Gazetenin yabancıya satış ihtimali yasa değiştirtiyor
İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Telegraph ve Spektator dergisinin sahibi Telegraph Media Group, ekonomik zorluklar nedeniyle satışa çıkarıldı. Hükümet ise yasa değişikliğiyle yabancıların ülkede gazete sahibi olmasını engelleme yoluna gidecek.
Telegraph Media Group, ekonomik zorluklar sebebiyle açık artırma yoluyla satışta. The Telegraph gazetesi, özellikle iktidardaki Muhafazakâr Parti ve seçmeninin ilk tercih ettiği bir yayın organı. Bu da gazetenin kimin tarafından kontrol edileceğini önemli hale getiriyor. Zira gazete okuyucularının tercihi açısından politik güç konumunda.
Yüklü miktarda borçları olmasına rağmen grubu almak için hevesli olan birçok yatırımcı var. Axel Springer’dan Daily Mail’in sahiplerine kadar birçok isim yayın kuruluşunu almak için hazırlık yapıyor. Satın alma mücadelesine girmelerinin nedeni de hiç kuşkusuz gazetenin sahip olduğu güç.
İki güçlü istekli
Yayın kuruluşunun satışından önce çözüm bulma konusunda da çeşitli girişimler var. Bu kapsamda şirketin borçların ödenmesi karşılığında sahipliğinin el değiştirilmesi konusunda görüşmeler yürütüldüğü kamuoyuna yansıyan haberler arasında.
Yayın kuruluşun sahibi olmak için çaba gösterenler arasında İngiliz popülist sağcı GB News kanalının sahibi Paul Marshall yer alıyor. Paul Marshall, Brexit yanlısı bir hedge fon milyarderi. Marshall, Rupert Murdoch'ın daha ılımlı TalkTV'sini geride bırakıp saf dışına iten, ateş püsküren Yeni Sağ televizyon kanalı GB News'i finanse ediyor. Marshall, ayrıca heterodoks fikir sitesi UnHerd'ün de sahibi
Bir diğer güçlü alıcı grubun vitrininde ise CNN’in eski yöneticilerinden Jeff Zucker var. Zucker'in ana finansörlerinden biri de Abu Dabi'den Şeyh Mansur bin Zayed Al Nahyan'ın sahibi olduğu yatırım grubu RedBird IMI. Diğer ortakları ise ortağı finansçı Gerry Cardinale, eski Maliye Bakanı George Osborne.
Sorun da burada ortaya çıkıyor. Her ikisinin de satın alma ihtimaline dair negatif senaryolar konuşuluyor olsa da gazetenin yabancı devletlerden biri tarafından satın alınma ihtimali İngiliz hükümetini daha çok korkutmuş durumda ve bunu engelleyecek bir yasa çıkarmayı planlıyorlar.
Düzenleme bir an önce çıkarılacak
Press Gazette'de yer alan habere göre, partiler arası baskı ve Lordlar Kamarası'nda yenilgi tehdidi karşısında Hükümet, Dijital Piyasalar, Rekabet ve Tüketiciler Yasa Tasarısı'nda bu tür anlaşmaları engelleyecek bir değişiklik yapacağını açıkladı.
Çarşamba günü Lordlar Kamarasında konuşan Medya Bakanı Lord Parkinson şunları söyledi: "Medya birleşme rejimini, yabancı devletlerin sahipliğini, etkisini ya da kontrolünü içeren gazete ve süreli haber dergisi birleşmelerini dışlayacak şekilde açıkça değiştireceğiz."
Yeni kuralların nasıl işleyeceğini açıklayan Lord Parkinson sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni tedbirler kapsamında Dışişleri Bakanı, bir Birleşik Krallık gazetesi ya da haber dergisini içeren bir birleşmenin yabancı bir devlete ya da yabancı bir devletle bağlantılı bir kuruluşa mülkiyet, etki ya da kontrol verdiğine ya da vereceğine inanmak için makul gerekçelere sahip olduğu durumlarda, medya birleşmesi vakalarını yeni bir yabancı devlet müdahalesi bildirimi yoluyla Rekabet ve Piyasalar Kurumu'na havale etmekle yükümlü olacaktır.
Rekabet ve Piyasalar Kurumu olası birleşmeyi araştırmakla yükümlü olacak ve birleşmenin bir gazete işletmesi üzerinde yabancı devlet mülkiyeti, etkisi veya kontrolü ile sonuçlandığı veya sonuçlanacağı sonucuna varırsa, Dışişleri Bakanı'nın tüzük gereği birleşmeyi engelleyen veya çözen bir emir vermesi gerekecektir."
Lord Parkinson, değişikliklerin hızla yasalaşması halinde Telegraph Media Group'un devralınması için de geçerli olabileceğini söyledi ve ekledi: "Değişikliklerin kraliyet onayı ile derhal yürürlüğe girmesini amaçlıyoruz," dedi.
Alıcıdan "hayal kırıklığı" açıklaması
Redbird IMI sözcüsü, şirketin "bugünkü gelişmeden son derece hayal kırıklığına uğradığını" belirterek, şunları söyledi:
"Redbird IMI bugüne kadar İngiltere ve ABD'de altı yatırım yaptı ve İngiltere'nin medya ortamının daha fazla yatırıma değer olduğuna inandık.
Her anlaşmamızda olduğu gibi, The Telegraph ve The Spectator'ın satın alınmasının da tamamen ticari bir girişim olduğunu açıkça belirttik. Güçlü ve ticari açıdan sürdürülebilir küresel medya varlıkları geliştirme konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.cŞimdi, ticari çıkarlar tek önceliğimiz olmaya devam ederken, bir sonraki adımlarımızı değerlendireceğiz."
Yabancı devletin kontrolünü engellemek
Düzenleyici kuruluşlar CMA ve Ofcom, Telegraph'ın olası anlaşmasıyla ilgili raporlarını Kültür Bakanı'na gönderdi ve bakan da bu hafta bu raporları yayınlamayı ve herhangi bir kararla ilgili olarak "mümkün olan en kısa sürede" bir açıklama yapmayı hedeflediğini söyledi.
Lord Parkinson, yabancı özel yatırımcılara güven vermek amacıyla, hükümetin "Birleşik Krallık'a yatırımı teşvik etmeye ve desteklemeye kararlı" olduğunu söyledi. Bakan ayrıca akranlarına yasağın yayıncılar için geçerli olmayacağını da teyit etti.
Habere göre, bir hükümet yetkilisi şunları söyledi: "Parlamenterlerin son haftalarda ortaya koydukları argümanları dikkatle dinledik ve gazeteler ile süreli haber dergilerinin yabancı devlet mülkiyetinde, etkisinde ya da kontrolünde olmasını açıkça yasaklamak üzere harekete geçiyoruz.
Bu, demokrasimizin temel direklerinden biri olan ve Hükümet için bir öncelik teşkil eden özgür basın için ilave korumalar sağlayacaktır. Medya birleşme rejimimiz halihazırda haberlerin doğruluğu ve görüşlerin özgürce ifade edilmesi için koruma sağlarken, yabancı devlet mülkiyetinin dikkate alınmasına izin veren bir değişiklik getirerek durumu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyacağız."
"Görmezden gelemeyiz"
Lordlar İletişim ve Dijital Komitesine başkanlık eden ve Birleşik Krallık haber medya kuruluşlarının yabancı bir hükümet ya da güç tarafından satın alınabilmesi için Parlamentonun onayını gerektiren bir değişiklik önergesi sunan Barones Tina Stowell ise şunları söylüyor:
"Yabancı işletmeler ile yabancı hükümetler arasındaki bariz fark şudur ki, yabancı işletmelerin haber medyamıza sahip olmasına izin verilmesi dış politika, editoryal bağımsızlık ve yayın kuruluşlarının sahipleri ile yayınları arasındaki ilişki konusunda büyük soru işaretlerine yol açacaktır.
Halkın haberlere, parlamentoya ve siyasi sınıfa olan güveninin son yıllarda önemli ölçüde azaldığını görmezden gelemeyiz. Yabancı hükümetlerin ulusumuzun böylesine kritik ve hassas bir parçasına sahip olmasına izin verilmesi, kamuoyunun hepimize olan güvenini daha da zedeleyecektir."