İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 25 Aralık 1973'te, Ankara'da 89 yaşında vefat etti.  İnönü, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükümetini de kurmuştu. (Foto: İnönü Vakfı)

Atatürk’ün Devrimci Paşası

İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 25 Aralık 1973'te, Ankara'da 89 yaşında vefat etti. 

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükümetini de kuran İnönü, 24 Eylül 1884'te İzmir'de doğdu. İsmet İnönü’nün biyografisini yazanlar, onun asker, hem asker hem diplomat ve devlet adamı niteliklerini vurgularlar.

Onun bu niteliklerini; “İnönü Savaşları, Mudanya Mütarekesi, Lozan Barış Antlaşması; Atatürk'ün başbakanı olarak demiryollarının yaygınlaştırılması, fabrikalar kurularak yerli sanayinin güçlendirilmesi; Cumhurbaşkanı olarak da İkinci Dünya Savaşı’nda uyguladığı tarafsızlık siyasetiyle ülkeyi esenliğe çıkarması, ilköğretim seferberliği, Köy Enstitüleri atılımı; 1950-1960’ta muhalefet lideri olarak demokrasiye katkısı, 1960 ve sonrasında askerî müdahale hareketlerinin demokratik yaşama dönüşmesine katkısı” örneklerini vererek somutlaştırırlar.

Atatürk’ün savaşta asker, barışta diplomat ve devlet adamı olarak en güvendiği paşası İsmet İnönü’dür. Meclis’in açılması öncesinde; işgale uğrayan İstanbul’dan kaçarak Ankara’ya gelenleri karşılamak için istasyona gelen Mustafa Kemal, çevresindekilere yalnızca onu sorar: “İsmet nerede, İsmet nerede?” Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Atatürk’ün öngörülerini haksız çıkarmayan İnönü, Atatürk devrimlerinden ve onun “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesinden hiç taviz vermeyen bir siyaset güdecektir.

İlk “Devrim Tarihi” dersi

İlk “İnkılap Tarihi” dersini de Atatürk’ün “Devrimci Paşası” İnönü veriyordu. “İnkılap Tarihi” konusunda ilk dersler; 4 Mart 1934’te İstanbul Üniversitesi’nde, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Hikmet Bayur, Ankara Üniversitesi’nde ise 20 Mart 1934’te Başbakan İsmet İnönü tarafından verildi.

Cumhuriyet’in 10’uncu Yılının kutlanmasının ardından; yüksek öğretim öğrencilerine, Atatürk’ün Nutuk’ta kullandığı deyimle “Ulusal varlığı sona ermiş sayılan bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığı ve bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal, çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu” öğretmek gündeme gelir. Prof. Dr. Şerafettin Turan, Kültür Bakanlığı’nca yayınlanan “İsmet İnönü” adlı kitabında, bu amaçla İstanbul Üniversitesi’nde bir “İnkılap Tarihi Enstitüsü”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde de bir “Türk İnkılap Tarihi Kürsüsü” kurulduğunu belirtir.

İÜ’deki Enstitü’de öğretime, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hikmet Bayur’un 4 Mart 1934’te verdiği ilk dersle başlanır. Ankara’da “Türk İnkılap Tarihi Kürsüsü”nde ise ilk dersi, 20 Mart 1934’te Başbakan İsmet İnönü verir. “Türk İnkılabı” konulu ilk derste İnönü, “Hanımlar, Efendiler” diye başladığı konuşmasında; “Türk milletinin içinde yaşadığımız ve devam etmekte olan inkılabı, ecnebi istilasına ve Osmanlı nizamına karşı çifte cepheli bir savaş ile başlamıştır” der. Ardından, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle yüzyılların teknik ve toplumsal gelişmelerin dışında kalındığına işaret eden İnönü, “Uğraşacağımız en önemli hastalık cehalet ve takip edeceğimiz en verimli yol, müspet ilimdir” diye konuşur.

İnönü, bu ilk derste ana hatlarıyla şunlara dikkatleri çeker: 

“- Türk inkılabı büyük insan ailesinin saadetine hizmet etmeyi vazife sayar. 

- Türk inkılabı, diğer insan cemiyetlerine karşı taarruzi ve istilai (saldırgan ve istilacı) hırsları reddeder. Fakat Türk milletinin yüksek bir cemiyet olması hedefi, inkılabın devamını icap ettirmektedir. ... Geçilen yollardan hiçbir sebep ve suretle geriye dönmemeli, hiçbir suretle kazandıklarımızdan kayıp ve fedakârlık etmemeliyiz. 

- Biz Türk milletini yükseltmek için dar ve dogmatik telakkilere (anlayışa) kendimizi bağlamış değiliz.

- Türk inkılabını anlamak ve sevmek, Türk inkılabının başarısına hizmet etmek, Mustafa Kemal’i anlamak ve sevmek ve O’nun ülkülerini uygulamaya candan çalışmakla bir ve aynı şeydir.”

İnönü’nün cenaze töreni

İsmet İnönü için 27 Aralık'ta TBMM’de tören düzenlendi. TBMM’de katafalka konulan İsmet İnönü'nün naaşı önünden, bir gün boyunca binlerce vatandaş geçti. İnönü'nün cenazesi, 28 Aralık’ta, Harp Okulu öğrencilerinin çektikleri bir top arabasıyla Maltepe Camisi'ne götürüldü. Cenaze namazının ardından kortej eşliğinde Anıtkabir'e gidildi.

Kalabalık kortejde, yabancı devlet temsilcileri de vardı. İnönü'nün tabutu, Harp Okulu öğrencileri tarafından taşınarak, Atatürk'ün mozolesinin karşısında oluşturulan mekânda toprağa verildi.