Rize İkizdere’de taş ocağına karşı eyleme desteğe giden Tanal, ''köylülere 'aba altından sopa’ gösterildiğini'' söyledi. 

KONULAR

İkizdere’de nöbet tutan CHP’li Talan: ''Aba altından sopa gösteriliyor''

Rize İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağına karşı halkın direnişi sürerken taş ocağına karşı köylülerin yanında eyleme destek veren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, ''köylülere 'aba altından sopa’ gösterildiğini'' söyledi. 

Mahmut Tanal, İkizdere’de balıkların öldüğünü, derelerin toprakla örtüldüğünü ve yaban hayvanların kaçmaya başladıklarını dile getirdi. Dört gün ormanda,  taş ocağına karşı nöbet tutan Tanal, “ Yeşilimsi renkte  zehirli yılanlar var ormanın içinde.  İş makinalarının karşısına yuvalarından edilen yabani hayvanlar çıkacak. Askerler orada bu zehirli yılanlarla karşılaşırsa, iş makinalarının önüne yaban hayvanları çıktığı zaman ne yapacaklar” diye konuştu. 

Tanal, Rize İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağına karşı direnişin sürdüğü İkizdere’de son durumu Ajans Bizim’e değerlendirdi: 

 ''Köylünün muhatabı askerler değil

İkizdere’de en son durum tatlı su deresi kapandı, aşağıda ki balıklar öldü. Bir tabur asker orada direnişçiler ne yapacak orada, muhatapları asker değil ki?  Belediye sınırları dışında olduğu için yetki alanı sınırları dışında olduğu için asker var orada, bir tabura yakın asker ormanın içinde. 

Oradaki köylülere destek devam ederse sürer ama eski şu andaki milletvekilleri ve eski bakanlar vali ile birlikte köylülerle yaptıkları toplantıda ya bu eylemlere destek vermeyin, verirseniz kamu da çalışan yakınlarınız diyerek aba altında sopa gösteriyorlar.  

Burada erozyon olacak, burası orman, bu ağaçları yok ederseniz erozyon başlar. Hem erozyon olacak hem de çölleşme ile karşı karşıya kalacak.  Kanun diyor ki; ormana  bu tür şeyi yaparken taş  ocağını yaparken verimli  toprağın üst tabakasını ayrı bir yere koy diyor, çünkü bunu  kullanacaksın diyor. Bunlar onları yapmıyor, dereye atıyor. Balıklar öldü, iş makinasının sesi yüzünden yabani hayvanları ormanları terketti. Gittiği ormanlardaki hayvanları bunları kabul etmeyecek, yansımayla karşı karşıya kalarak birbirlerini parçalayacaklar.

Yılanlar var, karayılanı değil, doğanın içinde yeşilimsi yılan, zehirli, basarsan ölürsün. Ya oradaki askere ya da eylemcilere bir şey olursa?  Yani ormanın içindesin yani iş makineleri çalıştığında yuvalarından çıkan yaban hayvanlarıyla karşı karşıya kalacaklar. Burası tarifi mümkün değil, bunu yaşamak lazım, apayrı bir olay. Bazı şeyleri anlatamıyorsun, yaşamak lazım.