Milli Savunma Bakanı Akar: “ABD'nin bir terör örgütü olan YPG ile iş birliği yapmak yerine yaklaşık 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile iş birliği yapması gerekir.'' (Foto: MSB)

KONULAR

 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Biden yönetimine “ABD'nin bir terör örgütü olan YPG ile iş birliği yapmak yerine yaklaşık 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile iş birliği yapması gerekir. Biz buna hazırız. Doğru olan da budur” çağrısında bulundu. 

 

Akar, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 106’ncı yıl dönümü dolayısıyla bakanlıkta düzenlenen törene katıldı. Törende, şehit ailelerinin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesi ve askeri personel de yer aldı. 

Bir asır önce Çanakkale'de yedi düvele karşı verilen mücadele ruhunun, dün olduğu gibi bugün de Türk milletinin var oluş şartı olduğunu belirten Akar, "Asil milletimizin bağrında, Çanakkale ruhunun hala yaşadığını da tüm dünya alem bilmelidir. Bu nedenle Çanakkale ruhunu anlamak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin boynunun borcudur. Çünkü bir insanı ayakta tutan hafızası, bir milleti ayakta tutan da tarih bilgisi ve bilincidir.'' dedi.  

Akar, Malazgirt'te, Çanakkale'de, Milli Mücadele'de, Kore'de, Kıbrıs'ta, 15 Temmuz'da mücadele edilen ruhla Suriye ve Irak'ın kuzeyinde ve Doğu Akdeniz'de asil Türk milletinin hak, alaka ve menfaatlerini koruduklarını söyledi.

Türkiye'nin komşularının egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak Suriye ve Irak'ın kuzeyinde başarılı harekatlar icra ettiğini anlatan Akar, şöyle konuştu:

"Teröristlerin yurt içinde, yurt dışında kaçacak, hareket edecek yeri kalmamıştır. En güvenli olarak gördükleri yerlerde bile inlerini başlarına yıktık, bundan sonra da yıkmaya devam edeceğiz. Operasyonlarımız, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir şiddet ve tempoda, taarruzi bir anlayışıyla devam edecektir. Tüm dost ve müttefiklerimizden, insani değerleri savunan herkesten teröre karşı, güçlü bir duruş ve ortak bir irade sergilemelerini bekliyoruz. ABD'nin DEAŞ'la mücadele bahanesiyle YPG'ye destek vermesini doğru bulmuyoruz. Çünkü PKK eşittir YPG'dir. Bunların birbirlerinden hiçbir farkı yoktur. Adları değişse de bunların hepsi teröristtir. DEAŞ'la gerçek anlamda mücadeleyi, göğüs göğüse çarpışan TSK yapmış ve 3 bin 700 DEAŞ'lıyı Suriye'nin kuzeyinde etkisiz hale getirmiştir. Dolayısıyla ABD'nin bir terör örgütü olan YPG ile iş birliği yapmak yerine yaklaşık 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile iş birliği yapması gerekir. Biz buna hazırız. Doğru olan da budur." 

“Tehdit dili kabul edilemez”

Akar, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki sorunların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandıklarını ve bunun için yoğun çaba sarf ettiklerini belirterek, ''Türkiye'nin, tüm yapıcı yaklaşımlarına rağmen maalesef birtakım olumsuz açıklama, eylem ve tahriklerle karşı karşıya kaldığını'' söyledi.

Hulusi Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yunanistan'ın tahrik maksadıyla yaptığı tatbikatlar, anlaşmalara aykırı şekilde gayri askeri statüdeki adaları silahlandırması, bu adaları yabancı savaş gemilerine açması, uluslararası hukuka aykırı kıta sahanlığı iddiası, Ege'de ve Doğu Akdeniz'de akla mantığa sığmayan talepleri tabii olarak gerginliği artırmaktadır. Bu tahrik edici eylemler ve tehdit dili asla kabul edilemez. Böyle bir üslup, sorunların çözümüne hiçbir şekilde katkı sağlayamaz. Bunlarla bir yere varılmasının mümkün olmadığını herkes bilmelidir. 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarının açık hükümlerine rağmen gayri askeri statüdeki adalar kime karşı ve niçin silahlandırılmaktadır? Her iki antlaşmanın hükümleri açıkça ortadadır. Muhataplarımız da bu hükümleri gayet iyi bilmektedir. Yunanistan, 6 deniz mili karasularına karşın 10 millik hava sahası iddiasında bulunmaktadır. Bunun tarihte ve günümüzde örneği yoktur. Aynı şekilde Türk kıyılarına 1.950 metre mesafede, Yunan ana karasına uzaklığı ise 580 kilometre olan sadece 10 kilometrekarelik Meis Adası nedeniyle 40 bin kilometrekarelik deniz yetki alanı talep edilmektedir. Tüm bu iddialar, uluslararası hukuka aykırıdır, akla ve mantığa da zarardır, ziyandır." 

Yunanistan'ın önü ve arkası olmayan bir silahlanma tutkusu olduğunu anlatan Akar, bunun matematikten uzak, ham bir hayal ve beyhude bir gayret olduğunu, en büyük zararının da Yunan halkına olacağının görülmesi ve bilinmesi gerektiğini söyledi. 

Akar, en doğru ve kolay çözümün, Türkiye'nin hakkına, hukukuna riayet edilmesi ve böylece iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesiyle mümkün olacağının da artık anlaşılması gerektiğini bildirdi. 

Yunanistan'ın yanı sıra Mısır dahil tüm bölge ülkeleriyle iyi komşuluk ilişkisi içerisinde olmak istediklerini belirten Akar, bölgesel barış ve istikrar için tüm komşulardan da bu yaklaşımı beklediklerini kaydetti.