AK Parti İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, yeniden TBMM Başkanı seçildi. (Görsel: TBMM TV)

Numan Kurtulmuş, yeniden TBMM Başkanı seçildi

AK Parti İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi. 

TBMM Genel Kurulundaki üçüncü tur oylamada, 329 oy alarak yeniden TBMM Başkanı seçildi. Genel Kuruldaki üçüncü tur oylamaya 529 milletvekili katıldı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Kurtulmuş 329, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan 118, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Osman Cengiz Çandar 18, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Cihan Paçacı 26, Yeni Yol Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman 26 oy aldı. Bir oy boş kullanıldı, 11 oy geçersiz sayıldı.

Bu sonuca göre, Kurtulmuş, üçüncü tur oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu 301'in üzerinde oy alarak, yeniden TBMM Başkanı seçildi.

Seçimde turlar adayların oyları

İlk iki turunda adaylarıdan hiçbiri seçilmek için üye sayısının üçte iki çoğunluğu olan 400 oya ulaşamadı. Seçimde üçüncü turda salt çoğunluk olan 301 oy aranıyordu. Bu turdada sonuç çıkmaması halinde en çok oy alan iki aday arasında dördüncü tur yapılması gerekiyord. 

TBMM Genel Kurulu'nda Meclis Başkanlığı seçimine ilişkin üç turda alınan sonuçlar şöyle:

Aday 1. Tur 2. Tur 3. Tur
Numar Kurtulmuş (AK Parti - İstanbul) 305 306 329
Uğur Bayraktutan (CHP - Artvin) 122 120 118
Cengiz Çandar (DEM Parti - İstanbul) 50 47 18
Mehmet Kahraman (Yeni Yol - Samsun) 31 30 26
Cihan Paçacı (İYİ Parti - İstanbul)  30 27 26
Geçersiz oy 10 11 11
Boş 1 2 1
Katılan  549 543 529
Seçilmek için gerekli oy sayısı 400 400 301

TBMM'deki sandalye dağılımı

Toplam sekiz sandalyenin boşaldığı TBMM'deki milletvekili dağılımı şöyle: 

AK Parti: 273, CHP: 135, DEM Parti:  56, MHP: 47, İYİ Parti: 29, Yeni Yol: 23, HÜDA-Par: 4, YRP: 4, TİP: 3, DBP: 2, Gelecek Partisi: 2, EMEP: 2, DEVA Partisi: 1, Saadet Partisi:1, DSP: 1, DP: 1, Bağımsız: 8,

"Demokratik olgunluk"

Sonuçların açıklanmasının ardından teşekkür konuşması için kürsüye gelen Numan Kurtulmuş, TBMM'nin 28'inci Dönemi'nin ikinci devresinin önemli işler başarılacağı bir dönem olacağını söyledi. 

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Öncelikle, bu süre içerisinde her şeyden evvel Türkiye'nin bizlerden beklentisi demokratik olgunluk içerisinde farklı fikirleri, farklı siyasi konuları bu çatı altında başarıyla tartışabilmek ve milletin hayrına olacak sonuçları çıkarabilmektir. Siyaset tabii ki farklı fikirlerin mücadele ettiği, farklı fikirlerin yarışın içerisinde olduğu ama bir tarafıyla da farklı fikirlerin müzakere içerisinde olabildiği, olgunluk içerisinde konuların tartışıldığı bir demokratik nezaheti gerektirmektedir. 

Ümit ederim ki bu dönemde hem önümüzdeki bekleyen işlerin halledilmesi hem de milletin tarihî önem atfettiği konuların en güzel şekilde çözülebilmesi için ikinci devrede üzerimize düşen sorumluluğu hep beraber yerine getiririz. Bu çerçevede, müsaadenizle en önemli meselemizin kurulacak olan bir siyaset dili, müzakereye açık, müzakereci bir siyaset dili olduğunun altını çizmek isterim. 

Ayrıca, bu dönem içerisinde tarihî bir fırsat olarak önümüze çıkan terörsüz Türkiye meselesinin de Türkiye'nin halletmesi gereken en acil konusu olduğunu konusunda herhâlde hepimiz hemfikirizdir. Bu çerçevede, bir araya gelmek, birlikte müzakere etmek, konuları bu çatının altında halletmek, konuşmak ve sonuçları açık bir şekilde almak bütün siyasi partilerimizin ortak sorumluluğundadır. Yaptığımız ilk temas çerçevesinde şunu gördüm ki partilerimizin tamamı Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde oluşturulacak bir çabaya ortak bir şekilde katkı vermeye hazır olduklarını ortaya koyuyorlar. 

'Terörsüz Türkiye, demokratik Türkiye'

Ümit ederiz ki burada oluşturulacak olan komisyonda şeffaf bir şekilde, demokratik teamüllere uygun bir şekilde milletimizin bu beklentisine cevap vermek mümkün olur ve artık terör Türkiye'nin gündeminden kalkarak bir asırdır ayaklarına vurulmuş olan, elli yıldır ayaklarından vurulmuş olan bu terör belasından Türkiye kurtulmuş olur. 

Ayrıca, bu terörsüz Türkiye meselesi aynı zamanda demokratik Türkiye meselesidir. Türkiye'nin demokrasi standartlarının daha da yükselmesi, Türkiye'de birlik ve beraberliğin tam manasıyla tesis edilmesi için her birimizin üzerine büyük bir sorumluluk düşüyor. 

'Milletin fikirlerinin yansıtılması'

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı olarak bu süreçte benim üzerime düşen sorumluluk, bu konunun şeffaflıkla, açık yüreklilikle ve bütün sarahatiyle Mecliste görüşülmesi, konuların Mecliste ele alınarak milletin bütün fikirlerinin burada yansıtılmasıdır. En önemli kazanımlarımızdan birinin 16 siyasi partinin Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde temsil ediliyor olmasıdır. Bütün farklı siyasi partilerin, oluşturulması düşünülen bu komisyon içerisinde kendi temsilcilerini vererek birlikte müzakere edeceğine yürekten inanıyorum. İnşallah, bir müddet sonra bu çalışmalar bittiğinde hepimiz tarihe ve millete karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmanın huzuru içerisinde, Türkiye'yi huzur ve esenlik içerisinde, barış ve adalet içerisinde sonraki nesillere devretmenin büyük bir hazzını yaşarız. Aynı şekilde, terörsüz Türkiye meselesinin terörsüz bir bölgenin oluşması demek olduğuna da yürekten inanıyoruz. Bu konuda her birimizin tek tek çabalarının, bütün siyasi partilerimizin kurumsal olarak katkılarının tarihî önemde olduğunu ifade etmek isterim."

Yeni bir İçtüzük ve Anayasa 

Kurtulmuş, 28'inci Dönemin ikinci devresindeki "bir başka sorumluluğun da Meclisteki yasama kalitesinin artırılması" olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Mecliste farklı fikirlerin daha iyi müzakere ortamı bulabilmesi için demokratik, katılımcı, çoğulcu bir Meclis İçtüzüğü'nün yapılması çalışmalarını hızlandırmaktır. Ümit ederim ki kısa süre içerisinde bu konuda da partiler arasında bir görüş birliği sağlanarak Türkiye demokrasinin standartlarının, millî iradenin merkezi olan, demokrasinin kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde de daha yukarıya çıkartılması için çok güçlü bir iç tüzük çalışmasını hep beraber, bütün partiler olarak gerçekleştirmek mümkün olsun.

Bir başka önemli ödevimizse sonraki dönemlere karşı ve milletimizin gelecek nesillerine karşı sorumluluğumuzsa yeni bir anayasayla cumhuriyetimizin ikinci asrını sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye Yüzyılı olmasını düşündüğümüz bu asrı yeni bir anayasayla, sivil, demokrat, katılımcı, kapsayıcı bir anayasayla taçlandırmak ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu döneminde üzerimize düşen çalışmaları en açık şekilde yaparak, milletin de desteğini her aşamada alarak yeni bir anayasayla bu Meclis çatısı altındaki çalışmalarımızı taçlandırmaktır."