KONULAR
Erdoğan-Kristersson ortak basın toplantısı
Resmi ziyaret için Ankara'da bulunan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, göreve geldikten sonra ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye yapan Kristersson'u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşıladı. Törenin ardından iki ülke heyetleri arasındaki görüşmeler yapıldı ve iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, İsveç'ten Türkiye'ye başbakan düzeyinde son ziyaretin 2009'da yapıldığını anımsatarak, görüşmelerde, ilişkileri her alanda geliştirme konusundaki ortak iradenin ortaya konulduğunu söyledi. Erdoğan, görüşmelerde ikili ilişkiler başta olmak üzere Türkiye-AB ilişkileri, Rusya-Ukrayna savaşı, bölgesel ve küresel konuların ele alındığını kaydetti.
Görüşmede, İsveç'in NATO'ya üyelik konusunun önemli bir yer tuttuğunu anlatan Erdoğan, Türkiye'nin NATO'nun "açık kapı" politikasını her zaman desteklediğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
"İsveç ve Finlandiya'nın katılım müzakerelerinin başlatılmasına da esasen bu yaklaşımımız doğrultusunda Madrid'de onay verdik. İsveç'in, 200 senelik askeri ittifaklara katılmama politikasına son vermeye iten güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz. Türkiye malumunuz PKK, PYD, YPG, FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bu terör örgütlerinin hain saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 40 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde 29'u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız FETÖ üyesi teröristler tarafından şehit edildi. Sayın Başbakan bugün Gazi Meclisimizi ziyaret ederek, FETÖ terör örgütünün demokrasimizin kalbine nasıl hançer saplamaya çalıştığını bizzat yerinde görmüş oldu. İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz."
"Üçlü muhtıranın eksiksiz uygulanması"
NATO'nun en temel unsurlarından birinin terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliği olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yeni İsveç hükümetinin üçlü muhtırayı uygulama yönündeki taahhütlerinden memnuniyet duydum. Savunma sanayiinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlanması keza olumlu bir adımı teşkil etti.
Sayın Başbakan ile bugünkü istişarelerimizde de muhtırada kayıtlı hükümlerin, somut adımlarla hayata geçirilmesine yönelik beklentilerimizi açık biçimde paylaştım. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerinin İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir. Üçlü muhtıranın bir bütün olarak eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve yüzyıllara dayanan dostluk ilişkilerimize müttefiklik boyutunun da eklenmesi samimi temennimizdir. Üçlü muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını sağlamak ve izlemek için kurulan, Finlandiya'nın da dahil olduğu daimi ortak mekanizmanın ikinci toplantısı, ay sonuna doğru Stockholm'de düzenlendiğinde daha olumlu bir tablo ile karşılaşmayı ümit ediyorum."
Erdoğan, İsveç ile ilişkileri ticaretten savunma sanayiine, karşılıklı yatırımlardan turizme kadar her alanda geliştirmek istediklerini dile getirdi.
"İsveç'in hassas davranmasını istiyoruz"
Erdoğan, "Türkiye'nin İsveç'ten kaç kişiyi iade etmesini talep ettiğinin" sorulması üzerine, görüşmedeki hedefin, terörle mücadelede İsveç'in tutumu olduğunu söyledi.
Bu rakamların tartışılabilecek konular olduğunu belirten Erdoğan, "Hatta bu arada 4 tanesi deport edildi, böyle bir durum da söz konusu. Ama şu anda mesela FETÖ terör örgütünden İsveç'te olan bir tanesi var ki ismini de vereceğim Bülent Keneş... Mesela bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor. Bununla alakalı olarak da biz tabii İsveç'in daha hassas davranmasını istiyoruz. Bunun yanında yine PKK, PYD/YPG, DEAŞ bunlarla ilgili teröristler var. Dedim ya 40 bin vatandaşımızı teröre kurban verdik" dedi.
Vatandaşların, terör örgütü yandaşlarının İsveç ve Finlandiya caddelerinde dolaşmalarının hesabını sorduğunu anlatan Erdoğan, "Bunları görmüyor musunuz diyorlar, televizyon ekranlarında devamlı bunlar dönüyor. Biz tabii vatandaşımıza hayır diyemeyiz. Bizim siyaset yaptığımızı da özellikle bilmeniz lazım. 7 ay sonra seçim var" dedi.
Ulf Kristersson: "Güvenlik tehditlerine odaklandık"
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ortak basın toplantısında, görüşmede "güvenlik tehditlerine odaklandıklarını" ifade ederek, şunları söyledi:
"Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerine ve özellikle terörden gelen güvenlik tehditlerine odaklandık. Benim de buradaki mesajımı çok açık. İsveç şunu anlıyor, Türkiye'nin, PKK terör örgütüne karşı vermiş olduğu kanlı bir savaş var ve binlerce Türk de bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtiyorum ve aslında İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor AB de bir terör örgütü olarak kabul ediyor ve ABD'de de terör örgütü olarak kabul ediyor."
Kristersson, Türklere seslenmek istediğini belirtti ve şöyle konuştu:
"İsveç, Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Yani hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri yerine getirecektir ve ileride de bir müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecektir ve üçlü muhtırayı da tam olarak uygulayacağız yani İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki üçlü muhtırayı tam olarak uygulayacağız."
"Büyük adımlar atacacağız"
Kristersson, terörle mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti ve "Her iki ülke de terörün mağduru oldu. Türkiye, İsveç'ten çok daha fazla oldu elbette. Ama bugünlerde İsveç de bunun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor ve bunu çok ciddiye alıyoruz" dedi.
İsveç hukuku ve uluslararası sözleşmeler göz önünde bulundurularak kararlar alınacağını, üçlü mutabakat muhtırasının önemli bir kısmını tamamladıklarını ifade etti.
Kristersson, "Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar atacağız. Bu da aslına bakarsanız, İsveç'te yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor: Terör faaliyetleri ister İsveç'i ister Türkiye'yi hedefliyor olsun, bunları eşit derecede ciddiye alarak bunlara karşı mücadele veriyor olacağız" diye konuştu.
"Güvenlik tehditi sözkonusu"
Yeni kurulmuş bir hükümet olduklarını anımsatan Kristersson, yetkilerinin hukuku yüceltmek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bu ittifaka katılmak gerçekten bizim için hayati derecede önem taşıyan bir güvenlik meselesi. Çünkü Avrupa'nın bizim yakınımızda olan kısmında da Rusya'nın Ukrayna'yı gayrimeşru bir şekilde işgal etmesi sebebiyle bir güvenlik tehdidi söz konusu. Elbette bir NATO üyesi olmak, başka müttefiklerin sorumluluklarını da göz önüne almayı gerektiriyor. Bunun içerisinde elbette Türkiye de bulunuyor. Bu yüzden İsveç, tüm NATO üyeleri için bir güvenlik sağlayıcısı olmak istiyor. NATO üyeliğinin bizim üzerimize getirdiği sorumluluğu biliyoruz."
Kristerson, Türkiye'ye birçok firma temsilcisiyle geldiğini de belirterek, kendisine Türk ekonomisinde çok potansiyel olduğunu söylendiğini kaydetti.
Erdoğan ve Kristersson'dan hediyeler
Kristersson, Erdoğan'a 1739'da imzalanmış bir savunma-müttefiklik ahitnamesinin birebir basımını hediye etti. Kristersson, "Ülkelerimiz birbirlerini bu tarihte düşmanlara karşı savunmak için bir ahitname imzalamışlardı. Esasında bu ahitnamede, anlaşmada da madde 5'in tam da bu noktaya temas eden bir madde olmasının tarihin bir cilvesi olduğunu düşünüyorum" dedi.
Erdoğan da, dönemin İsveç elçisinin, Osmanlı Devleti'nin yaptığı yardım ve Rusya ile sorunların çözümündeki arabuluculuktan sveç Kralı'nın memnuniyetini ifade eden yazısını hediye etti.
Erdoğan, ayrıca, buğdayın Selanik iskelesinden gemilere yüklenerek gönderildiğine ilişki Selanik Kadısı'nın bildirim yazasının da bir örneğini Kristersson'a verdi. Erdoğan, "Şimdi nasıl bugün tahıl sevkiyatında arabulucuysak o zaman da yapmışız" dedi.
Kristersson'un "Tarih kendini tekerrür etmekte" sözünü, Erdoğan, "İbret alınırsa tekerrür etmez" diye karşıladı. Kristersson, "Tümüyle katılıyorum" karşılığını verdi.