KONULAR
Hayvanları Koruma Kanunu değişiklik teklifi ne getiriyor
Kamuoyunda tartışmalara neden olan Hayvanları Koruma Kanunu değişikliği teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu.
AK Parti’li milletvekillerinin imzasını taşıyan 17 maddelik teklifle getirilen bazı değişiklik ve düzenlemeler ana hatlarıyla şöyle:
-Kanunun amacına yönelik maddeye “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla” ibaresi ekleniyor.
- Sahipli hayvan tanımı yeniden yapılıyor. Bu tanım “Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan ve Bakanlık veri tabanına kaydedilen ev hayvanlar” olarak belirtiliyor. Bunun dışında kalanlar ise “sahipsiz hayvan” olarak nitelendiriliyor.
-Hayvan bakımevi, “hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği” tesis olarak tanımlanıyor.
Öldürme yasağı
-Yürürlükteki düzenlemede yer alan “sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların 3285 sayılı Hayvan Zabıtası Kanunu’nda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır” ifadesi “kanuni istisnalar hariç” şeklinde değiştiriler.
-Sahipsiz hayvanların olumsuz etkilerini giderme konusunda, mevcut düzenlemedeki “çevreye oluşabilecek etkilerini gidermeye yönelik tedbirler” ifadesi “insan ve çevre sağlığı için oluşabilecek” şeklinde düzenleniyor. Yürürlükteki yasa bu konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyor.
“Öldürme” yerine “ötanazi”
-Yürürlükteki yasanın ikinci kısımın “Hayvanların kesimi, öldürülmesi ve yasaklar” başlıklı dördüncü bölümün başlığındaki “öldürülmesi” ifadesi “ötanazisi” olarak değiştiriliyor.
-Bu kapsamda ilgili maddeye şu fıkralar ekleniyor:
“Bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötanazi yapılır.
Sahipsiz hayvan popülasyonunun; kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötanazi yapılabilir.”
-Yürürlükteki yasınan “tanımlar” bölümüne “ötanazi” tanımının eklenmemiş olması bu düzenlemede dikkat çekiyor.
Yerel gönüllülerin müracatı
-Hayvana yapılabilecek müdahalelere ilişkin yasaklarda, yürürlükteki düzenlemede “tıbbi gerekçeler hariç” ifadesi “kanuni ve tıbbı gerekçeler hariç” şeklinde düzenleniyor.
-Hayvan koruma kurullarının sahipsiz hayvanlara ilişkin proje ve önerilerinde “insan, hayvan ve çevre sağlığına ilişkin önlemlerin alınması” düzenlemesi getiriliyor.
-Hayvan koruma kurullarına ilişkin yürürlükteki düzenlemede yer alan “Yerel hayvan koruma gönüllülerinin müracaatlarını değerlendirmek” fıkrası yasa metninden çıkarılıyor.
-Yerel yönetimler tarafından toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk etmek veya bakımevinde barındırılan hayvanı bir yere bırakmaya yaptırım getiriliyor.
Türü tehlikedeki hayvanlar
-Nesli koruma altındaki hayvanların öldürülmesi durumunda verilecek cezalar artırılıyor.
-Belediyeler kanun çerçevesince hayvanlara ilişkin "bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak, bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri" gerekirse ilgili bakanlık mali destek sağlayacak.
-Bakımını ihlal eden, zarar veren kişilerden hayvanları alınarak "sahiplendirme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde" barındırılacak.
-'Bakımevlerine alınan hayvanlar bakanlık veri sistemine kaydedilecek. Rehabilite edilenler, sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevlerinde barındırılır'' diye tanımlandı.
Belediye yetkililerine hapis cezası
-Büyükşehir, il ve nüfusu yirmi beş bini aşan belediyeler bakımından, kaynağı ayırmayan veya kaynağı başka başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası getiriliyor.
-İlgili belediyelerin mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirme ve hayvan bakımevlerini kurma yükümlülükleri bakımından büyükşehir, il ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler 2028 sonuna kadar hayvan bakımevlerini kuracak ve mevcut bakımevlerinin koşulları iyileştirecek.
-Hayvan bakımevi kurma yükümlülüğü bulunan belediyeler bu yükümlülükleri zamanında yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla belli oranda kaynak ayırması öngörülüyor.
-Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025 tarihine kadar "dijital kimliklendirme yöntemleriyle" kayıt altına alacak.
Genel gerekçeden
-Teklifin genel gerekçesinde “Bilimsel verilere göre, sahipsiz hayvanların popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi maksadıyla tüm popülasyonun yüzde 70’inin kısırlaştırılması gerekmektedir. Ülkemizde bir yılda en fazla 342 bin 879 hayvan kısırlaştırılmış olup bu rakam popülasyonun (4 milyon) yaklaşık yüzde 8,5’i oranına denk gelmektedir” deniliyor.
-Gerekçede yer verilen tabloya göre 2004-2023 döneminde kısırlaştırılan hayvan sayısı 2 milyon 504 bin 595, sahiplendirilen hayvan sayısı ise 533 bin 4.
TBB: 'Sahipsiz hayvanların ölüm fermanı'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören teklifi “sahipsiz hayvanların ölüm fermanı” olarak niteledi ve “derhal geri çekilmesini talep etti.
TBB Hayvan Hakları Komisyonu’ndan yapılan açıklamadı, açıklanan 17 maddelik teklifin “ucu açık ifadelerle ötanazi adı altında hayvanların öldürülmesi yetkisi” verdiği belirtilerek, “Teklifin bu şekilde yasalaşması halinde ülkemiz tarihinde görülmemiş bir evcil hayvan katliamı yaşanacağını; sivil toplum örgütleri dışlanarak Meclis’te araştırma komisyonu dahi kurulmadan tepeden inme bir şekilde hazırlanan, akla, mantığa ve vicdana sığmayan bu teklifi asla kabul etmediğimizi, tarihsel sorumluluğumuz gereği ifade etmek zorundayız” denildi.
Açıklamada, teklifin görüşüleceği TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyelerine ve teklifi oylayacak milletvekillerine özetle şu sorular yöneltildi.
“-Hiç uygulanmamış olan kısırlaştırma yönteminin başarısız olduğu nasıl iddia edilebilir?
“-Milyonlarca hayvanın (teklifte kedi-köpek ayrımı bulunmamaktadır) katledilmesine yol açacak bir ölüm döngüsü hangi gerekçeyle kanunlaştırılmaktadır?”
“-20 yıldır tüm belediye sayısının yüzde 10’u kadar bile bakımevi kurulmamışken; mevcut az sayıdaki bakımevleri dahi mevzuatta öngörülen asgari şartları taşımak bir yana, hayvanların çoğu zaman aç susuz bırakıldığı, türlü eziyetlere maruz bırakıldığı ve hatta öldürüldüğü yerler olarak karşımıza çıkmakta iken, sayısı 3-4 milyon olarak açıklanan tüm sahipsiz köpekler için ‘nitelikli yaşam alanı’ nasıl sağlanacaktır?”
“-Belediyelere hayvan bakımevleri kurmaları ve kısırlaştırma yapmaları için ayrılan bütçenin kullanımı bugüne kadar denetlenmiş midir?”
“-Bugüne kadar binlerce hayvana yönelik şiddet ve öldürme vakası cezasız bırakılmışken, şimdi öldürmemek eyleminin cezalandırılması hangi hukuki ve etik değerle bağdaşmaktadır?
“-Belediye yetkililerine uygulanması öngörülen yaptırımlar, mevcut Kanun gereği kısırlaştırma ve mevzuatta detayları yer alan geçici bakımevlerini kurma görevlerini yerine getirmeyen yetkililere hali hazırda neden uygulanmamaktadır?”
“-Yasa teklifi ile kurmaları öngörülen ameliyathanelerin anlamı nedir? Hayvanların kısırlaştırılması için mi yoksa ötanazisi/öldürülmesi için mi kurulması öngörülmektedir?”
“-Amaç gerçekten sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması ise popülasyon en büyük kaynaklarından olan üretim, satış ve ithalat yasağına dair bir değişiklik neden yasa teklifinde bulunmamaktadır?”
“-Ötanazi yani öldürme temelli yasa teklifini meşrulaştırmak adına kuduz vakalarının arttığı izlenimini vermek kamuoyunu yanlış yönlendirmek değil midir?”
Açıklamada, “Sözkonusu yasa teklifi çözüm değil, geri dönüşü olmayan hayvan katliamları ile altından kalkılamayacak çok büyük sorunlar doğuracaktır. Oysa yaşatarak ve birlikte çalışarak çözüm mümkündür. Bu tarihi noktada tüm milletvekillerinin akıl ve vicdanına sesleniyor, sahipsiz hayvanların ölüm fermanı olan yasa teklifinin derhal geri çekilmesini talep ediyoruz” denildi.