Silivri’de cezaevinde ikinci nikah
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonlarda tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, Sinem Keleş ile Silivri’de cezaevinde evlendi.
Bundan yaklaşık iki ay önce de İBB operasyonları kapsamında tutuklu bulunan İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, cezaevinde yapılan nikah töreniyle Filiz Kahveci ile evlenmişti.
Gürkan Akgün’ün sosyal medya hesabından 26 Temmuz’da yapılan paylaşım nikah töreni şu ifadelerle duyurulmuştu:
“Biz evleniyoruz!
Sizleri nikah törenimize davet edemiyoruz, şartlar malum. Ama dışarıda buluşmak, sarılmak, sevinmek, eğlenmek serbest.
Aslında tüm bu başımıza gelenler olmasaydı, 26 Temmuz’da, evet tam da bugün düğünümüzü yapmaya karar vermiştik ve sizlere de haber vermek üzereydik ki... Hayat işte! Yapılan planlar bazen gerçekleşmeyebiliyor.
Biz de; düşündük, taşındık. “Kaldığımız yerden devam!” dedik. Öyle ya; hayat akıyor, aşk beklemez.
Yaşıyorsak hâlâ;
Ve birbirimizi; tertemiz, koşulsuz, uçsuz ve bucaksız seviyorsak -ki öyle
Ne duvarlar, ne demir kapı, kör pencere engel olabilir bize..
30 Temmuz Çarşamba günü öğle saatlerinde, izin başvurularımız da olumlu neticelenirse şayet, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve Sayın Dilek Kaya İmamoğlu’nun şahitliklerinde, ailelerimizin katılımıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilimiz Sayın Nuri Aslan’ın kıyacağı nikah törenimizi Silivri’de gerçekleştireceğiz. Umudumuz hiç sönmedi, sönmeyecek de.
Hep birlikte horon oynayıp, halaylar çekeceğimiz, bağıra çağıra şarkılar söyleyeceğimiz özgür günlerde buluşacak; daha nice düğün, dernekler kuracağız. Şimdilik böyle… Sinem & Gürkan”
Gökce’den anlamlı paylaşım
Buğra Gökçe sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sinem-Gürkan çiftini kutladı ve şunları yazdı:
“Sevgili kardeşim, meslektaşım, yol arkadaşım @akgungurkan değerli Sinem ile hayatlarını cezaevinde birleştiriyor.
Filiz ile birlikte 2 ay önce biz de cezaevinde evlenirken benzer yoğun duyguları, mutluluk, umut ve burukluğu yaşadığımız için yeni evlenecek kardeşlerimize de -belki de onları ve ailelerini en iyi anlayan insanlar olarak- kocaman sevgilerimizi ve desteğimizi iletiyor, tüm kalbimizle bir ömür mutluluk, huzur ve gönüllerinin muradını onlara getirecek özgür günlerin aydınlığını diliyoruz.
Bu kötülüğün sahipleri belki çok şeyi çalabilir ama bizden yaşama sevincimizi, direncimizi, umudumuzu çalamazlar. Bizler gelecek güzel günlere inanıyor, el ele, sevgiyle, umutla o güzel günlere kavuşacağımızı da biliyoruz. Bu yaşananlar ise “doğal” veya normal değil.
Brecht’in dediği gibi:
'Çünkü artık hiçbir şeye doğal denmemeli;
İnsanla ilintisini yitirmiş insanlığın egemen olduğu dönemlerde kimse demesin:
Doğaldır bu olup bitenler;
böyle denmesin ki
Her şeyin değişebileceğine inanılsın.”