KONULAR
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ''İktidar olmak, milletin verdiği bir yetkidir ve bu yönüyle bir bayrak yarışıdır. O nedenle, iktidar teslim edilmez, devredilir. Millet, sandıkta kararını ortaya koyar ve iktidar da o karara göre devredilir'' dedi.
Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, tütün üreticilerini zora sokacak düzenlemenin ertelenmesinin olumlu bulduğunu, ancak protesto eylemi yapan üreticilerin gözaltına alınmasının da ciddi bir çelişki olduğunu söyledi.
''15 Temmuz FETÖ kalkışmasının 5’inci yıldönümü'' olduğunu anımsatan Akşener, milletin tercihini demokrasiden yana tavır koyduğunu belirti. Akşener, özetle şunları söyledi:
''Her darbe, her muhtıra ve her vesayet girişimi sonrasında, darbecilere en ağır siyasi bedelleri ödetmiştir. Nitekim bu büyük millet, 15 Temmuz’da gösterdiği destansı duruşla, Demokrasi yoluna nasıl baş koyduğunu, bir kez daha dünyaya ilan etmiştir. Hal böyleyken, bizler, önce, iktidarın 15 Temmuz felaketinden ders alacağını umduk. Maalesef bu umudumuz boşa çıktı. 'Kandırıldık. Milletimiz affetsin' deyip, ellerini yıkayıp çekildiler, olanlardan hiçbir ders almadılar.
Ders almadıkları gibi, 'FETÖ'nün siyasi ayağını araştıralım' diye verdiğimiz önergelere, her defasında hayır dediler, üstüne bir de utanmadan, bize çamur atmaya kalktılar. Ama milletimizin yüksek feraseti sayesinde, o çamur ellerinde kaldı.
Hukukun üstünlüğünü, liyakati, demokrasinin gereklerini, kavrayacaklar diye umduk. Tam aksine, geçen her sene, Türkiye’yi, demokrasiden, adaletten ve devlet aklından, daha da uzaklaştırdılar. Üstüne bir de ucube bir sistem uydurup, milli birlik ve beraberliğimizi, koltuk siyasetinin zehirli diliyle kirlettiler. Aradan beş sene geçmiş. Yetki var ama sorumluluk yok. Suç var, ama üstüne alan yok. Beraber yol yürünmüş, kurumlar paylaşılmış, zengin olunmuş, günahın tövbesi dışında, siyasi bedeli yok. Buradan iktidara seslenmek istiyorum; Milletimiz bunu görmüyor mu sanıyorsunuz? Türk Milleti gerçeği, tüm çıplaklığıyla görüyor. Gördüğü için de ilk sandıkta sizi uğurlamaya hazırlanıyor. Siz istediğiniz kadar duymazdan gelin.
Çaktırmamaya çalışsa da aslında bu gerçeği, Sayın Erdoğan da görüyor. İşte tam da bu gerçeğin telaşıyla, her hafta, yeni bir gafın altına imza atıyor. Bu haftanın gafı iki gün önceydi. Kendisi yine, çıktığı bir kürsüde dedi ki; 'Memleketi bunlara teslim edemeyiz.' Aynen böyle dedi. Arkadaş devleti teslim aldığını sanıyor ya, seçim kaybedince de teslim edeceğini düşünüyor. Şu zihniyete bakar mısınız? Şu gaflete bakar mısınız?
Bak Sayın Erdoğan; İktidar olmak, milletin verdiği bir yetkidir ve bu yönüyle bir bayrak yarışıdır. O nedenle, iktidar teslim edilmez, devredilir. Millet, sandıkta kararını ortaya koyar ve iktidar da o karara göre devredilir. Millet işareti verdiğinde, bu iş biter. Hiçbir güç, o yüce kararın üzerinde değildir.
Yani, sen ve küçük ortağın, beğenseniz de beğenmeseniz de demokrasilerde esas olan, milletin iradesi ve milletin kararıdır. Ama eğer, millet iradesiyle probleminiz varsa, eğer aklınızdan, başka bir şeyler geçiyorsa, benden sana tavsiye, çok uzaklara gitme, yakın tarihimize bak. Millet iradesinin, nasıl bir sel olduğunu, nasıl önünde hiçbir engelin tutunamadığını, açıkça görürsün.''
''Yörük çadırları tehdit altında''
Akşener, ''vatan sana canım feda'' derken sahip olunanları da yaşatmak gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Ama maalesef, bu gerçeğin bilincinden çok uzak olan bu iktidar, son zamanlarda, bir kültür mirasımızı daha, yok etmekle meşgul. Ne diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 'Torosların tepesinde, bir Yörük çadırı görebiliyorsanız, dumanı da tütüyorsa, hala umut var demektir.' İşte o Yörük çadırları, bu günlerde maalesef ağır bir tehdit altında.
Yörüklük, göçebelik veya konar-göçerlik, bizim kadim kültürümüzdür, tarihimizdir. Anadolu coğrafyasında yerleşmemizi, ve bu coğrafyada, kendimize yer edinmemizi sağlayan, üretim biçimimizdir. Yani bu yönüyle Yörüklük, aslında bir üretim kültürüdür. Yazın dikine yaylalara doğru, kışın tersine platoya doğru bir yolculuktur. Bir yaşam biçimidir. Ama ne yazık ki, Yörüklüğü de Yörükleri de ve onların üretim biçimi olan, konar-göçer yaşamı da yok ediyorlar. Yörüklerin, sürüleriyle birlikte yaptıkları, o geleneksel yolculuğa bile, tahammül edemiyorlar. Karşılarına, jandarmayı, zabıtayı çıkarıyorlar. Mera parası, orman parası, toprak bastı parası derken, karşılarına her tülü engeli çıkarıyorlar.''
''Sayın Erdoğan paracıkların peşinde''
''Sayın Erdoğan bu sıralar, Çin Komünist Partisi’ne şirin görünmeye çalışmakla meşgul'' diyen Akşener, şunları kaydetti:
''Kendisi, ÇKP’nin, 100’üncü kuruluş yıldönümü için yeni kankası, Şi Cinping’i arayıp, pamuk gibi, yumuşacık mesajlar vermiş. Yalnız yanlış olmasın, Türkiye’dekini değil, orijinalini aramış. Peki görüşmede neler var? Mesela, ilişkileri ilerletme arzusu var. Mesela, Çin politikalarına tam destek var. Bol miktarda takdir var, teşekkür var, övgü var. Peki Uygur’lara yapılan soykırıma dair bir şey var mı? Yok. Zihniyete bakar mısınız? Uygur kardeşlerimize, her türlü alçaklık yapılırken, Sayın Erdoğan, yapanların kuruluş yıldönümünü kutlama peşinde. Dünya Uygur’lara sahip çıkarken, Sayın Erdoğan, Çin’le ilişki geliştirme peşinde. Vicdanı olan herkes, Çin’in yaptığı soykırımı kınarken, Sayın Erdoğan paracıkların peşinde.''
Akşener, Tunceli'ye yaptığı ziyaret ve izlenimlerini aktardı, grup toplantısının ''Millletin Kürsüsü'' bölümünde eczacılık öğrencisi Kemal Hündür'e söz verdi.
''Kesin bilgi, yayalım''
İyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemle Türkiye'nin ''yeniden düze çıkacağını'' belirten Akşener, şunları söyledi:
''Hazır olun geliyoruz. Nereden biliyorum biliyor musunuz? Sayın Erdoğan da ortağı da saray şürekası da iktidar medyası da bir şeyi çok merak ediyor. O merakla yatıp, o merakla kalkıyorlar. Her yerde aynı soruyu soruyorlar. 'İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı adayı kim olacak' diyorlar. Buradan, kendilerine açık ve net cevap vermek istiyorum: Rahat olun, stres yapmayın, kendinizi de çok yıpratmayın. Siz hiç merak etmeyin, Bizim Cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım.''