Avrupa’nın bazı kentleri turizmden yıldı
Avrupa'nın pek çok kasaba ve şehri, turizm konusunda küresel salgın öncesi dönem seviyesine geri döndü.
Turizm bazen yerel halkın günlük yaşamını aksatırken ve çevrenin korunmasına zarar verirken, Fransa, İtalya ve İspanya'daki bazı şehirler önlem almaktan geri kalmadı.
Belçika'nın küçük Flaman kenti Bruges, sakinlerini çileden çıkaran kitle turizmiyle başa çıkmanın bir yolunu arıyor. "Kuzeyin Venedik'i" olarak adlandırılan Belçika'nın batısındaki bu mücevher kent, aşırı turizmin tehdidi altındaki İtalyan muadili Venedik’in izinden gidiyor.
Aşırı turizmin sonuçları, turistik bölgelerdeki emlâk fiyatlarının yükselmesi ve çevre üzerindeki zararlı etkiler ile yerel halk tarafından turistlerin "reddedilmesi" de dahil olmak üzere çok yönlüdür.
Bruges’lüler, "Daha fazla turiste ihtiyacımız yok, yeterince turist var. Belki de biraz daha azına ihtiyacımız var" görüşünde.
Kentin turizm ofisi, büyüyen bu sorunla başa çıkabilmek için şehir dışına çıkmak ve bölgeyi keşfetmek için zaman tanımak amacıyla daha uzun süreli konaklamalar yoluyla kaliteli turizmi teşvik ediyor.
2019'dan bu yana yolcu gemilerinin kent merkezindeki limana girişini yasaklayan Venedik’in aksine 119 bin nüfuslu Flaman kentinin aşırı turizmi sınırlamak için kısıtlayıcı önlemler almak gibi bir planı henüz yok!
Aynı durum, geçen ay, Belediye Meclisinin büyük yolcu gemilerinin limana girişini yasaklama kararı aldığı Hollanda'nın başkenti Amsterdam için de geçerli.
Venedik erteledi
Venedik, bu yıl, turistlerden şehre ve efsanevî kanallarına giriş için 3 ila 10 avro arasında bir giriş ücreti alacaktı, ancak bu önlem 2024 yılına ertelendi.
Hırvatistan'da, “Game of Thrones” dizisinin hayranlarının akınına uğrayan ve artık aşırı turizmin simgesi haline gelen Dubrovnik, kentin girişine günde 4 bin ziyaretçi sınırı olan bir sayaç yerleştirdi.
Airbnb'nin rakibi olan Holidu adlı kiralama sitesi tarafından Ağustos 2022'de hazırlanan ve kişi başına düşen turist sayısı bakımından Avrupa'nın en popüler cazibe merkezlerini belirleyen araştırmada Venedik, Brugge ve Rodos adasının önünde birinci sırada yer aldı.
İspanya’da, Katalonya bölgesinin başkenti olan Barselona da küresel salgının sona ermesinden bu yana daha belirgin hale gelen bu turist akınından etkilendi. Kent sakinleri tarafından 2017'den bu yana çok sayıda turizm karşıtı gösteri düzenlendi.
Artık Barselona’nın merkezinde yeni oteller, gençlik pansiyonları ya da turizm için kiralık daireler inşa etmek yasak.
Belediye Meclisi tarafından 1 Mart'ta onaylanan ve 31 Ağustos'a kadar yürürlükte kalacak bir kararname sayesinde eski kentte de kotalar getirildi.
Portofino
İtalya’da, mayıs ayında, Cenova'ya yaklaşık otuz kilometre uzaklıktaki 400 nüfuslu küçük bir köy olan Portofino'nun Belediye Meclisi, turistlerin belirli alanlarda durmalarını yasaklayan bir kararla heyecan yaratmıştı.
Belediye kararı, 15 Ekim'e kadar yürürlükte kalacak ve durmanın yasaklandığı alanlarda yürümekten vazgeçip duranları 68 ila 275 avro arasında para cezasıyla cezalandırıyor.
İtalya'nın güneyindeki Sorrento’nun Belediye Başkanı, 2022 yılında, turistlerin plajdan çıktıktan sonra çıplak göğüsle yürümelerini yasaklayan bir kararname yayınlamıştı.
Şehirlerin dışındaki tarihî miraslar ve çevre de yaz turistlerinin akını karşısında tehdit altında!
İtalya'nın Sardunya adasında, bazı plajlar, gelmek için kullanılan ulaşım aracının çeşidine bağlı olarak 1 ila 10 avro arasında değişen giriş ücreti alarak, sınırlı sayıda giriş uygulamasına başladı.
Bu sistem, 2022 yılından bu yana erozyondan zarar gören ve ziyaretçiler tarafından ezilerek zayıflatılan Marsilya’nın Kayalıklarını ziyaret için alınan önleme benziyor.
Tüm yaz boyunca uygulanan sınırlı sayıda rezervasyon sistemi sayesinde Sugiton Kayalığını günde en fazla 400 ziyaretçi gezebiliyor.
Sugiton’a rezervasyonsuz olarak ortalama günde 1.200 ziyaretçi gelirken, ziyaretçi sayısı 2021'de günde 2 bin 500’e çıkmıştı.
Fransa’nın turizm planları
Ekosistemleri tehdit altında olan diğer Fransız turistik yerleri de kota uygulamasına geçti. Bunlar arasında Bréhat, Porquerolles, Port-Cros ve Le Levant adaları bulunuyor.
Fransız hükümeti, bu durumu göz önünde bulundurarak, haziran ayında, özellikle yoğun zamanlarda turist akışını düzenlemek üzere bir plan başlattığını duyurdu.
Fransa Ticaret Bakanı Olivia Grégoire, Le Figaro gazetesine verdiği bir röportajda, "Fransa dünyanın bir numaralı turizm destinasyonu, ancak veri konusunda ciddi eksikliklerimiz var. Bu nedenle, turist akışlarını analiz etmeyi kolaylaştıracak bir bilgi tabanı ve ortak göstergeler oluşturmak için başlıca turistik yerlerin ulusal bir gözlemevini kuracağız" dedi
Hükümete göre, Fransa'da turizmin yüzde 80'i ülkenin yüzde 20'sinde yoğunlaşmış durumda.
Bu nedenle, "aşırı turizm", "aşırı ziyaret" ve "en yüksek ziyaretçi sayısı" kavramlarını tanımlamak ve bu olgunun ortak bir şekilde anlaşılmasını sağlamak amacıyla, farklı kesimlerden oluşan bir çalışma grubu tarafından bu yılın sonuna kadar pratik bir rehber hazırlanacak.
