KONULAR
İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı yarışını fiilen başlattı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik adaylık yarışını fiilen başlattı.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için yapılacak önseçimde aday gösterilen İmamoğlu, parti genel merkezinde “Gel, Seç, Tarihe Geç” sloganıyla düzenlenen toplantıda konuştu.
Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler'in sabaha karşı gözaltına alınmasına tepki gösteren İmamoğlu, "İfadeye çağrıldığında koşa koşa gitmekten tereddüt etmeyecek bir belediye başkanına, ev baskını yapmak nasıl bir iddia, nasıl bir kişisel bir hırs ve öfkenin yansımasın anlaşılır bir şey değil diyebilirsiniz” dedi.
İmamoğlu'nun konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
"-Ne yaparlarsa yapsınlar, bunun sürdürülemez olduğunu görecekler. Hepsine bunu sürdüremeyeceklerini biz göstereceğiz."
"-Türkiye'de her şey çok hızlı değişir. O sandık eninde sonunda milletin önüne gelecek."
"-Siyaseti dizayn etmeye çalışan, başta Cumhurbaşkanı ve bu yönetim anlayışı, o gün anlayacaklar ki, bu milletimizin, bu dahi milletimizin, Türk milletinin o kafasında hiçbir şeyi dizayn edememişler."
"-Tarihin en büyük hezimetini yaşayacaklar. Birkaç sene çabuk geçer. Zannediyorlar ki, karşılarında pes edecek bir insan grubu var. Asla yok."
"CHP değişirse Türkiye değişir"
"-Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, geleceğin rotasını tayin etmenin eşiğindeyiz."
"-102 yıl önce, büyük bir yıkımın ardından, bitap düşmüş bir memleketin ekonomisini, adaletini, birliğini inşa etme sorumluluğuyla karşı karşıya olan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının iradesine, azmine, kararlılığına hep birlikte bugün yine ihtiyacımız var."
“-600 yıllık bir imparatorluk çökerken, 1923 şartlarında dünyanın en devrimci hareketlerinden birini yaratarak, tüm ezilen halklara ilham veren CHP, 1960’larda ve 1970’lerde dünyanın ve Türkiye’nin değişimine ayak uydurarak da doğruyu yapmıştı."
"-Ne var ki, 1980’den sonra aynı kabiliyeti gösteremedik. Milletin kabahatinden değil, kendi eksikliklerimizden iktidar olamadık."
"-Biz iktidar olamayınca, Türkiye, sosyal hukuk devleti olmaktan ve demokrasiden uzaklaştı. Yıllar içinde daha da otoriterleşen ve ülkemizi krizlerden koruyamayan iktidarların eline düştü."
“-Buna bir son vermek zorundayız. Bu hali kabullenemeyiz."
"-CHP’nin de Türkiye’nin de değişeceğine inanıyorum’ demiştim. Çünkü biliyordum ki, CHP değişirse Türkiye değişir. CHP silkindi, değişti, 2023 kurultayında ölü toprağını üzerinden attı."
"-31 Mart 2024’ten beri Türkiye’nin birinci partisiyiz. Şimdi sıra Türkiye’yi değiştirmekte."
"-Bugün, bu yola çıkıyoruz. Devletimizi demokratik ve güçlü, toplumu zengin ve huzurlu, vatandaşlarımızı eşit ve özgür, siyasi rekabeti çoğulcu, adil ve medeni kılma yolundayız artık.”
"Panik yaşıyorlar"
“-Halkımız, bu iktidarın rakipsiz olmadığını, bir seçeneğinin olduğunu gördü ve umutlandı."
"-Rakibimiz ise büyük bir panik yaşıyor. Çünkü onlar, kendilerini rakipsiz zannettiler. Rakiplerini kendileri belirleyebilir zannettiler. İktidarlarını sonsuz zannettiler."
"-CHP’yi birliğini sağlayamaz, kendi iç gerilimlerinde boğulur, siyaset sahnesini onlara bırakır zannettiler. Aday belirleyeceğimiz için, büyük bir korkuya kapıldılar."
"-Bu milletin onlara verdiği yetkiyi, sonuna kadar istismar etmeye başladılar."
"-Benim hakkımda 25 yıla varan hapis cezalarını bir şekilde kurguladılar ve istiyorlar. Siyasi yasak getirmek istiyorlar. Partimizin kurultayını iptal etmek, partimize kayyım ataması için süreç takibi yapıyorlar."
"-Gözleri o kadar kararmış ki, bu milletin kararından yılmadığını, yaptığı seçimleri, tercihleri asla zalimlerin zulmüne kurban etmediğini, asla seçme yetkisinin elinden alınmasına asla izin vermediğini unutmuşlar.”
"-Sanıyorlar ki, Ekrem İmamoğlu’nu aday yapmazlarsa, kurtulurlar. Şu salonda kaç tane İmamoğlu var biliyor musun? Görmüyorlar, işitmiyorlar."
"-Yahu hepimizi yasaklasan ne olur? Bu memleketin her bir şehrinden, her bir ilçesinden, beldesinden, köyünden bir Ekrem İmamoğlu karşına dikilir."
"-O bir çift mavi gözdeki kararlılığı görebilirsiniz. Bizim gözümüze, o gözümüzün içine baktıkça, size o çaresizliğinizi hatırlatmaya devam edeceğiz. Sizlere acizliğinizi, korkunuzu hatırlatmaya ve göstermeye devam edeceğiz.”
“Millet devletin efendisidir"
“-Milletimiz, devletin efendisidir. Millet ne derse o olur. Cumhuriyet, herkes bu duyguyu, bu özgüveni hissetsin, yöneticiler vatandaş karşısında hadlerini bilsinler diye kuruldu. Demokrasi bunun için var."
"-23 Mart’ta ülkenin dört bir yanında gerçekleştireceğimiz demokrasi şöleni milletin umudu, sandık korkusu yaşayanların kabusu olacak."
"-Partizanlık yapmayacak, hep birlikte kurtuluş mücadelemizi çoğalta çoğalta, büyüte büyüte milletin Türkiye’yi ayağa kaldıracak iktidarını kuracağız.”
"-Derdimiz Türkiye’dir. Davamız devleti güçlü, demokratik ve adil, milletimizi huzurlu ve özgür kılmaktır. Hayalimiz, ülkemizi dünyanın en güçlü ve en zengin ülkeleri arasında görmektir.”
"Atanmışların yönettiği bir ülke"
"-23 yıllık iktidarın kibrine kapılmış, zamanı dolmuş, milletin dertlerine çare olamayan ve artık sebep oldukları durumu bile görmekten aciz bir yönetimle karşı karşıyayız."
"-Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte Türkiye, hukuk devleti olmaktan uzaklaştı, milletimiz yoksullaştı ve demokrasimiz büyük bir gerileme yaşadı."
"-Seçilmişlerin gücü, yani millet iradesinin gücü zayıflatıldı. Türkiye’deki bütün yönetimin sorumluluğu, tek kişinin, Cumhurbaşkanının sırtına yüklendi. Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu koskoca ülkeyi kendi başına yönetemedi."
"-Cumhurbaşkanı adına, sorumsuzca yetki kullanan bürokratik bir oligarşi oluştu. Türkiye, seçilmişlerin değil, atanmışların yönettiği bir ülke oldu.”
“-Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devreye girdiğinden beri yaşadığımız çöküş, bütün gücü elinde topladığını zanneden Sayın Cumhurbaşkanı’nın, 2018’den beri ülkeyi nasıl yönetemediğinin göstergesidir."
"Türkiye böyle yönetilemez"
"-Türkiye gibi büyük bir ülke böyle yönetilemez. Türkiye, atanmışlar tarafından yönetilemez."
"-Türkiye, milleti temsil etmeyen bakanlar tarafından yönetilen bir ülke olamaz. Türkiye, meclisinin güçsüz ve sözünün kıymetsiz olduğu bir ülke olarak devam edemez."
"-Türkiye’yi seçilmişlerin yönettiği bir ülke yapmak zorundayız. Türkiye’yi bir an önce parlamenter demokrasiye kavuşturmak zorundayız."
"-Türkiye’yi millet iradesinin iktidara, devlete ve meclise sahici bir şekilde yansıdığı bir ülke yapmak zorundayız. Türkiye’yi yönetmek için, denge ve denetimin yerleştiği demokrasiden, hukuk devletinden başka bir yol bulunmamaktadır."
"-Türkiye’nin kaderi, mahkeme salonlarında değil, Millet Meclisi’nde, milletin iradesinin tecelli ettiği yerlerde çizilmek zorundadır.”
"-Davamız, Türkiye’yi hak ettiği yere yükseltme davasıdır. Davamız, bize dayatılan bu makus talihi yenme davasıdır. Davamız; güçlü, demokratik, adil ve müreffeh bir Türkiye davasıdır."
Özgür Özel: "Hodri meydan"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de toplantıda yaptığı konuşmadı, "İdam fermanından korkmadan, tek başına yola çıkan; bir memleketi kurtaran, bu Cumhuriyet’i kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin genel başkanını da bir üyesini de korkutamazsın” dedi.
CHP'nin 47 yıl sonra Türkiye'nin birinci partisi haline geldiğini belirten ve önseçim sürecini tarihi bir dönem olarak niteleyen Özel'in konuşması satırbaşlarıyla şöyle:
"-Devleti, milletin karşısına dikerseniz, orada devlet ile milleti yarıştırmaya kalkarsanız, her zaman olduğu gibi yine millet kazanır."
"-Millet, devleti sever ama devletin kendisi için olduğunu, o devleti kendisinin kurduğunu, esas karar vericinin kendi olduğunu hiçbir zaman unutmaz."
"-Milletin karşısına devlet dikildiğinde millet kararlılığından geri adım atmaz. Gerçek belirleyicinin kendi olduğunu asla unutmaz."
"-31 Mart seçim süreci devletin milletin karşısına dikildiği bir diğer örnek olmuştur.”
"-Biz tarihin tüm dönemeçlerinde olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi olarak doğru yerdeydik. Milletin yanındaydık, milletimizle beraberdik. Bugün de aynı sürecin bir devamındayız."
"-Bütün belediye başkanlarına, bütün bir şehre, bütün bir ülkeye tedirginlik, korku yayarak bir şey yapmaya çalışıyor."
"-İş; yargı eliyle, bakanlıklar eliyle hem belediyelerimizi, başkanlarımızı itibarsızlaştırmak, hem de adım adım attığı adımlarla bir adaydan bir rakipten kurtulmak, kendi rakibini belirlemeye çalışmak, hatta mümkün olsa rakipsiz kalmak."
"-Her yerden her şekilde saldırıyorlar. Saldırmaya devam edecekler.”
"Bir tek üyesini de korkutamazsın"
“-Çıkmış bize diyor ki, ‘Ayağını denk al, yoksa biz denk aldırmasını biliriz.’ Ben kendisine soruyorum ‘Ne yapacaksın? Partinin önüne tank mı yollayacaksın? Bize topla tüfekle mi saldıracaksın? Yoksa ilişki içinde olduklarının, ilişki içinde olduğu mafyaları üzerimize mi salacaksın?"
"-Beyefendi, ikimiz de birer koltukta oturuyoruz. Oturduğunuz koltuk, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğudur. Değerlidir, ne kadar değerini bildiğiniz, o koltuğu ne kadar hak ettiğiniz, o koltuğu ne hallere getirdiğiniz ortadadır."
"-Ama bir diğer koltuk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin Genel Başkanlık koltuğudur, onun koltuğudur."
"-Tanktan, toptan değil... İlmekten, ölüm fermanından, hakkında verilen idam fermanından korkmadan, tek başına yola çıkan; bir memleketi kurtaran, bu Cumhuriyet’i kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin genel başkanını da bir üyesini de korkutamazsın. Hodri meydan.”
“Bütün Türkiye’ye umut olacak”
“-Önümüzdeki 23 Mart günü hep beraber erkenden kalkacak, sandıklara koşacak, tarihte görülmemiş ilk kez yapılan Cumhurbaşkanlığı ön seçimini, yani ülkeyi yönetecek kişiyi bugünkü Anayasaya göre belirlemek üzere ön seçime koşacak milyonlar, bütün Türkiye’ye umut olacak."
"-O gün oyları ile arkalarında duracakları ve o gün cisimleşecek olan Cumhurbaşkanı adayımız, biraz önce ifade ettiği şekliyle görevi, Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak için hepimizde olan vazifeyi, hepimiz adına yapacak kişidir."
"-Bundan sonra ona saldırmak, onu engellemeye çalışmak, onu siyasetten men etmek, hapsetmek… Bunları engellemek artık CHP’nin, bu ülkenin kurucu partisinin milyonlarca üyesinin on milyonlarca bu memleketin evladı adına üstlenecekleri bir sorumluluk, verecekleri görevdir."
"-Arkasında duracak da gelecek dönemde Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında yapılacak ilk seçimde Gazi’nin koltuğunu devralacak bir CHP'lidir.”
Partiye katılma çağrısı
“-Bugün kurduğumuz sandık, Türkiye’nin ihtiyacı olan o büyük sandığın öncüsüdür. Ama o sandığı getirecek olan da o sonucu doğuracak olan da bizlerin kararlılığıdır."
"-Cuma günü akşam saatlerine kadar partilerimiz, 973 ilçede açık. Yetiştiremediğimiz üye kayıtlarına devam ediyoruz."
"-Online kayıtlardaki 40 kata yakın artıştan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Cuma günü akşamına kadar bize katılmalarını, bizimle birlikte bu büyük yolculuğa katılmalarını bekliyoruz."
"-Bu yolculukta sen de bize katıl, CHP’ye üye ol, Türkiye’nin aydınlık yarınları için 23 Mart‘ta gel, seç, sen de hep birlikte tarihe geç’ diyoruz.”
"Benim gündemim yoksulluk"
ABB Başkanı Mansur Yavaş ise büyükşehir belediye başkanlarıyla yapılacak önseçim toplantısı için geldiği CHP Genel Merkezi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mansur Yavaş, gazetecilerin, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini kastederek "Adaylık iddianız devam ediyor mu" diye sorması üzerine şunları söyledi:
"Pazar günü de söyledim her gün söylüyorum. Seçim tarihimiz belli değil, o günkü duruma göre bu seçenekler masaya yatırılır. Ülkenin gündemini görüyorsunuz... Benim gündemim Ankara Büyükşehir, Ankara'da yaşanan derin yoksulluk. Onlarla uğraşıyoruz.
Çünkü bu insanlar bize seçim tarihine kadar kendilerine sahip çıktığımızı görürse daha fazla oy verecekler. Çünkü yüzde 38 kararsız var. Bu iki üç yıl içerisinde bütün CHP'li belediyeler, bütün işlerini güçlerini hizmete ve dar gelirlilere ayırmalılar. Onların problemlerine çözüm bulmalılar diye düşünüyorum. Birinci önceliğimizin bu olması gerekir diye düşünüyorum."
Yavaş, şu anda CHP'li belediyelerde memnuniyet oranının yüzde 58 olduğunu ifade ederek, "Bu yüzde 58’i parti oylarına da çıkartmak için uğraşmamız lazım üç yıl içerisinde... Ve enerjimizin çoğunu buna harcamamız lazım. Birbirimizle iç mücadeleye değil. Birlik beraberlik görüntüsünden asla vazgeçmeden yolumuza devam edeceğiz, görevimizi yapacağız" dedi.
Mansur Yavaş, "Gel, Seç, Tarihe Geç” sloganıyla düzenlenen toplantıya katılmamasının farklı yorumlandığının hatırlatılması üzerine, "O bir ay önce kararlaştırılan bir toplantıydı. Bizim toplantı saatimiz 14.45. Tam saatinde toplantıya geldim" diye konuştu.