Anayasa Mahkemesi, HDP'nin temelli kapatılması istemli iddianameyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etti. (Foto: Depo Photos)

KONULAR

AYM, HDP iddianamesini iade etti 

Anayasa Mahkemesi, (AYM), Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) temelli kapatılmasına karar verilmesi talebiyle düzenlenen iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etti. 

AYM'nin iade kararının gerekçesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temelli kapatma istemli iddianamede tespit edilen eksiklikler şöyle sıralandı:

''-İddianamede 'Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne' aykırı eylemlerde bulundukları ileri sürülen kişilerin eylemlerinin belirlenmesi bakımından eksiklikler bulunmaktadır.

-İlgililere isnat edilen eylemlerin gerçekleşme tarihinde bu kişilerin parti bünyesindeki görevleri açık bir şekilde belirtilmemiştir.

- Eylemlerine iddianamede yer verilen kişilerin partideki görevlerinin yanı sıra kimliklerinin de iddianamede açık bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir.

- İddianamenin 'sonuç ve talep' başlığı altında yer verilen taleplerden 'Davalı partinin ödenecek hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılmasına ... ve Hazine yardımı ödenmiş ise aynı miktarın Hazineye iadesine” karar verilmesi talebinin, tedbir niteliğinde bir talep mi yoksa esasa yönelik bir talep mi olduğu anlaşılamamaktadır. Bu talebe ilişkin herhangi bir gerekçeye İddianame içeriğinde yer verilmemesi, bu belirsizliğin sebebini oluşturmaktadır.

- İddianame eklerinin onaylı olmaması, iddianamenin iadesini gerektiren bir husus olmamakla birlikte Anayasa Mahkemesinin siyasi parti kapatma davalarındaki yerleşik içtihadı uyarınca iddianame ekindeki belgelerin tamamının, yargılamanın sağlıklı yapılabilmesi bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca onaylı olması gerekmektedir.''

''Tespitin AYM'ye bırakılması mümkün değil''

İade kararında, iddianamede görülen eksiklikler madde madde sıralandıktan sonra, şu değerlendirmelere yer verildi:

''-Eylemlerine yer verilen kişilerin açık kimliklerine iddianamede yer verilmediği ve bu kişilere isnat edilen bazı eylemler yönünden bu eylemlerin, eylem tarihlerinin ve bu tarihlerde kişilerin partideki görevlerinin iddianamede açıkça belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu hususların iddia makamınca ortaya konulması zorunlu olup, bu konulardaki tespitin Anayasa Mahkemesine bırakılması mümkün değildir. 

-Söz konusu eylemler nedeniyle partinin 'Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin' odağı olup olmadığı çerçevesinde yapılacak olup, belirtilen hususlardaki eksiklikler bu değerlendirmenin yapılabilmesine imkân tanımamaktadır. Bir başka deyişle, partinin bu eylemlerin odağı olup olmadığı yönünde sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi, söz konusu eksikliğin giderilmesiyle mümkün olabilecektir. Esasen, iddianamede belirtilen eylemler ile partinin bu eylemlerin odağı haline gelmesi arasındaki ilişkinin öncelikle iddia makamı tarafından ortaya konulması gerektiği izahtan varestedir.

Delillerle ilişkilendirilmesi gerekli

-Halkların Demokratik Partisinin 'Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği' iddiasıyla düzenlenen iddianamede ilgililerin bu nitelikteki eylemleri sebebiyle partinin bu eylemlerin odağı haline geldiğinin kabulü için Anayasa’da aranan koşulların varlığını ortaya koyan delillerle ilişkilendirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda, açıkça belirtilmek suretiyle ilgililerin eylemlerine iddianamede yer verilmesi yeterli olmayıp isnat edilen eylemler ile partinin bu eylemlerin “odağı haline gelmesi” arasındaki ilişkinin de ortaya konulması gerekmektedir.

-Bu kapsamda, söz konusu ilişki kurulmaksızın yüzlerce kamu davasına ve binlerce soruşturmaya konu eylemlere atıfta bulunulmasının, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde yer alan 'İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır' hükmüne aykırılık oluşturduğu açıktır.''

Odak ilişkisi kurulamadı 

AYM kararında, ''eylemleriyle partinin kapatılmasın neden olan kişiler'' ve ''odak olma'' konusunda da şu değerlendirmeler yer aldı:

''-Eylemlerine yer verilerek haklarında yasaklılık kararı verilmesi istenilen kişiler ile eylemlerine yer verilmekle birlikte haklarında yasaklılık kararı verilmesi istenilmeyen kişilerin; kimliklerinin, kendilerine isnat edilen bazı eylemlerin, bu eylemlerin tarihlerinin, bu eylem tarihlerinde partideki görevlerinin açıkça belirtilmediği,

-Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne” aykırı olduğu ileri sürülen, ancak soruşturma ve kovuşturma konusu olması dışında bir gerekçeye yer verilmeyen eylemler ile partinin bu eylemlerin odağı haline gelmesi arasındaki ilişkinin kurulmadığı' anlaşıldığından, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarına aykırı olarak düzenlenen İddianamenin, Kanun’un 174. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesi gerekir.''

AYM'nin iddianameyi iade kararı oybirliğiyle alındı.