AYM, derneklerin amaçları için yurt, lokal gibi yerler açmasını da özgürlükler kapsamında değerlendirdi. Kararda, yasal düzenlemelerin "net" olması gerektiği belirtilerek, "Ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir" denildi. (Foto: AYM)

KONULAR

AYM: "(Kanuni düzenlemelerin) kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir"

Anayasa Mahkemesi, dernek kurma özgürlüğü bağlamında temel hak ve özgürlüklerin kanunla düzenlenmesi konusunda önemli bir karar verdi. 

Anayasa Mahkemesi (AYM), derneklerin tüzüklerindeki amaçları için yurt, lokal gibi tesis işletmesini de dernek kurma özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. Kararda, kanuni düzenlemelerin "açık, net, anlaşılır" olması gerektiği belirtilerek, "Ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir" denildi. 

Yüksek mahkeme, bu düzenlemelerin de kanunla yapılması gerektiğine karar vererek, bunu yönetmeliğe bırakan yasa hükmünü iptal etti. 

AYM'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Muğla 2. İdare Mahkemesi, bir derneğin içkisiz lokal açma ve işletme izninin iptaline ilişkin idari işlemin iptali talebiyle açılan bir davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vararak, yürütmenin durdurulması ve iptali için başvurdu. 

AYM, konuyu idare mahkemesinde görülmekte olan "tesisin işletilmesi ve iznin iptali" boyutunda ele alarak karar verdi. 

Anayasa Mahkemesi kararında, "derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaçları geliştirmek üzere yurt, pansiyon ve lokal niteliğindeki tesisleri işletmesi de dernek kurma özgürlüğünün kapsamında yer alan faaliyetlerden" olduğu belirtildi. 

Anayasa'nın 13. maddesine atıfta bulunulan kararda, buradaki “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz" düzenlemesi hatırlatıldı. 

Kararda, bu kapsamda dernek kurma özgürlüğüne sınırlama getiren düzenlemelerin kanunla yapılması, anılan özgürlüğe sınırlama getirilebilmesinin ilk şartını oldurduğu belirtildi. 

Düzenlemenin şeklen olması yeterli değil

AYM kararında, "Dernek kurma özgürlüğünü sınırlamaya yönelik kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, yasal kuralların keyfiliğine izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olması gerekir" denildi. 

Kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Esasen temel hakları sınırlayan kanunların bu niteliklere sahip olması, Anayasa'nın 2. maddesinde güvenceye bağlanan hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Hukuk devletinde, kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir.

Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Zira bu ilke hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemden kaçınmasını gerekli kılar."

Kanunla düzenlemek gerekir

Kararda, itiraz konusu yasal düzenlemede, "derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere yurt, pansiyon ve lokallerini işletmesine ve kapatılmasına ilişkin esas ve usullerin yönetmelikte düzenlenmesinin hükme bağlandığı" belirtildi.

Yüksek mahkemenin kararında, "Bu itibarla, kural, dernek kurma özgürlüğüne ilişkin bir konuda herhangi bir yasal çerçeve çizmeden ve temel ilkeleri belirlemeden düzenlemenin yönetmeliğe bırakılmasını öngörmesi nedeniyle temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerekliliğiyle bağdaşmamaktadır" denildi. 

İptal kararı 

Anayasa Mahkemesi, Dernekler Kanunu'nun 26. maddesinin ikinci cümlesindeki "...işletilmesin ve kapatılması...." ibaresinin iptaline karar verdi. 

Dernekler Kanunu'nun "Derneklerin izinle kurabileceği tesisler" başlıklı 26. maddesindeki düzenleme şöyle:

"Derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon; üyeleri için lokal açmaları ve lokallerinde alkollü içki kullanılması ile bu tesislerin işletilmesi mülki idare amirinden izin almalarına bağlıdır. Bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir."

Mahkemenin oy birliğiyle verdiği iptal hükmü kararın Resmi Gazete'de yayımından dokuz ay sonra yürürlüğe girecek. 

"Davada uygulanacak olması gerekir"

Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemenin başvurusunda yer alan bazı talepleri de incelemeye almadı. 

Kararda, yerel mahkemelerin baktıkları bir davada Anayasaya aykırılık bulması halinde AYM'ye başvurmaya yetkili olduğu hatırlatılarak, şunlara yer verildi:

"Ancak, (ilgili mevzuat uyarınca) bir mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması, iptali istenen istenen kuralın da o davada uygulanacak nitelikte olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte kurallardır."

AYM, bu kapsamda, yerel mahkemenin "bu tesislerin açılması" bağlamındaki iptal talebini "bakmakta olduğu davayla ilintili olmadığı" gerekçesiyle incelemeye almadı. Yerel mahkemenin baktığı dava tesisin "işletilmesi ve kapatılması"yla ilişkili bir işlemi kapsıyordu.