İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyede 50 soruşturma dosyası ile ilgili oluşan kamu zararının 13 milyar TL olduğunu tespit ettiklerini belirterek, bu dosyalara ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
KRT televizyonunda dün gece soruları yanıtlayan İmamoğlu'nın açıklamaları satırbaşlarıyla şöyle:
- “50 soruşturma dosyamıza da ‘sen bunu yapamazsın, biz yapacağız’ diyen İçişleri Bakanlığı müfettişi var. Yazı yazdım; ‘Bu nasıl uygulama’ dedim. Benim Teftiş Kurulum var. Geçmiş döneme ait soruşturma yapıyorum. Gazete haberi üzerinden diyorsun ki ‘sen bunları araştıramazsın.’
-“Başakşehirde çok tatlı bir dosya var. Üzerine pudra şekeri bile dökmeye gerek yok” diyen İmamoğlu, ''7 Ocak’ta 2016 tarihde bir şirketin 78 bin metrekarelik bir arsayı 49 milyon liraya aldığını ve dört gün sonra 11 Ocak'ta 130 milyon liraya belediyeye ait KİPTAŞ’a sattığını söyledi. İmamoğlu, “Şaşırır adam. 4 günde 81 milyon lira. Bugünkü rakam ile 216 milyon lira. (27 milyon dolar) AK Parti ile bağı olan o şirketin cebine gidiyor. Ya da kimlerin gidiyorsa. Soruşturma dosyalarından biri bu. İçişleri Bakanı da geldi bu dosyalara el koydu. 13 milyar TL. Son 7-8 yılın dosyası” diye konuştu.
-Dosyalara ey koyan müfettişlere, “Her gün her hafta sizi takip edeceğim. Bütün dosyaların takibini yapıp, eğer bizim raporumuzun sonucuna ters bir açıklama ile sonuçlandırırsanız hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım” dediğini anlatan İmamoğlu, “Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurusunda bulunduğumuz insan ya bakan, ya sağı ya solu. Biz bunlarla uğraşıyoruz” dedi.
-İmamoğlu, göreve geldikten sonra Belediye Meclisi’nin konut alanı olarak ayrılan bu alanı KİPTAŞ’ın elini zayıflatmak için yeşil alan ilan ettiğini, bu projeyle ilgili önceki yönetim tarafından hazırlanan proje maketinin de hala durduğunu anlattı.
-İmamoğlu, bir diğer dosyanın da Fatih’te Vatan Caddesi üzerindeki yeşil alanla ilgili olduğunu dile getirerek, bu lunapark arazisinin özel bir şirket tarafından 2017 yılında 25 milyon liraya alındığını, daha sonra bu arsaya İBB tarafından imar izni verildiğini ve sonra imarlı haliyle belediye tarafından 430 milyon liraya satın alındığını açıkladı. İmamoğlu, “17 kat. Sonra ne oluyor. İBB 430 milyon liraya aldığı bu araziyi imar değişikliği yapıyor ve yeşil alana çeviriyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Gayrimenkul Değerleme Şirketine buranın değerlemesini yaptırdık. Arsanın değeri 10 milyon dolar. 116 milyon dolara belediye olarak burayı satın alıyoruz. Bunun gibi 50 dosyadan bahsediyorum. Hiçbiri polemik değil, gerçek” bilgisini verdi.
''Ben şu anda İBB Başkanıyım''
-“Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız” sorusuna, “Siyasette ilerisi ile ilgili bir tasarımda bulunmak kadar tarihi bir hata olamaz. Bunun örneklerini gördük. Ben bunu istiyorum, şunu istiyorum, buna adayım, yetmedi bir daha adayım. Böyle bir anlayış olmaz” yanıtını verdi.
- “Ben şu anda İBB başkanıyım. Bu kente hizmet etmenin maneviyatını doya doya yaşamak istiyorum. Siyasette kendine rol biçmek kadar hata yok. Ben hiçbir göreve talip olmadım. Ben Beylikdüzü, İstanbul ve Türkiye derken, ideallerim için mücadele ediyorum. İdealim bir makam değil. Toplumsal bir ideal. Ben bu idealin neferiyim. Ben inanıyorum ki İzmir, Adana, Mersin, Hatay, Muğla, Tekirdağ, Eşkişehir, Aydın ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı da bu işin neferi. Bu neferlik üzerinden bir konumlanlandırma yapılması benim siyasi ahlakıma sığmaz. Ben ikinci yüzyıl mücadelesinin, aydınlanma sürecinin en çalışkan üyesi olmak istiyorum.”
-Girdiği hiç bir seçimi kaybetmediğini de dile getiren İmamoğlu, “Seçimi dostlarımızla kazanacağız. Yeri geldiğinde bu konu en doğru şekilde konuşulup, en doğru karar verilecek” dedi.
Beton Kanal’ın ''İstanbul’a en büyük ihanet projesi olduğunu ve bunun engellenmesi gerektiğini'' söyleyen İmamoğlu, “Var gücümüzle tüm hukuki yolları kullanarak bununla mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
İmamoğlu, “Kanal İstanbul 136 milyon metrekare tarım alanını yok ediyor. 83 milyon metrekare alanı yeniden kentleşmeye açıyor. Bu 400 bin nüfuslu 3 Beylikdüzü’nden daha fazla. Susuzluğun, iklim değişikliğinin travma olduğu bir dönemde Sazlıdere Barajı’nın yanı sıra Terkos gibi İstanbul’un en büyük su alanını tuzlanma riski ile karşı karşıya bırakıyorsunuz.
-‘'2-2.5 sene sonra memleketi Millet İttifakı yönetecek. Bu yapılanlar, bu işi alanlar, bu finansı verenler, devletin ve milletin hafızasından asla çıkmayacaklar. Bu kente ihanet eden gelecekte hesap verir. Bunun adı bakan, bürokrat, işadamı, ister yerli, ister yabancı olsun bu devletin ve milletin hafızası bunun hesabını sorar. Böylesi büyük bir ihanetin karşılıksız kalmayacağı bilinmeli.”
"HDP’ye yapılan haksızlık"
Dünya Kadınlar Günü’nde attığı wit konusunda İyi Parti Lideri Meral Akşener ile yüz yüze görüşme yaptığını ve güzel bir diyalog gerçekleştiğini dile getiren İmamoğlu, HDP konusunda şu değerlendirmede bulundu:
“Teröre karşı duruşumuz net. Ancak 6-7 milyon oy verilmiş bir partiye terörist gözüyle bakılmasının da karşısındayım. HDP’nin de özeleştiri yapması gereken hususlar var. Siyasi olarak masaya oturduğumuzda bunları da konuşan bir insanım. Ama biz konuşarak anlaşacağız, sevgiyi masadan kaydırıp yere atmayacağım. Bugünün koşullarında HDP’ye yapılan haksızlıklar var. Siyasette parti kapatıldı mı? Kapatıldı. Parti kapatınca oylar buharlaşıp uçtu mu? Bunu en iyi bilen şu anki iktidarı yöneten insanlar. Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinde yanlış yapılan işlerdi. Bugün de yapılan, bir yanlışa göz yumup, başımıza önümüze mi eğeceğiz. HDP bu ülkenin kanunla kurulmuş bir siyasi partisidir. Kanunla belirlenen kurallarla ortaya konulmuş bir parti olması noktasında bir bağım yok. HDP’nin de özeleştiri yapması gereken hususlar vardır.
"300 otobüsün alımı için onay bekliyorum"
İmamoğlu, Kadir Topbaş’ın cenaze töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 300 otobüs alımı için 6 aydır onay beklediğini hatırlatarak ‘neden onay vermediğini’ ve randevu taleplerini neden kabul etmediğini sorduğunu, “imzalarız” yanıtı almasına karşın hala imzalanmadığını söyledi.
İmamoğlu, “Ben kimseye duvar örmüyorum. Normal olan benim tavrım. Randevu için tekrar yazılı talep gönderdim. Bunu konuşunca polemik olacak. Sonra siz ‘polemikleriyle gündemde olan Ekrem İmamoğlu’ diye haber yapıyorsunuz. Ben sizi de anlamıyorum” dedi.
‘Hünkar Kasrı’nın durumu
İmamoğlu, Gezi Parkı ile ilgili de uygulama projelerinin devam ettiğini, el konuldu diye hukuki haklarından vazgeçmeyeceklerini söyledi. Gezi Parkı’nın devredildiği Vakfın mülkiyetinde olan İkinci Beyazıt Camii’nin yanındaki Hünkar Kasrı’nın son durumunu da gösteren İmamoğlu, “Burası 10 yıldır böyle. Yangın geçirdi. Diyorlar ya, ‘ecdad malına, kültür varlıklarına sahip çıkıyoruz’ diye. 11 yıldır böyle duruyor. Büyük rezalet” açıklamasını yaptı.
Koruma Kurulu kararlarını da eleştiren İmamoğlu, kütüphane yapmak istediği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin arkasındaki binayla ilgili birinci grup tescilli eser kararı verilerek Ayasofya, Sultanahmet ve Topkapı Sarayı ile aynı konuma getirildiğini söyledi.
Kurulda kendileriyle ilgili bir sürü konunun beklediğine işaret eden İmamoğlu, “Kurul üyelerine sesleniyorum. Ekrem İmamoğlu gelecek o masada oturacak, ne konuşuyorsunuz cümle cümle o masada yayınlayacağım. İki hafta süre” ifadelerini kullandı.
“Aynı hızla sürerse 120 yıla ihtiyaç var”
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da dönüşümü bekleyen 300 bin bina bulunduğunu belirterek, “ Yapılan hamlelerin aynı ritimle devam etmesi halinde bizim 120 yıla ihtiyacı var. “Büyük bir seferberlikte İstanbul’u güçlendirmemiz korkusuz bir kent haline getirmemiz şart. Biz bunu 10-15 yıl olarak planlıyoruz” dedi.
Sokakta yaşayanlara konaklama alanı
Belediye olarak yoksullukla mücadelede önemli sorumluluk üstlendiklerini ifade eden İmamoğlu, bu kapsamda yapılan çalışmalara ilişkin, özetle şu bilgileri verdi:
“Sosyal yardım bütçesi 4 katına çıktı. 800 milyonu aşan bir bütçeden bahsediyoruz. Öğrenci kartını 80 liradan 40 liraya indirdik. Bu sene 50 lira. Ulaşıma bu yıl zam da yapmadık. Milyarlarca liralık bir sübvansiyon. 0-4 yaş çocuğu olan annelere ücretsiz ulaşım kartı verdik. Annelerin bu kartı kullanımı 6 milyonu aştı. Sağlık çalışanlarının ücretsiz biniş sayısı 11 milyonu aştı. 1.3 milyon haneye gıda desteği verdik. Bunları, İBB gelirlerinin 5 milyar lira daraldığı bir dönemde yaptık.''