükü sebebiyle sıkıntıya düşenlere verdiğimiz ve vereceğimiz destekler var.”
"Yeni anayasanın ruhunda insan olmalı"
Yeni ve sivil anayasa teklifiyle ilgili yaklaşımlarını detaylandırmak istediğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin neredeyse 2 asrı bulan anayasa arayışında milletin içine sinen ve dört elle sarılacağı, sahipleneceği bir metne kavuşamadığını ifade etti.
Anayasa çalışmalarının tamamının olağanüstü dönemlerde, olağanüstü şartların dayatmasıyla ve olağanüstü yöntemlerle yapıldığını öne süren Erdoğan, “En son 1982 yılında kabul edilen anayasanın üzerinden 29 yıl geçti. Anayasanın neredeyse değişmeyen maddesi kalmadığı halde milletimizi kucaklayacak bir metin ortaya çıkmadı” dedi.
Türkiye’nin yeni ve sivil bir anayasaya kavuşması için özellikle tartışma yolunu açması hem kendi tarihin, hem de değişen dünya şartlarının kaçınılmaz bir gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, nitekim yeni ve sivil anayasa tekliflerinin, fikri temeli olmadığı için dikkate almadıkları kimi sığ itirazlar dışında her kesimden olumlu yankı bulduğunu kaydetti.
“Peki biz nasıl bir anayasa istiyoruz?” diye soran Erdoğan, kendi sorusuna “Milletimiz nasıl bir anayasayla yönetilmek istiyorsa biz de işte öyle bir anayasa istiyoruz” karşılığını verdi.
Bu yeni anayasanın ruhunda millet, yani insanın olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yeni anayasanın merkezinde İnsanın huzuru, refahı, mutluluğu yer almalıdır. Bu yeni anayasanın özü tüm değerleriyle, farklılıklarıyla, zenginlikleriyle, hayalleriyle 84 milyon vatandaşımızın tamamını içermelidir. Yeni anayasanın temelinde ülkemizin gücü, güvenliği, istikrarı, kazanımları ve elbette hedefleri bulunmalıdır. Bu yeni anayasa, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla inşa edilmeli. Yeni anayasa, ilhamını ihtişamlı geçmişimizden almalı. Yönü Türkiye’nin geleceğine dönük, toplumun birlikte yaşama ve geleceğini birlikte kurma iradesinin ürünü asırlık bir sözleşme, vizyon belgesi olmalı. Yeni anayasa darbecilerin, vesayetin şu veya bu dengenin değil, doğrudan milletin anayasası olmalı.”
“Yeni anayasa için biz hazırız”
Türkiye’nin bugün yeni bir anayasa için hiç olmadığı kadar hazır olduğuna inandıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çerçevede cumhurbaşkanlığı bünyesinde AK Parti genel merkezinde, akademi dünyasında, çeşitli STK’lar nezdinde yürüyen bizim de yakından takip ettiğimiz çalışmalar var. Aynı şekilde diğer partiler ve ilgili kuruluşların da benzer hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bunlar önce ilkeler, sonra somut metinler düzeyinde belirli bir olgunluğa geldiğinde bir araya getirilecek ve milletimizin gözü önünde tartışmaya açılacaktır. Bir başka ifadeyle yeni anayasa açık ve şeffaf bir süreçle milletin huzurunda hazırlanacaktır. Bu safhaya önümüzdeki yılın ilk diliminde ulaşacağımızı düşünüyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni anayasa metni de mutlaka milletin onayına sunulacaktır.
Buradan siyasi partiler başta olmak üzere yeni anayasa konusunda sorumluluk üstlenecek herkese çağrıda bulunuyorum. Gelin ideolojik, zümrevi ve kişisel tüm bagajlarımızı, şerhleri bir kenara bırakarak, Türkiye’yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuşturalım. Biz buna varız, hazırız. Yeni anayasa sürecinin ülkemize ve milletimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyoruz.”
Politikalarının lokomotifinin aile, eğitim ve kültür olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Kalbimizi aile, aklımızı eğitim, her ikisi birlikte kültürümüzü şekillendirir. Aile değerleri zayıflamış toplumların varlığını idame ettirmesi mümkün değildir. Önce aileyi sağlama alacağız. 2053 vizyonunun hamurunu aile, eğitim ve kültürle yoğuracağız” dedi.
''Bunlar Erdoğan'ın tanıtımı değil''
Erdoğan, konuşmasında sağlıktan eğitime, ulaştırmadan tarıma birçok alanda yapılan çalışmaları satırbaşlarıyla sıraladı, bunlara ilişkin rakamlar aktardı. Sağlık alanında yapılanları sayılarla ayrıntılı bir şekilde anlatarak, sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da sağlık alanında destek verdiklerini belirtti ve 'Bay Kemal, bunlar Erdoğan'ın tanıtımı değil, Türkiye'nin tanıtımıdır'' diye konuştu.
Adalet sistemine ilişkin yapılanları ayrıntılı bir şekilde aktaran Erdoğan, adalet kurumlarında yapılan hizmet binalarını örnek gösterilecek nitelikte olduğunu belirtti ve ''O merdiven altı adalet dağıtımı vardı ya bir zamanlar, artık onlar yok'' dedi. Erdoğan, ''Sivil bir anayasa için çalışmalara da başladık'' diye konuştu.
''Eylem yapamaz hale getirdik''
''PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak ülkemizde eylem yapamaz hale getirdik'' diyen Erdoğan, bütün bunların ilgili kurumların güçlendirilmesi, kararlı tutum ve yapılan hukuki düzenlemelerden kaynaklandığını söyledi.
Ulaşım alanında yapılan önemli yatırımları tek tek sayan Erdoğan, bunların ''gurur abidesi olarak gönüllere yerleştiğini'' söyledi. Türkiye'nin hava yolu ulaşımı altyapısında dünyada ilk sıralarda yer alacağını anlatan deniz ulaşımı konusunda da önemli yatırımlar yapıldığını anlattı. Erdoğan, ''54 milyona yaklaşan e-devlet kullanıcısı sayısıyla bu alanda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında girdik'' dedi.
''Türkiye'nin tarımda dışa bağımlılığı kesinlikle söz konusu değildir'' diyen Erdoğan, sadece bu yıl çiftçiye verilen desteğin 24 milyar liraya ulaştığını aktardı, tarım alanında yaptıkları çalışmaları sıraladı.
''Son birkaç gündür piyasalarda yaşanan dalgalanmalar Türkiye ekonomisinin gerçek dinamiklerini yansıtmıyor'' diyen Erdoğan, dün ekonomik programın takvimini ilan ettiklerini hatırlattı. Erdoğan, vatandaşların ellerinde tuttuğu döviz ve altınların yatırıma yöneltilmesini de istedi, bu konuda yatırım bankalarını adres gösterdi.
''Endişeye gerek yok''
''Herhangi bir endişeye gerek yok. Kesinlikle biz onların garantisiyiz'' diyen Erdoğan, yurt dışından yatırırım yapacakların da Türkiye'nin potansiyeline güvenmesini istedi. Salgına rağmen yabancı yatırımcıların Türkiye'ye geldiğini söyleyen Erdoğan, ''Soruyorum, hangi yatırımcı geleceğinden emin olmadığı bir ülkeye yatırım yapar. Siz içeride birilerinin içeride battık bittik diye terane tutturup ülkelerini kötülemesine bakmayın'' diye konuştu.
Erdoğan, ''Türkiye'nin dinamiklerinin iktisadi yapısında, mali disipliniyle her türlü şoka dayanıklı olduğunu defalarca kanıtladığını da söyledi.
Erdoğan, konuşmasının başında 81 ilin adını o illere özgü sözlerle tek tek sayarak, katılanları selamladı. Cumhur İttifakı çatısı altında kendileriyle birlikte hareket ettikleri için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkürlerini dile getirdi. Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz sonrasında meydanlarda kurulduğunu söyledi.
Yeni yönetim
AK Parti'de büyük kurultayda belirlenen yeni MYK üyeleri Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ilk toplantısını yaptı. Toplantıda MYK üyelerinin görev ve sorumluluk alanları da belirlendi.
Buna göre: AK Parti Genel Başkanvekilliğine Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş getirildi.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK), Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş, Hayati Yazıcı, Erkan Kandemir, Ali İhsan Yavuz, Hamza Dağ, Efkan Ala, Jülide Sarıeroğlu, Özlem Zengin, Mehmet Özhaseki, Nurettin Canikli, Vedat Demiröz, Mustafa Şen, Leyla Şahin Usta, Ömer İleri, Çiğdem Karaaslan, Fatih Şahin, Ömer Çelik, M. Naci Bostancı, Mahir Ünal, Mustafa Elitaş, Bülent Turan, M. Emin Akbaşoğlu, Cahit Özkan, Ayşe Keşir ve Eyüp Kadir İnan yer aldı.
Parti sözcülüğünü Ömer Çelik üstlendi.
AK Parti Teşkilat Başkanlığına Erkan Kandemir, Genel Sekreterliğe Fatih Şahin, Siyasi Hukuki İşler Başkanlığına Hayati Yazıcı getirildi.
AK Parti MYK'da Ali İhsan Yavuz Seçim İşleri Başkanı, Hamza Dağ Tanıtım ve Medya Başkanı, Efkan Ala Dış İlişkiler Başkanı oldu.
AK Parti'de Sosyal Politikalar Başkanı Jülide Sarıeroğlu, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Özlem Zengin, Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki oldu.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığına Leyla Şahin Usta, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığına Ömer İleri, Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığına Çiğdem Karaaslan getirildi.
AK Parti'de Nurettin Canikli Ekonomi İşleri Başkanı, Vedat Demiröz Mali ve İdari İşler Başkanı, Mustafa Şen Ar-Ge Başkanı oldu.
Naci Bostancı Grup Başkanı olarak görevine devam ederken, Mahir Ünal, Mustafa Elitaş, Bülent Turan, Emin Akbaşoğlu ve Cahit Özkan TBMM Grup Başkanvekili oldu.
75 kişilik MKYK
AK Parti 7. Olağan Büyük Kongre'de 75 kişilik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) şu isimlerden oluşmuştu.
Abdurrahim Fırat, Abdurrahman Kurt, Ahmet Büyükgümüş, Ahmet Gündoğdu, Ahmet Sami Ceylan, Alaattin Parlak, Ali İhsan Yavuz, Ayhan Salman, Ayşe Böhürler, Bayram Şenocak, Behriye Eker, Bekir Bozdağ, Belgin Uygur, Binali Yıldırım, Burhan Kayatürk, Burhan Sakallı, Bülent Tüfenkci, Büşra Paker, Cem Şahin, Cüneyt Yüksel, Çiğdem Karaaslan, Derya Yanık, Efkan Ala, Emine Zeybek, Emre Ete, Erkan Kandemir, Fatih Şahin, Fatma Aksal, Fatma Betül Sayan Kaya, Fatma Güldemet Sarı, Hacı Bayram Türkoğlu, Haluk İpek, Hamza Dağ, Hasan Sert, Hayati Yazıcı, İbrahim Halil Yıldız, İsa Sinan Göktaş, İsmail Cenk Dilberoğlu, Jülide Sarıeroğlu, Leyla Şahin Usta, Lütfiye Selva Çam, Mehmet Ali Zengin, Mehmet Kasım Gülpınar, Mehmet Nil Hıdır, Mehmet Özhaseki, Menderes Türel, Metin Bulut, Metin Külünk, Metin Tarkan, Murat Baybatur, Mustafa Köse, Mustafa Şen, Mustafa Yel, Mücahit Birinci, Numan Kurtulmuş, Nurcan Dalbudak, Nurettin Canikli, Orhan Miroğlu, Ömer Çelik, Ömer İleri, Özlem Zengin, Öznur Çalık, Resul Kurt, Seda Sarıbaş, Sevan Sıvacıoğlu, Sevgi Yiğit, Sumru Altuğ, Sunay Karamık, Şamil Tayyar, Şaziye Gündüz, Şebnem Koçaelçi, Tahir Akyürek, Tuba Vural Çokal, Türk İslam Karakoç, Vedat Demiröz.