CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''7 yıl arka arkaya dolar bazında milli gelirin düştüğü dönem, Erdoğan şahsım hükümeti dönemidir'' dedi. (Foto:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''98 yıllık bir cumhuriyetten söz ettim. 7 yıl arka arkaya dolar bazında milli gelirin düştüğü dönem, Erdoğan şahsım hükümeti dönemidir'' dedi. 

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısındaki konuşmasında, hiçkimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı olmadığını belirtti. Atatürk'ün "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''100’üncü yılda güzel cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız'' diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, ''Beni üzen, bu süreç içinde beni üzen, Diyanet İşleri Başkanlığını ve Genelkurmay Başkanlığını aynı tarihte parlamentodan bir yasa çıkararak kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından anılmamasıdır. Bu gerçekten de kabul edilmesi gereken bir tavır, bir tutum değildir'' dedi. 

Anıtkabir'deki törene bazı basın kuruluşlarının alınmamasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 

''Hiç rastlanmadık bir şey ama o kararı alanlara açık ve net söylüyorum: Anıtkabir'de bu ülkenin aslanı yatıyor aslanı, sizin gücünüz yetmez ona. 

Dolayısıyla ne yaparlarsa yapsınlar, davranışları kendi sonlarını getiriyor, bu milletin vicdanında derin yaralar açıyor. Dolayısıyla bunların tamamını iktidarımızda çözeceğiz. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Değerli arkadaşlarım, ciddi sorunlarımız var ama bütün sorunların kaynağını adaletsizlik oluşturuyor. Bir ülkede adalet yoksa, sağlıklı ve tutarlı bir devlet yönetimi yoktur. 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Hep beraber mücadele ettik, hep birlikte yaptık. Mücadele edildi, darbecilere karşı çıktık, Parlamento’da özel toplantılar yapıldı, iktidarı ve muhalefeti beraber oldu ama birileri 15 Temmuz’u 'Allah’ın bir lütfu' olarak kabul edip, milletin ensesinde boza pişirmeye başladı.''

Kılıçdaroğlu, 125 bin 678 kişinin kararnameyle görevlerine son verildiğini belirterek, ''Anayasa Mahkemesi tarafından 'evet burada bir suç yoktur, bunun göreve iadesi gerekir' diye karar verilenlerin tamamını görevlerine iade edeceklerini'' söyledi.  Kılıçdaroğlu, ''Mahkeme kararını uygulamak her devletin temel görevidir. Devleti ayakta tutan budur. Adaletin olmadığı yerde devlet yönetilmez. Devletin temeli adalettir'' diye konuştu. 

"128 milyar dolar nerede?"

AK Parti Grup Başkanvekilerinden birinin, ''128 milyar dolar, 2019 yılının başından 2021 yılının yarısına kadar ülkemizde evlerine kapanan, işyerleri kapanan, faaliyetlerine devam etmeyen, işsiz kalan işçilere destek olmak üzere bu ülkenin insanlarının menfaatine harcandı'' dediğini belirten Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

''Ahlakın temel kurallarından birisi yalan söylememektir. Yalan söylüyorsanız, sizin siyasette ne işiniz var? Milletin sorunlarını çözeceğim diye geliyorsunuz, 128 milyar dolar buharlaşıyor ve siz çıkıp milletin önüne açık ve net yalan söylüyorsunuz. Keşke mahkemeye verse de mahkemede bu 128 milyarlık dosyayı bir mahkemeye getirebilirsek. Verir mi? Veremez efendim, cesaret edemez. Bakın değerli arkadaşlar; yalanın hangisini söyleyeyim? 2019'da pandemi diyor, pandemi 2019'da başlamadı. Yani bu kadar atılmaz ya; atılır da yani biraz bu kadar atılmaz. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 24 milyon 604 bin 86 hane var. Yani ortalama 24 milyon 600 bin hane var. Eğer bu millete dağıttıysan, verdiysen, 24 milyon 600 bin haneye 128 milyar dolardan kaç lira düşüyor? Hesabını yaptık, böldük. Basit, verseniz ilkokul öğrencisine bunu çıkarır. 5202 dolar para düşmesi lazım. Her bir haneye 5202 dolar para düşmesi lazım. Bugünkü rakamlarla bu 49 bin 578 lira. Nerede bu para?''

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ''Anadolu'ya milletvekillerini göndereceğim, CHP ne yapıyor diye... '' dediğini belirterek, ''Çok memnun oldum, hiç değilse vatandaşla muhatap olurlar. Vatandaş derdini anlatacak bir de MHP'yi bulacak'' diye konuştu. 

Temmuz 2021 rakamlarına göre 7 milyon 578 bin 123 kişi asgari ücretin üçte biri kadar gelir elde ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu nedenle bu kişilerin sigorta primini devletin ödediğini ifade etti ve ''Erdoğan'ın bu rakamlardan haberi var mı? Cumhur İttifakı'nın bu rakamlardan haberi var mı?'' diye sordu. 

Kılıçdaroğlu, ''Hâlâ ülkeyi yönettiklerini sanıyorlar. Bu iktidar fakirin fukaranın yanında değil. Bu iktidar halkın yanında değil. Bu iktidar çiftçinin yanında değil. Bu iktidar emeklinin yanında değil. Bu iktidarın yeri Londra'daki tefecilerdir, Türkiye'deki tefecilerdir; onlara destek veriyor. 83 milyon insan Londra'daki bir avuç tefeciye çalışıyor'' dedi.  

''Yedi yıl arka arkaya milli gelirin düştüğü dönem''

Kalıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''98 yıllık bir cumhuriyetten söz ettim. 7 yıl arka arkaya dolar bazında milli gelirin düştüğü dönem, Erdoğan şahsım hükümeti dönemidir. İkinci Dünya Savaşı'nda böyle bir şey olmadı. Kıbrıs çıkarmasında olmadı. Büyük Marmara depreminde böyle bir şey olmadı. Kore Savaşı'nda böyle bir şey olmadı. 7 yıldır arka arkaya kişi başına gelir dolar bazında düşüyor. İlk kez cumhuriyet tarihinde karşılaştığımız bir rakamdır. Bunun topluma faturası 227 milyar dolardır. 7 yılın topluma maliyeti 227 milyar dolardır ve Türkiye ilk 20 liginden düşmüştür. 'İlk 10'a çıkaracağız' diyorlardı, ilk 20'den düştüler. Dolayısıyla her vatandaşımın düşünmesi lazım.''

''Karakış fonu'' kurulması önerilerinin dikkate alınmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, birçok ülkede düşük gelirliler üzerindeki enerji faturası yükünün azaltılması yönünde çalışmalar yapıldığını dile getirdi.  

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Ankara Büyükşehir Belediyemiz hemen karakış destek paketini açıkladı: İhtiyaç sahibi ailelere 400 milyon liralık doğalgaz yardımı yapacak. Bunların yapamadığını, hükümetin yapamadığını, sarayın yapamadığını yapacağız Aralık ayında 220 bin ailenin başkent kartına 500 lira ayrıca ilave para yatacak. Yılbaşından itibaren 20 bin evladımızın okul servisi harcamalarının tamamı karşılanacak. 'Karakış fonu kur' dedim sana, akıl verdim. Otur, üzerinde çalış dedim. Milleti perişan etme dedim. Sana yol gösterdim. Senin çevrenin sana göstermediği aklı sana verdim ama sen bildiğini okuyorsun. Ama bizim belediyelerimiz vatandaşın yanında, halkının yanında hiçbir ayrım yapmadan. Onun da altını çizeyim, hiçbir ayırım yapmadan: AK Partiliymiş, MHP'liymiş, falan partiliymiş yok. Herkese eşit davranarak ve herkesi kucaklayarak.'' 

Kılıçdaroğlu, ''Asgari ücret 2825 lira, açlık sınırı 3093 lira olduğunu ifade ederek, ''Bu da cumhuriyet tarihimizde bir ilktir. Asgari ücret, açlık sınırının altında. Erdoğan'a yine tavsiye, yaparsan sen oy alacaksın, millet takdir edecek seni. Hemen Asgari Ücret Tespit Komisyonu davet et, çağır; en azından şunu yap. Asgari ücret açlık sınırının altında olmaz, Türkiye böyle bir ayıbı taşımaz. Lütfen gereğini yapın'' dedi. 

''Biden'ı görünce gözleri gülüyor''

''Öyle bir şahsım ve şürekası var ki, gerçekten utanıyorum'' diyen Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi: 

''Dışarıda tam bir kuzu şahsım, tam bir kuzu ama gözleri gülüyor Biden'ı görünce; onu görünce gözleri gülüyor. Allah aşkına bana söyler misiniz ya, Türkiye böyle bir tabloyla hiç karşılaştı mı? En büyük derdi ne? 'Acaba ben onunla bir saat oturabilir miyim? Acaba onunla bir fotoğraf çektirebilir miyim, acaba onunla tokalaşabilir miyim?' Şu geldikleri hale bak, utanmaz mısınız böyle bir şeyden? Bu devletin itibarı yok mu Allah aşkına? Bu devletin bir saygınlığı yok mu Allah aşkına ya? Yeter ki kendisini huzuruna kabul etsin, bir 10 dakika, bir saat bir görüşebilsin. Değerli arkadaşlarım, böyle yapacak ki onun şürekası hep beraber onu kahraman ilan edecekler. 'Oturdu, konuştu, meydan okudu, efendim esti gürledi' diye yazacaklar. Şu havuz medyasının da gitmeden önceki manşetleriyle, döndükten sonraki manşetlerini bir kıyaslayın.

Tabii bu şahsım Biden ile görüşüyor ve Türkiye'ye geliyor. Türkiye'ye gelince de çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor. 180 derece karakter tamamen değişmiş oluyor. Biden'ı görürken gözleri gülüyordu, Türkiye'ye gelirken çatık kaşlı; efendim tehditler, gözaltılar, hapisler, yalanlar, iftiralar... Sanayiciyi bitiriyor, esnafı bitiriyor, halkı bitiriyor, farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. ''

Kılıçdaroğlu, ''Demirtaş ve Kavala'nın haksız yere içeride tutulduğunu'' ifade ederek, ''Benim vicdanım kabul etmiyor. Belki onlar hayatlarının hiçbir döneminde Cumhuriyet Halk Partisi'ne sempatiyle duymadılar, belki oy da vermediler. Ama bizim görevimiz adalettir, haksızlığa karşı durmaktır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, o şeytanlar başka yerde oturuyor'' diye konuştu. 

''Seni Biden kurtaramaz''

Kısa süre içinde elektriğin 3 kez, doğalgazın 9 kez zamlandığını ve yeni zamların da yolda olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, ''Şeker zammı ise kapıda. Kimse şeker satmıyor, şeker stoklanıyor şu anda. Haberleri var mı onların? Emin olun haberleri bile yok. Çünkü sarayda bunların hiçbirisi görülmüyor'' dedi. 

''Bütün derdin Biden bana gülecek mi, enimle tokalaşacak mı" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle seslendi:

''Bütün otokratların sahip olduğu bütün özelliklere sahip. Dünyanın neresinde bir otokrat varsa kıyaslayın, bu şahsımda da aynısı var. Vatandaşı gözü görmüyor. Değerli arkadaşlarım, kendisine seslenelim: Ya arkadaş, ya şahsım; ya bir de şu milletin, şu garibanların haline bir bak kardeşim. Ya bir de bunların gözlerine bir bak bakalım. Hangi dramlarla karşı karşıyalar bunlar. Hangi acılarla karşı karşıyalar bunlar. Buradan net söylüyorum, duysun: Seni Biden kurtaramaz arkadaş, seni Biden kurtaramaz. Sen, senin geleceğin bu milletin elindedir. Nereye gidersen git, ne yaparsan yap, sonunda sandığı bu milletin önüne getireceksin ve millet sana gerekli dersi o sandıkta verecek. Biliyorum, üzülüyorum... Biden'ın gözlerine bakıyorsun, heyecanlanıyorsun ama bu millet senin gözlerine bakınca hiç heyecanlanmıyor ve bu millet demokratik kurallar içinde sandık gelince görevini yapacaktır.''