Fransa Filistin Devletini resmen tanıyacak
Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a gönderdiği ve X'te yayınlanan mektupta, Fransa'nın Filistin Devletini Eylül ayında resmî olarak tanıyacağını duyurdu.
Macron, bu mektupla, Nisan ayında iki günlük Mısır ziyaretinden döndükten sonra zaten ana hatlarıyla belirlediği taahhüdünü resmileştirdi.
“Bunu eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda resmen açıklayacağım” diyen Macron, “bugün acil olan şeyin Gazze'deki savaşın sona ermesi ve sivil halkın kurtarılması” olduğunu belirtti.
Macron, “Bu tutum, Fransa'nın uluslararası hukuka bağlılığını yansıtıyor” diye ekledi. Öte yandan, İsrail Başbakan Yardımcısı Yariv Levin, Fransa'nın “terörizme doğrudan yardım” sağladığını belirterek, Macron’un kararını kınadı.
Macron, mektubunda, Filistin Yönetimi Başkanının verdiği “taahhütler ışığında Fransa, Filistin'i bir devlet olarak tam olarak tanıyacak” diyor.
Bu karar, “Fransa ve Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler'de başkanlık edeceği, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanması konulu uluslararası üst düzey konferans” kapsamında alınacak.
“Yakın Doğu'da barışa kararlı katkı”
Başlangıçta Haziran ayında yapılması planlanan bu konferans, İsrail ile İran arasındaki savaş nedeniyle son dakikada ertelendi.
Bu arada 28 ve 29 Temmuz 2025 tarihlerinde New York'ta Bakanlar düzeyinde bir toplantı yapılacağı belirtiliyor.
Emmanuel Macron, Abbas’a mektubunda, “Fransızlar Ortadoğu'da barış istiyor. İsrailliler, Filistinliler, Avrupalı ve uluslararası ortaklarımızla birlikte bunun mümkün olduğunu göstermek bizim, Fransızların görevidir” diye yazdı.
Fransa Cumhurbaşkanı, bu vesileyle, “ateşkes, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze halkına büyük çaplı insanî yardımın son decere acil olduğunu” belirtti.
Macron, “Hamas'ın silahsızlandırılmasını garanti altına almak, Gazze'yi güvenli hale getirmek ve yeniden inşa etmek, nihayet Filistin Devletini kurmak, onun yaşayabilirliğini sağlamak ve silahsızlandırılmasını kabul ederek ve İsrail'i tam olarak tanıyarak, Ortadoğu'daki herkesin güvenliğine katkıda bulunmasını sağlamak” gerektiğini belirtti.
Emmanuel Macron, bu konuyla ilgili son açıklamalarında, iki devletli bir çözümü desteklediğini belirtmiş ve İsrail'in öfkesini üzerine çekmişti.
Emmanuel Macron, Fransa'nın tanıma adımını atarak “Yakın Doğu'da barışa kararlı bir katkı” yapmayı ve “bu konuda yer almak isteyen tüm uluslararası ortaklarını harekete geçirmeyi” amaçladığını belirtti.
Filistin yönetimi memnun
Macron, ülkesinin Filistin Devletini resmen devlet olarak tanıyacağını duyurması Filistin lideri tarafından memnunlukla karşılanırken, İsrail ve ABD’nin eleştiri oklarını çekti.
Filistin lideri Mahmud Abbas'ın vekili Hüseyin el Şeyh, Macron'un açıklamasını memnuniyetle karşılarken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Paris'in aldığı kararı "Terörü ödüllendirmek" olarak nitelendirdi.
Fransa, eğer kararını hayata geçirirse, Filistin Devletini tanıyan ilk G7 ülkesi olacak.
Macron’un kararı, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Başkan Yardımcısı Hüseyin el-Şeyh tarafından X'te yayınlanan bir mesajla memnuniyetle karşılandı.
Abbas'ın selefi olarak adı geçen Hüseyin El Şeyh, Fransa'nın aldığı kararın, Paris'in "uluslararası hukuka bağlılığını ve Filistin halkının kendi kaderini tayin ve bağımsız bir devlet kurma hakkına desteğini yansıtmasını" dile getirdi.
Hamas: “Doğru yöne atılmış bir adım”
İsrail ile Gazze Şeridinde savaşmaya devam eden Hamas da, Macron'un açıklamasından duyduğu memnuniyeti "Ezilen Filistin halkımıza adalet sağlamak ve kendi kaderini tayinle ilgili meşru hakkına destek olmak için doğru yönde atılmış bir karar" dile getirdi.
Hamas'ın açıklamasında, “Bugüne dek Filistin'i tanımamış olan tüm devletleri, özellikle de Avrupa halklarını, Fransa örneğini takip etmeye çağırıyoruz" dendi.
Müttefik örgütleri ile birlikte 7 Ekim 2003 tarihinde İsrail'e saldıran Hamas, bugüne dek Gazze'de süregelen savaşın fitilini ateşlemişti.
İsrail'den sert eleştiriler
İsrailli siyasiler ise Paris'in Filistin devletini tanıma kararını kınayan açıklamalar yaptı.
Başbakan Binyamin Netanyahu, Fransa'nın planının İsrail'in "yok edilmesi için bir hareket rampası" olarak nitelendirerek, "Filistinliler İsrail'in yanında değil, onun yerinde bir devlet istiyor" görüşünü dike getirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ise kurulması planlanan Filistin devletinin bir "Hamas devleti" olacağını öne sürdü. Saar, Macron'u “Yahudi devletine karşı haçlı seferi” yapmakla suçladı.
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz da, Macron'un açıklaması ile ilgili görüşlerini, "güvenliğimizi tehdit eden bir Filistin varlığının oluşumuna izin vermeyeceğiz" diyerek aktarırken, Adalet Bakanı Yariv Levin kararı, "Fransa tarihinde kara bir leke" olarak değerlendirdi.
İsrail'in eski aşırı sağcı Başbakanı Naftali Bennett ise, bunun, “ahlaki çöküş ve utanç verici bir karar” olduğunu belirtti.
ABD de Macron'un planına karşı
İsrail'in en büyük destekçisi ABD de, Emmanuel Macron'un Filistin devletini tanıma açıklamasından hoşnut kalmadı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yayınladığı mesajda, ülkesinin, Macron'un planını "şiddetle reddettiğini" aktararak, "bu pervasız kararın yalnızca Hamas'ın propagandasına hizmet ettiğini ve barışı baltaladığını" savundu.
BM çatısı altında Eylül ayında, devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla, İsrail ile Filistin'in yan yana var olacağı iki devletli çözüm çabalarına ivme kazandırmak için bir zirve toplantısı yapılması öngörülüyor.
Fransa ile Suudi Arabistan'ın eş başkanlığında tasarlanan BM toplantısının Haziran ayında yapılması planlanmış, ancak İsrail ile İran arasında çıkan savaş nedeniyle bu plan ertelenmişti.
Macron, tanıma kararını bu toplantıda resmen duyurmayı planlıyor.
Filistin 142 ülke tarafından tanınıyor
Hâlihazırda Türkiye, Norveç, İspanya ve İrlanda'nın da aralarında bulunduğu 142 ülke Filistin devletini ya tanıdı ya da tanıyacağını açıkladı.
İsrail ile ABD ise iki devletli bir çözüme karşı çıkıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı, geçen aylarda, birçok kez Filistin devletini yakın bir gelecekte tanıyabileceklerini dile getirmiş, mayıs ayı sonunda konuya ilişkin açıklamasında, güncel koşullar altında "bir Filistin devletinin kurulmasının sadece ahlâki bir sorumluluk değil, aynı zamanda siyasî bir zorunluluk olduğunu" ifade etmişti.
