''Lost in Europe'' çatısı altında yapılan araştırmaya göre, Avrupa'da Ocak 2018-Aralık 2020 arasında, 18 bin 292 göçmen çocuk kayboldu. (Foto: Depo Photos)

Aralarında Guardian'ın da bulunduğu Avrupa'daki sınır ötesi gazetecilik kolektifi ''Lost in Europe'' çatısı altında yapılan araştırmaya göre, Ocak 2018-Aralık 2020 arasında, Avrupa ülkelerine gelen ve bir şekilde aile bireylerinden uzak düşmüş 18 bin 292 göçmen çocuk kayboldu. 

Kaybolan çocukların çoğu Fas kökenli. Bunu Cezayir, Eritre, Gine, Afganistan ve diğer mülteci gönderen ülkelerden gelen çocuklar izliyor. Derlenen verilere göre, kaybolan bu çocukların yüzde 90'ı erkek ve neredeyse altıda biri 15 yaşından küçük. 

Araştırma, AB ülkesi ülkelerin yanı sıra Norveç, Moldova, İsviçre ve Birleşik Krallık'tan aile bireylerinden uzak düşmüş kayıp küçüklerle ilgili verilerin bir araya getirilmesine dayanıyor. Ancak, sağlanan bilgiler bu konudaki verilerin genellikle tutarsız veya eksik olduğunu da gösteriyor. Bu, kayıp çocukların gerçek sayılarının çok daha yüksek olabileceği anlamına da geliyor.

Araştırmacılar, İspanya, Belçika ve Finlandiya'dan yalnızca 2019'un sonuna kadar rakamlara erişebilmiş. Danimarka, Fransa ve Birleşik Krallık, aile bireylerinden uzak düşmüş kayıp çocuklarla ilgili hiçbir veri sağlamamış. 

Araştırma sonuçları, Avrupa ülkelerinin bu çocuk göçmenleri ne ölçüde koruyabildiği veya korumaya istekli olduğu konusunda ciddi sorunlar olduğunu da ortaya koyuyor.

''En savunmasız göçmer grubu''

Avrupa'daki bu tür örgütlerin bir çatı kuruluşu olan ''Missing Children Europe'' sorumlularından Federica Toscano, verilerin Avrupa'daki sorunun ölçeğini anlamak için "son derece önemli" olduğunu söylüyor. Toscano, "Kayıp çocuk sayısının yüksek olması, işe yaramayan bir çocuk koruma sisteminin belirtisidir" diyor.

Aile bireylerinden uzak düşmüş bu çocukların şiddete, istismara ve insan ticaretine karşı en savunmasız göçmenler arasında olduğunu belirten Toscano, "Suç örgütleri gittikçe artan bir şekilde bu göçmen çocukları hedef alıyor. Özellikle büyüklerinden uzak düşmüş olanları... Bunların birçoğu iş gücü ve cinsel sömürü, zorla dilencilik ve kaçakçılık kurbanı oluyor" diyor. 

Toscano, "Kayıp bir göçmen çocuğun dosyasında çok az şey kaydediliyor ve çoğu zaman göçmen bir çocuğun başka bir ülkede güvenli bir yerde olduğu varsayılıyor, ancak bu vakalarda sınır ötesi işbirliği pratikte mevcut değil."

Çocukların kaybolmasının birçok nedeni var, "uluslararası koruma elde etmek veya aileleriyle yeniden bir araya gelmek için uzun ve külfetli prosedürler" de dahil. Birçoğu, çoğu zaman eğitime erişimi olmayan yetersiz tesislerde tutululuyor. 

Hollanda örneği

Mart 2019'da yine ''Lost in Europe''un ortak çalışmasında, en az 60 Vietnamlı çocuğun Hollanda'da kaldıkları barınaklarından kaybolduğu ortaya çıkarılmıştı. Hollandalı yetkililer, bu çocukların uyuşturucu çiftlikleri ve manikür salonlarında çalışmak için İngiltere'ye kaçırılmış olmalarından şüphelenildiğini açıklamıştı. 

Hollanda, insan ticaretiyle mücadele ulusal raportörü Herman Bolhaar, soruşturmanın, binlerce yalnız düşmüş göçmen çocuğun neden iz bırakmadan ortadan kaybolduğunu ele almak için ''Avrupa düzeyinde acil işbirliği ihtiyaç olduğunu'' söylüyor. Bolhaar, "Bu çocukları gözden kaçıramayız. Korumamızı hak ediyorlar" diyor. 

Yetersiz işbirliği

Avrupa Göç Ağı'nın 2020 raporuna göre, Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamı aile bireylerinden uzak düşmüş bu çocukların korunmasına yönelik ayrıntılı prosedürlere sahip, ancak uygulama her zaman iyi çalışmıyor. Sorunlar arasında, çocukların kayıp olduğu bildirildiğinde takip yapılmaması ve polis ile iltica veya çocuk koruma makamları arasında yetersiz işbirliği yer alır.

Avrupa komisyonunun bir sözcüsü, üye devletlerin "veri toplama ve sınır ötesi işbirliğini geliştirerek (...) göç sırasında çocukların kaybolmasını önlemek ve bunlara yanıt vermek için harekete geçmeleri gerektiğini" belirtiyor. Bu sözcüye göre, "çocukların kaybolması konusu derin endişe gerektiren bir durum."