Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Şahap Kavcıoğlu, enflasyonun ''2021 yıl sonunda yüzde 14,1 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yıl sonunda yüzde 7,8’e ve 2023 yılı sonunda ise orta vadeli hedef olan yüzde 5 seviyesine gerileyerek istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz'' dedi.
Kavcıoğlu'nun "Enflasyon Raporu 2021-III"ün tanıtım toplantısı, göreve başladıktan sonra yaptığı ilk yüz yüze toplantı oldu.
Şahap Kavcıoğlu, küresel ve yurt içi ekonomik gelişmeler ve enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmelerinde bulundu, orta vadeli enflasyon tahminleri ve para politikası stratejine hakkında bilgi verdi.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu'nun konuşması satırbaşlarıyla şöyle:
''-Toparlanma döneminde emtia fiyatlarında gözlenen artışlar, genel olarak hızla artan talebe üretimin aynı hızda yanıt verememesinden ve arz tarafında meydana gelen lojistik kısıtlardan kaynaklanıyor.''
''-Küresel enflasyon oranlarındaki artışın kalıcılığına dair belirsizlikler uluslararası finansal piyasalarda oynaklığa neden olurken, gelişmiş ülkelerin uzun vadeli faiz oranları bu dönemde dalgalı bir seyir izledi. Diğer yandan, yükselen enflasyon, merkez bankalarının aşırı destekleyici politikalarında öngörülenden daha erken bir normalleşme sürecinin başlayabileceğine yönelik beklenti yaratıyor.''
''-Küresel piyasalardaki bu gelişmelerin bir yansımasını da gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları üzerinde görüyoruz. Çin hariç tutulduğunda yılın ilk yarısında gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları görüldü. Gelişmiş ülkelerde para politikasının ne zaman ve ne ölçüde normalleşeceğine ilişkin öngörüler, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelerde portföy hareketleri ve finansal piyasalar üzerinde etkili olmayı sürdürecek.''
Yurt içi makroekonomik görünüm
''-2021 yılı ilk çeyreğinde milli gelir çeyreklik bazda yüzde 1,7, yıllık bazda ise yüzde 7 oranında arttı. İktisadi faaliyet, bu dönemde geçmiş öngörülerimizle uyumlu bir şekilde gücünü korudu ve potansiyelin üzerinde seyretmeye devam etti."
"-Birinci çeyrekte yıllık büyümenin sürükleyicisi iç talep olurken, net ihracat büyümeye 2019 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana ilk defa pozitif katkı verdi. Diğer taraftan, nihai yurt içi talep finansal koşullardaki sıkılaşma ve salgın kısıtlamalarının etkisiyle tüketim kaynaklı olarak çeyreklik büyümeyi sınırlarken, net ihracatın dönemlik büyümeye katkısı pozitif oldu."
"-Üretim yönünden baktığımızda, ilk çeyrekte yıllık büyümeye en yüksek katkı sanayi ve hizmet sektörlerinden gelirken; dönemlik büyümenin temel belirleyicisi sanayi ve inşaat katma değeri oldu. Hizmetler katma değerinin büyümeye katkısı ise salgın kısıtlamalarının etkisiyle daha sınırlı kaldı.''
''-Nisan-Mayıs döneminde ilk çeyreğe göre sanayi üretimi artışı bir miktar ivme kaybetmiş olsa da ciro endeksleri, bu yavaşlamanın salgın tedbirleri ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya bağlı olarak yurt içi talep kaynaklı olduğuna, dış talebin ise sanayi üretimini desteklediğine işaret ediyor. Bunun haricinde, başta taşıt sektörü olmak üzere bazı sektörlerde yaşanan tedarik kısıtlarının da bu dönemde üretimi sınırladığını gözlemliyoruz."
Salgın öncesinin altında
''-Toparlanma, salgından en çok etkilenen hizmetler sektörü kalemlerinde daha kuvvetli olsa da bu sektörlerde faaliyet Haziran ayı itibarıyla salgın öncesi seviyelerin halen altında bulunuyor. Takip ettiğimiz yüksek frekanslı veriler, ikinci çeyrekte büyümenin baz etkisiyle oldukça yüksek bir oranda gerçekleşeceğine işaret ediyor."
"-Yılın ikinci yarısında da iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle büyümeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Talepteki bu dengelenme, cari denge, enflasyon ve istihdam üzerindeki olumlu etkilerinden ötürü önem arz ediyor.
"-Salgın önlemlerinin etkisi, ikinci çeyrekte işgücü piyasasında da kendini gösterdi. İşsizlik oranları, Nisan ve Mayıs aylarında yılın ilk çeyreğine göre artarken, iktisadi faaliyette gözlenen canlanma ve kademeli normalleşme adımlarına bağlı olarak istihdamda da toparlanma kaydedildi.''
Cari işlemler dengesi
''-Cari işlemler dengesinde, geçmiş öngörülerimiz ve kamuoyu iletişimimizle uyumlu olarak, ikinci çeyrekte iyileşmenin başladığını gözlemliyoruz. Uygulamakta olduğumuz sıkı para politikası ve güçlü dış talep koşulları, cari işlemler dengesini olumlu etkiliyor. İhracattaki güçlü artış eğiliminin yanı sıra, aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz."
"-Ayrıca, altın ithalatının yılın ikinci çeyreğinde tarihsel ortalamaların belirgin olarak altına inmesi de cari işlemler dengesindeki iyileşmenin belirleyicilerinden biri oldu. Cari işlemler dengesindeki bu görünüm, önümüzdeki dönemde dış finansman ihtiyacını azaltarak ülke risk primini olumlu etkileyecek bir unsur olacaktır.''
''Bazı temel istatistiklerde revizyon planlıyoruz''
''-Uluslararası standartlarda yapılan güncellemelere uyum ve yeni veriye erişim kapsamında, bazı temel istatistiklerimizde bir revizyon planlıyoruz.
"-Bu revizyonla, kısa vadeli dış borç istatistikleri başta olmak üzere, Türkiye’nin Brüt Dış Borcu, Uluslararası Yatırım Pozisyonu, Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri ile Ödemeler Dengesi istatistiklerindeki olası yanlılıkların düzeltilmesini amaçlıyoruz."
"-Revizyon kapsamında yapılan en önemli geliştirme, vadeli dış ticaret işlemleri kaynaklı ihracat alacakları ve ithalat borçlarının firmalardan doğrudan raporlama yoluyla derlenmesi olacak. Çalışma kapsamında elde edilen bulgular, bilhassa reel sektörün dış finansman ihtiyacına yönelik daha gerçekçi değerlendirmeler yapılabilmesine katkı sağlayacak. Uluslararası kuruluşlardan da teknik destek alarak yürüttüğümüz çalışmanın sonuçlarını 19 Ağustos‘ta yayınlayacağımız Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri ile birlikte kamuoyuyla paylaşmayı planlıyoruz.''
''Tüketici keredilerinde artış''
''-Krediler, parasal sıkılaşmanın etkisiyle yavaşlayarak, ikinci çeyrekte ılımlı bir seyir izledi. 29 Nisan- 17 Mayıs tarihleri arasında uygulanan tam kapanma tedbirleri sebebiyle yavaşlayan krediler, takip eden dönemde açılma ve ertelenmiş talebin etkisiyle büyük ölçüde tüketici kredileri kaynaklı olarak yeniden artmaya başladı. Kredi kompozisyonu itibarıyla, firma ve konut kredileri ılımlı seyrini sürdürürken, konut hariç tüketici kredilerinde son dönemde göreli olarak daha güçlü bir artış görüldü."
"-Tüketici kredilerinin dengeli büyümesini sağlamayı amaçlayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kararlarının önümüzdeki dönemde bu artışı sınırlayacağını öngörüyoruz."
"-Bireysel kredilerin daha ılımlı ve dengeli bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.''
Sıkı para politikası ve enflasyon
''-Talep ve maliyet yönlü unsurların yanı sıra enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeleri dikkate alarak politika faizini Nisan ayından bu yana sabit tuttuk ve para politikasındaki sıkı duruşumuzu koruduk. Geçtiğimiz üç aylık dönemde Merkez Bankası fonlamasını sade bir operasyonel çerçevede, açık piyasa işlemleri ve kur takası işlemleri kanalıyla yaptık. Para piyasasındaki gecelik faizler Merkez Bankası politika faizi etrafında oluşmaya devam etti."
"-Küresel finansal piyasalarda veri akışına hassasiyetin arttığı bir dönemde, ülke risk primi ve döviz kuru oynaklığı geçtiğimiz Enflasyon Raporu dönemine göre gerilemekle beraber hâlen yüksek seviyelerini koruyor."
"-Küresel finansal koşullardaki dalgalanmalar, gelişmekte olan ülkeler üzerinde daha fazla risk oluşturuyor. Bu nedenle, sıkı para politikası duruşunun enflasyonda düşüşü sağlama önceliği doğrultusunda kararlılıkla sürdürülmesi, söz konusu oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.''
''Çekirdek enflasyon yüksek seviyelerini koruyor''
''-Yılın ikinci çeyreğinde toplam talep koşulları daha ılımlı bir görünüm sergilerken, uluslararası gıda ve emtia fiyatlarındaki yükseliş, kurdaki gelişmeler ve enflasyon beklentilerinin seyri enflasyon görünümünü olumsuz etkiledi."
"-Tüketici enflasyonu, Nisan ve Mayıs aylarında Nisan Enflasyon Raporu tahminleriyle uyumlu gerçekleşti. Ancak, Haziran ayında kontrollü normalleşmenin de etkisiyle tahmin aralığının üst sınırına yaklaşarak yüzde 17,53 seviyesine ulaştı."
"-Nisan-Haziran döneminde enflasyondaki artışta temel mal, enerji ve gıda grupları belirleyici olurken, kısıtlamaların etkisiyle hizmetler sektörünün enflasyondaki yükselişe katkısı sınırlı oldu. Yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının net etkisi, eşel mobil uygulamasının da desteğiyle, bu dönemde enflasyonu sınırlayıcı yönde oldu."
"-Çekirdek enflasyon, temel mal grubu ve işlenmiş gıda öncülüğünde yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yükseldi. Temel mal grubundaki artışta döviz kuru gelişmeleri ve uluslararası endüstriyel metal fiyatlarındaki artış belirleyici oldu."
"-Diğer yandan, çekirdek göstergelerin ve alt grupların ana eğilimlerinin, son dönemde bir miktar düşüş göstermekle beraber, yüksek seviyelerini koruduğunu söyleyebiliriz.''
''Küresel ölçekte devam eden arz kısıtları''
''-Uluslararası finansal piyasalarda görülen oynaklıklara bağlı olarak döviz kurlarının yükselmesi, emtia fiyatlarındaki artış eğiliminin devam etmesi ve tedarik zincirlerindeki aksamalar üretici ve tüketici fiyatlarının artışında önemli rol oynadı. Haziran ve Temmuz aylarında tarımsal emtia ve endüstriyel metal fiyatları gerilemiş olsa da emtia fiyatlarının genel seviyesi enerji grubunun etkisiyle yükseldi."
"-Diğer yandan, küresel ölçekte devam eden arz kısıtları, üretim darboğazları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış tedarik sorunlarına yol açarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde üretici fiyatlarının artmasına neden oluyor."
"-Türkiye PMI verilerinin ayrıntıları, tedarikçilerin teslimat sürelerindeki artışın sürdüğüne ve söz konusu tedarik kısıtlarının son bir buçuk yıldır devam ettiğine işaret ediyor.''
''Kurumlararası eşgütümün öneml''
''-Yılın ikinci çeyreğinde enflasyon beklentilerinin seyrine baktığımızda, Piyasa Katılımcıları Anketi’nden elde edilen enflasyon beklentilerinin arttığını görüyoruz. Diğer taraftan, piyasa bazlı enflasyon beklentileri, son dönemde bir miktar gerilese de tarihsel ortalamalarının üzerinde seyrediyor."
"-Para politikası enflasyon tahminlerine ulaşma, beklentileri yönetme ve fiyat istikrarını sağlama açısından temel araçtır. Ancak, enflasyonla mücadelede bugüne kadarki deneyimlerimiz, enflasyonu düşürmek için para politikasının tek başına yeterli olmayacağını da gösterdi. Bu nedenle, enflasyonu düşürmek ve kalıcı olarak daha düşük bir enflasyona ulaşmak için toplumsal mutabakat ve ortak çabanın büyük önem taşıdığını düşünüyoruz."
"-Bu kapsamda, uygun bir parasal ve mali duruşun yanında, enflasyondaki düşüşü geciktiren veya zorlaştıran yapısal katılıkların azaltılması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı önleyecek rekabeti artırıcı önlemlerin alınması da önem arz ediyor.''
''-Bir yandan enflasyonla mücadele için makroekonomik politikalarda gerekli adımları eşgüdüm içerisinde atarken, diğer yandan da enflasyonla mücadelenin mikro boyutuna da eğilmeliyiz. Piyasa mekanizmasının etkin şekilde işlemesinin sağlanması, fiyatlama davranışlarını bozabilecek unsurların anlaşılması ve rekabetteki aksaklıkların enflasyonda katılık oluşturmasının engellenmesi için mikro düzeyde çalışmalar yapılmasının gerekli olduğunu görüyoruz. Elde edilen bulgular, alışılagelmişin dışındaki fiyatlamaların normalleşmesinde kurumlararası eşgüdümün önemini de açıkça ortaya koyuyor.''
Yıl sonu enflasyon tahmini 14,1
''- Temel varsayımlarımız ve kısa vadeli öngörülerimiz doğrultusunda, politika faizinin güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceği bir görünüm altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz."
"-Bu çerçevede, enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 14,1 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yıl sonunda yüzde 7,8’e ve 2023 yıl sonunda ise orta vadeli hedef olan yüzde 5 seviyesine gerileyerek istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz."
"-Böylece, 2021 yıl sonu enflasyon tahminini 1,9 puanlık güncellemeyle yüzde 12,2’den yüzde 14,1’e yükselttik. Bir önceki Rapor dönemine göre Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları ve gıda fiyatları varsayımlarındaki güncellemeler, enflasyon tahminini sırasıyla 0,8 puan ve 0,5 puan artırdı."
"-Yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ise, büyük ölçüde elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışa bağlı olarak tahmini 0,3 puan yükseltti. Ayrıca, enflasyonun ana eğilimindeki artış yıl sonu enflasyon tahminine 0,2 puan yukarı yönlü katkıda bulunurken, çıktı açığındaki güncelleme de tahmini 0,1 puan yukarı çekti."
"-2022 yıl sonu enflasyon tahminini de yüzde 7,5’ten yüzde 7,8’e yükselttik. Başlangıç koşullarındaki güncellemenin enflasyonun ana eğilimine etkileri, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 0,1 puan artırdı. Diğer yandan, gıda enflasyonu varsayımındaki güncelleme tahmini 0,1 puan artırırken, çıktı açığındaki değişiklik ise 0,1 puan yükseltici yönde katkıda bulundu.''
''Oynak seyir izleyebilir''
''-Enflasyon, bu yaz aylarında, başta ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izleyebilir. Para politikası duruşumuz bu oynaklıkların ana eğilime yansımasını engelleyebilecek bir sıkılıktadır."
"-Öngörülerimiz enflasyonda kısa vadede gözlenebilecek hareketin geçici olacağını ve enflasyonun yılın son çeyreğinde belirgin şekilde düşeceğini gösteriyor. Mevcut görünüm çerçevesinde, enflasyonda kısa vadede belirleyici olan arızi unsurların üçüncü çeyrekten itibaren etkisini yitirmeye başlayacağını ve enflasyonun son çeyrekte yavaşlama eğilimine gireceğini tahmin ediyoruz.''
''Sıkı para politikası kararlılıkla sürecek''
''-Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı parasal duruşun kararlılıkla sürdürülmesini gerektiriyor."
"-Sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı için makroekonomik istikrarın bir ön koşul olduğunun bilincindeyiz. Buradan hareketle, önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda elimizdeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Para politikası kararlarımızı şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almayı sürdüreceğiz."
"-Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edecektir."
"Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.''