İsrail bombaladı, Nasrallah öldürüldü

İsrail ordusunun resmî X hesabından yapılan açıklamada, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğüne işaret eden ifadeler kullanıldı. Daha sonraki saatlerde Hizbullah da Nasrallah'ın öldürüldüğünü doğruladı. 

Paylaşımda, "Hasan Nasrallah, dünyayı artık terörize edemeyecek" denildi.

İsrail hava saldırıları, dün akşam Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyindeki Haret Hreik semtinde altı binayı yerle bir etti. 

Bu, İsrail ile Hizbullah arasında yaklaşık bir yıldır süren çatışmalar boyunca Beyrut’a yapılan en büyük saldırı oldu. İsrail ordusu, onlarca kişinin öldüğü ve yaralandığı saldırıda Beyrut'taki Hizbullah karargahını vurduklarını öne sürdü. 

İsrailli üç büyük televizyon kanalı, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'un güney banliyölerindeki saldırılarda öldüğünü iddia etti.

İsrail ordusu: "Hasan Nasrallah öldü"

İsrail ordusu, Lübnan'ı hedef alan ve yaklaşık 24 saat süren korkunç saldırıların ardından Hamas ile yakın bağları olan İran destekli silahlı İslami grup Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah'ı ortadan kaldırdığını duyurdu.

Ordu sözcüsü Yarbay Nadav Shoshani, X sosyal ağında yaptığı açıklamada, “Hasan Nasrallah öldü” dedi. 

Bir başka ordu sözcüsü Yüzbaşı David Avraham da, AFP'ye yaptığı açıklamada, Hizbullah liderinin “ortadan kaldırıldığını” bildirdi. 

Bu başarıdan cesaret alan İsrail ordusu, daha da ileri giderek, İsrail'i tehdit eden herkesi uyardı: “Elimizdeki tüm imkânları tüketmiş değiliz!”

İsrail Genelkurmay Başkanı General Halevi, bir basın açıklamasında, “mesaj basit: İsrail vatandaşlarını kim tehdit ederse etsin, onu nasıl vuracağımızı biliriz” dedi.

İsrail'in ezeli düşmanı Hizbullah, İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerindeki kalesine düzenlediği yıkıcı baskının üzerinden 15 saatten fazla bir süre geçmesine rağmen liderinin akıbeti hakkında ilk başta açıklama yapmadı. İsrail ordusuna göre, baskın “Hizbullah'ın merkez karargâhını” hedef aldı.

Öte yandan, İsrail Kanal 12 televizyonu, Hasan Nasrallah'ın kızının İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlediği hava saldırısında öldüğünü bildirdi. 

Hizbullah, Nasrallah'ın ölümünü doğruladı

Ancak İran yanlısı harekete yakın bir kaynak, dün akşamdan bu yana Hasan Nasrallah ile “irtibatın kesildiğini” belirtti. Hizbullah, bombalamanın üzerinden saatler geçtikten sonra Nasrallah'ın ölümünü doğruladı. 

Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, "Seyit Hasan Nasrallah, yaklaşık otuz yıldır yürüyüşüne liderlik ettiği şehit arkadaşlarına (...) katıldı" dendi.

Hizbullah’tan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“Seyit, Direnişin Lideri, salih kul, büyük bir şehit olarak, cesur ve kahraman bir lider, bilge, basiretli ve sadık bir mümin olarak Rab’inin huzuruna ve O’nun rızasına doğru yürüdü. Peygamberlerin ve şehit imamların izinden giden ilahî bir iman yolculuğunda, Kerbela’nın aydınlık şehitler kervanına katıldı.

Saygınlığını ve önderliğini 1992’de İslami Direnişin şehitlerinin efendisi olarak devralan ve Lübnan’ın 2000 yılında kurtuluşuna kadar, 2006’daki ilahî zafer de dahil olmak üzere, onur ve kurtuluşun tüm diğer savaşlarına kadar, Filistin’e, Gazze’ye ve mazlum Filistin halkına destek ve kahramanlık savaşına kadar zaferden zafere taşıyan Hizbullah Genel Sekreteri Seyit Hasan Nasrallah, büyük ve ölümsüz şehitlerin arasına katıldı.

İmam Sahib ez-Zaman, İmam Mehdi, Müslümanların Lideri İmam Seyit Ali Hamaney, büyük dinî âlimler, mücahitler, müminler, direniş ümmeti, sabırlı ve cihatçı Lübnan halkımız, tüm İslam ümmeti, dünyadaki tüm özgür ve mazlum insanlar ve onun saygın ve sabırlı ailesine taziyelerimizi sunuyoruz."

Hasan Nasrallah kimdir?

Hasan Nasrallah, Güney Lübnan'ın büyük bölümünü kontrol eden İran destekli silahlı grup ve siyasi parti Hizbullah'ın uzun süredir liderliğini yapıyor. 

İsrail'in 27 Eylül'de Nasrallah'ı öldürmek amacıyla Hizbullah'ın Beyrut'taki merkezini yoğun hava saldırılarıyla hedef almasının ardından Nasrallah'ın şu anki akıbeti bilinmiyor.

Nasrallah, Hizbullah'ın başında geçirdiği 30 yılı aşkın sürede Şii milisleri Lübnan'da önemli bir siyasi güce ve komşu İsrail'in güçlü bir düşmanına dönüştürdü.

Bu süre zarfında 64 yaşındaki din adamı Orta Doğu'nun en güçlü ve kutuplaştırıcı figürlerinden biri haline geldi.

Tarihsel olarak ötekileştirilmiş bir grup olan Lübnan'ın Şii toplumunun pek çok üyesi için o bir kahraman. Ancak diğerleri onu ülkeyi bölgesel çatışmalara sürükleyen bir savaş kışkırtıcısı olarak görüyor.

Avrupa Birliği sadece silahlı kanadını kara listeye almış olsa da, Hizbullah, ABD tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Yoksul çocuktan örgüt liderliğine

Nasrallah 1960 yılında başkent Beyrut'un güney banliyölerinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Irak'ta bir Şii ilahiyat okulunda eğitim gördükten sonra, Lübnan'ın Şii toplumunun statüsünü yükseltmeyi amaçlayan bir milis olan Emel hareketine katıldı.

İsrail'in 1982'de güney Lübnan'ı işgal etmesi ve Lübnan'ın yıkıcı iç savaşı sırasında, Nasrallah yeni kurulan Hizbullah'a katıldı.

Karizmatik bir din adamı ve yetenekli bir hatip olan Nasrallah, Hizbullah'ın saflarında hızla yükseldi. İsrail 1992 yılında Hizbullah lideri Abbas el-Musavi'yi öldürdüğünde, Nasrallah 32 yaşındayken onun halefi olarak seçildi.

Nasrallah, Hizbullah'ın en önemli destekçisi olan Şii çoğunluklu İran ile yakın bir ilişki kurdu. Nasrallah, Tahran'dan aldığı önemli mali ve siyasi destekle Hizbullah'ı Lübnan'da güçlü bir siyasi ve askeri varlık ve bölgede önemli bir oyuncu haline getirdi.

İsrail’e karşı mücadele 

Hizbullah'ın İsrail'e karşı mücadelesi Nasrallah'a Lübnan içinde ve dışında destek kazandırdı. Hizbullah'ın ısrarlı saldırılarının ardından 2000 yılında İsrail, 18 yıllık işgalin ardından güney Lübnan'daki güçlerini geri çekti.

2006 yılında Hizbullah'ın iki İsrail askerini kaçırması İsrail ile 34 gün süren yıkıcı bir savaşı tetikledi. Savaş, yol açtığı yıkım ve can kaybına rağmen Hizbullah'ın Lübnan ve bölgedeki konumunu güçlendirdi.

Nasrallah'ın liderliğindeki Hizbullah, Suriye'deki iç savaş sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yardımına koştu, Irak ve Yemen'de İran destekli milisleri eğitti, ABD ve AB tarafından Filistinli terörist grup olarak tanımlanan Hamas'a yardım etti.

Hizbullah, ayrıca 1994 yılında Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te bir Yahudi toplum merkezine düzenlenen ölümcül bombalı saldırıyı düzenlemekle de suçlanıyor.

Son dönemde ortaya çıkmıyor

Din adamı son yirmi yıldır nadiren halk arasında görülüyor ve destekçilerinin çoğu bir zamanlar siyah olan sakalının ağardığına sadece televizyon ekranlarında tanık oluyor. Siyah bir türban takan Nasrallah, güvenlik kaygıları nedeniyle uzun konuşmalarını genellikle gizli yerlerden video bağlantısı yoluyla yapıyor.

Ekim 2023'te Gazze savaşının patlak vermesinden bu yana Hizbullah ve İsrail sürekli sınır ötesi saldırılarda bulunuyor. Hizbullah Filistinlilerle dayanışma içinde hareket ettiğini söyledi

Nasrallah'ın örgütü son aylarda büyük gerilemeler yaşadı. İsrail, Hizbullah'ın lider kadrosunun önemli üyelerine suikastlar düzenledi, askeri cephaneliğinin önemli bir kısmını etkisiz hale getirdi ve iletişimini kesti.

Nasrallah, Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan elektronik cihazları hedef alan şüpheli İsrail saldırılarının ardından 19 Eylül'de yaptığı son konuşmada İsrail'i “intikamın geleceği” sözleriyle tehdit etti.  

İsrail ordusu, o tarihten bu yana Lübnanlı grubun birçok liderini ortadan kaldırdı. Bu durum, özellikle iki ülke arasındaki gerilimin arttığı son günlerde yaşandı. İsrail'in Eylül ortasından bu yana yaptığı saldırılar, hareketin birçok liderinin ölümüne yol açarken, bu süreçte çok sayıda sivil de hayatını kaybetti ve binlerce Lübnanlı evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Öldürülen Hizbullah liderleri

Son aylarda öldürülen Hizbullah liderleri şöyle:

Fuad Şükür, Hizbullah'ın askerî lideri

Beyrut'un güney kesimlerinde temmuz sonunda düzenlenen bir saldırıda öldürülen Fuad Şükür, Yahudi devletine atfedilen bir saldırıda öldürülen en önemli hedeflerden biriydi. Hizbullah'ın kurucularından ve lideri Hasan Nasrallah'ın sağ kolu olan Şükür, Lübnanlı güçlü gruba yakın bir kaynağa göre, “Hizbullah'ın Lübnan'ın güneyinden İsrail'e karşı yürüttüğü operasyonlarda öncü bir rol” oynuyordu.

İsrail orduna göre, Fuad Şükür, 27 Temmuz'da Suriye'nin Golan bölgesinin İsrail tarafından işgal ve ilhak edilen kısmında 12 çocuk ve gencin ölümüne neden olan bir saldırıdan sorumluydu. 

Hizbullah olayla herhangi bir ilgisi olmadığı belirtti ve askerî liderinin intikamını alacağına söz verdi. İslamcı hareket, onun ölümüyle ilgili yayınladığı bildiride, “direnişin büyük figürünü” selamladı. 

Seçkin El-Rıdvan biriminin başkanı İbrahim Akil

Seçkin Al-Rıdvan birliğinin kurucusu ve lideri İbrahim Akil, 20 Eylül'de Beyrut'a düzenlenen bir İsrail saldırısında öldürüldü. Lübnanlı yetkililere göre, grubunun 15 diğer üyesi ve siviller de öldürüldü.

İbrahim Akil, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından “terörist” olarak kabul ediliyordu ve 1983 yılında Beyrut'ta Amerikan karşıtı kanlı bombalama eylemlerine karıştığı için aranıyordu. Birimi, İsrail topraklarına sızma konusunda uzmanlaşmıştı.

Ali Karake, Hizbullah'ın askerî 3 numarası

Hizbullah'a yakın bir kaynağa göre Ali Karake, 23 Eylül'de yine Beyrut'un güney bölgelerinde İsrail ordusu tarafından düzenlenen bir saldırının hedefi oldu. Ancak hareket, askerî komutanın bombardımandan sağ kurtulduğunu iddia etti ve o sırada yaptığı açıklamada “Ali Karake güvenli bir yere gitti” dedi.

Hizbullah'ın İHA birimi başkanı Muhammed Srur

Dün öldürülen Muhammed Srur 2020'den beri Hizbullah'ın insansız hava aracı biriminin başındaydı ve Hizbullah, İsrail saldırısından birkaç saat sonra Srur'un öldüğünü doğruladı. Srur, 1986 yılında İslami direniş saflarına katılmış ve İsrail işgaline karşı birçok İslami direniş operasyonunda yer almıştı.

İbrahim Kubeysi, füze ve roket sisteminden sorumluydu

İbrahim Kubeysi, 24 Eylül'de Beyrut'ta İsrail bombardımanı sonucu öldürüldü. İsrail ordusuna göre, Kubeysi, aralarında hassas güdümlü füzelerden sorumlu olanın da bulunduğu çeşitli askerî birimlere komuta ediyordu. İsrail’e göre, “Kubeysi füze alanında önemli bir bilgi kaynağıydı ve Hizbullah'ın üst düzey askerî liderleriyle yakın ilişkileri vardı”. 1980'lerde Şii hareketine katılmıştı.

İsrail ordusuna göre, o zamandan bu yana, Hizbullah'ın güney Lübnan'daki üç operasyon bölgesinden birinden sorumlu olan Bedir biriminin başkanlığı da dahil olmak üzere çeşitli askeri görevlerde bulundu.