Petrol sızıntısına karşı Akdeniz bariyerle kapatılıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismaioğlu, Suriye sınırında Baniyas ilindeki elektrik santralindeki fueloil depolama tankında meydana gelen sızıntıdan kaynaklanan petrol kirliliğinin KKTC kıyılarına zarar vermemesi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın teyakkuza geçtiğini bildirdi.
Kirliliğin kıyıları tehdit etmesi üzerine KKTC’nin Türkiye’den yardım istediğini ifade eden Karaismailoğlu,” Talimatlarım doğrultusunda petrol kirliliğinin KKTC kıyılarına zarar vermemesi için Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından acil müdahale başlatıldı” bilgilendirmesinde bulundu.
Kullanılan ekipmanlar hakkında da bilgi veren Karaismaioğlu, “Petrolü temizlemek için; 1100 metre deniz bariyeri, 3 adet petrol toplama sıyırıcı, 2000 adet emici ped, 700 metre emici sosis bariyer, 7 adet yüzer portatif depolama tankı ile donatılan/yüklenen YAPRACIK ve ALTUĞ 2 römorkörleri ve Kıbrıs Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait SÖNDÜREN 10 Römorkörü kullanılmaya başlandı” diye konuştu.
“Deniz araçları ivedilikle bölgeye sevk edildi”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay koordinesinde yürütülen acil müdahale çalışmaları kapsamında, 30 Ağustos tarihinde Bakanlığın yetkilendirildiğini belirten Karaismailoğlu, acil müdahale firmalarının deniz araçları ve kirliliğe müdahale ekipmanlarının ivedilikle bölgeye sevk edildiğini bildirdi.
KKTC birimleri ile gerekli koordinasyonu sağlaması ve deniz kirliliği operasyonunu yönlendirmesi için Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden iki yetkilinin ilk uçak ile KKTC’ye intikal ettiğini kaydeden Karaismailoğlu, Türk Radyo ile Kıbrıs Türk Radyo tarafından kirlilik bölgesinde olan gemilere uyarı yayını yapıldığını, bölgede gördükleri kirlilikleri bildirmeleri talimatı verildiğini söyledi.
Karaismailoğlu, Bakanlığa ait Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından işletilen SEYİT ONBAŞI Petrol Toplama Gemisi’nin 30 Ağustos’ta, NENE HATUN Acil Müdahale Gemisi’nin ise 31 Ağustos’ta KKTC’ye intikal etmek üzere İstanbul’dan yola çıktığını kaydetti ve 3 Eylül’de bölgede olmalarının planlandığını açıkladı. Bakan Karaismailoğlu, bölgedeki gemilere operasyonlarda yardımcı olmaları amacıyla, Kıbrıs KEGM’ye ait Vatan römorkörü ile Bayrak destek gemisinin de 31 Ağustos sabah saatlerinde 3 römorköre katıldığını dile getirdi.
Aliağa ve Mersin’de iki römorkör hazır bekletiliyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faut Oktay'ın süreci yakında takip ettiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, “Aliağa Liman Başkanlığı ile Mersin Liman Başkanlığı idari sahasında görevli iki adet römorkör petrol kirliliğine müdahale ekipmanları ile birlikte bölgeye intikal etmek için hazır vaziyette bekletilmektedir. Bakanlığımıza ait Ulusal Deniz Emniyet Merkezimizdeki muhtelif petrol kirliliğine müdahale ekipmanları, karayolu ile İskenderun Körfezi’ne gönderilmektedir” diye konuştu.
Zafer Burnu’nun 7.5 deniz mili açığında tespit edilen küçük bir petrol kirliliğine bölgeye sevk edilen deniz araçları ve ekipmanları ile müdahaleye edildiğinin altını çizen Karaismailoğlu, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Hava unsurlarının rapor ettiği 2 farklı noktadaki kirlilik ihbarına yönelik, deniz araçlarınca yapılan gözetim seyrinde herhangi bir kirliliğe rastlanılmamıştır. Suriye’de meydana gelen kirlilikle ilgili uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşları ile gerekli görüşmeler yürütülürken, Bakanlık olarak, bölgeye sevk edilen 4 römorkör ve 1 destek gemisi ve muhtelif kirliliğe müdahale ekipmanı ile hem gözlem hem de deniz yüzeyinde tespit edilen kirliliklere müdahaleye başlanmıştır. Bölgede; ilgili kurumların hava unsurlarının sağladığı görüntüler ve uydu görüntüleri ile kirlilik takip edilmekte olup, dökülen petrolün KKTC ile Suriye arasındaki deniz alanında oldukça yayılmış olduğu anlaşılmaktadır. Elektrik üretim santralinin depolama tankından dökülen fueloilin büyük bir bölümü hali hazırda, Suriye kıyılarına vurmuştur.”
Uydu görüntülerinden elde edilen verilere göre, 30 Ağustos itibarı ile 1 milyon dekardan fazla bir alanda kirlilik gözlendiğine dikkati çeken Bakan Karaismailoğlu, kirliliğin yoğunluğu hakkında görüntülerde bir bilgi bulunmadığını söyledi.
Türkiye ve KKTC kıyılarına bulaşan kirlilik söz konusu değil
Karaismailoğlu, “Kirlilik her bir alanda aynı yoğunlukta olmayıp, öbekler halinde hareket etmektedir. Bununla birlikte başta deniz suyu sıcaklığı olmak üzere oşinografik koşullar ile petrolün türevi, kirliliğin denizdeki durumunu ve hareketini etkilemektedir. Şu anda ülkemiz kıyılarına veya KKTC kıyılarına bulaşan bir kirlilik söz konusu değildir. KKTC’nin yaklaşık 15 deniz mili açığına ulaşan yoğun kirlilik öbeklerinin, bölgedeki meteorolojik koşullara bağlı olarak kuzey doğu yönüne hareket ettiği, İskenderun Körfezine doğru gelebileceği değerlendirilmekte olup ülkemiz kıyılarını korumak amacıyla, İskenderun Körfezi ile Mersin bölgesinde hazırlıklı olma çalışmaları başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.
''Akıntılar bu yöne doğru''
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şube Başkanı Sinan Can da, Suriye'nin kuzeybatısında, Akdeniz kıyısında yer alan Banyas kentindeki bir rafineride geçen hafta başında oluşan petrol sızıntısının hızla Doğu Akdeniz açık sularında yayıldığını belirterek, sızıntının durdurulamaması halinde Mersin’in de tehlike altında olacağını söyledi.
Can, “Akıntılar bu yöne doğru. Muhtemel ki Mersin, İskenderun’dan sonran sonra potansiyel tehlike altında olan bir bölge. Akdeniz havzası bir çanak şeklinde. Bu nedenle önlemlerin Mersin’de de alınması gerekiyor. Akıntılarla birlikte İskenderun’dan sonra Mersin hatta Antalya kıyılarında da tehlike söz konusu. Mersin’in de önlem alması gerekiyor. Sahil güvenlik ekipleri devrede olmalı” diye konuştu.