Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ''geçmişin muhasebesi ile geleceğin murakabesinin ürünü bir belgedir'' diye tanımladığı ''İnsan Hakları Eylem Planı'' 11 ilke, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeriyor. Erdoğan, ''Planın iki yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlandığını'' söyledi. (Foto: Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda ''İnsan Hakları Eylem Planı'' hakkında şu bilgileri verdi:

''İnsan Hakları Eylem Planı, geçmişin muhasebesi ile geleceğin murakabesinin ürünü bir belgedir. Her maddenin hayata geçmesi için gereken adımları kararlılıkla atacağız.
-Tarih bize, ne zaman adalete sıkı sıkıya sarılmışsak o zaman yükseldiğimizi, güçlendiğimizi, huzurlu ve müreffeh bir toplum hâline geldiğimizi gösteriyor.
-Buna mukabil ne zaman da adalet yolundan sapmışsak, gerilediğimizi, zayıfladığımızı, iç ve dış sıkıntıların ağırlığı altında ezildiğimizi müşahede ediyoruz.

9 amaç, 50 hedef, 393 faaliyet

-Hazırlık çalışmalarını yürüten arkadaşlarımız, ilgili tüm bakanlıklarımızla, kurumlarla, ekonomi ve iş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, velhasıl milletimizin her kesimiyle bir araya geldiler. Bu sürecin sonunda İnsan Hakları Eylem Planı, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren bir belge olarak ortaya çıktı. Eylem Planı iki yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlanmıştır. 

11 İlke

-Vizyonu, 'Özgür birey, güçlü toplum; daha demokratik bir Türkiye'  olarak belirlenen Eylem Planımız 11 temel ilkeyle başlıyor. Devletin milletimize taahhüdü olan ve asla vazgeçmeyeceğimiz bu ilkeler şunlardır: 
1- İnsan, doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar; devletin görevi de bu hakları korumak ve geliştirmektir. 
2- İnsan onuru, bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır. 
3- Dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın, herkes hukuk önünde eşittir. 
4- Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve dürüst biçimde sunulması, bütün idari faaliyetlerin temel özelliğidir.
5- Mevzuat, tereddüt doğurmayacak şekilde açık, net, anlaşılır ve öngörülebilir kurallar içerir; kamu otoriteleri de bu kuralları hukuk güvenliği ilkesinden ödün vermeden hayata geçirir. 
6- Sözleşme özgürlüğüne, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hakların korunması prensibine aykırı olarak hiçbir şekilde müdahale edilemez. 
7- Devlet, girişim ve çalışma hürriyetini, rekabete dayalı serbest piyasa kuralları ile sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korur ve geliştirir. 
8- Adli ve idari işleyiş, masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkelerini koruyan, gözeten ve güçlendiren bir yaklaşımı merkezine alır. 
9- Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. 
10- Hukuk devleti, hak ve özgürlükler ile adaletin teminatı olarak her alanda tahkim edilir. 
11- Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes, etkili kanun yollarına zahmetsiz şekilde erişebilir; adalete erişim, hak ve özgürlüklere saygının esasıdır. 

Eylem Planımız, işte bu ilkeler çerçevesinde belirlediğimiz şu 9 amaçtan oluşuyor:

Daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi

- İlki ‘daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi’dir. Buradaki hedefimiz, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesidir. Mevzuat ve uygulamayı bu doğrultuda düzenli olarak gözden geçirecek ve gerekli tüm tedbirleri alacağız. Böylece AB ile bilhassa vize serbestisi diyaloğunda karşılanması beklenen hususlara yönelik çalışmalara da hız veriyoruz. Yine bu amaç başlığı altında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Demokratik katılımı güçlendirmek için, siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz. İnsan hakları kurumlarının etkinliğini artırıyoruz.
-Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kararlarını, kişisel verilerin korunması suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz. 
-‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ anlayışıyla, vatandaşımızın taleplerini ve sıkıntılarını daha hızlı, daha etkin, daha şeffaf bir şekilde çözecek adımları atıyoruz. Bu çerçevede, İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruya gerek kalmaksızın, uzun yargılama zararlarını karşılayacak. Ayrıca, ceza infaz kurumlarını insan hakları odaklı olarak denetim ve takip için, barolar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden temsilcilerin de katılımıyla bağımsız bir ‘Ceza İnfaz Kurumları İnsan Hakları İzleme Komisyonu’ kuruyoruz. 
-Eylem Planı, sosyal devlet anlayışımızın bir gereği olarak mağdur haklarını da güçlü bir şekilde seslendiriyor. 
-Kırılgan gruptakiler başta olmak üzere suç mağduru vatandaşlarımıza, adliyenin kapısından içeri girdiği andan itibaren destek olarak, bu insanlarımızın yeni mağduriyetler yaşamasının önüne geçmek istiyoruz. Bunun için, çocuklar, kadınlar, engelliler ve yaşlılar başta olmak üzere suç mağdurlarına yönelik sağlanan psiko-sosyal destek ve bilgilendirme hizmetlerinin etkinliğini artırıyoruz. 
-Aynı kapsamda, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri ile Adli Görüşme Odalarını da yaygınlaştırıyoruz.”
 

Yargı bağımsızlığı

İnsan Hakları Eylem Planımızın ikinci amaç başlığı, 'yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi' olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
''-Hukuk devletinin, ancak bağımsız, tarafsız ve insan haklarına saygılı mahkemelerin varlığı ile vücut bulacağı inancıyla, bu kapsamda yeni adımlar atıyoruz. Kararların sadece adil olması yetmiyor, aynı zamanda makul bir sürede de verilmesi gerekiyor. Bunun için, hâkim ve savcılara coğrafi teminat sağlayarak, hem yargı teminatını güçlendiriyor, hem de kararların hızlanmasını temin ediyoruz. 
-Terfi ve teftiş mekanizmasını, kararların yeterli gerekçeyle yazılıp yazılmadığı, isabet oranı ve insan haklarına duyarlılık gibi objektif performans kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırıyoruz. 
-Gerekçelerin sağlam, tutarlı ve tartışmaları bitiren mahiyette olması için Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun denetim alanını genişletiyor, istinaf dairelerine de bu sebepten dolayı bozma yetkisi veriyoruz. Adalete güvenin temel unsurlarından biri olan masumiyet karinesini koruyucu tedbirleri, lekelenmeme hakkının kapsamı başta olmak üzere her alanda genişletiyoruz.
-İdari yargıda gerekçeli kararın otuz gün içinde yazılmasını zorunlu kılıyoruz. -Şu anda başarıyla süren elektronik tebligat uygulamasına, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da dâhil ediyoruz. 
-İş davalarının daha hızlı şekilde sonuçlanmasını temin için, hâkimlerin, Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıtlarına bilişim sistemi üzerinden erişebilmesini sağlıyoruz. 
-Eylem Planıyla, iddianamelerin mağdur ve müştekilere de tebliği uygulamasını başlatıyoruz. İdari davalarda dosyaya sonradan giren bilgi ve belgelerin taraflara tebliğini de zorunlu hale getiriyoruz. Avukatların, takip ettikleri işlerle ilgili ‘aslı gibidir’ diye tasdik ettikleri belgelerin, belirli şartlarla adli ve idari merciler tarafından işlemlere esas alınabilmesine imkân sağlıyoruz. 
-Savunmanın ve savunma hakkının güçlendirilmesi kapsamında, müdafiin dosya inceleme yetkisine yönelik olarak verilen kısıtlama kararlarına üst süre sınırı koyuyoruz. Avukatların, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkân sağlıyoruz. 
-Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, maddi durumu yetersiz olan kişilere verilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alınan vergi oranını düşürüyoruz. Zorunlu müdafi ücretlerini iyileştirecek bir düzenleme de hazırlıyoruz. Kamu avukatlarının çalışma esaslarını yeniden düzenliyor, özlük haklarını iyileştiriyoruz. 
-Avukatlık stajı ile kişinin mesleğinin birlikte yapılmasına imkân sağlıyoruz. Dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştiriyoruz. Yine, geçtiğimiz yıl uygulamaya konulan ve özellikle şu salgın döneminde büyük kolaylık sağlayan e-Duruşma uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırıyoruz. Adli yardıma e-Devlet üzerinden başvurulabilmesini sağlıyoruz. 
Engelli, yaşlı ve yatağa bağımlı hasta vatandaşlarımıza, bulundukları yerden görüntülü iletişim teknolojileri vasıtasıyla ifade ve benzeri işlemleri yapabilme kolaylığı getiriyoruz. Adliyelerde ‘Halkla İlişkiler Büroları’ kuruyor, ön bürolar ile danışma masalarını yaygınlaştırıyoruz.” 

İdarenin cevap verme süresi 30 güne iniyor

Eylem Planının üçüncü amacının “hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflık” olduğunu belirten Erdoğan, satırbaşlarıyla şunları söyledi:
“-İdareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz. Yine bu doğrultuda, AB'nin ‘Doğrudan Yabancı Yatırımların İzlenmesi Hakkında Çerçeve Kararı’ ile uyumlu hukuki düzenlemeler yapıyoruz. Kişilere, idari mekanizmalar nezdinde iş yapma kolaylığı sağlayacak tüm adımları atıyoruz. 
-Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaları, öngörülebilirlik, kazanılmış hakların korunması ve şeffaflık ilkeleri temelinde yeniden değerlendiriyoruz. Bu ilkelere aykırı gördüğümüz hükümleri yürürlükten kaldırıyor, adli süreçlerin de basit, sade ve anlaşılabilir olmasını temin ediyoruz. Adli ve idari yargıda itiraz, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvuru sürelerini yeknesak hale getiriyoruz. Buna göre, istinaf ve temyize başvurma süreleri, gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacak.
-Eylem Planıyla, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için en az 45 yaş ile birinci sınıf olmanın yanında, belli bir kıdem şartı da getiriyoruz. Yargıdaki unvanlı görevler için de kıdem şartı aranacak. Hâkim ve savcı yardımcılığını sisteme kazandırıyoruz.
-Tüm icra dairelerinde kâğıtsız ofis ortamına geçiyoruz. 
-Finans, sendika, imar ve kamulaştırma gibi alanlar ile vergi ve bilişim suçlarında ihtisas mahkemeleri kuruyoruz. 
-Adliyelerde hâkimlere destek olacak ‘mahkeme uzmanı’ kadrosu ihdas ediyoruz. Kadastro gibi ihtisas mahkemelerinde yeni görev yerlerinin belirlenmesinde, davaların tamamlanma ve başarı düzeyinin dikkate alınmasını sağlıyoruz. 
-‘İdari sulh’ usulünü getiriyoruz. İdare ile yatırımcılar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek için, bağımsızlık ve tarafsızlık esasıyla çalışacak, hızlı karar alabilecek ‘Yatırım Ombudsmanlığı’ kuruyoruz. Bilirkişilik bölge kurullarını yeniden yapılandırıyoruz. 
-Yetersiz ve hatalı raporları alışkanlık haline getiren ya da etik ilkelere aykırı davrandığı tespit edilen bilirkişileri, derhal sicilden çıkarıyoruz. Bilirkişilere dosyaların, sırasına göre otomatik tevzi edilmesini sağlıyoruz. Ayrıca, bilirkişi görevlendirmelerinde kanunun aradığı şartlara gösterilen hassasiyeti, terfi ve teftiş kriterleri arasına dahil ediyoruz

Özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi

-Eylem Planımızın dördüncü amacı, ‘ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi’dir. Özgürlüklerin alanını daha da genişletiyoruz. Mevzuatı ve uygulamayı, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş şekilde teminat altına alınması doğrultusunda gözden geçiriyoruz. Diğer insanların haklarına saygılı şekilde yapılan eleştirilerin ve düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hâkim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli olarak eğitim verilmesini temin ediyoruz. 
-Basın, yayın ve internet yoluyla işlenen suçlarda, muhakeme şartı olan süreleri, ifade özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla yeniden ele alıyoruz. 
-İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz. 
-Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağlıyoruz. Gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği’ni yeniden düzenliyoruz. 

Kişi özgürlüğü ve güvenliğinin güçlendirilmesi

-İnsan Hakları Eylem Planı’nın beşinci amacı ‘kişi özgürlüğü ve güvenliğinin güçlendirilmesi’dir. Tutuklamada ölçülülük ve orantılılık ilkeleri doğrultusunda, katalog suçların kapsamını daraltıyoruz. Katalog suçlarda ‘somut delile dayanma şartı’ getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz. Sulh ceza hâkimliklerinin tutuklama ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin kararlarına karşı dikey itiraz usulü getiriyoruz. Adli kontrol tedbirlerini de, tutuklamada olduğu gibi üst süreye bağlıyoruz. Müdafi ile görüşme hakkını kısıtlayan kanun hükümlerini, özgürlükler lehine bir yorumla gözden geçiriyoruz. ‘Konutu terk etmeme’ adli kontrol tedbirinde geçen sürenin, sonuç cezanın infazından mahsubuna yönelik değişiklik yapıyoruz. 
-Eylem Planıyla, sadece ifade vermek için mesai saati dışında yakalayıp gözaltına alma, otelde gecenin bir yarısı bulup gözaltına alma gibi uygulamalara son veriyoruz. İfade alma işlemleri artık 7 gün 24 saat yapılabilecek.
-Şikâyete bağlı suçlarda açıklamalı davetiye tebliğine rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmemesi halinde, davanın düşürülmesine ilişkin değişiklik yapıyoruz. Böylece bu tür davalarda yıllarca açık duran dosyaları, sürüncemede kalan yargılamaları ortadan kaldırıyoruz.”

Kişinin bütünlüğü ile özel hayatı

Eylem Planımızın altıncı amacının, “kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel hayatının güvence altına alınması” olduğunu bildiren Erdoğan, şöyle konuştu: 
''-İşkence iddialarıyla ilgili disiplin soruşturmalarında da zamanaşımını kaldırıyoruz. Hastanelerde adli muayeneye özgü birimleri ve fiziki mekânları yaygınlaştırıyoruz. 
-6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kendi alanında çok ileri bir düzenlemedir. Tek bir kadının dahi şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar kurumlarımızın, sivil toplumun, medyanın ve toplumun tüm kesimlerinin işbirliğiyle, bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Eylem Planımızla, kadına karşı şiddet suçlarını etkin bir şekilde soruşturmak amacıyla kurulan özel soruşturma bürolarını ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz. Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırıcı sebebi, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Tek taraflı ısrarlı takip fiillerini ayrı bir suç olarak düzenliyoruz. Şiddet mağduru kadınlara avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz.
-Ceza infaz kurumlarında dijital dönüşümü tamamlıyoruz. 
-Kişisel verilerin işlenmesinde özel hayatın korunmasını sağlamak için, Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nu AB standartları ile uyumlu hale getiriyoruz. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun idari para cezası kararlarına karşı sulh ceza hâkimlikleri yerine idari yargıya başvuru imkânı da sağlıyoruz. 

Mülkiyet hakkının etkin korunması

-İnsan Hakları Eylem Planının yedinci amaç başlığı 'mülkiyet hakkının daha etkin korunması”dır. Mülkiyet hakkı, vatandaşımızın sosyal ve ekonomik yönden gelişimini temin eden temel bir haktır. Acele kamulaştırmaya ilişkin hükümleri de içerecek şekilde, kamulaştırmayla ilgili tüm mevzuatı yeniden ele alıyoruz. Kamulaştırmasız el atmaya karşı valilikler nezdinde idari bir başvuru yolu getiriyor, bu hususta kusuru bulunan kamu görevlilerine de idari yaptırım yolunu açıyoruz. Aynı şekilde, kamulaştırmasız el atma eylemlerinden kaynaklı davaların öncelikle görülmesini sağlıyoruz. İcra takibi ve yargılama süreçlerinden kaynaklı mağduriyetlerin önüne geçmek için, İcra ve İflas Kanunu ile ilgili yönetmeliği, mülkiyet hakkının en geniş şekilde korunmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenliyoruz. 
İmar planı izleme, değerlendirme ve denetleme sistemi oluşturuyoruz. Yine, imar planlarında parselasyon işlemlerinden doğan mağduriyetleri gidermeye yönelik çalışma yapıyoruz. Kamu idarelerinin taraf olduğu aynı nitelikteki uyuşmazlıklarda ‘pilot dava’ usulü getiriyoruz. Tapu siciline idareler tarafından konulan kamusal kısıtlamaları da, elektronik ortamda malik ve ilgililerin erişimine açıyoruz. 

Toplumsal refahın korunması

-İnsan Hakları Eylem Planı’nın sekizinci amacı ‘toplumsal refahın güçlendirilmesi ve kırılgan kesimlerin korunması’dır. Bu amaç altındaki hedeflerimize çocuk haklarıyla başlıyoruz. Çocuğun üstün yararı ilkesi doğrultusunda bugüne kadar mevzuat ve uygulamada gerçekleştirdiğimiz reformları, bu çalışmayla derinleştiriyor, güçlendiriyoruz. Çocukların fiziki ve ruhi gelişimlerinin desteklenmesi için onların dijital riskler, siber zorbalık ve internet bağımlılığından korunmasına yönelik çalışmaları en üst seviyeye çıkarıyoruz. Uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki kimsesiz çocukların bakım ve gözetiminin daha etkin sağlanabilmesi için tüzel kişi vesayet sistemini hayata geçiriyoruz. Çocuk adaleti uygulamalarını da güncelliyoruz. Çocuk mahkemelerindeki duruşma salonlarını, çocuk dostu olacak şekilde tasarlıyor, duruşmalara hâkim, savcı ve avukatların cübbe giymeksizin katılımına imkân sağlıyoruz. Aile mahremiyeti ve çocuğun üstün yararının daha iyi korunabilmesi amacıyla aile ve çocuk mahkemelerinin müstakil bir kampüs içinde bulunacağı yeni bir adliye mimarisi modeli geliştiriyoruz. 
-Denetimli serbestlik müdürlüklerinde çocuk büroları kuruyoruz. Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerinin her aşamasını, bu bürolar vasıtasıyla takip ediyoruz. 
-Eylem Planımızda gençlik hakları da güçlü bir şekilde yer alıyor. Amacımız, gençlerimizin karar alma süreçlerine ve kamu hizmetlerine katılımını, liyakat ve eşitlik temelinde güvence altına almaktır. Gençlerin toplumsal ve demokratik hayata katılımını artırmak için orta öğretim müfredatına ‘Gönüllülük Çalışmaları’ koyuyor ve bunu üniversitelerde de yaygınlaştırıyoruz. Dijital dünyada kariyer yapmak isteyen gençlerimizin, uluslararası alanda geçerli sertifika programları yoluyla, yazılım sektörüne kazandırılmalarını sağlıyoruz. Gençleri aile kurmaları yönünde teşvik için evlilik yardımının kapsamını genişletiyoruz. Yine, gençlerin iş gücü piyasasına aktif katılımları için ‘genç istihdamı ulusal strateji belgesi’ hazırlayarak, staj imkânlarını geliştiriyoruz. İstanbul’da bir Birleşmiş Milletler Gençlik Merkezi kurulmasına yönelik çalışmalara hız veriyoruz. 
Desteklemeye ve özel politikalar geliştirmeye devam edeceğimiz bir diğer grup da engelli ve yaşlı vatandaşlarımızdır. Engelli bireylerin üst kademe kamu yöneticiliği ile mesleklerine uygun kamu görevlerinde istihdamını zorlaştıran hükümleri tespit edip kaldırıyoruz. 
Özel infaz usullerinin kapsamını genişletmeye devam ederek, ağır hasta, yaşlı veya engelli hükümlülerin cezalarının konutlarında infazının imkânlarını artırıyoruz. Yaş veya sağlık sebebiyle ceza infaz kurumunda hayatını tek başına idame ettiremeyen hükümlüler için denetimli serbestlik uygulamasının alanını genişletiyoruz. 
İnsan ticaretine ilişkin suç ve cezaları, Avrupa Konseyi İnsan Ticaretine Karşı Eylem Sözleşmesi ve GRETA tavsiyeleri çerçevesinde yeniden ele alıyoruz. Toplumsal refahın güçlendirilmesi için sağlıklı ve yaşanabilir çevrenin korunması vazgeçilmez öneme sahiptir. 
Tabiatı ve çevreyi beraber paylaştığımız hayvanları ‘mal’ olarak değil ‘can’ olarak gören bir anlayışla mevzuat değişikliği yapıyoruz. Gıda güvencesinin sağlanması için tüketici örgütleri temsilcilerinin de bulunduğu bağımsız bir mekanizma oluşturuyoruz. 
Toplum sağlığının korunması kapsamında uyuşturucu ile mücadeleye kararlılıkla devam ediyoruz. Önleme ve tedavi görevlerini yürüten ÇEMATEM ve AMATEM’lerin, sayılarını, kapasitelerini ve etkinliğini artırıyoruz. 
İfade özgürlüğü dengesini bozmayacak şekilde bireylerin kişilik haklarının sosyal medya üzerinden ihlaline yönelik fiillerle mücadeleyi artırarak sürdürüyoruz.

Toplumsal farkındalık

Eylem Planımızın dokuzuncu ve son amaç başlığı 'insan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalıktır.  Sosyal, siyasal ve kültürel alanda 'insan odaklı' ve 'insan haklarına duyarlı uygulamaların geliştirilmesini sağlayacak hazırlıklar içindeyiz. 
Hâkim, savcı ve avukat adaylarına Anayasa Mahkemesi’nde staj imkânı getiriyoruz. Hâkim ve savcılar ile kamu görevlileri için sosyal medya etik ilkelerini, tarafsızlık anlayışını esas alarak belirliyoruz. 
İnsan hakları farkındalığını idarenin kapalı devre bir faaliyeti olarak görmüyor, bu işi vatandaşlarımızla etkileşim içerisinde yapıyoruz. Her yıl ‘Türkiye İnsan Hakları Raporu’ hazırlanmasını ve kamuoyu ile paylaşılmasını sağlıyoruz.''

Bu arada, ''İnsan Hakları Eylem Planı''nın 128 sayfalık tam metni de Adalet Bakanlığının internet sitesine konuldu.