KONULAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
İstanbul'da Surp Takavor Kilisesi'ndeki saygısızlığa tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Kadıköy'de bir kilisenin duvarlarına çıkıp eylem yapanların provokatör olduklarını asla unutmayacağız. Onlar, birilerinin maşaları. Maşaların, bu topluma yön vermesini asla kabul etmeyeceğiz. Her inançtan insan başımızın üstündedir'' dedi. Kılıçdaroğlu, bu tür ''provokasyonların önümüzdeki günlerde de olabileceği'' uyarısında bulundu.
Somalı madencilerin Ankara dönüşündeki trafik kazası geçirdiğini ve iki işçinin yaşamını yetirdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Hak ararken hayatlarını kaybettiler" dedi. Kılıçdaroğlu, aynı hak arayışında olan sendikaların birlikte hareket etmesi gerektiğini, ancak bunun mümkün olamadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, ''Polislere, cami imamlarına, öğretmenlere, sağlıkçılara 3600 göstergeyi vereceğim'' vaadinin üzerinden 3 yıl 2 ay geçtiğini belirterek, ''Bir insan verdiği sözü tutmazsa ne olur, ona ne denir? 'Yalancı' denir, başka ne denebilir? Söz veriyorsan, sözünde durmuyorsan sana 'yalancı' denir. Erdoğan kendisini neden bu pozisyonun içine sokuyor? Çünkü polise, öğretmene verecek parası yok. Parayı, bütçeyi başkalarına tahsis etmiş durumda. Bu arkadaşlara sözüm söz, söke söke 3600 ek göstergeyi alacağım ve bu arkadaşlara vereceğim." diye konuştu.
''Çözülemeyecek sorun yoktur''
Kılıçdaroğlu, bir parti heyetinin limanları ziyaret ederek, balıkçıların sorunlarını yerinde araştıracağını söyledi. Kılıçdaroğlu, ''CHP, tarihinde ilk kez belki de bu kadar yoğun çalışıyor. Balıkçıların sorunu mu, Hopa'dan başlayarak ta İskenderun'a kadar gidecekler. Her bölgede balıkçıların sorunlarını raporlayacaklar. Bunların yapamadığını yapıyoruz, yapacağız. Çünkü biz iktidar olacağız, bütün sorunları çözeceğiz'' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP heyetlerinin bazı illeri ziyaret ettiğini, kendisinin de Edirne'ye gittiğini belirterek, bu gezilerden izlenimler aktardı. ''Çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Bize güvenin, kendinize güvenin ve emin olun Türkiye'nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur, hepsini çözeceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, partililerden ''asla karamsarlığa kapılmamalarını istedi.
''Esas duruşa geç, Erdoğan burada''
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gençlerle bir toplantı yaptığını ifade ederek, "Nereden aklına geldiyse gençleri hatırlamak? Benim hatırlattığımı da kimse unutmasın. 'Gençleri yaftalamayın, hafife almayın, istismar etmeyin' diyor. Gençleri yaftalayan, hafife alan ve istismar eden de sensin. Bir tane genç kızımız ayak ayak üstüne atmış, 'Esas duruşa geç, Erdoğan burada.' Akıl alacak şey değil. Bunlar gençlerle nasıl konuşacaklarını, nasıl şakalaşacaklarını da bilmiyorlar" diye konuştu.
''Tweet atarsam gözaltına alınır mıyım diye düşünmeyin''
İşsizliğin aile kurumunu temelden sarstığını ve işsizliğin bütün kötülüklerin anası olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bir genç tweet atmış Erdoğan'ın konuşmasıyla ilgili: 'Ortalama bir araç nasıl 200-250 bin oluyor? Ortalama bir ev nasıl 1 milyon oluyor? Ülkenin ana gündemi bu olmalı. Çalışarak, helal parayla bir ev, bir araba alamıyoruz. Kredi borcu ödemekten ciğerimiz soldu, cidden yeter artık ya.' Evet gençler yeter artık ya. Sevgili gençler sizin hayalleriniz bizim hedeflerimizdir. Bu konuda bir anlaşalım. Kurduğunuz bütün hayaller CHP'nin hedefi olacaktır, o hedefe yürüyeceğiz.
Bu saray ve beslemelerinin masallarını bırakın, onların size getirebileceği hiçbir fayda yok. İşsizlik diz boyu, bunu da gayet iyi biliyorum. Erdoğan'ın söylemlerinin tamamına kulaklarınızı tıkayın, 'Böyle bir adam yoktur.' deyin. Biz yeniden güç birliği yapmak zorundayız. Türkiye'nin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz sevgili gençler. İlk kez sandığa gidip oy kullanacak 6 milyon 300 bin genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kaderini belirleyecek. Demokrasi mi, özgürlük mü istiyorsunuz? Sandığa gidin. İktidarı değiştirdikten, Millet İttifakı'na teslim ettikten sonra 'Tweet atarsam gözaltına alınır mıyım?' diye sakın düşünmeyin. Sizin güvenceniz bu kardeşiniz olacaktır."
''Söke söke alacağım ve satacağım''
''Uçakları satacağım'' dediği için, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz istikametini kaybetmiş avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz" ifadesini kullandığını anlatan Kılıçdaroğlu, bunu "Vallahi de satacağım billahi de satacağım. Söke söke alacağım ve satacağım. Sadece uçakları değil, o garaja koyduğun her birisi milyon dolar olan o pahalı arabaların tamamını satacağım" dedi.
Erdoğan'ın "Uçakları sattığın zaman devleti yönetmiş mi oluyorsun? Dünyayı dolaşacaksın. Neyle? Tarifeli uçakla mı?" diye sorduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i örnek gösterdi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Merkel de geziyor tarifeli uçaklarla. Bizi kıskanıyor mu Merkel? Kesin kıskanıyor benim niye 13 uçağım yok, 15 uçağım yok' diye. Allah bunlara akıl fikir versin. Yani parayla itibar olacağını sanıyorlar. Parayla itibar olmaz kardeşim, parayla itibar olmaz. Hele israfa itibar hiç olmaz. Böyle görüyorlar. İtibarın stratejik bir akıl olduğunun farkında bile değiller bunlar. Sen adaletli davrandığın zaman herkes sana itibar gösterir. Namuslu olduğu zaman, harama eli uzatmadığın zaman itibarın olur senin; gücün olur, kuvvetin olur, meydan okursun o zaman insanlara.''
''Erdoğan dönemi bitmiştir''
"Devletin bürokrasisi saray beslemelerine teslim edildi'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Erdoğan dönemi bitmiştir. Erdoğan dönemi ciddi hasarlar vermiştir ve vermeye de devam etmektedir ama biz bu ülkeyi seven insanlar olarak hiçbir ayrım yapmadan, ülkenin çıkarlarını önceleyerek birlikte hareket etmek zorundayız. Erdoğan diyor ki, 'Memleketi size teslim etmeyeceğiz.' Memleketi sen bize teslim etmeyeceksin, memleketi, millet teslim edecek Millet İttifak'ına. Bu millet, Millet İttifakı'na iktidarı teslim edecektir, buna inanıyorum ve bütün bu rezaletler sona erecektir. Daha güzel bir Türkiye'yi, daha barışçı bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz. Güzellikle inşa edeceğiz. Hiç kimseyi ayırmayacağız. Kimliği, yaşam tarzı, inancı ne olursa olsun herkesi kucaklayacağız. Ayrımcılık yapmayacağız."
Kılıçdaroğlu, nasıl bir Cumhurbaşkanı istedikleri konusunda da şunları söyledi:
"83 milyonu kucaklayan bir cumhurbaşkanı. Kendisinin ve ailesinin yaşamı ile topluma örnek bir cumhurbaşkanı. Harcanan her kuruşun hesabını milletine veren bir cumhurbaşkanı. Soruna insanca eğilen, kaynakların sağlıklı kullanılıp kullanılmadığına bakan, saygılı bir cumhurbaşkanı. Mal varlığı dolayısıyla tehdit edilmeyen, onurlu ve dik duran bir cumhurbaşkanı. Güç eline geçtiği zaman yozlaşmayan bir cumhurbaşkanı, gücü akılcı kontrol eden bir cumhurbaşkanı. İstediğimiz cumhurbaşkanı budur. Tüm vatandaşlardan isteğim; sandığa gittiğiniz zaman vicdanınızın sesini dinleyin. Türkiye'nin çözülmeyecek sorunu yoktur."
"İçerde efelenip dışarda kedi kesilenler''
Sınır kapılarında Türk TIR'larının sorunlar yaşadığını, gereksiz yere paralar alındığını, sürücülerin yakındığını ve sesini duyuramadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Kimse bizim sesimiz olmuyor, sorunlarımızı çözmüyor' diyor. Sevgili kardeşim, söylediğini burada aynen okudum. Senin sesin olmak, sorununu çözmek benim görevimdir zaten. Eğer CHP'li iki milletvekili gelip seni dinliyorsa, sorunlarını aktarıyorsan, bil ki senin sözcün CHP'dir ve o arkadaşlardır. Çözüm var, sandık gelecek, gideceksin sandığa, bu sarayın aktörü ve beslemelerine güzel bir ders vereceksin, oyun bitecek. O zaman göreceksin sen Türk TIR'ları bekliyor mu, beklemiyor mu, sorun çözülüyor mu çözülmüyor mu? İçerde efelenip dışarda kedi kesilenler kimlerdir, o zaman göreceksin."
''Batsın sizin yerliliğiniz ve milliliğiniz''
Kılıçdaroğlu, bir CHP heyetinin ''emeğin başkenti'' Zonguldak'a gittiğini belirterek, 5 bin kişilik işçi kadrosu olmasına karşın Türkiye Taşkömürü Kurumunun işçi alımına gitmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Nüfusu azalıyor Zonguldak'ın. Herkes Zonguldak'ı terk ediyor. Zonguldak çalışan işçilerin değil emeklilerin kenti oldu. Bu ayıptan Zonguldaklılar kurtulacak'' diye konuştu.
Tütünün tekellere teslim ediğini anlatan Kılıçdaroğlu, tütün ekiminin büyük ölçüde engellendiğini söyledi. 2003 yılından bu yana tütün ithalatı için 6,4 milyar dolar ödendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Adıyamanlı, Malatyalı kardeşlerime seslenmek isterim; bu 6 milyar 435 milyon dolar size ödenseydi siz dağın taşın tamamına tütün ekerdiniz, dünyaya tütün ihraç ederdiniz, değil mi? 6 milyar doları yabancılara, başka çiftçilere verdiler. Bunlar 'Biz yerli ve milliyiz.' diyorlar. Batsın sizin yerliliğiniz ve milliliğiniz" dedi.
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde, her kuruluş hesabını vermenin bir devlet görevi olduğunu göstereceklerini, ''saray beslemelerinin işine son vereceklerini'', "üç beş maaşlı alma dönemini'' bitireceklerini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişime konusunda kurulan araştırma komisyonunun raporunu hala yayımlamadığını de belirterek, ''Rapordan vatandaşın haberdar olmasının istenmediğini'' söyledi.