Suçlu bulundu, yarışa devam edecek
Altı hafta süren duruşma ve iki gün süren müzakerelerin ardından 12 New Yorklu jüri üyesi, oybirliğiyle eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Stormy Daniels davasında “suçlu olduğuna” karar verdi.
Jüri, 5 Kasım'daki ABD başkanlık seçimleri için yeniden aday olan Trump'ın, 2016 Başkanlık kampanyası sırasında bir seks skandalından kaçınmak porno yıldızı aktrise 130 bin dolarlık bir ödemeyi gizlemek için muhasebe belgelerinde tahrifat yapmaktan sorumlu olduğuna karar verdi.
Karara itiraz etmesi muhtemel olan Donald Trump'ın cezasını belirlemek artık Yargıç Juan Merchan'a kalmış durumda.
Trump, bu kararla, ABD tarihinde cezaî bir suçtan hüküm giyen ilk Başkan oldu. Bu durum onun seçimlere katılmasını ve Kasım ayında Joe Biden'ın karşısına çıkmasını hiçbir şekilde engellemiyor. Ancak artık Beyaz Saray yarışına hüküm giymiş bir suçlu olarak girdiği için kartlar yeniden karılabilir.
Emlâk kralı Trump, kendisini kurbanı olarak gördüğü "cadı avını" hep kınayagelmişti. Ayrıca Mar-a-Lago'daki malikânesinde bulunan Başkanlık dönemiyle ilgili gizli belgeler, Ocak 2021'de Kongre Binası'na yapılan saldırı ve 2020'de Georgia’da Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını geçersiz kılma girişimi olmak üzere üç davada daha suçlanmaya devam ediyor.
Cezası 11 Temmuz'da açıklanacak
New York Times gazetesine göre, Trump’ın, hüküm giymeden önce muhtemelen bir "hazır bulunma mülâkatına" katılması gerekecek. Eski Başkan, bu noktada, davasını savunabilecek ve ağır bir cezadan kaçınmak için iyi niyetini gösterebilecek.
Bir önceki Başkan, her biri dört yıla kadar hapis cezası gerektiren 34 suçtan suçlu bulundu, ancak o 136 yılını parmaklıklar ardında geçirmeyecek. Trump, cezaların birleştirilmesinden yararlanacak ve en fazla dört yıl hapis yatma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Hapis cezası, olasılıklardan sadece biri. Davanın yargıcı Juan Merchan, Donald Trump'ın sabıka kaydının olmamasından da faydalanabilir ve kamu hizmeti, para cezası, hatta elektronik izleme veya ev hapsi gibi alternatif bir cezayla da yetinebilir.
Yargıç Merchan, savunmaya, cezaya ilişkin argümanlarını sunması için 13 Haziran'a kadar, savcılığa da cevap vermesi için 27 Haziran'a kadar süre verdi. Her iki taraf da 11 Temmuz'da karar verecek hakimi etkilemeye çalışacak.
Trump, ceza ne olursa olsun, dört gün sonra Cumhuriyetçi Parti tarafından başkanlık seçimleri için resmen aday gösterilecek. Mahkumiyet ya da hapis cezası Trump'ın adaylığını geçersiz kılmayacak ya da 5 Kasım'daki seçimlere katılımını sorgulatmayacak.
Her halükârda, Donald Trump'ın avukatları temyize gideceklerini açıkladı ve büyük olasılıkla, her ne olursa olsun, cezası askıya alınacak.
“Hileli karar” dedi
Suçlu kararı, bir Amerikan başkanının ilk kez ağır suçtan mahkumiyeti anlamına geliyor.
Kararın ardından gazetecilere konuşan Trump, davayı “ilk günden itibaren hileli bir karar” olarak nitelendirdi. Trump'ın kararı temyize götürmesi bekleniyor.
Trump, 2016 ABD başkanlık seçimleri öncesindeki davranışlarından kaynaklanan 34 ağır suçlamayla karşı karşıyaydı. Kasım seçimlerinden önce muhtemelen mahkemeye çıkmayacak olan üç suç iddianamesiyle daha karşı karşıya. Ve 2023 yılında, yazar E. Jean Carroll ile ilgili bir hukuk davasında cinsel istismardan sorumlu bulundu.
Bu yasal sorunlara rağmen birçok Cumhuriyetçi Trump'ı desteklemeye devam ediyor ve Trump'ın kamu görevi ya da mahkeme salonu dışındaki hatalarını kabul etseler bile başkan olarak ona oy vereceklerini belirtiyor. Nitekim Cumhuriyetçilerin yüzde 56'sı Trump'ın cinsel suiistimallerinin onu başkan adaylığından diskalifiye etmemesi gerektiğini söylüyor.
Toronto Metropolitan Üniversitesi’nden Eugene Y. Chan ve La Trobe Üniversitesi’nden Ali Gohary “The Conversation”da yer alan ortak makalede konuya genel bir değerlendirme yapıyor. Makaledeki analiz genel hatlarıyla şöyle:
Ahlaki ayrışma
Cumhuriyetçiler, kadınlara yönelik cinsel tacizini kabul etseler bile, Trump'ı desteklemek için genellikle çeşitli nedenler öne sürüyorlar. Örneğin, bazıları Trump'ın “siyasi bir cadı avı”nın kurbanı olduğunu öne sürerken, diğerleri Trump'ın mevcut davalarının ve suçlamalarının bir tür seçim müdahalesi olduğunu iddia ediyor.
Neden birçok Amerikalı Trump'ı desteklemeye devam ediyor? İnsanların ahlaki ya da siyasi başarısızlıklarına rağmen politikacıları desteklemeye devam etmelerinin psikolojik nedenleri var mı?
“Ahlaki ayrışma”, bazı insanların siyaset, medya ve spor alanlarındaki liderleri, bu liderlerin profesyonel meslekleri dışında önemli ahlaki başarısızlıkları olduğuna inandıkları halde neden desteklemeye devam ettiklerini açıklayabilen bilişsel bir süreç.
Ahlaki ayrıştırma, bir kişinin ahlaki karakterine ilişkin yargılarını, o kişinin kamu görevindeki performansı veya yeteneklerine ilişkin yargılarından ayırma yeteneği. Daha basit bir ifadeyle “Eylemlerine katılmıyorum ama yine de işlerinde etkili olduklarını düşünüyorum” yaklaşımı var.
Konu ve kişi odaklanması
Muhafazakarların liberallere kıyasla ahlaki olarak ayrışmaya daha yatkın olabileceğine inanmak için bazı nedenler var. Kendilerini muhafazakar olarak tanımlayan insanlar daha dar terimlerle düşünme eğiliminde. Yani, muhafazakarlar belirli konulara odaklanma eğilimindedirler ve bunları diğerlerinden ayrı olarak görürler, kişinin “kim” olduğunu temsil etmezler. Meseleleri birbirinden ayırmak, dünyayı daha net ve düzenli bir şekilde görmeye yönelik psikolojik bir ihtiyacı karşılar.
Bu arada liberaller “büyük resme” bakma eğilimindedir.
Demokratik siyaset için çıkarımlar
Ahlaki ayrışma, demokratik siyasetin geleceği için zorluklar teşkil etmektedir. Seçmenler kişisel ahlak yargılarını siyasi liderlerin görevdeki etkinliklerinden giderek daha fazla ayırdıkça, bu eğilim kamu görevlilerinin suiistimallerini normalleştirebilir.
Seçmenler, destekçilerinin adayın etik değerleri ya da göreve uygunluğundan ziyade belirli bir konudaki duruşuna odaklanmasıyla, seçilmiş görevlilerin bu tür suiistimallerini giderek daha fazla meşrulaştırabilir. Bu durum aynı zamanda kamu görevlilerinin sadece makamlarına karşı değil, hizmet ettikleri halka karşı da sorumlu tutulmaları ihtiyacını azaltmaktadır. Gerçekten de etkili siyasi liderler etik liderlerdir.
Bu zorlukların üstesinden gelmek için, tüm toplumların üyelerinin hem etkinliğe hem de etik davranışa değer veren bir siyasi kültürü teşvik etmeleri çok önemlidir. Siyasi eylemlerin ahlaki sonuçları hakkında şeffaflık, hesap verebilirlik ve açık diyaloğun teşvik edilmesi, ahlaki ayrışmanın olumsuz etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Ahlaki ayrışmanın bilişsel temelleri göz önüne alındığında, seçmenlerin etik hususların demokratik sürecin ayrılmaz bir parçası olarak kalmasını sağlayabilmeleri için siyasi liderlerin değerlendirilmesinde daha bütüncül bir yaklaşımı teşvik etmek bir yoldur.
Ahlaki ayrışma, seçmenlerin ahlaki başarısızlıklarına rağmen liderleri neden desteklemeye devam ettiklerini açıklamaya yardımcı olurken, aynı zamanda siyasi yargıya yönelik dengeli bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı da vurgulamaktadır. Demokrasiler geliştikçe, ahlaki ayrışmanın karmaşıklığının farkına varmak ve hem etik dürüstlüğün hem de etkili liderliğin eşit derecede değer gördüğü bir siyasi ortam için çalışmak elzemdir.