Bahçeli, Atatürk'e yönelik saldırılara tepki gösterdi: ''Atatürk’e bühtan edenlerin milletimizin gözünde zerre değeri olmayacaktır. Zira Atatürk milli birliğimizin ortak paydasıdır.'' (Foto: Depo Photos)

KONULAR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Atatürk' saygı duymanın, O'nun eserlerine sadık kalmak her nesil için bir ödev olduğunu belirterek, ''Atatürk’e tahammülsüzlük, lamı cimi yok, Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür'' dedi. 

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, son zamanlarda Atatürk'e yönelik saldırılara sert tepki gösterdi ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Devlet Bahçeli'nin konuşması, satırbaşlarıyla şöyle:

''-Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tahammülsüzlük, lamı cimi yok, Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür. Bugün varsak, bugün hayattaysak, bunun şeref payesi Türk tarih silsilesinde müstesna bir yeri olan aziz Atatürk’ündür.

-İdeolojik dogmalarla, ilkel bir taassupla, keskin önyargılarla Atatürk düşmanlığı yapmak, millete değil hıyanete hizmettir.

-Ayasofya-i Kebir Camii Şerif açılmışken, büyük bir özlem olan Taksim Camii’nin manevi hayatımıza kazandırılması, Müslüman gönüllerle buluşturulması sağlanmışken nükseden Atatürk alerjinin esas gerekçesini nasıl okumalı, nasıl anlamalıyız?''

''-Her güzel ve memnuniyet verici gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, suyu bulandıran, ortamı kızıştıran, bunu da Müslüman kisvesi altında yapan kişilerin Türkiye’nin huzuruyla oynamaları provokasyondur. Bunlar iyi araştırılmalıdır, maksatları derinlemesine tahlil edilmelidir. Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir.

-Vaazlarıyla milli birliğimizi yaralamaya, tarihi şahsiyetlerimizi kötülemeye hiç kimse cüret etmemelidir. İnanç sahibi insanlarımızı üzmek, özellikte de bugünkü AK Parti hükümetini töhmet altında bırakmak, yapılan muhteşem hizmetleri söz ve fiillerle karalamak temiz bir mizacın, ihlaslı bir kalbin sonucu değildir. Herkes uyanık olmak zorundadır.

-İslam adına İslam’ın temel değerlerini, kutlu çağrılarını hamasetle tartışmaya açmak ahlaken sorunludur. Sorumsuz ve şuursuz konuşmaların, temelsiz ve mesnetsiz ithamların hiç kimseye faydası yoktur.

-Atatürk’e bühtan edenlerin milletimizin gözünde zerre değeri olmayacaktır. Zira Atatürk milli birliğimizin ortak paydasıdır. Kim Gazi Paşa’ya saldırıyorsa, kimin Gazi Paşa’ya kötü sözü dokunmuşsa, ya soy kütüğünde bir karanlık nokta ya da mazisinde yüzünü kara çıkaracak bir mahcubiyeti vardır.

-Atatürk’ün manevi hatırasını hezeyanla ilzam etmek İslam’a katkı mıdır? Mukaddesatımıza sahip çıkmak, O'na refik olanlara, ona refakat edenlere sahip çıkmaktır.''

''Atatürk Türkiye'dir''

-Atatürk’e hakaret mukadderatımıza da husumettir. Allah için söyleyiniz: Atatürk’e dil uzatanlar daha iyi Müslüman olduklarını mı sanıyorlar? Atatürk’e en ağır sözleri reva görenler, Türk milletinin ruhunu okşadıklarını mı düşünüyorlar?

-Ey kendini bilmez akılsızlar, Atatürk’ümüzden ne istiyorsunuz? O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, İslam’ın bekçisi olmasaydı, doğduğunuzda kulağınıza ezan mı okunur, yoksa bir kilise de vaftiz mi edilirdiniz?''

''-Herkes bilsin ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim ve milletimizin kırmızı çizgisidir. İlk Cumhurbaşkanımız ve Milli Mücadele'nin yol başçısıdır.

-Atatürk Türkiye’dir. Atatürk Cumhuriyettir. Atatürk maşeri vicdana altın harflerle kazınmış 'Ne Mutlu Türküm Diyene' seslenişinin mimar başıdır.

O'nu rahmetle anmak, ona saygı duymak, onun eserlerine sadık kalmak her nesil, her Türk evladı için ödevdir.''

''Atatürk'ten elinizi çekin''

''-Emel sahiplerini uyarıyorum: Atatürk’ten elinizi çekin, isnatlarınızı kesin, dilinizi susturun. 

-Fani bedeni olmasa da müstesna hatıralarını ve yüksek fikirlerini cesaretle savunacak büyük Türk milleti vardır ve kötü niyetlilerin alayını karşılamaya gücü yetecektir. Anıtkabir ile Kocatepe arasına çekilmiş çelikten bir halat olan Milliyetçi Hareket Partisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sonuna kadar sahip çıkacaktır.''

''Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır''

''-Türkiye’yi kötüleme yarışı içine girenler aslında milli özgüveni aşındırmak isteyen çorak zihniyetlerden başkası değildir. Öldük, bittik, tükendik, mahvolduk, bizden bir şey olmaz teranelerine hapsolan süfli çevrelerin bizatihi Türk milletiyle ilgili sorun ve sıkıntıları olduğunu görmek ve deşifre etmek lazımdır.

-Bugünkü siyasi panoramadan bakınca zillet ittifakının çatısı altında buluşan partilerin içine düştükleri zaaf ve açmazların temelinde objektif bir değerlendirmeyle söylersek bu tespitimizin yattığı görülecektir.

-Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır.''

''-Zillet partileri, kâğıttan kaplan olmaları şöyle dursun, zalimlerin elindeki yedili kozdur. İkbal kaygıları her şeyin önündedir. Yeter ki ağızlarına bir parmak bal sürülsün; her yeri içi boşaltılacak arı kovanı zannederler.''

''-Kılıçdaroğlu’nun erken seçim zorlaması kimlerin talebi, hangi karanlık mahfillerin siparişidir? FETÖ’cülerin altı aylık süre içinde Kılıçdaroğlu’nun iktidarını dillendirmeleri, birdenbire Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hükümet üyelerine hedefine alan iftira kampanyaları erken seçim dayatmasıyla yakından bağlantılıdır.

-ABD’nin bazı Körfez ülkeleriyle hain bir senaryo üzerinde kafa yorduğuna dair iddialar havalarda uçuşmaktadır. Birleşik Arap Emirlikleri’nden İsrail’e kadar Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı, bölgesel yükselişinin önünü kesmeyi amaçlayan ülkelerin örtülü operasyonları, asimetrik tahrikleri anlaşıldığı kadarıyla şiddet ve yoğunluk kazanmıştır. Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır.''

''Bariz saptırmadır''

''-Mafyayı Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı gören Kılıçdaroğlu yine yalan makinesi olmakla kalmıyor, organize suç şebekelerinin nefesi, terör örgütlerinin neşesi, Türkiye düşmanlarının da nesnesi olduğunu görmüyor, göremiyor.

-Şu anda CHP yönetimine siyasi propaganda üretimini kimin yaptığı, söylem ve eylem sınırını hangi suçluların belirlediği herkesçe bilinmektedir. Kılıçdaroğlu masal atlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın.

-Bizim mafyayla ortak olduğumuzu söylemek bariz bir saptırmadır. Ama mafyanın CHP’ye, boyalı medyaya, tetikçi köşe yazarlarına nasıl nüfuz ettiğini, bunları kafese nasıl yerleştirdiğini bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmamıştır.''

Seçimlere 754 gün kaldı

''-Cumhurun ve Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi nettir, nitekim Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Bugünden itibaren de seçimlere 754 gün kalmıştır.

-Sayın Kılıçdaroğlu, önce sabret, sonra da seyret; milletin zilletle göreceği demokratik hesaba şunun şurasında 2 yıl 24 günlük süre vardır. CHP yönetimine tavsiyem, ekin tohumun hasını, çekmeyin yiyecek yasını. Mutfakta yangın var deyip durmayın, yanan sizin iradenizdir, yangın yerine dönen sizin imtiyazlı ve izansız siyasetinizdir.

-Kaldı ki 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüyen Türkiye ekonomisinin vahim fırtınadan nasıl çıkma başarısı gösterdiğini kabul ve ifade edin.''

''PKK/YPG'nin beli kırılmıştır''

''-Bu ülkeye kastetmek, milli güvenliğimize suikast düzenlemek için elleri tetikte gezen canilerin sonu hüsrandır.

-PKK/YPG’nin beli kırılmıştır. Hem vatan topraklarımızdan hem de mücavir bölgelerden teröristlerin temizlenmesi konusunda üstün ve fedakârca bir mücadele yürütülmektedir. Türk milletini terör musibetiyle yaşamaya hiçbir güç odağı alıştıramayacaktır.''

''-PKK’nın ihanetle açtığı kanlı sayfa muhakkak surette kapatılacak, FETÖ’nün kalıntıları, elebaşları ve kripto elemanları inşallah yakalanıp cezalandırılacaktır. Bu devran böyle gitmemelidir, gitmeyecektir.

-Hain teröristbaşı Gülen’in yeğeni olduğu iddia edilen Selahaddin Gülen, başarılı bir operasyonla yurt dışından Türkiye’ye getirilmiştir. Vakit adaletin karşısında hesap verme vaktidir.''

''-Şu anda, FETÖ’yle ilgili görülmekte olan soruşturma dosya sayısı 58 bin 720, kişi sayısı da 112 bin 124’tür. Kovuşturma safhasında olan dosya sayısı 33 bin 232, kişi sayısı da 44 bin 413’tür.

-PKK’yla ilgili devam eden soruşturma dosyalarının sayısı 33 bin 817 iken, kovuşturmaya esas olan dosya sayısı 65 bin 618’dir. Bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri davaları bir an önce sonlandırmalıdır.

-Yaklaşık bin 780 gündür süren mahkemelerin maşeri vicdanı rahatsız ettiğini açıklıkla ve ikazen söylemek isterim. Adalet kurumları son kararlarını vermekte geciktikçe dipsiz tartışmalar, ipe sapa gelmez polemikler, bilhassa dış tahrikler artış göstermektedir.''

''Kaynağı kurutulmalıdır''

''-FETÖ’nün de PKK’nın da kökü kazınmalı, kaynağı kurutulmalıdır.  Şayet mahkemeler uzamaya devam ederse, ülkemizin uluslararası çevrelerce istismarına zımnen göz yumulmuş olacaktır.

-Takdir edeceğiniz üzere, buna da hiç birimizin, hiç kimsenin hakkı yoktur. Terörle mücadele hukuk sınırlarına bağlı kalarak icra edilmektedir. Bir devletin hükmü adaletidir. Bu itibarla geciken adalet sadra şifa olmayacak, hakkaniyete ve adil yargılama esaslarına hizmet etmeyecektir.''

''-CHP yönetimi, bağımsızlık ve bekamız risk ve tehdit altındayken, hangi yangından, neyin yenilip yenilmediğinden söz açıyor? Bakınız, Suriye yaklaşık 10 yıldır iç savaş tünelindedir. Ülke topraklarının üçte biri kontrol dışıdır. 

-Esad 2014’te yüzde 88 olan oyunu, seçimlerin yapıldığı coğrafi alanlarda yüzde 95,1’e çıkarmıştır. Şam’da halk sabaha kadar kutlama yapmıştır. Göstermelik diğer iki başkan adayı da beklendiği üzere havalarını almıştır.

''-YPG terör örgütünün kendi vatanını koruduğunu, bize de saldırmayacağını acayip ve acıklı çürük bir mantıkla açıklayan Kılıçdaroğlu ve yakın ekibi, Suriye trajedisinden hiç mi ders çıkarmıyorlar? Türkiye’yi Suriye’ye çevirmek için yazılan ve uygulanması için fırsat kollanan rezil senaryoları da mı görmüyorlar?''

''-ABD Başkanı olmadan önce Joe Biden’in, 17 Ocak 2020’de, The NewYork Times Gazetesi’ne verdiği demeçte, Türkiye’deki muhalefeti desteklemeleri gerektiğini ifade etmesi, zillet ittifakına atılmış pastır. Kılıçdaroğlu bu pası almış, Türkiye’nin kalesine gol atmak için sahaya inmiştir.''