ABD'de 3 Kasım'da yapılan başkanlık seçiminde Joe Biden'in yeni başkanlığını onaylamak üzere toplanan Kongre'yi Trump taraftarları bastı. Oturuma ara verildi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Trump'ın konuşmasının da etkili olduğu baskında 5 kişi öldü. (Fotoğraf: Depo Photos)

KONULAR

ABD'de Kongre binasına yapılan baskın sürecinde basın yayın organlarına yansıyan ortak tanım ''karanlık bir gün'' oldu. Konuyla ilgili haberlerin derlendiğinde durum özetle şöyle:

ABD'de 3 Kasım'da yapılan başkanlık seçimine ilişkin süreçte yeni başkanın yemin töreni öncesindeki Kongre onayı aşamasına gelindi. Kongre, Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığında toplandı.  

Seçim yenilgisini bir türlü kabul etmeyen Başkan Donald Trump ise hiçbir kanıt gösteremediği komplo teorilerini tekrarlıyordu. Trump, Senato seçimleri için gittiği Georgia eyaletinde taraftarlarına seslenirken, Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Kongredeki oturumda seçim sonuçlarının tesciline engel olmasını beklediğini ima ediyordu.  

Senato ve Temsilciler Meclisi'nin ortak oturumunun yapılacağı 6 Ocak günü, Trump taraftarları da “Amerika’yı Kurtar Yürüyüşü” adı altında bir eylem düzenledi. Değişik eyaletlerden akın akın gelen Trump taraftarları National Mall'da toplanmaya başladı. Trump, Beyaz Saray önünde kurulan platforma çıkarak komplo teorilerini tekrarladı. ''Seçim sonuçlarını asla kabul etmeyeceklerini'' söyleyen Trump, taraftarlarına ''Biliyorum ki, buradaki herkes birazdan Kongre binasına yürüyecek. Barışçıl ve yurtsever biçimde sesinizi duyurun...'' diye seslendi.  

Onlar da öyle yaptılar, ancak yürüyüşün sonu onlar açısından ''yurtseverce'' olabilirdi, ancak hiç ''barışçıl'' değildi.  

Kongre binasının kapısına dayanan Trump taraftarları, sayıca yeterli olup olmadığı tartışılan polislerin kurduğu barikatı kolayca aşarak, binaya girdiler. Aslında bu Amerikan basınında sıkça kullanılan tanımlamalarla ''baskın'', ''ayaklanma'', ''darbe girişimi'' idi ve ABD'de demokrasiyi hedef alıyordu.  

Aslında geriye dönüp bakıldığında yaşanan sürecin adım adım planlandığı ve sosyal medya hesaplarından paylaşıldığını görmek hiç de zor değildi.  

Kongreye baskın

Trump taraftarları kalabalık bir şekilde Kongre binasını bastılar.  

Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığındaki Senato ve Temsilciler Meclisinin ortak toplantısı görüşmeleri kesildi. Polis, toplantının yapıldığı Temsilciler Meclisi salonunu boşalttı. Pence de gizli servis elemanlarınca Kongre binasından çıkarıldı. Kimi üyeler odalarında mahsur kaldı, kimi güvenli bir yere gitmeyi başarabildi.  

Göstericilerden bazıları Amerikan aşırı sağının simgelerinden (iç savaşta güneylilerin kullandığı) konfederasyonun bayrağını taşıyordu. Bazılarındaki Gürcistan bayrağı dikkat çekiciydi. Georgia bayrağı yerine muhtemelen internetten Georgia diye arama yapılıp, bulunan Gürcistan bayrağı bastırılmış gibiydi.  Kimi hatıra fotoğrafı çektiriyor, kimi bazı eşyaları yağmalama telaşındaydı. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin koltuğuna oturan da vardı, camları yere indiren de... Polise gaz sıkan da vardı, Viking kıyafetiyle kendince tarihsel mesaj veren de.... Seçim yenilgisini kabullenemeyip, neredeyse sembolik bir onay sürecinde bile ''Trump kazandı'' deye sloganlar atıyorlardı.  

Amerika Kongre binası 207 yıl sonra bir baskına daha sahne oluyordu. Üstelik bu baskını yapanlar, ''demokrasinin merkezi''nde seçimi kaybedip, 20 Ocak 2021'de görevi devredecek ABD Başkanını destekleyen pankartlar taşıyorlardı. O başkan, şimdi sosyal medya hesapları dondurulmuş olsa bile kısa süre önce ''Kongreye yürüyün'' talimatını vermişti. O başkan dört yıl önce anayasal düzeni koruyacağına yemin etmişti.  

Daha önceki Kongre binası baskını 1814 yılında yaşanmıştı. ABD, 1776 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra 1812-1814 döneminde İngilizlerle yapılan savaşta Washington işgal edildiğinde, Koramiral Sir Alexander Cockburn ve Tümgeneral Robert Ross komutasındaki İngiliz birlikleri binayı basmış ve ateşe vermişti. Şimdikiler de o dönemde bağımsızlık için savaşanların torunlarıydı. 

Sokağa çıkma yasağı

Kongre binasının basılmasına kadar uzanan olaylar üzerine, Washington Belediye Başkanı Muriel Bowse, yerel saatle akşam 18.00’den ertesi sabah 06.00’ya kadar sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini açıkladı.

Kongre binası içinde göz yaşartıcı gaz atıldı, yaralananlar olduğu bilgisi basına ulaştı. Temsilciler Meclisi üyeleri arasında maskelerini takarak sosyal medya hesaplarından duruma ilişkin açıklama yaptılar. 

''Protesto değil, başkaldırı''

Seçilmiş Başkan Joe Biden yaptığı açıklama, ABD Başkanı Donald Trump destekçilerinin gösterileri sırasında Kongre binasına yaptıkları baskınla ilgili, camları kırmanın, büroları işgal etmenin ve seçilmiş yetkililerin güvenliğini tehdit etmenin ‘’bir protesto değil, başkaldırı’’ olduğunu söylüyordu.  

Biden, ‘’Halkın temsilcilerine, onları korumaya yemin etmiş polislere ve Cumhuriyetimizin kalbinde çalışan kamu görevlilerine bir saldırı. Hukukun üstünlüğüne saldırı. En kutsal Amerikan kurumlarına, halkın işini yapmasına bir saldırı’’ diye konuştu.  ABD Kongresi’ndeki kaos sahnelerinin gerçek Amerika’yı yansıtmadığını söyleyen Biden, ‘’Bu saatte, demokrasimiz eşi benzeri görülmemiş bir saldırı altında. Kongre’nin kendisine bir saldırı’’ ifadesini kullandı.

Trump’a televizyona çıkarak destekçilerini binadan çıkmaları ve saldırıları durdurması çağrısında bulunmasını isteyen Biden, ‘’Bunu farklı bağlamlarda söylediğimi duydunuz. Bir başkanın sözleri önemli, bu başkan ne kadar iyi ya da kötü olursa olsun önemi yok. En iyi ihtimalle bir başkanın sözleri ilham verebilir, en kötü durumda kışkırtabilirler. Bu yüzden Başkan Trump’a sesleniyorum; şimdi bir ulusal televizyona git, yeminine sadık kal ve Anayasa’yı savun ve bu kuşatmayı sona erdirme talebinde bulun’’ diye konuştu.

Biden, başkanlığı sırasında demokrasiyi yeniden tesis etmek için çalışacağı, hukukun üstünlüğüne saygı göstereceği ve sorun çözmek konusunda bir politika yaratacağı sözü de verdi.

Daha önce destekçilerine Kongre binasına yürümeleri çağrısında bulunan Trump ise olayların büyümesi üzerine ‘’evlerinize dönün’’ diye seslendi. Seçimde sahtekarlık yapıldığı iddialarını sürdüren Trump, taraftarlarına ‘’Acını biliyorum, yaralandığını biliyorum. Ezici bir zafer elde edilmiş bir seçim ve herkes bunu biliyor, özellikle diğer taraf. Ancak şimdi eve gitmelisin. Barış yapmalıyız’’ dedi. 

5 kişi öldü  

Washington Emniyet Müdürü Robert Contee, olaylarda 4 kişinin öldüğünü açıkladı. Bunlardan birinin baskında açılan ateş sonucu vurularak yaşamını yitirdiği, biri kadın üç kişi ise "farklı tıbbi durumlar"nedeniyle öldüğünü söyledi. Hastanede tedavi altına alınan bir polis de daha sonraki günlerde yaşamını yitirdi. 

Takviye güçlerin gelmesi ve sokağa çıkma yasağı ile kontrol altına alınan olaylarda 50'den fazla gözaltı vardı. Aşırı sağcı grup liderlerinden bazılarının da kente girişinin yasaklandığı, gözaltına alındığı açıklanmıştı. 

''Onursuzluk ve utanç anı''

Bazı Kongre üyeleri yaşanan olayları ''bir darbe girişim'' olarak nitelerken, televizyonlar da ''kalkışma'' diye tanımlıyor. ABD demokrasisinin ''kara günü'' olarak tarihe geçiyordu 6 Ocak 2021.

Kongre üyelerinden bazıları Trump'a tepki gösterirken, süresi bitmeden görevden alınmasını isteyenler de vardı.

Önceki Başkanı Barack Obama, ABD Kongre binasını işgal eden göstericilerin Başkan Donald Trump tarafından kışkırtıldığı görüşünü paylaşıyordu.  Obama, Twitter hesabından paylaştığı yazılı açıklamasında, ‘’Tarih, meşru bir seçimin sonuçları hakkında asılsız yalanlar söylemeyi sürdüren bir başkanın kışkırtmasıyla Kongre Binası'nda yaşanan şiddeti haklı olarak, milletimiz için büyük bir onursuzluk ve utanç anı olarak hatırlayacaktır’’ dedi.

‘’Ancak bunu tam anlamıyla bir sürpriz olarak değerlendirirsek kendimizi kandırmış oluruz’’ diyen Obama, Cumhuriyetçi Parti ve parti yanlısı medyanın iki aydır takipçilerine gerçekleri - seçimlerin kıl payı farkla kaybedilmediği ve Joe Biden’ın 20 Ocak günü göreve başlayacağı gerçeğini - söyleme konusunda isteksiz davrandıklarını dile getirdi.

''Karanlık bir gün''

Kongre üyeleri 3 Kasım’da yapılan seçimlerin Seçiciler Kurulu sonucunu onaylamak için düzenlenen oturumu, Kongre binasına yapılan baskın süreci sona erdikten sonra yeniden toplandı.  

Başkan Yardımcısı Mike Pence, açılışta yaptığı konuşmada, “Bugün ABD Kongresi’nin karanlık bir günüydü'' diye başladı. Yaşananları ''şiddetle kınadığını'' belirten Pence, ''Bugün başkenti kaosa sürükleyenler, siz kazanmadınız. Şiddet asla kazanmaz. Özgürlük kazanır. Burası hala halkın meclisi. Burada yeniden toplandığımız sırada dünya demokrasimizin direncine ve gücüne bir kez daha tanık olacak” dedi.  

Cumhuriyetçilerin Senatodaki Lideri Mitch McConnell ise “2020 seçimlerinin kazananını onaylayacaklarını'' belirterek, ''Suç içeren davranışlar hiçbir zaman Kongre’ye hakim olamaz”,  “Çeteler, haydutlar ve tehditler bizi bu salondan uzak tutamaz” ifadelerini kullanıyordu.  

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de toplantıdan önce Kongre üyelerine hitaben yazdığı mektupta, ‘‘Bugün demokrasimize karşı utanç verici bir saldırı yapıldı. Bu saldırı yönetimin en üst kademesi tarafından kışkırtıldı. Ancak bu yine de Joe Biden'ın seçilmesini onaylama sorumluluğundan bizi alıkoyamaz’’ çağrısında bulunuyordu.  

Kongre onayladı

Kongrenin oturumunda her eyaletten seçici delegelerin oyları alfabetik sırayla bir kez daha sayıldı. Bazı Cumhuriyetçilerin Pennsylvania ve Arizona eyaletlerinden gelen sonuçlara itirazları oylanarak reddedildi.  

Sembolik nitelik taşıyan bu oylamanın sonuçlarını açıklayan Pence, Joe Biden ve Kamala Harris'in ABD Başkanı ve Başkan Yardımcısı seçilmek için gerekli sayıdaki delege oyuna ulaştığını ve 20 Ocak'ta resmen görevlerini başlayacaklarını duyurdu.  

Sosyal medya hesapları askıya alınan Trump ise açıklamayı medya direktörünün hesabından yaptı: “Seçimlerin sonucuna tümden katılmasam da ve gerçekler de beni doğrulasa da, yine de 20 Ocak’ta düzenli bir geçiş süreci olacak.'' Trump, ayrıca "sadece yasal oyların sayılmasını sağlamak için mücadelemizi sürdüreceğimizi her zaman söyledim. Bu, başkanlık tarihinin en harika ilk döneminin sonu olsa da, Amerika’yı Tekrar Güçlü Yapmak için verdiğimiz mücadelenin sadece bir başlangıcı” mesajını da veriyordu.  

Kongrede yeniden yapılan toplantı öncesinde yoğun güvenlik önemleri alınırken, Georgia eyaletindeki senato seçimi sonuçları da büyük ölçüde netleşiyordu. Buradan gelecek iki sandalyeyi kaybeden Cumhuriyetçiler, Senatoda da çoğunluğu kaptırıyordu. Senatoda iki partinin de sandalye sayısı 50 oldu.  Ancak,  yeni dönemin Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in aynı zamanda senato başkanlığını da yapacak olması Demokratların gücü ele geçirmesi anlamına geliyordu.  

Yaşanan gelişmelerin ardından Beyaz Saray'dan ve yönetimin değişik kademelerinden de istifalar başladı.