Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, barış, istikrarın sağlanmasının savunma sanayinde adil bir dengenin kurulmasına bağlı olduğunu ifade ederek, ''Savunma sanayi konusundaki münasebetleri sıradan bir ticari ilişki olarak görmedik, görmüyoruz'' dedi.
Erdoğan, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde, 15. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF’21) açılış töreninde konuştu.
Fuarın, 1993 yılından bu yana iki yılda bir yapıldığını ifade eden Erdoğan, bu kapsamda imzalanan anlaşmaların, savunma sanayii alanında artık kendisine küresel bir yer edindiğini gösterdiğini söyledi. Erdoğan, bir önceki fuarda bin 61 firmanın temsil edildiğini, bu yıl katılımcı sayısının bin 236 katılımcı bulunduğunu belirterek, bunun da fuara verilen önemi ortaya koyduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Biz asla savunma sanayi konusundaki münasebetleri sıradan bir ticari ilişki olarak görmedik, görmüyoruz. Bölgemizde ve dünyada barış, istikrar, güven ikliminin tesisinin, savunma sanayiinde adil bir dengenin kurulmasına bağlı olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın en büyük savunma paktı NATO’nun önde gelen üyesi olarak milli savunma sanayimizi geliştirdikçe, bölge ve dünya barışına vereceğimiz katkının da artacağına inanıyoruz.”
Erdoğan, savunma ve AR-GE’ye ayırılan kaynakların dengeli bir şekilde artırıldığını belirterek, “Fuarımızda milli imkanlarla geliştirdiğimiz pek çok ürünün yer alması, bu konuda kat ettiğimiz mesafenin ispatıdır'' dedi.
Dışa bağımlılık azaltıldı
Türk savunma sanayisinin dışa bağımlılığını azaltma çabasında önemli bir noktaya gelindiğini anlatan Erdoğan, ''Mesela, 2002 yılında ülkemizde sadece 62 savunma sanayi projesi yürütülüyorken, günümüzde bu sayı 750’yi geride bırakmıştır. Bu projelerin bütçeleri de 5,5 milyar dolar düzeyinden 75 milyar doların üzerine çıkmıştır. Sektörde faaliyet gösteren firma sayımız da 56’dan 1.500’e ulaşmıştır. Firmaların yıllık ciroları 1 milyar dolardan 11 milyar dolara kadar yükselmiştir” diye konuştu.
Erdoğan, savunma sanayiindeki dışa bağımlılığı yüzde 80’lerden yüzde 20 seviyesine indirmeyi başardıklarını ifade ederek, Türkiye'nin bu alandaki ihracat ile birikimlerini dostlarıyla paylaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Daha önce 250 milyon doları bile bulmayan savunma ve havacılık ihracatımız, 3 milyar dolar sınırını geride bıraktı. Bu başarının gerisindeki unsurlardan birinin de sektörün AR-GE’ye ayırdığı bütçenin 49 milyon dolardan 1,5 milyar doların üzerine çıkması olmasıdır'' dedi.
Küresel tedarikçilerin çıkardığı zorluklar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Kara, hava ve deniz ürünlerinde ulaştığımız seviyenin sembollerinin başında insansız hava araçlarımız geliyor. Özellikle, başarısını sahada bilfiil ispat etmiş olan silahlı insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz. Savunma sanayinde kat ettiğimiz mesafenin ve elde ettiğimiz başarıların gerisindeki bir diğer önemli faktörü de sizlerle açık yüreklilikle paylaşmak istiyorum. Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı zorlukları ve maruz kaldığı gizli-açık ambargoları aşmak için savunma sanayine bu denli yüklenmiştir. Terörle mücadelesinin en kritik anlarında yalnız bırakılan, sınırları tehdit altındayken ihtiyaç duyduğu hiçbir ürüne ulaşamayan bir ülke olarak, kendi ihtiyaçlarımızı süratle karşılayacak adımları atmaya mecbur kaldık.”
Yapay zeka temelli projeler
Erdoğan, varılan seviyenin çok daha büyük hedeflere yönelmeye neden olduğunu belirterek, savunma sanayiinde bugünün ihtiyaçlarının ötesinde geleceğin teknolojilerine yatırım yaptıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bilhassa yapay zekâ temelli çalışan kara, hava ve deniz araçları konusunda iddialı projeler yürütüyoruz. Sürü İHA’lar, insansız deniz araçları, insansız savaş uçakları, elektromanyetik toplar, lazer silahları, uydu sistemleri gibi geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek her alanda varız, var olacağız. Elde ettiğimiz her imkanı, her kabiliyeti, geliştirdiğimiz her ürünü dostlarımızla paylaşmak ise vazgeçilmez önceliğimiz olmayı sürdürecektir.”
Erdoğan, savunma sanayindeki felsefenin, atasözündeki gibi “Eğer barış istiyorsan daima savaşa hazır olmalısın” sözünde kendini bulduğunu kaydetti.
Birlikte kazanma teklifi
“Geçmişinde sömürge, katliam, soykırım, işgal izi bulunmayan bir millet olarak, gittiğimiz her yerde dostlarımıza, göğsümüzü gererek, tüm kalbimizle ve samimiyetimizle birlikte kazanmayı teklif ediyoruz” diyen Erdoğan, bunu dünyanın her yerinde dile getirdiklerini söyledi.
Konuşmasında, BM Güvenlik Konseyi'nin yapılanmasına yönelik eleştirilerini tekrarlayan Erdoğan, ''Lafa geldiğinde tamamen kâr/zarar hesabı üzerinde yürüdüğü iddia edilen ekonomik araçların, yeri geldiğinde nasıl siyasi ve ideolojik güce hizmet eden birer silaha dönüştürüldüğünü bizzat yaşayarak görüyoruz. Savunma sanayii de işte bu çarpık küresel düzenin en önemli araçlarından biridir'' dedi.