Yüz yüze eğitim 6 Eylül'de başlayacak, aşı yaptırmayan öğretmen ve diğer personelde haftada iki kez PCR testi istenecek. (Foto: Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında açıklama yaptı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin zor durumda kalıp, kapısına gelenleri geri çevirmediğini ve yardım elini uzattığını belirterek, ''Ülkemizde hukuk herkes içindir. Misafirlerimiz de bunun dışında değildir'' dedi. 

Okullarda yüz yüze eğitimin 6 Eylül'de başlayacağını açıklayan Erdoğan, aşı yaptırmayanlardan sıklıkla PCR testi isteneceğini söyledi, herkese aşısını yaptırması çağrısında bulundu. 

Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, yaşanan sel ve yangın afetlerine ilişkin ayrıntılı bilgi verdi, bu tür büyük doğal afetlerden gerekli derslerin de çıkarıldığını söyledi. 

Yaşanan afetin tarihte ender yaşanan afetlerden olduğunu anlatan Erdoğan, 3 ilde hasar gören 977 konut ve işyerinin yıkılacağını, iki sanayi sitesinin de yeniden yapılacağını, altyapı sorunlarına da hızlı bir şekilde müdahale edildiğini kaydetti.  

Erdoğan, kabine üyeleri ve diğerlerinin 7,4 milyon liralık bağışla yardım kampanyasına destek verileceğini dile getirdi. 

İklim değişikliği nedeniyle yaşanan doğa olaylarının süreceğinin görülmekte olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''İklim değişikliğinin yol açtığı tabiat olaylarının artarak süreceği anlaşılıyor. Esasen ülkemizin sel, deprem, heyelan, yangın, kuraklık gibi her türlü tabii afete karşı hazırlığı ve teçhizatı vardır. AFAD başta olmak üzere bu konuda sorumluluk sahibi kurumlarımız ülkemizin sınırlarını aşan başarılara imza atmaktadır. Ancak yaşadığımız hadiseler bu konudaki kapasitemizi daha da geliştirmemize işaret ediyor. Devlet, en çok da zor zamanlarında, kötü günlerinde vatandaşının yanında olmak, onun yaralarını sarmak için vardır.  Felaket ne kadar büyük olursa olsun devletin hazırlığının da ona göre artması gerekiyor.''

"Selin yıktığı her binayı daha iyisiyle ayağa kaldıracaklarını, selin tahrip ettiği altyapının daha iyisinin yapılacağını" anlatan Erdoğan, afetle mücadele ve afet yaralarının sarılmasında çaba gösterenlere teşekkür etti. 

Bu felaket dönemlerinde yalan ve istismar edici tutum takınanlar olduğunu da anlatan Erdoğan, ''Meclisin açılmasıyla birlikte Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesinin hayata geçirmeye kararlıyız'' dedi. 

"Aşılarınızı derhal olun"

Erdoğan, Türkiye'nin aşılamada dünyada ilk sıralarda yer alındığını ve aşı tedariği konusunda da gerekli önlemlerin hayata geçirildiğini anlattı. 

Bazı kesimlerin hala aşıya tereddütle yaklaştığını belirten Erdoğan, ''Aşı çalışmaları gönüllülük esasına göre yürütülmektedir, yürütülecektir'' diye konuştu. Kendisinin 3 doz aşı aldığını ve başka bir tedbir olsa onu de denemekten çekinmeyeceğini anlatan Erdoğan, ''Huzurla hayatımızı sürdürebilmemiz hepimizin aşı olmasına ve aşılarını tamamlamasına bağlıdır'' dedi. 

Erdoğan, son dönemde hastaneye yatırılan, entübe olan, hayatını kaybedenlerin büyük bölümünün aşı yaptırmayan kişiler olduğunu dile getirdi. 

Vatandaşlara ''Aşılarınızı derhal olun'' çağrısı yapan Erdoğan, günlük hayattaki birçok unsurun sürdürülür halde olmasının bu konuda alınacak mesafeye bağlı olduğunu kaydetti. 

6 Eylül'de yüz yüze eğitim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

''Okullarda 6 Eylül'de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı ancak henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde aşı olmayan üniversite öğrencilerimiz ve üniversite çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmaların talep edeceğiz.

Uçak ve şehirlerarası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız.''

Erdoğan, birçok ülkede olduğu gibi zorlayıcı uygulamaya gerek duymadıklarını, vatandaşların kendiliğinden bu konudaki sorumluluklarını yerine getireceğine inandığını dile getirdi. 

''Gelip de geri çevrilen kimse olmamıştır''

Erdoğan, Anadolu coğrafyasının değişik tarihlerde gelen insanlara kucak açtığını ifade ederek, şöyle konuştu: 

''Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilişi sırasında Balkanlar'dan Kafkaslara, Kuzey Afrika'dan Ege adalarına kadar pek çok yerde Anadolu'ya milyonlarca insanımız göç etmiştir. Öyle ki, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, yeni devletimizin kuruluşunda öncü rol üstlenen pek çok sembol ismin doğup büyüdükleri topraklar ülkemiz sınırları dışında kalmıştır'' dedi. 

Farklı coğrafyalardan insanların bu topraklara gelerek yaşadığını anlatan Erdoğan, ''Bu topraklara gelip de geri gönderilen kimse olmadığını'' söyledi. 

Yakın tarihte, Türkiye'ye yakın coğrafyada yaşanan huzursuzlukların Anadolu'ya yeni göç dalgaları başlattığını anlatan Erdoğan, Bulgaristan'dan, Kuzey Irak'tan, Balkanlar ve Kafkaslar'dan gelen insanlar olduğunun hatırlandığını kaydetti. 

''5 milyon kişiye ev sahipliği''

Son zamanlarda Suriye ve Güney Asya'da yaşananların ardından da Türkiye'ye gelenler olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Türkiye, elbette isteyenin istediği gibi, elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği, dilediği gibi hareket edebileceği sahipsiz bir ülke değildir. Devletimiz öncelikle 84 milyon vatandaşının güvenliğinden ve refahından sorumludur. Bununla birlikte, biz, sadece kendimizi düşünerek, kapımıza gelenlere sırtımızı dönecek cibilliyette, karakterde bir toplum da değiliz. Alicenap milletimiz, tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de elindeki imkanları kendisine sığınan kardeşleriyle asla geri durmamıştır.''

Erdoğan, Türkiye'nin şu anda 3,6 milyonu Suriyeli sığınmacı, 1 milyon 100 bini ikamet sahibi yabancı ve 314 bini uluslararası koruma kapsamındakiler olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişiye ev sahipliği yapmakta olduğunu söyledi. Erdoğan, bunun yanında, düzensiz göçmen denilen kaçak giriş yapan kişiler de bulunduğunu ifade ederek, sınırlardaki güvenlik önlemlerinin de sıkılaştırıldığı kaydetti.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019'da 455 bin olan düzensiz göçmen sayısının 2020 yılında 122 bine indirildiğini, bu yılın 7 aylık döneminde de 77 bin düzensiz göçmen yakalandığını dile getirdi. Erdoğan, ''Son 3 yılda yakalanan düzensiz göçmenin yaklaşık yarısı Afganistan uyrukludur. Halen ülkemizde yaklaşık 180 bini kayıtlı ve 120 bini kayıtsız olmak üzere toplamda 300 bin Afganistanlı olduğunu biliyoruz'' dedi. 

''Taliban'ın kuracağı hükümetle görüşüp...''

Bu ülkedeki iç çatışmalar artıkça Türkiye'ye gelen düzensiz göçmenin de arttığının görüldüğünü anlatan Erdoğan, ''Türkiye'nin Afganistan'da barışın, huzurun ve istikrarın istikrarın tesisi için gösterdiği yoğun gayretin sebeplerinden biri de budur'' diye konuştu. 

Türkiye'nin, Amerika Afganistan'dan çekilmeden önce bir süredir görüşmeler yaptığını, bu sonuçlanmadan Taliban'ın kontrolü eline aldığını belirterek, ''Bizim gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği olduğu için gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşüp, ortak gündemlerimizi konuşacağız'' dedi. 

''Kaos çıkaracak tavırlara izin vermeyiz''

Dünyada bu kadar sığınmacıyı barındırıp, bu kadar az asayiş sorun yaşayan başka bir ülke olmadığını anlatan Erdoğan, yaşanan bazı sorunların farklı boyutlarda gösterilmesinin de doğru olmadığını söyledi. 

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Muhalefetin bu konudaki nefret söylemlerini de tehlikeli ve art niyetli olarak değerlendiriyoruz. Türkiye elbette yol geçen hanı değil. Bu ülkenin kanunlarına, kurallarına, düzenine uymayanların kaos çıkaracak tavırlar sergilemesine asla izin vermeyiz. Zaten bu tür davranışlar içine girenler, yakalanarak derhal sınır dışı edilmektedir. 

Ülkemizde hukuk herkes içindir. Misafirlerimiz de bunun dışında değildir. Ancak sığınmacıları ve düzensiz göçmenleri kendi kirli gündemlerine meze etmek isteyenlere de göz yummayız. Hele hele, kamu güvenliğini tehdit edecek şekilde bu insanların hayatlarına kastedenleri, yağmaya yeltenenleri asla affetmeyiz.''

 Erdoğan, alınan ve alınacak önlemler sayesinde bu tür sorunların de en aza ineceğini vurguladı. 

''Sorunun dışında kalamaz'' 

Erdoğan, Avrupa'daki hükümetlerin uygulamaları konusunda da şöyle konuştu:

''Avrupalı dostlarımıza da hatırlatmamız gerekiyor. Milyonlarca insanın cazibe merkezi haline gelen Avrupa, sırf kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını korumak için sınırlarını sert bir şekilde kapatarak bu sorunun dışında kalamaz. 

Üstelik, Avrupa bu tutumuyla sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmıyor insani değerlere de sırtını dönüyor. Türkiye'nin Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti de yoktur. Biz, ülke olarak, sınırlarımızı güçlü bir şekilde kapattıktan ve mevcut düzensiz göçmenleri evlerine gönderdikten sonra bu insanların diğer kanallardan nereye gideceği kendi bilecekleri iştir."

''Elbette kalan olacaktır''

Erdoğan, "Türkiye'deki Suriye meselesinin farklı bir konu'' olduğunu da belirterek, ''Bu insanlardan dilimize öğrenerek, mesleki yeteneklerini geliştirerek, sosyal uyumu sağlayarak ülkemizde kalacak elbette olacaktır. Ama bunu başaramayanların kendi ülkelerindeki durumun iyileşmesine paralel bir şekilde evlerine dönüşlerine yardımcı olmak da bizim kendi vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir'' dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ana kadar yaklaşık 450 bin Suriyeli'nin kendi rızasıyla güvenli bölgelere döndüğünü, Afganistan'a gönderilen kişi sayısının da 235 bini bulduğunu söyledi. Erdoğan, orta vadede meselenin tamamen çözüleceğini de belirterek, hukuk dışı davranışlardan uzak durulmasını istedi.